Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Georges Simenon1953 ternette yaptığım araştırmada beni bir sürpriz bekliyordu, Sir Robert Laycock (19071968) bibliyofil bir generaldi. Ünlü bir komando komutanıydı, II. Dünya Savaşı’nda savaşmış ve sekiz madalya kazanmıştı. Emekliliğinde önce Malta Valiliği yapmış ve Nottinghamshire yardımcı lordluğuna getirilmişti. Kitap koleksiyoneriydi, “at ve yat” diğer hobileriydi. Evelyn Waugh “Sword Of Honour” üçlemesini ona ithaf etmişti. Kitabın son cümlesiyse manidar: “Türkiye’de bir daha bir diktatörün olmaması için gelmiş bir diktatördü o.” 3344 Mehmet Seyda 1980 ürünü “Çocukluk Yılları’nı”, “Dost Fethi Naci’ye, Karınca Kararınca” diyerek imzalamış. 58 önemli yazar ve şairin anılarından mürekkep kitabı karıştırırken bu yıl; Adalet Ağaoğlu’nun 85., Adnan Binyazar’ın 80. ve Necati Tosuner’in 70. yaşlarına ulaştıklarını not ediyoruz. Vesileyle ustalara teşekkür ve saygıyla… 3345 “Kitapçısı Olmak”tan – Mustafa Başarslan (Mart/Nisan 2014Papirüs): “Yazılmamış olsa da geriye kalan her zaman olduğu gibi yine anılardır… Vefalı okurlar evlerinde kitap raflarını gözden geçirirken, kimi kitapları nereden, hangi kitabevinden aldıklarını anımsarlar…Ve belki de o kitabı kendilerine öneren kitapçıyı da… Bu anımsama, o kitapçılar için alçak gönüllü bir ödüldür!” (Kitaplığımdaki tüm kitapların hangi kitabevi veya sahaftan alındığı not edilidir. Önemli bir kitaplıktan çıkmaysa, onu edinmeme neden olan bir kişi varsa adları unutulmamıştır. Bu bağlamda Mustafa Başarslan az “milli” olmamıştır.) 3346 “Kaç Yıl Oldu? 2014” ten – Fırat Budacı: Artvin’de yapımı planlanan hidroelektrik santrallerine karşı protesto gösterisi yapan çevrecilere, çevreyi kirlettikleri gerekçesiyle 500 bin lira para cezası verileli 4 yıl, Tayyip Erdoğan, Fatih’te yaptığı bir protesto gösterisi nedeniyle gözaltına alınalı 37 yıl, Aktör Muzaffer Tema, “İstanbul Canavarı” filmindeki öpüşme sahnesini tekrarlatması için yönetmene her seferinde 10 lira vereli 61 yıl, Konserine gelen (hem de) Egemen Bağış’a, “İyi ki varsınız. Sizin için canımızı vermeye hazırız” diye seslenen Ajda Pekkan yalakalıkla suçlanınca, sanatçının asistanı can vermenin yalakalık değil sahnede yaşanan bir “duygu fışkırması” olduğunu açıklayalı 3 yıl olmuş… 3347 Prof. John Freely (doğ. 1926) ile kızı Prof. Maureen Freely’i (doğ. 1952) fırsat oldukça Kitap İçin’e konuk ettim. John Freely 1960’tan beri Türkiye’de, Anadolu tarihi ve coğrafyası hakkında İngilizce üç düzine kitabı yayımlandı. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I Maureen Freely ortaeğitimini Robert Kolej’de tamamladıktan sonra Harvard’a gitti. Halen Warwick Üniversitesi’nde edebiyat akademisyenidir. Yazar, çevirmen ve gazetecidir. Dünya onu Nobelist Orhan Pamuk’un çevirmeni olarak da tanır. Has Türk(iye) dostudur. İngiltere Çevirmenler Başkanı’yken 12.03.2014 tarihinde İngiltere PEN’in de başkanlığına getirildi. (PEN 1921’de, edebiyata hizmet ve düşünce özgürlüğünü desteklemek üzere kurulmuş uluslararası bir örgüttür.) İngiltere PEN prestijli ve sesgetiren bir birimdir. Maureen Freely yetkin bir yazardır ve İstanbul’da geçen üç romanı vardır. Bunlardan “Aydınlanma”, 2008’de METİS tarafından yayımlanmıştı ve önerilir. 2014 ürünü “Sailing Through Byzantium” ise Türkçeye çevrilmektedir. John ve Maureen Freely; Türkiye sizinle gurur duymalıdır. 3348 07.04.2014! Notre Dame de Sion Lisesi’nde yine kışkırtıcı bir sergi; Georges Simenon’un fotoğrafçılık serüveninden bir kesit (19311935). Georges Simenon (19031989) çalakalem gizem romanlarının üstadıydı. 400’ü aşkın roman, 12 öykü derlemesi, bini aşkın makale, 30 dolayında röportaj ve yaşamöyküsü yazmıştı. Üç haftada bir roman devirirdi, 1950’lerin çoksatanlarındandı. 55 dilde 500 milyonu aşkın satışı olmuş; romanlarından 47’si filme çekilmişti. “La Neige Était Sale” (Siyah Kar), başyapıtı bellenir. Adı güzel diye “Trenlerin Kalkışını Seyreden Adam”ı bulup, okumuştum. Simenon 1933’te Leon Trotsky ile röportaj yapmak üzere İstanbul’a gelir. Ardından vapurla Karadeniz’i gezer. Bu süreçle ilgili iki kitap kotaracaktır. 8000’i hayat kadını olmak üzere 10.000 kadınla yattığına en başta karısı inanmazdı. Ölmeden Nobel’i de alacağı kanısındaydı. Andre Gide ve Iris Murdoch hayranlarındandı. En güzel romanlarının henüz Türkçeye çevrilmediği görüşündeyim. 3349 Georges Simenon fotoğraf sergisinden çıkmış Elmadağ’da aheste aheste yürürken bir sokak içindeki dükkân levhası dikkatimi çekti; emlâk, dekorasyon, vize takibi ve tercüme hizmetlerinin sunulduğu muştulanıyordu. Ürünlerdeki risk faktörünün yayılmasına bakar mısınız? 3350 Varlık’ın nisan sayısında, k. İskender köşesinde diyordu ki: “4 Mart 2014 gecesi Selçuk Altun’un son kitabının lansmanı vardı; kimler yoktu ki gecede: Yaşar Kemal, Doğan Hızlan, Hami Çağdaş, Güven Turan, Enis Batur, Bâki Ayhan T., Pelin Batu, Adnan Özer, Mahir Öztaş, Metin Celâl, Gökçenur Çelebi, Gonca Özmen, Tozan Alkan, Mehmet Erte, Selahattin Özpalabıyıklar, İrfan Sancı, akademisyenler.. İsmini sayamayacağım bir dolu sağlam edebiyat insanı. Birkaç saat dahi olsa iyi hissettim kendimi. Güzel bir memlekette yaşıyor gibi oldum. Ne çok satan kitap tacirleri ve benzerleri dolaşıyordu orada ne de resmi kanatın hödükleri. Nefes almanın tadını çıkarttım doyasıya.” (Bunu yazıya döken tek yazar k. İskender ama tüm konuklarımdan benzer komplimanlar geldi. Gecemin kitap lansmanıyla pek ilgisi yoktu. Davetiyem, “Yeni kitap bahane” diyerek başlıyordu. Aslolan nitelikli edebiyatçı ve sanatçı dostlarımın birlikteliğiydi. Kimseden romanıma özel destek istemedim, istemem. Bu vesileyle, geceme katılmak için Ordu’da bir dağ evindeki yazma sürecine ara verip İstanbul’a gelen Hamdi Koç’a, kendi galerilerinin programını değiştiren Evin ve Ümit İyem’e, hasta yatağından kalkıp gelen Fatma Tülin Öztürk’e içtenlikle teşekkür ediyorum.) n 1272 3 T E M M U Z 2 0 1 4 n S A Y F A 1 1