Katalog

RENKLER n SESLER n HARFLER AYTÜL AKAL n NİLAY YILMAZ n ÇİĞDEM GÜNDEŞ n MAVİSEL YENER MUSTAFA DELİOĞLU n Kitap Gölgesi Asuman Portakal, sanatın bir çıkış noktası olduğunu çocuklara anlatıyor. Zeplin Teyze’nin Yıldızları r Mavisel YENER R esim öğretmenliği yapmış, kişisel sergiler açmış olan Asuman Portakal’ın kaleme aldığı Zeplin Teyze’nin Yıldızları için anahtar bir sözcük var: “Sanat”. Portakal, resim sanatından besleniyor; bu bilinci, çocuk okurlara öykünün içinde yaşatarak veriyor. Annesi, yedinci sınıftaki İmge’ye, minicik yıldızlarla süslü bir günlük armağan edince İmge’nin şaşkın ilham perileri işbaşı yapar. Günlüğe bir de isim bulunur: Zeplin Teyze’nin Yıldızları. İmge, yaşadıklarından yola çıkarak bir roman yazmaya kalkışır. Fakat, bunun hiç de kolay olmadığının çabucak farkına varır. İmge’nin annesi ressamdır. Annesi resim dersleri de verir, derse başlamadan önce müzik setine Mozart CD’si koyar. Yazarın klasik müzik türüne yaptığı bu gönderme elbette rastlantısal değildir. Romanda annenin ressam olarak seçilmesi, yaratıcı resim çalışmalarında öğrencilerine yaptırdığı çalışmaların anlatılması, kitabı okuyan resim öğretmenleri için de ufuk açıcı olacak. Örneğin “efektleme oyunu”nu öğrencileriyle oynayabilecekler. Rüzgârda hışırdayan ağaçları, miyavlayan kedileri, havlayan köpekleri, vızıldayan arıları taklit edecekler, çizdikleri resmi seslendirecekler. Kitapta, İmge’nin teyzesinin kızı Aslı ile tanışıyoruz. Aslı mızmız, hazırlopçu, birazcık da kibirli bir kız. Aslı çok üzgün çünkü son zamanlarda babasının işleri iyi gitmiyor, okul masraflarını çıkarmak için çalışmak zorunda olduğunu öğreniyor. Yapacağı iş tezgâhtarlık. Aslı buna üzülse de İmge yaz tatili için harika bir serüven fırsatı olduğunu düşünüyor. İmge ve Aslı, yavaş şehir Martılı’da, birlikte üretecekleri ayraçları satıp hem para kazanacak hem de eğlenecekler. Duvarlarından alev rengi sardunyalar sarkan, balkonuna yıldızlar üşüşmüş, balık heykelli yazlık ev, sanki bir masal evi. İşte orada, komşu Zeplin Teyze’yle tanışacaklar. Onun kızı İtalya’da yaşayan bir sanatçı. RESİM SANATINA MERHABA Asuman Portakal, kurmaca metninde resim sanatından söz edebilmek için her olanaktan yararlanmış. Sözgelimi, Zeplin Teyze’nin sanat seven yanına özellikle vurgu yapmış: “Sanki bir eve değil de sanat galerisine girmiştik. Karşı duvara demirden bir tavuskuşu monte edilmişti. Duvarın yarısını kaplayan süsleme kuş, müthiş bir şeydi! Renkli camlarla bezenmiş kuyruğuna ağzım açık bakakaldım.” (s. 77) Kitapta resim sanatına yapılan bir başka gönderme: “Resmin altındaki imzaya bakmadım bile. O güzel resmin Marc Chagall’a ait olduğunu biliyordum.” (s. 79) Paul Clee, Rene Magritte gibi ressamların adını ilk kez duyacak okurlar belki de. Chagall’ın, kaşlarının ortasına kuş konmuş kedi tablosu ve diğer ressamların tabloları yapboz oyunu olarak karşımıza çıkacak kitapta. Magritte’in bembeyaz bulutlarla bezenmiş güvercin resmi de bunlardan biri. İmge’nin çocukluk aşkı ise ağabeyinin arkadaşı, konservatuvar öğrencisi Borga’dır. Ona âşık olduğunu Aslı dışında kimse bilmez. Borga’nın konservatuvar öğrencisi olması da sanata yapılan incelikli göndermelerden biridir. Zeplin Teyze, balkonunda asılı olan yıldızların hüzünlü, bir o kadar da umut dolu öyküsünü anlatıyor çocuklara. Yıl dızlara sapanla taş atan Derman’a karşı sevecen yaklaşımı, Zeplin Teyze’nin karakteri hakkında da ipuçları veriyor. Derman, Zeplin Teyze’nin davranışından öylesine etkileniyor ki sapanı çöpe atıyor. Altı çocuklu bir ailenin bireyi olan Derman, artık Zeplin Teyze’nin torunu gibi oluyor. Çocukların yaz boyunca çalıştığı anlatılırken farklı sanat dallarına da gönderme yapılır. Örneğin, çarşıda bir pandomimci vardır. Onun sanatı anlatılır. Yaz boyunca çocuklar çalışır, ayraçlar satılır. İmge’nin annesi yaz sonunda resim sergisini açar. Bu sergide resimlere yapılan yorumlar sanat eleştirisine yönelik yaklaşımları anlatır okura. Sergide ancak üç resim satılır; birini de Zeplin Teyze almıştır. Burada yazarın çığlığını duyarız, çocuklarla dertleşir gibidir: “Kimse sanatla ilgilenmiyor.”(s.124) İmge kararlıdır, sanat kültürünü geliştirmek için elinden geleni yapacaktır. Zeplin Teyze’nin Yıldızları adlı yapıtın bölümleri birer öykü gibi de okunabilir. Bu kitabı, sanat dallarına yapılan göndermelerle anımsayacak çocuklar. Kitabın resimlerini bir başka sanatçı, Saadet Ceylan çizmiş. Çocuk okurlar Ceylan’ın çizgilerini çok sevecekler. Son sözleri arka kapak yazısı söylesin: “Yolculuğumuz; bir kaleydoskoptan dünyaya bakmak için değil, kaleydoskobun kendisi olmak için…” n sihirlidegnekcumhuriyet@gmail. com Zeplin Teyze’nin Yıldızları/ Asuman Portakal/ Resimleyen: Saadet Ceylan/ Altın Kitaplar/ 126 s. / 2013 Cumhuriyet Çocuklarından Mektuplar ... Hazırlayan: Mavisel Yener Ezgi Karaduman/ Ergenekon Ortaokulu/ İzmir (10 yaş) Merhaba, severek okuduğum bir kitabı tanıtmak isterim. Bu kitabın yazarı: Sevim Ak, adı: Lodos Yolcuları. Can Yayınları’ndan çıkmış. Yalnız ve yoksul bir adamı anlatan bir kitap. Behçet Amca’nın mahalleye geldiğini ilk bölümün kitabın en güzel bölümü olduğunu düşünüyorum. Bu kitapta en sevdiğim karakter: Güzin Hanım. Çünkü Behçet Amca gelince hissettikleri çok komikti. Heyecanlanıp çıldırmıştı. Kitabın ilk yarısı mahalledeki olaylar, diğer yarısı lodos fırtınasından sonra yaşananlar olduğu için ilk kısmın daha güzel olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden adının “Çılgın Lodos Öncesi” olmasını isterdim. Bu kitaptan sevginin, saygının önemini öğrendim. Bu kitabı, kitap okumaya sonsuz sevgi duyan arkadaşlarıma öneririm. 2 2 n 1 3 M A R T 2 0 1 4 Öykü Karaduman/ Ergenekon Ortaokulu/ İzmir (10 yaş) Severek okuduğum bir kitabı size tanımak istiyorum. Yazarı Hans Magnus Enzensberger, adı Sayı Şeytanı. Can Yayınevi’nden çıkan bir kitap. En çok, 7. Gece yani Sayı Üçgeni’nden söz edilen bölüm beni çok etkiledi. En sevdiğim karakter Sayı Şeytanı oldu. Bu isim kitaba çok yakışmış. Ben bu kitabı, matematiği sevmeyen ve zorlanan tüm arkadaşlarıma öneririm. Çünkü bu kitap aslında matematiğin eğlenceli ve kolay bir ders olduğunu, aslında hiç de başarılması imkansız bir problem olmadığını anlatıyor. Ece Nacarküçük Özel Emine Örnek Koleji Bursa Merhaba arkadaşlar size öğretmenimin doğum günü hediyesi olarak verdiği son okuduğum kitabımı size tanıtmak için bu yazıyı yazdım. Kitabın adı ‘Karne Oyunu’, kitabın yazarı ise Andrew Clements. Eseri dilimize çeviren: Mine Kazmaoğlu. Günışığı Kitaplığından çıkan bu kitabı çok beğendim. ABD’de Okul Kütüphanecileri Derneği Onur Kitabı seçilen bu kitap, okuru iyi not almak, seçimler, üstün zekalı olmak ve yetenekler üzerinde düşündürüyor. Arkadaşlarından ayrılmamak için üstün yeteneğinin fark edilmesini istemeyen, ailesine ve öğretmenlerine oyun oynayan Nora’nın yaşadıkları konu edinmiş. Kitaptan en beğendiğim bölüm, Nora’nın ana sınıfında arkadaşlarını taklit ederek eğlenceli zaman geçirdiği bölümdü. En beğendiğim kahraman da Nora’dır. Arkadaşlarından vazgeçmiyor, kendini üstün yetenekli göstermiyor, normal bir öğrenci gibi davranıyor, notun her şey demek olmadığını göstermek için bol sıfır almayı göze alıyor. Kitapta değiştirmek istediğim bölüm yok ama kitabın biraz daha uzun olmasını isterdim. Yazarın yerinde olsaydım, , notun her şey demek olmadığını göstermek için bol sıfır almayı göze alıyor. Kitapta değiştirmek istediğim bölüm yok ama kitabın biraz daha uzun olmasını isterdim. Yazarın yerinde olsaydım kitaba “ Bir Dâhînin Oyunu adını verirdim. Kitapta çok anlamlı yaşama dair öğrendiğim en temel tema şu oldu: Bir öğrencinin sınavdan aldığı not kötü ise bu, onun başarısız olduğunu göstermez. Kitabın anlatımı akıcı ve dili sade. Bu nedenle kitabı hızlı bir şekilde bitirdim. Yazarına böyle bir kitap yazdığı için teşekkür ederim. Çocuklar ve gençler, siz de bize yazar mısınız? Okuduğunuz kitapta en çok hangi karakteri sevdiniz? Neden? ·Öyküde sizi en çok düşündüren bölüm neresiydi? Neden? Öyküde size alışılmadık gelen, aklınıza yatmayan yerler var mı? Neden? Mektup yazarak bize ulaşmak isteyenler için adresimiz: Mavisel Yener Ata Cad. Defne Sok. No:1 D1 Balçova, İzmir Elektronik posta göndererek bize ulaşmak isteyenler için: sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com Anımsatma:* Mektubunuzda ev adresinizi, telefonunuzu, yaşınızı, okuduğunuz kitabın adını, yazarını ve yayınevini belirtmeyi unutmayın. Size bir sürprizimiz olacak. * Mektubunuzda kitabın özetini yazmayın, olur mu? Biz, anlatılanlar hakkında sizin ne düşündüğünüzü merak ediyoruz. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1256 S A Y F A