Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Engin Özendes’ten “Osmanlı İmparatorluğu’nda Fotoğrafçılık 18391923” ‘Müslüman ve Yahudi çekemezdi, din yasaklıyordu!’ r Gamze AKDEMİR lk kez “Photography in the Otoman Empire (18391919)” adıyla yayımlanan kitabınızın içeriği 1923’e nasıl vardı? İlk kitabım “Photography in the Otoman Empire (18391919)”, 1987’de yalnız İngilizce olarak Haşet Yayınları’ndan çıkmıştı. Yine aynı isimle 1995’te bu defa Türkçe ve İngilizce bir arada İletişim Yayınları’nca basıldı. O günlerde düşündüğüm, fotoğrafın bulunuşunun Osmanlı İmparatorluğu’nda duyurulduğu 1839’dan başlayıp Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yoldaki ilk adım, Atatürk’ün Samsun’a çıkışı olan 1919 arasındaki zaman dilimini göz önüne alarak bir kitap hazırlamaktı. Biriken bilgiler sizi zaten yönlendiriyor, zorluyor, yeni bir kurgu yaratmaya itiyor. 1919 bizim tarihimiz için çok önemli ama Cumhuriyet’in başlangıcı çok daha belirgin. Yepyeni bir dönem, yepyeni bir sosyal yapı, değişen ve gelişen kurumlar. Yeniden yapılanma ve bu yapılanma içinde fotoğrafın tanıtım gücünden yararlanmak isteyen bir yönetim. YEM Yayınları’nın kitapları arasına giren “Osmanlı İmparatorluğu’nda Fotoğrafçılık (18391923)” için bunca yılın birikimini ve arşivime yeni eklenen fotoğrafları da katarak daha geniş bir çalışma yaptım ve en son bilgilerimin bulunması için özen gösterdim. Türkçe ve İngilizce ayrı ciltlerde hazırla Hamza Rüstem. Kaşede, eski Türkçe ve Fransızca “İyi ve Mutlu Yıllar” yazmaktadır, 1926. İ nan kitap, ilk iki baskısından çok farklı bir duruma geldi. Daha doğrusu çok genişledi. “SOSYAL YAŞAMDAN KOPUK BİR FOTOĞRAF TARİHİ DÜŞÜNÜLEMEZ” Kitaptaki fotoğraflar Camera Obscura ile çekilenlerden mi oluşuyor? Hayır. Çünkü Camera Obscura (karanlık oda) bir fotoğraf makinesi tipi değil. Niepce’in ve Daguerre’in çektiği ilk fotoğraflar sonrasında ilk çekimler hep Daguerreotype kamerayla yapılmış. Kitaptaki fotoğraflar da Daguerreotype kamerayla başlayıp daha sonrasında her dönemde gelişen, o günün makineleriyle çekilmiş fotoğraflardan oluşuyor. Kaç fotoğrafçıya yer verdiniz? Osmanlı döneminde biyografileri ve çalışmaları ile anlattığım 86 fotoğrafçı var, savaş yılları ve Cumhuriyet döneminin başlangıcında ise sekiz. Toplam 94 fotoğrafçı. Çalışmada yer alacak isimleri belirlerken neleri göz önünde bulundurdunuz? Yer alacak isimleri belirlemek için Engin Özendes’in kaynak niteliğindeki “Osmanlı İmparatorluğu’nda Fotoğrafçılık 18391923” adlı çalışması, bulunuşundan hemen sonra imparatorluk topraklarına ulaşan fotoğrafın 1923’e kadarki serüvenini anlatıyor. Geçmişi günümüze taşıyan çok değerli fotoğraflardan oluşan çalışma, geniş bir coğrafyada fotoğrafçılığın maceralarını anlatırken merak uyandıran pek çok soruya yanıt da getiriyor. Özendes, bir yandan Osmanlı toplumunun fotoğrafa ve fotoğrafçılığa yaklaşımını, geleneklerine bağlı Osmanlı sultanlarının, on dokuzuncu yüzyılın bu yeni buluşuna gösterdiği ilgiyi, hatta fotoğrafçılık mesleğini sürdürenlere verdiği desteği anlatırken mekân ve toplumdaki değişimi her biri tarihi belge niteliği taşıyan fotoğraflarla dönemin sosyal yaşamını da gözler önüne seriyor. Bir belge olarak gelecek kuşaklara ışık tutacağına inandığı kitabında Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde çalışmış fotoğrafçıların ayrıntılı bir listesini de veren Özendes, Türkiye’nin fotoğraf geçmişini tanıyıp araştırmak isteyenlere ve Ortadoğu fotoğrafıyla ilgilenenlere de çok önemli bir başvuru kaynağı sunuyor. Özendes’le kitabını konuştuk. S A Y F A 1 2 n 3 0 O C A K bir seçme yapmadım. Kimi biliyor ve araştırmışsam ona yer verdim. Osmanlı İmparatorluğu’nda çalışan gezgin veya yerleşik tüm fotoğrafçıları, biyografileri bilinsin ya da bilinmesin, bir liste haline getirerek, Türkiye’nin fotoğraf geçmişini tanımak isteyenlere ve Ortadoğu fotoğrafı ile ilgilenenlere yardımcı olmak istedim. Ben araştırmalarıma devam ederken sosyal yaşamdan kopuk bir fotoğraf tarihi de düşünemiyorum. Öncelikle eldeki görselin zamanını saptamak açısından da gerekli bu. Sokak yaşamı, kahveler, satıcılar, giysiler, mezarlıklar vb. İmparatorluktaki olayları da (yabancı devlet başkanlarının gelişi, köprü açılması ya da posta idaresinin kurulması vb.) II. Mahmud döneminin (saltanatı: 18081839), 1824’ten başlayarak 1923’e kadar getiriyorum. Yani yaklaşık yüz yıllık bir zaman dilimi içinde olaylar gözünüzün önüne seriliyor. “OSMANLI’DA EN ÖNCE ENTELEKTÜELLER VE PARASI OLANLAR ÇEKTİRDİ” Fotoğrafla nasıl tanışıp etkileniyor Osmanlı? İstanbul’da yayımını Türkçe, Arapça, Fransızca, Rumca ve Ermenice sürdüren “Takvimi Vekayi” gazetesinin 28 Ekim 1839 (19 Şaban 1255) günkü 186’ncı sayısında fotoğrafın bulunuşu şöyle duyurulur: “Avrupa’da yayınlanan bazı gazetelerden alınan haberin tercümesidir. Herkesin bildiği gibi son yıllarda buharlı makinalar fabrikalarda ray üzerinde gidebilir hale geldi. Bu sıralarda bir adam düşüncelerini dikkatle bir noktada toplayıp kanalize etmiş ki, iş bir acaip sanata yönelmiş, sonunda cilveli bir ayna (yüzey) ortaya çıkmış. Fransalı Daguerre adlı marifet sahibi öğrendiği değişik sanat fenninin usulleri ile güneş ışığını yankı yap İstanbul’da Bir Sokak. Pierre Loti, 1903. Bursa. Ayakkabıcılar, Sébah & Joailler. Çubuk ve Nargile İçen Kadınlar. Abdullan Frères, 1890. 2 0 1 4 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1250