06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Lütfi Özkök’ten ‘Rüzgârların Yolunda’ İsveç’te bir Türk var 2011 yılında Stockholm’de yayımlanan Rüzgârların Yolunda Fotoğraf Sanatçısı, Şair Lütfi Özkök kitabı geçtiğimiz günlerde Türkiye’de yayımlandı. Osman İkiz’in titiz çalışması sonucunda ortaya çıkan kitap tüm dünyada “Nobel Fotoğrafçısı” olarak tanınan fotoğraf sanatçısı ve şair Lütfi Özkök’ün hayatını on üç bölümde mercek altına alıyor. Ë Lal Mina SOLMAZ ütfi Özkök… Emine Devlet Hanım ile balıkçı Mehmet Muradasıl’ın oğlu. Doğum yılı: 1923. O zamanlar Feriköy şimdiki gibi değil; elektriği, suyu olmayan çamurlu bir gecekondu semti. Sınırlı imkânlar içinde geçen bir çocukluk… İlköğrenimini Feriköy’de, ortaöğrenimini Vefa Lisesi, Saint Jean d’Arc Koleji ve Taksim Lisesi’nde tamamlayan Özkök’e babası, 1935 yılında karne hediyesi olarak Zeiss Ikon 6x9 ka başlamıştı. Unutulmaz dostlukların temelleri de o sırada atılmıştı. Tabii bu arada Batı edebiyatıyla haşır neşir olurken hayranlık duyduğu edebiyatçıların yaşadıkları ortamı, coğrafyayı, edebiyat iklimini de merak etmeye başlamıştı…” ZAFER ADLI BİR GEMİDE… 12 Mart 1943 yılında mühendislik okumak için Viyana’ya giden Özkök yıllar sonra “Savaş sırasında Almanya tarafından ilhak edilmiş bir ülkeye nasıl gitmişim bilemiyorum. Demek ki gençken insanın gözü kara oluyor” diyor. Babasının Türkiye’den yolladığı kahve, çay ve siyah zeytinle geçirdiği Viyana yılları Rus ordularının Almanya’ya yaklaşması, Türkiye ile Almanya’nın diplomatik ilişkilerinin kesilmesi nedeniyle sona doğru geliyordu. Çünkü Türklerin Almanya’yı terk etmesi gerektiği bildirilmişti. Mühendislik okuyamayan Özkök buradaki yıllarında Alman romantik şairlerini tanımıştı. Türkiye’ye dönüş yolunda ise Dönüş adını verdiği şiiri yazmıştı… İstanbul’a döndüğünde İstanbul Üniversitesi Fransız Filolojisi Bölümü’ne yazıldı. Yine edebiyatla iç içeydi ve aklında bir şehir vardı: Paris. Bir yolunu buldu Özkök. Kuzey Fransa’da yer alan Tourcoing’de tekstil mühendisliği eğitimi almak üzere devletten döviz izini aldı. 1949 yılında İstanbul’dan Marsilya’ya giden geminin adı Zafer’di. Bu aslında Lütfi Özkök’ün zaferiydi… İSVEÇ’LE TÜRKİYE ARASINDA BİR KÜLTÜR KÖPRÜSÜ Tabii ki tekstil mühendisliği bölümüne kayıt yaptırmadı. Bunun yerine Sorbonne Üniversitesi’nde Fransız Uygarlığı Bölümü’ne başladı… Baba evinden gelen küçük harçlıklar vicdan azabına neden oluyordu. Ucuz yemek kuponlarıyla idare ettiği Paris’in ilk yılları yine de içinde bulunduğu çevre açısından iyiydi. 1949 yılında ise burada Lüksemburg Bahçesi’nde hayatının aşkı AnneMarie Juhlin’le tanıştı. Bu aşk onu AnneMarie’nin peşinden Stockholm’e sürükleyecekti. Kısa sürede evlenip, çocuk sahibi olan Özkök için bohem hayat devam ediyordu. Şair Lasse Söderberg’le tanışması onun hayatının dönüm noktası olacaktı. Şairlerden ve şiirden konuştukları bir gece Özkök Söderberg’e Orhan Veli’yi ve ölümünü anlattı. “… Lasse Söderberg telefon etti. O gece Orhan Veli hakkında dinlediklerinin etkisinde kaldığını ve bir şiir yazdığını söyledi. Lütfi şaşırmıştı. ‘İşte şiir aşkı’ diye düşünmüştü. Söderberg’in Orhan Veli’yi Düşünüyorum şiirini Lasse, ¥ AnneMarie ve L mera hediye alır. Babasıyla birlikte 13 yaşında yaptığı Romanya seyahatinde kamerasını yanından hiç ayırmayan küçük Lütfi’nin deklanşöre her bastığında kalbi küt küt atıyor… Bir kamerası, bir de Elmas için atan bir kalbi var. Elmas amcasının küçük kızı, yani onun kuzeni. Bu aşk yarasıyla birlikte ilk aşk şiirini yazıyor. Yıllar sonra Vefa Lisesi’nden Beyazıt’a yürür ken gazete bayiindeki İnsanlık adlı dergi dikkatini çekiyor. Sayfalarına göz atarken Sabahattin Kudret Aksal’ın şiirine hayran oluyor ve şairi üniversitede arayıp, tanışıyor. Aksal’la kurduğu ahbaplık sonrasında o zamanlar Beyazıt Küllük’te toplanan edebiyat ve sanat çevresinin içine karışıyor. Bir gece ıslık çalarak girdiği evinde heyecanla babasını uyandırıyor; “Baba, bugün Arif Dino ile tanıştım…” Bu arada içinde olduğu edebiyat çevresiyle birlikte Sokak adlı bir dergi çıkarmaya başlıyor. Dergi maddi zorluklar nedeniyle sadece dört sayı sürebiliyor. Özkök bu sırada lise ikinci sınıf öğrencisi. “Sokak dergisinin Lütfi Özkök’ün anılarında doğal olarak çok özel bir yeri oldu. Edebiyata Sokak dergisiyle adım atmış, edebiyatçıların arasına katılmış, bohem hayatın tadını almaya Stockholm 1951, eşi ile Lütfi Özkök. SAYFA 8 ? 21 MART 2013 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1205
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle