06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Taş Üstünde Gül Oyması/ Erendiz Atasü/ Everest Yayınları/ 126 s. “Mermer... Yeraltında durur, kütlesel ve tok... Binlerce yıl ayaktadır, anıtsal. Tek kararlı vuruşla bir anda dağılır, un ufak; toza, toprağa karışır... Mermer genç ölünün başında bekler, eski zamanın ve genç bir kadının hikâyesini söyler... Bu kadar göz nuru, bunca emek, güzelliğin kusursuz dengesi. Emeğinin yüzyıl bile geçmeden itilip kakılacağını öngörebilir miydi, taş ustası?.. Mezarlığın talan edileceğini! Güzelliği yok olmaya iten kaba umursamazlığı kabul edemiyordum. Bu taşlarda bir kentin incitici tarihi, yıkıcı çıkarcılığı, yüzyıl içinde mezarlıklarına dek yıkılmış ve yıkıntının üstüne beton kuleler dikmiş bir kentin geçmişi ve şimdisi kazılıydı... Taş ustası Halim’in öyküsünü yazmaya işte böyle başladım...” Erendiz Atasü’nün Trabzon’daki bir mezar taşından Mısır piramitlerine uzanan öykülerinde, taşı ve sözü yontanların sabırlı ve ıstıraplı emeği, sanatta ve hayatta geçici olanla kalıcı olanın iç içeliği dile geliyor. Her Şey Geçip Gider/ Vasili Grossman/ Çeviren: Ayşe Hacıhasanoğlu/ Can Yayınları/ 256 s. Yaşam ve Yazgı adlı dev epik romanıyla XX. yüzyılın, en büyük yazarlarından biri olarak kabul edilen Vasili Grossman, son eseri olan Her Şey Geçip Gider’de, hikâyeyi Yaşam ve Yazgı’nın kaldığı yerden, Stalin sonrası dönemden başlatıyor. Şaşırtıcı bir dinginlikle, insanı tarihsel ve felsefi bir derinliğin içinde, gösterişten uzak bir şekilde ele alarak belki de en kalıcı romanını yazıyor. Bu üslup bir yandan Çehov’un lirizminin, öbür yandan Tolstoy’un dramatik dünya görüşünün izlerini taşıyor. Her Şey Geçip Gider, Rusya tarihinin en karanlık sayfalarından biri olan zorunlu çalışma kampları döneminin sonrasını anlatıyor. O kamplarda otuz yıl geçirdikten sonra Moskova’ya dönen İvan Grigoryeviç, artık tamamen yabancısı olduğu bir toplumda yerini aramakta, geçmişiyle hesaplaşmaktadır. İvan’ın hikâyesi, vicdanı ile kariyeri arasında bir seçim yapmak zorunda kalan bilim adamı Nikolay, utanç içinde yaşamını sürdürmeye çalışan ihbarcı muhbirler ve son olarak da, sevgilisi Anna Sergevya’nın yaşadığı derin acılarla kesişerek bu eski mahkumu tarihin en büyük trajedilerinden birinin simgesi haline getirecektir. Bu büyük trajediyi Dante’nin Cehennem’ini aratmayacak bir berraklıkla aktaran yazarının asıl büyüklüğü, insana olan inancını kaybetmemesinde ve tüm acılara rağmen tarihin özgürlüğe doğru engellenemez ilerleyişini anlatabilmesindedir. Gerçek Bir Yanılsama: Bilinç/ Tevfik Alıcı/ Metis Yayınları/ 262 s. Bilinç sorununa odaklanan sinirbilim, günümüzün bilimsel araştırmalarına geniş bir ufuk getirdi. Tevfik Alıcı’nın kitabı bu alanda Türkçe yazılmış özgün bir katkı. “Nasıl olur da tümüyle mekanik ilkelerle çalıştığını bildiğimiz fiziksel bir sistem, bilinç gibi öznel SAYFA 20 ? 21 MART 2013 Fazıl Kısakürek, Sami Sabit Karaman, Yahya Kemal, Hasan Amça... İçkici, dişçi, yasaklı karikatürist, İttihatçı, tarihçi, figüran, Milli Mücadeleci, ressam, milletvekili, Beyaz Rus, padişah, mimar, yazar, ağaçsever, Çerkez, gurme, kafatasçı, Kürt, külhanbeyi, uşak, Osmanlıcı, vatan haini, Yahudi, sahaf, dolandırıcı, manav, Ermeni, talancı, vatan şairi... Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinden 58 “aykırı” portre. Felsefenin Kısa Tarihi/ R.C. Solomon, K.M. Higgins/ Çeviren: Mustafa Topal/ İletişim Yayınları/ 398 s. Yaşamın günlük ayrıntılarında yer alan gizemlere, sahnenin gerisindeki güçlerin varlığına ilk ne zaman inanıldı? Dünyanın yaratılması hakkında akıl yürütmeye ilk ne zaman başlandı ve bunlar hangi terimlerle dile getirildi? Doğa “olguları”nın ötesine, spekülasyona, ruhsallığa, “merak etmeye” ne zaman geçildi? Bu inançlar ve akıl yürütmeler ne zaman Yunanların “felsefe” adını verdikleri disiplin içinde kökleşmeye başladı? Antik dünyanın sayısız tanrı ve tanrıçası nasıl tek bir Tanrı haline geldi? “Ötemizde” olanla ilgilenme ve bütünlüğe yönelik bu talebi kabul etme çabasının ne kadarı felsefedir? Neyi, ne kadar bilebiliriz?.. Robert C. Solomon ve Kathleen M. Higgins felsefi düşüncenin köklerini ve gelişimini kolay anlaşılır bir dille, kapsamlı şekilde ele alıyorlar. Üstelik çoklukla yapıldığı gibi sadece Batı merkezli bir odaktan hareket etmiyor, Doğu’yu da aynı şekilde inceliyorlar: Hinduizm, Budizm, Taoizm, Yahudilik, Hıristiyanlık, İslam gibi büyük dinsel felsefelerin yanı sıra erken Yunan, Hint ve Çin filozofları ile onlardan önceki mitolojik gelenekleri işliyor; felsefe tarihini geniş tarihsel ve kültürel bağlamları içinde değerlendiriyorlar. Sanat Dünyaları/ Howard S. Becker/ Çeviren: Evren Yılmaz/ Ayrıntı Yayınları/ 444 s. Sanatı kolektif bir eylem olarak ele alan bir klasik sosyoloji ve sanat kitabı diyebileceğimiz Sanat Dünyaları, bir sanat eserini “yaratan” üreticiler, satıcılar, icracılar, eleştirmenler ve tüketicilerden oluşan işbirliği ağı üzerinde duruyor. 1982 yılında yapılan ilk baskısı gerek sanat gerekse sosyal bilimler alanında bir başyapıt olarak kabul gören Sanat Dünyaları’nın 25. Yıl Özel Baskısı’nda yazar çok geniş bir kesimin etkilendiği bu büyük eserin ortaya çıkış sürecini de anlatıyor okura. Limonlu Pastanın Sıra Dışı Hüznü/ Aimee Bender/ Çeviren: Suat Ertüzün/ Can Yayınları/ 278 s. Büyümenin eşiğindeki Rose için hayat, bir sabah geri dönülmezcesine değişir. Zira annesinin yaptığı limonlu pastadan aldığı bir lokmayla, sadece yemeği değil, onu pişiren kişinin duygularını da tatmakta olduğunu anlar... Olağanüstü yeteneği, aynı zamanda derin bir kaygı ve hüznü de beraberinde getirir; çünkü her zaman neşeli, güler yüzlü ve sevecen biri olarak bildiği annesi, kalbinde sarsıcı bir gerçek saklamakta, ailesinden ayrı ikinci bir hayat yaşamaktadır... Çok geçmeden babası ve ağabeyinin de çok özel yetenekleri olduğunu anlar. Her üçü için de bu yetenek, kimi zaman bir mucizeye kimi zaman da yakalarını kurtaramadıkları bir illete dönüşecektir. Hemen her ailenin üstünü örttüğü gerçekleri, duyarlı ve yetenekli bir genç kızın büyüme öyküsü eşliğinde anlatan her sayfası büyülü bir şehir masalı... ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1205 ve belki de metafizik bir gerçekliğe yol açabilir?” Tevfik Alıcı, bu alandaki birçok kitabın hep bu “asıl soruna” yönelik bir çözüm bulma telaşıyla yazıldığına dikkat çekiyor ve kendisine daha mütevazı bir görev veriyor: Bu kavramların ve metaforların (daha ziyade varsayımlara dayanan) doğasını, dikkat, algı ve bellek gibi olgular hakkında yakın dönemlerde yapılan deneysel çalışmalar ışığında sorgulamak ve adım adım yeniden yapılandırmak. Tevfik Alıcı o büyüleyici “Ayşe olmak nasıl bir şey” sorusunu, bilinci “gerçek bir yanılsama” olarak gören bir perspektiften yanıtlamaya çalışıyor. Res Publica/ Yayına Hazırlayan: Armağan Öztürk/ Doğu Batı Yayınları/ 372 s. Antik Yunan’dan günümüze iyi bir toplum idealinin ideal yönetim tarzı olarak düşünülen Res Publica’nın, yani cumhuriyetin temel özellikleri ve ilkelerine dair farklı yorum ve anlayışların tartışıldığı kitapta, Machiavelli’den Kant’a, Rousseau’dan Spinoza’ya ve gene çağdaş yazarlardan Arendt’den Pettit’ye, Skinner’a dek bu konuda önemli tespitlerde bulunmuş düşünürlerin rehberliğinde demokrasi, anayasa, bireysel hak ve özgürlükler, devlettoplumbirey ilişkileri, sosyal adalet, ortak refah, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, temsili karar verme süreçleri vb. gibi pek çok kavram ve düşünce ele alınmaktadır. Tıp Bu Değil 2/ Yayına Hazırlayan: İlknur Arslanoğlu/ İthaki Yayınları/ 422 s. İlk Tıp Bu Değil kitabı Türkiye’de sağlığa ve tıbba bakış açısını değiştirdi. Elinizdeki ikinci kitaptan sonra da artık hiç kimse insan için, toplum sağlığı için apaçık zararlı anlayışlarını, politikalarını eskisi gibi rahat savunamayacak. Çok önemli bir konu; konu insan hayatıdır, ötesi var mı? İnsana hizmet mi, toplum yararı mı diyorlar; aynı zamanda her kanattan tüm görüşler için bir samimiyet testi Tıp Bu Değil çalışması… Hatırda Kalmaz Satırda Kalır/ Ümit Beyazoğlu/ Aras Yayıncılık/ 388 s. Ümit Bayazoğlu’nun kaleme aldığı 58 portreden oluşan Hatırda Kalmaz Satırda Kalır okurlarla buluştu. Ümit Bayazoğlu, kamuoyunun gözü önünde yer almış figürlerin saklı kalmış yönlerini gün yüzüne çıkarırken, bir yandan da zamanla unutulup hatırlardan silinen insanların hayat hikâyelerini sunuyor. Ahmet Rifat Çalıka, Cemal Granda, Limancı Hamdi, Sami Günzberg, John Godolphin Bennett, Atatürk, Pierre Loti, Namık Kemal, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Melek Kobra, Karekin Deveciyan, Necip
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle