07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Yolculuk volda olmaktır Yeryüzünde keşfedümedik tek karış toprak parçasının kalmadığı 21. yüzyilda, yollarda, farklı coğrafyalarda daha yaşanılabilir bir toplumun ipuçlarını arayan bir gezgin. Gündelik yaşamın rutinini, zamanın ve mekânın bclirlediği sınırTan yollarda critcn bir yolcu. "Kendi içlerindeki yolculuğun hesaplaşmasını yaratı süreci olarak yaşayanlar sanatçılardır. Yeryüzü yolculuklarının hesaplaşmasını kendi içlerinde yapanlar ise gezginler..." diyen bir yazar. Fotoğrafçı, gazeteci ve yazar Özcan Yurdalan, her yıl San Otobüs ile uzun yolculuklara çıkıyor.Yurdalan, Iran ve Pakistan ile kaleme almaya başladığı San Otobüs serisini Hindistan ile sürdürüyor. Yol haritasından mutfağına, mitolojisinden mimarisine etraflı bir rehber olan "NamasteHindistan Yolculuğu" adlı kitabı üzerine Yurdalan ile söyleştik. GOZDE AKGUNGOR yolculuk hali değil, sabit duran bir insanın da içinde yapacağı yolculukların dökümü aynı za manda. Yani o arayışların da ifadesi. Dolayısıyla bunlar birer eğretileme, sadece yolculuk durumlarım değil, kent hayatında yaşanacak paradoksları da ilaue etmeye çalüjtım. Anlatım oldukça görsel, belimler oldukça ayrınttlı. Bu, gezt edebiyatının bir gereğı mı? Yoksa sizin fotog"rafçı oluşunuzun bir getımimu Ben gerek fotoğraf çekerken, gerekse gezerken dondurulmuş görüntüler aklımda kalıyor. Kimi zaman çeküğim fotoğral lan da anlatıyonım metinlerde. Çekmediğim halde çekseydim nasıl olurdu onu da anlatıyor. Dolayısıyla ikinci söylediğin doğru. Kimi zaman rotoğrafın kaydede meyeceği hislerle anlatmaya çalışıyorum ama çıkiîj noktası fotoğraf oluyor. "Hindistan'a 'gidilir ama Hindtttan'ı 'hilmek' biryabancımn haddiniaşar, 'anlamak' harct değildir" diyorsunuz Hındıstan'tn diğer coğra/yalardan farkı nedir? hayata kadar her şeyde görülüyor. Insanların birbiriylc ilişkisinde de maddeyle ilişkisinde de daha geçmişe atıf yapan özellikleri görebiliyorsun onda. Bu da şunun sağlamasını yapıyor benim kafamda; bu yaşadığımız toplum, mahkum olduğumuz tek toplum değil. Başka bir dünya, başka bir uygarlık, başka bir ilişkilenme biçimi kurulabilirdi. Belki Lunun ipuçlarını da ben Doğulu kültürlerde buluyorum. Biraz da bcni çeken o. Hindistan'a tekrar gtdecek misiniz? Her zaman giderim. PekiSan Otobüs ün sonrakidurağı neresi? Bu savaş durumu en çok kültürlerin birbiriylebuluşmasını, tanışmasını, ilişkilenmesini önleyen bir unsur. Sınırlar bir, şıddet ve savaş iki. Dolayısıyla dünyanın şimdi içine girdiği bu gerilim ortamında San Otobüs'ün bir yolculuk daha yapması belki güç olacak. Ama barıs göreD olarak sağlanırsa San Otobüs durmaz, gider. Ya Istanbul'dan Katmandu'ya ya da 'Ibkyo'ya kadar bir rota söz konusu. Batıya yolunuz düsmeyecek mi? Batı'da ne işimiz var. Bizim işimiz Doğu'yla. San Otobüs serisi Nepal ile sürecek. Sonra Sııriye ve Irak. Turist ile gezginin aynmtnt nasıl yapıyormnuz? Bu çok önemli bir nokta. Turizm esasında kötü bir aktivite. Faydalıdan öte zararlı esasında. Çünkü, turizm, aylarca suyıı sıkılan, çalıştırılan kapitalist ilişkiler içinde üretim çarklannda öğütülen insanlann, emeklerini yeniden tazelemeleri amacıyla götürüldukleri yerlerde yine kendi koşullanyla yaşama biçimi. Turizm çıkışı itibariyle belki de tanıma, anlama, payfaşma çabasını da içinde tasıyor ama bugün vardığı yer, "endüstriyel turizm" dediğimiz, gruplarla yapılan büyük gezi Özcan Yurdalan'la "Hindistan Yolculuğu nu konuştuk v olculuktan başlayalım, sık sık yollara düsüyorsunuz, bir alışkanlık mı bu, bir yasama biçimı mı'•>Yolculuk sızin için ne ifade ediyor? Gezmek, yollarda olmak bir yaşam biçimi esasında. Ancak ben bir gezgin tavrıyla hayarını yollarda kurma işini tümüyle uygulayabilen birisi değilim. Ama bir gezgin nasıl olur, hayat yoflarda nasıl kurulur bunu biliyorum. Yola çıkma amaçlarımdan biri başka kültürleri başka dünyaları görme kaygısı, tanıma iste p. Başka dünyalar dedigim de ağırlıkla bizim coğrafyamızın doğusundaki kül türler. Bir kaçts olarak görülebilir mi? Şöyle denilebilir; günlük hayatın bizim için çizilmiş sınırlan var. İçlerinde ya • şadığımız o toplumlarda ve o sınırlar içinde bizim için Delirlenen rolleri oynamamız isteniyor. Ama turist gibi değil de bir gezgin gibi gitmek aynı zamanda toplu mun, hayatın, aileden başlayarak iş dunyasının ve günlük ilişkilerin bizim için koyduğu sinırlardan kaçmak tabii ki. Bu 1 MmlstM, Bb tot> sınırları bozmak ve bu düzenin dışında Hindistan bir dünya tabii, çok özel yeni bir hayat arzusu. bir yer. Diğer coğrafyalardan başlıca far Aynı zamanda somut ve mctamorfik kı, ne kadar coğrafi özellik varsa hepsianldtnıyla yolculuk, değil mP ni içinde barındırması. Bir ülke değil, Kuşkusuz. kıta görünümünde orası, bir yanı bu. Hır ıç yolculuk. Kültürel olarak da aynı. üzellikle Ba Bu yanı çok önemli, yolculuğa çıkartı'nın tektipleşmiş tüketim kültürünün ken eğer kendini, şimdiye kadar biriktirdışında bir başka medeniyete işaret eden diklerini, yargılarını, değişmez sandığın özellikler hâlâ yaşıyor bu memlekette. doğruları arkada bırakarak gitmiyorsan o Her ne kadar, Hindistan da bir tüketim yolculuğa çıkmamışsın demektir. Çünkü toplumu, bir endüstri toplumu kalıplayolculuk seni değiştirmez. Aslolan seni rı içine girmek üzereyse de canlı hayatı değiştirecek biçimde yollarda olmaktır. nı temel alan bir başka medeniyetin Gittiğin yerde hayatını, kendini yeniden ipuçları var orada. Bu, geniş bir spekt sorguluyor, yeniden kurguluyorsan bu yarum içinde çok zengin olarak bir arada nıyla bir iyileşme, bir renabilitasyon. bulunuyor. Dolayısıyla beni çeken yanı "Kisi her aurakta depjşir" diyorsunuz. bu. Daha canlıya yönelen yanı, daha kaHinditfan'a dokuz yıl içinde yedi kez gtttiniz. Aynı kentleri defalarca görmenize lıplaşmış hayatların dışında başka fonla rı, başka ilişkileri de gösteriyor. karşın her gidisle yasadthmz cosku kitaba Bu yanıyla meda yansımıs. Bunun nedeni yolcunun degHsimiyanı stra mekânın da değişmesi mı '> kânın yanı sıra, zaman içinde de yol Gittiğin kent de değişiyor, gidiş biçiculukhissimiyaşamin de farklılaşıyor her seferinde, orada ttyor? yaşadıkların da birbirinin tekrarı olmu• Biraz öyle bir yor. 1 ler yolculukta, gittiğim yeri yeni bir şey. Doğudaki, biçimde yaşamaya çalışryorum. Yolculuk Hindistan 'daki zasırasında rutine düşmemeye dikkat ediman algısıyla Bayorum. n'daki zaman algıKimi zaman rota değişiyor, kimi zaman sı birbirinden çok konakladığın yer değişiyor. Hep aynı yefarklı. Hem böyle re gidip aynı şeyi yaşamamak için "orayı bir yolculuk, bu değil deburayı seçeyim" diyorsun. Dolasözünü ettiğin şey, yısıyla her gittiğin yer ayrı bir yer oluyor. yani usul usul za Kitapta rotayı izleyen anlalılann araman a yapılan yolstnda küçük feheftöykületyeralıyor. Acaba bu, edebiyatla bir arastırma, bir arayt$ culuk nem de fiziolarak değerlendırılebılir mı '•> ki, fiili anlamda önceki zamanlara Bunlar aslında benim hayattaki duruyapılan yolculuk. şumun deklarasyonlan. Benim hayata naBu, tıptan günlük sıl baktığım. Ve bunların çoğu sadece bir SAYFA 12 y Savaşm eddsl ler bu niyetlerin dışında gerçekleştiriliyor. Turist, gidilen yerde belirli kalıplar içinde tutuluyor yine, belirli davranış biçimleri empoze ediliyor. Yerel kültürle doğrudan ilişki kumıası engelleniyor. Turizm bu yanıyla gidilen yeri de bozuyor. Tiikeliyor mıu Kesinlikle tüketiyor. Hem içini boşal tıyor, hem de liziki olarak kirletiyor gidilen yeri. Ama gezgin tavnyla gidiş böyle değil çünkü planı, programı yok gezginin, öncecien verılmiş kararlan yok. Dolayısıy la yeni kültürle tanışma, iliski kurma fırsatı da buluyor gezgin. Böyle oldıığıı için de kendisini değiştirme olanağı da buluyor. l'urizmin ticari bir araç olması edebıyata da yansıyor mu? Bir miktar yansıyor tabii. Ama gezi edebiyatı eski moda bir şey. Çünkü gezilen yeri yazıyla anlatmak, görüntü çıktığınaan beri işlevli değil artık. Düşün ki dünyada lotoğrah ve iilmi çekilmeyen hiçbir kültür, hiçbir olay ve hiçbir coğrafya kalmadı. O halde gezt edebiyatına nasıl bir değer biçiyorsunuz? Gezi edebiyatı tanımı içinde ifade edilmesi gereken yöntem şu bence; gezi yazısı yazanlar gittikleri yerde kendileri nasıl ueğiştiler, o yer kendilerinde nasıl ifadesini buldu? Yani daha öznel kalıplar içinde ifade edilirse işlev tasıyor bir gezi yazısı. Çünkü gerek fotoğraf olsun, gerek nareketli görüntü olsun gidilen yeri sadece tanımlıyor, halbuki gezgin gittiği yer de kendi içinde ne olup bittiğini anlatıyorsa, o vakit gezi edebiyatının hâlâ bir işlev var denilebilir. Türkıye'de gccikmişliğe karsın son dönemlerde çokça çıkmaya başladı gezi yazıları. Bu gecıkme nereden kaynaklanıyor'' Bir tanıma çabası gezi yazısı, kendin gibi olmayanı anlama çabası. Biz ise kendimizi tanıdığımız kadarıyla yetiniriz. Hatta metropolde yaşayanlar Anadolu'yu biie tanımaz kaldı ki diğer kültürleri la nısın. Bunu nasıl açtkltyonunuz? Biz çok lazla gezmeyi seven insanlar değiliz. Bizim kültürümüzde de öyle tek başına alıp başını uzun yolculuklara cıkmak yoktur. Biz daha çok kapalı, birlikte, grup halinde hareket etmeyi severiz, yani göç ederiz. Macera da içeren, sonun da ne olacağı bilinmeyen yolculuklar bizim toplumun karakteri değil, o yüzden gitmeyiz biz. Ya son dönemlerde turist olarak gidiyomz, hani biraz ekonomiyi de doğrulttuğumuz için ya da toplu göçler yapıyoruz Batı'ya, Avnıpa'ya doğru. Işçi olarak yazılıp göçmen gidiyoruz. Görüntünün yaygınlaşma<ii hılgı ekiıklig'ini giderdi. Acaba didaktik yöniin önemini yttırmeu, edebı yöniin gelışmesını sağlaat mı? Olması gerekirdi ama benim kitapta ya da Türkiye'de yayımlanan diğer seyanatnamelerde daha edebi bir çizgiye ulaşıldı mı bu konuda kuşkuluyum. Gezi edebiyatı hak ettiği biçimde bir edebiyat tarzı olarak, bir damar olarak gündemde olan bir yazı biçimi değil. Daha çok edebiyatçılar, kendi gezilerini kendi üsluplan içinde kitap haline getiriyorlar. Ama bir gezi tarzından, tavrından söz etmek güç bence Türkiye'de. Bu Türkiye'ye özgii bir durum mu? Batı'da da gezi edebiyatının çok fazla ağırlık tuttuğu söylenemez. Batı'da bir ülkenin özellikle Doğulu ülkelerin neresinde ne bulunduğunu inceleyen, işleyen biçimde rehber kitaplaryayımlanıyor. Hem bu kitapların varhğı, hem de görüntünün ağırlığı nedeniyle gezi edebiyarı dünyada da çok önemli bir yer tutmuyor. Ama ben şıına inanıyorum; bir rür olarak, "gittiğin yerde senue ne oldu"yu anlatan kitaplar hâlâ bir boşluğu dolduracak niteliktedir.» Namaste Hindistan Yolculuğu/(hcan Yurdalan/Everest Yaytnlart/112 v CUMHURİYET KİTAP SAYI 686 UzunyolcuUdansevııiyı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle