Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r' yıllarını yazarak gelecek kuşaklara aktarmasını istiyorlardı. Yaşananlar o kadar üzücü, o kadar akıl sır ermezdi ki, iyisi mi benimle öbür dünyaya göçüp, unutulup gitsin diyordıım. Kanımca, yazadar ne özgeçmişlerine bakılarak, nc de.karaktcr yapılan incelenerek değerlendirilmelidir. Önemli olan yazarın ne yazdığıdır. Ben kitaplar, oyunlar yazdım, rilmler yönottim. îştc bcnim yaşantım bu, ben buyum..." diyor Ephraim Kishon ve özgeçmişini anlatıyor bize. Osmanlı'da Fal ve Falnameler / Sennur Sezer / Milliyet Yayınlan / 158 s "Müjdeler olsun çok sevineceksin, sonun iyi, gönlünde sefer varsa, bu niyet kudu olsun, fayda buJ, ailene, kabilene beklenmedik yerden iyilik gelecek, oğlunun, kızının sevinçii günlerini göreceksin. Dostun sevinecek, düşmanın kahrolacak. Ama sana dille sataşıdar, göze gelirsin, kitapsız yürüme. Sana iki sevinç görünür. biri mal, biri sağlık sevinci. lkisine de kavuşacaksın. Sen hen iyilik yaparsın ama iyilik ettiklerinin kiminden kötülük görürsün, aldırma, sonun hayır olur inşallah!" Bir çingene fakının ağzından çıkmışa benzeyen bu sözler, fal geleneğinin belgelerinden bir alıntı. "Osmanlı'da l'al ve l;alnameler", insanoğlunun geleceği bilme arzusunun yarattıgı fallardan, yıldıznamelerden, günümüz astrolojisine ıızanan scrüvcnin Osmanlı'ya ait bölümünü belgelerle ortaya koyuyor. RvAvumun/Süreyya Berfe/Yapı Kredi Yayınlan/]09 s. Süreyya Berfe, "Ruhumun" adlı ycni şiir kitabından önce dört şiir kitabı yayımlamıştı: Giin Ola (1969), Savrulan (1971), Hayat ile Şiir (1980), Şiir Çalışmaları (1991). Şiir Çalışmaları isimli kitabıyla 1991 Cemal Süreya şiir ödülünü alan Süreyya Berfe, çocııklar için yazdığı şiirleri de "Çocukça" adıyla yayımlamıştı. tki yıl lıukuk doıt yıl da felscre öğrenimi gören Süreyya Berfe ıızun yıllardır reklamcılık alanında çalısıyor. Türk şiirinde oldukça özgün bir yeri olan Berfe nin şiirleri için söylenebilccek şcylcrdcn birisi, onun şiirlerinde baskın kalender bir çocuğun konuştuğudur. Konuşur gibi rahatça kullandıgı dil ile hem bir adamııı hem de bir çocuğun ve de tabiatın sesini duyurur şiirlerinde Süreyya Berfe Türk şiir atmosferine. Yedi yıl aradan sonra "Neden / tepeli pelikanın gagasımn altındaki torbadan / darbuka yaparlar?" gibi ilginç sorular soran, şiirimizin köstebeği ile karşılaşma fırsatı yaratıyor kitap. Şahitsiz Vakider/Ebubekir Eroğlu/Yapı Kredi Yaytnları/48 i Ebubekir Eroğlu 1950 Malatya doğumlu. llk şiir kitabı "Kuşluk Saatleri"ni 1974 yılında yayımlayan Eroğlu 1984 de "Kayıpların Şarkısı" isimli ikinci şiir kitabını ve 1994'de "Yirmidört Şiir"i yayımladı. Uzun aralarla şiir ya yımlayan F.bubekir Eroğlu'nun yeni kitabı "Şahitsiz Vakitler" dc dört yıl aradan sonra geliyor. Şiir kitaplarından daha çok deneme ve incelcme kitaplarıyla tanınıyor Ebubekir Erotflu. Bu kitaplar sırasıyla; Se zai KaraKoç'un Şiiri, Yenifeme Bilinci, Sevap Defteri, Modern Türk Şiirinin Doğası, Sabit ve Değişken, Muğlak Olçekli Harita, Kclimcler Çınladıkça. Eroglu fazla sayıda şiir yayımlamasa da, özellikle seksenli yıllarda, Türk şiiri icin çaba gösteren şairlerden biri. 1981 85 yılları arasında Yonelişler dergisini 43 sayı çıkararak şiir atmosferinin belirginlik kazanması yolunda önemli bir çaba göstermiştir. Denemelerinde de şiirlcrinde de insanı hayattaki yerini sorgulayan Eroğlu'nun Şahitsiz Vakitler'i onun kendinc has şürleriyle tanışmak isteyenler ve daha önce tanışanlar için. Sessiz Arka Bahçeler/G«7/<?« Akın/Yapı Kredi Yayınla"Sessiz Arka Bahçeler" Giilten Akın'ın onikinci şiir kitabı. Yapı Kredi Yayınlan şairin daha öncekj yıllarda "Toplıı Şiirler" (1956 1991)'ini ve "Sonra tşte Yaşlandım ' (1995) isimli onbirinci kitabını yayımlamıştı. Cîültcn Akın'ın bütun yapıtlarına doğruyol almak amacıyla şairin şiir üzerinc yazılarını da iki kitapta toplamıştı: "Şiir Üzerine Notlar" (1996) ve "Şiiri Diudc Kıışatmak" (1996). Türk şiirinin kırk kiisür yıllık ustası Cıülten Akm, şiirin eıı büyük sebebinin "aşk" oldu SAYFA 22 rt/4") \. gunu söyledi hep. Ama hep kendi dışına dofiru taşan bir aşk. Kuşku yok ki, Gülten Akın'ın şiirleri yalın bir zeminde, detaylarda vc görünenin bir adım ardında gizli olan fotoğraflarda, duygunun içe dönük ve söylenmemiş dilinde durııvor hep. Bu kez de öyle. Sessiz Arka Bahçeler'de de kendi dışına taşan bir Gülten Akın Ue karşı karşıyayız. Gülten Akın'ın şiirini başından bu yana takip edenler bilirler ki, onun şiiri incelilderin olduğu kadar bir öfkenin de şiiridir... Ancak özellilde bu son kitabında, Gülten Akın öfkesi onun şiir dilinden ayırt edilemez olmuştur. Sessiz Arka Bahçeler, daha çok sanki bir fotogralı okuma duygusu da veriyor. Sessizse çekilmiş hüzünlü, öfkeli, duygulıı, inceliklı ama hep soruları içinde taşıyan biıer fotoğraf gibi... Şiirseverlere, şiirin sıkı takipçilerine yıl biterken değcrli bir arnıağan; Sessiz Arka Bahçeler... ProfilIohn Ashbery//lazırlayan Nazmı Ağfl/Yapı Kredi Yayınlan/155 s. 1927'dc Ncw York, Rochester'da john ashbiffjr^J <Joğan Ashbery, \ larvard Çollege'i P r ° f ' l.AJ bitirdi (1949), Colombia Üniversitesi'nde master yaptı (1950 51). llk kitabı "Turandot and Other Poems" (Turandot ve Başka Şiirler) 1953'te çıktı; ilk önemli kitabı "Some Trees" (Birkaç Ağaç) ise 1956'da W. H Auden'ın sunuşuyla yayunlandı. Ashbery, Oxford University Press telif haklan bölümünde ve McGraw Hill Book C>ompany'de çalıstı. 1955 56 yıllarında bir Fullbright bursuyla Paris'tc bulundu; 1958'de tekrar Paris'e giderek Paris Herald Tribune gazetesindc sanat eleştirmenliği yaptı. 1966 72 arasında New York'ta Art News dergisinde çalıştı. Ashbery, en popüler ve başarılı kitabı sayılan "Sclf Portrait in a Convex Mirror" (1975; Dışbükey Bir Aynada Otoporıre) ile ABD'nin en saygın edebiyat ödüüeri olan Pulitzer Prize, National B(xik Award vc National Book Critics Circle Award ödüllerini kazandı. Şiir dışında, üç oyun (Three Plays 'Üç Oyun', 1978) ve bir roman yazdı: "A Nest of Ninnies" (James Schuyler ile birlikte, 1969; Budahılar Yuvası). Sanat eleştirilerini 1989'da kitaplaştırdı: "Reportcd Sightings: Art Chronicles 1957 1987" (Aktarılmış Görünümler: Sanat Günlükleri 1957 1987) Ashbery halen Brooklyn College'de yaratıcı yazın dersleri vermekte, Newsweek'te sanat eleştirmenliği yapmakta ve The New Yorker'a katkıda bulunmaktadır. Damasceno Monteiro'nun Kayıp Bast/Antonio Tabucchi/Çcviren: Kemal Atakay/Can Yaytnlan/214 s. Portro'da bir parkta, bir gencin Anloıık>TabiKT,hl başsız cesedi bulunur. Olayı araşDAMASCENO tırmak üzere göndcrilen gazete MONTKIRO>;I;N muhabiri Firmino, acımasızca işK/\YıH RASı Ienmiş bu cinayeti aşama aşama açığa çıkaracaktır. Tabucchi, gerçek bir olaydan yola çıkarak yazdıgı romarunda, ilginc yaratıcılık sezgisiyle henüz aydınlanmamış bir cinayetin tailini de doğru tahmin etmiştı. Polisiye bir öykü çerçevesindc gelişen " Damasceno Monteiro'nun Kayıp Başı"nda güzel Porto şehri de neredeyse bir roman kişisine dönüşür. Ama romanın en unutulmaz kişisi Loton'dur: Yaşanıını adalet mekanizmasının ardındaki Temel Norm u anlamaya adamış dev cüsscli, sıradışı bir avukat. üldürülen genci savunmayı üstlenen aristokratik ve anarşist Loton, romana metafiüik bir boyut kazandırır; okur, onun diişüncclerine kulak verirken, aynı zamanda adalet kav ramı, işkence, polisin uyguladığı şiddet, uyıışturucu trafigi gibi çagımızın temel sorunları üzerine de düşünme olanağı bulur. Tabucchi, soluk soluğa okunan bu polisiye öyküye felsefi bir derinlik kazandırarak başarılması güç bir yazarlık örneği sunuyor bize. Orümceğin Kitabı/Nazh Eray/Can Yayınlan/227 y ..."Bu kitap ya.benim başyapıtım olacak, ya da bcni yiyip bitirccek. Örümceöin Krallığı'ndan bir türlü kurtulamıyorum. Aylarca noöuştum, artık gücüm kalmadı," dedi yazar. Bitkindi. Bir an öldü sandım, gözü kapalıydı. "Işte yazdıklarım," diya mırıldandı. Kötü bir ışık sararmış yüzünü aydınlatıyordu. Onündeki kâğıtları bana doğru itti. Büyük bir merakla saylalann üstünde gözlerimi gezdirdim: ... ( )mür Uzatma Kıraathancsi... Orada her gcce toplanarak gcçmişlerini anla li|t, ömürlerini ıızatmaya çalışan beş ihtiyar adam; Broadway'in orta yerinde, Lindy'nin Kahvesi'nde içi len bir fıncan mis kokulu kahvc. Marilyn Monroe'nun esrar dolu ölüm gecesi. Tüm takılarını takıp takıştırmış şıkır şıkır bir lzmir... New York metrosunun karanlık dehlizlerinde ham bir cinsellik... Köşede oturan 'Yaşamı Ipotckli' adam Nejat; Çin Mahallesinde delice bir kovalamaca... Anıların, bir dev anasının vantuzlu ağzı gibi insanı içine çekişi. Eyüp sırtlarında sevgilisini yitiren Fevzi... Tanımadık bir kadının ruhıında bir gezinti. Sırta yapışmış, çıkmayan bir geçmiş... Gececi Müfit'in bacaklannı saran tutku ateşi; masadaki 'Aşk' biblosu, aynada yakalanan gençlik... Heyecan içinde önümdekı sayfaları karıştırıyordum. Yazara baktım, başı geriye düşmüştü. Anladım, 'rüyayaşarn'ın içine yeniden girmişti. Kâğıtları toplayıp oradan uzaklaşırken, orümceğin ağına takıldığımı denşetle fark ettim." diyor NazL Eray kitabının bir yerinde. Fantastik edebiyatımızın en ünlü yazanndan yeni fantastik öykü. Şımdt/Natbalie Sarraute/Çeviren: Aysel Bora/Can Yayınlan/118 s. Yirminci yüzyıl Franstz Edebiyatı'nın önde gelen adlarından Nathalie Sarraute, 98 yaşına rağmen üretkenliğini sürdürüyor. Her kitabında değişik bir izleğin peşinden giden yazar. "Şimdi" adlı sıradışı çahşmasında insanlar yerine sözcükleri konuşturmayı yeğlemiş. Okur, kendini sözcüklerın, hecelerin, seslerin oluşturduğu olağanüstü bir dünyada buluyor kitapta. Nathalie Sarraute, kitabında sunduğu okuma şöleniyle okura sanki meydan okuyor, onu satırların arasında zorlu bir yolculuğa çıkartıyor. Zenginler Sofrast/Micbel Deon/Çeviren: Aysel Bora/Can Yaytnlan/258 s. tş hukuku okumak üzerc Fransa'dan Amerika'ya doğru bir tranMkhcl satlantikle yola çıkan bir Fransız ZKN'CİN'I.KR delikanlı: Arthur. EUili yıllar. YokSOIRVSI sul kırsal kesimden gelen oğlunun toplum içinde yukarılara tırmanması için yanıp tutuşan annesi, onun zenginler ve ayrıcalıklılar kulübüne katılmasını dört gözle beklemektedir. Oğlunun başarılı bir öğrenim yaşamı olduğunu düşleyerek, muduluk içinde ölür. Ne var ki, onun duygusal başansızlıklarınuan haberi olmaz. Oysa bu başarısızlıklar, Arthur'ün eğitiminde gösterdiği başarıları gölgede bırakacaktır. Brezilyalı Augusta ile olan ilişkisi, altından kalkamadığı bir bozgun olur. Elizabeth ten aldığı dersin açtığı yara yirmi yılda kapana caktır. Gizli tutulmuş aşkların öyküsü, bir yanlış anlaşılmalar dizisinden başka bir şey olamaz. Augusta, Elizabeth ve Arthur de bu yazgıuan kurtulamazlar. Ne var ki, alınan bu yaralann zaman içinde dencyim kazanılarak iyileştirilmesi insanı sonunda mutlu kılmaya yeter. Kardeşim ftudala/Michcl del Castillo/Çeviren: Aykut Derman/Can Yayınlan/290 s "Bir deneme değil bu yazdığım, clcştircl bir incelemc degil. Seninle karşılaştığımız günden bu yana, yüreğimden kopanı karşılıklı paylaştığımız heyecanlı bir içtenlikle kağıda döküyorum. Sana sesleniyorum, Fedor. tyi, güzel de. sana senin hakkında ne öğreteDİlirim ki? Şunıı belki: Bir yazar hiçbir zaman kcndine ait değildir: Sen, benim damarlarımda dolaşan kanda yaşıyor sun, sorduğun sorular sinir hücrelerime işlenmiş. Sen benün için, kendinden sonra gelenlerc yapıtlarıyla yol gösteren bir usta olmakla kalmadın; bunun hep ötesindeydin; ciğerlerime çektiğim hava oldun. Ben, senin yarattığın kişilerden biriyim, Fedor. Kitaplarını yutarcasına okuyan o şaşkın çocuklardan biri olmakla başladım işe. Sana on üçon dört yaşlannda Barcelona'da rastladım ve ilk bakışta tanıdım, çiinkü doğduğumdan beri senin içinde yaşıyordum bcn. Senin adını, Fedya, ilk romanımın, "Çağımızın Çocuğu"nun ilk sayfasına yazdım. Beni senden daha iyi kim anlayabilirdi?" Böylc sesleniyor Michel del Castillo, ustası Dostoyevski'ye "Kardeşim Budala"da. Ve roman, eleştirel deneme, yaşamöyküsü olmayan, ama hcpsinden izler taşıyan bu kitabı bitirdiğimizde, aralarındaki diyaloğun sona ermediğini, 'suçlarından' ve 'cezalarından'»irbirlerine sonstıza kadar fısıldayarak söz etmeyi sürdüreceklerini hissediyoruz. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 459