Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
öii Çöziim üreten değil, aercegi yakalavan edebivat, Yazar Vüs'at Orhan ve Erhan Bener kardeşler son yarım yüzyıldır Türk edebivatındaki izlerine yenilerini ekliyorlar. Okuyucularını kcndilcrini sorgulamaya çağıran yazar kardeşler, "Neden yaşıyoruz?" sorusunu irdeliyorlar. Son kitabı "Mızıkalı Yürüyüş"te kurşun kalenıdcn tükcnmcz kalcme geçen Vüs'at (). Bener, yapıtlarında salt gcrçckliği akalamaya çalıştığını telirtiyor. Krhan Bcner ise öykücülüğün düş gücünden soyııtlanamayacağını vurgularken, "çöziim üreten edeniyat" yapmadığını söylüyor. Vüs'at ve Erhan Bcner kardeşlcrden edcbiyatta yeni izler makla yetinir, eılız kalırsınız, yeni şeyler yapamazsım/" dıyor l Kahramanlaı y.ı^athklan ı^agla bırlik te giriyor F.rhan Bener'in roman ve öykülerine... l^uhsal yaşam, dönemin so runlarına koşut olarak irdeleniyor. Erhan Beneı 'e göre yazar mutlaka bir me saj vermek zorunda değil, aneak tama men yansız da olanıaz. Yazarın, eagını ve sorunlarını düşünceleriyle yazılarına yansıttıg'ını anlatan Bener, "Hi<,bir ^ey yoktan var olamayacağına göre, kahra manları da bu anlamda nek çok noktada yazarın kendisi ile çakışan özellikler taşır. Yazar kahramanlarmı yaratırken elbette, gözlemlcrinden, düşgüeünden, bilgilerinden, kendilerine anlatılanlardan yararlanaeaktır, ama tüm bunlan biraraya getiren kendisidir. Bu kurmaca bütünlük, bu konıpozisyon, aslında onun dünya göriüjünün bir yansımasıdır" diye konuşuyor. Erhan Bener, "çöziim üreten edebıyal" yapmadığını vurgularken, eözümü aneak bilim adamlarmın ve polirikanla rm bulabileeeğini söylüyor. "lnsanı anlatmakla ııgraşan edebiyatçı yalnızca ipuclarını verebilir. lnsanı, sadeee kendi icinedönük bir varlık olarak değil, yaşa dıgı çağla w onun sorunlanyla birlikte anlatmak geıekir. Çağından ve eagınm sorunlarından soyutlarsam/, o ins.ın kıı rur, soyut bir insan olur." üykülerin dü^ güeünden aıınamaya eağını, bir yazarın harra salt kendisini ve yaşadıklarını anlatııken bile isteı istemez düşgücünıi kullanmak durumunda ola eağını savunuyoı. Yazaıları, yazarken başta kendıleri olmak üzere, herşeydcn ve en yakın eevreleıi dahil herkesten yararlanmak ıstediklcri için bir anlamda "edepsiz" olarak tanımayan Beneı, ş,övle devam ediyor: "Burada en önemli nokta insanlara ve olaylara ele^tircl gözle. bakabılmektir Ozellikle kendisini eleştiremeyen yazar, çevresini de eleştiremez, dolayısıyla eleş tirel bir yapıt ortaya çıkaramaz. Butün bunlan biraraya getirebilmek, düşgüeü nü gerekririr. Bazı kitaplann basında 'Bu romandaki ki^ilerin gerçek ki^ileı le ilgi si yoktu, hepsi düş ürünüdür' ya da 'Bıı romandaki olaylar ile ki^iler gerçek ha yattan almmıştır' diye not düşüldüğünıı görmüs,sünü/dür. Bunların her ikisi de fanteziden başka bir şey değıldir. Tama men gerçeği anlatıyorıım diyen yazar bile kendine göre olan birgerçekliği anlat maktadır. Ağabevim Bener'in ba^aıısı o yadsı mış olsa bile, kendi gerçeğini anlatırken bile dü^gikünü kullanarak ya/ıın biçe mi ve anlatım ustalığıyla bu gerçeklere bir çeşit gerçeküstü nava verebilmiş ol masındadır. Düşgucü burada kendisini göstermektedir. Tamamen düşgüeüyle yazıyorum denildiğınde de yine yazarın gerek kendisinden gerekse çevresinden yararlanm.ıması olanaksı/dır. Rom.ıncı nın kendi anlayısına, gö/lemleıine göre bir roman giTçekliği ortaya çıkar " Ilrhan Bener, genç övküeülerin dil ve yazım kur.ıllarına karsji bir savıukluk içindc bulundııklarmı belirtivor. Balılı yazarların ya^anılan çağın veıdıği karam sarlıkla ve belki de artık yazılacak başka bir şey bulanıadıkları için, daha çok iç se riivenlerini anlatmaya yöneldiklerini vurguluyor ve Türkiye'de de gençieıin bundan etkilcndiklcrini söylüyor. Polirik içerikli, sosyalisl geıçekçi öyküleıin de 1 daha fa/la sloganl.ı beslendıgını dıkk.ıt çekerken, v,ı/arın mutlaka bir mesaj vcı mesi gerektiğine inananlarm hıç de a/ olmadığın.ı işaret ediyor. • Mızıkalı Yürüyüş / Viı\ 'at (' Br/ıcr / \lctıi)inı Yttyınlan / 1?7 f Dönüşler / lirbaıı livncr I Vnıit Yayııı cılıh / W s CUMHURİYET KİTAP SAYI 432 'Yazar mesaj vermek zorunda değil' Düş gücii BAHAR TANRISEVER V üs'at ve Erhan Bcner kardeslerin, egitim ve görevleıi ııedeniyle bir birlerınden ıızak kalmaları vorum ve yöntem farklılıklarına yol açım:;. Yeni kirabı üzerinde çalışmalarım sıırdürcn Vüs'at Beneı, salt yas,ananlaıı an latan bır yazar olarak, romanlarında ve öyküleıinde düs, güeüyle geıçekleı aıa sında dengelı bır kurmaca yarattığını söylediği kardes.i Erhan Bcner'e göre kendısını kurıı buluyor. Edebiyat sevgisi ve lıevesinin aile içi bir gelenekten kaynaklandığını bclirtcn Erhan Bener ise, çocukluğu boyunca büyük bır tutkuyla baglandığı ağabeyinin ozellikle ilk yazarlık denemeleri sırasında keııdisini çok la/Ja etkiledigine dik kar çekiyor Vüs'at Bener'in yapıtlannın odak nok tasını insanm kendisiyle hesaplaşması oluşturuyor. Kahranıanlan, tepKİleriyle, sıkıntılarıyla kendılerını sorgulamaya basjıyoı... "Cîünümüzdc ve dünyanıuda sorgularn.ıdan yaşayanlaregemen herşeye" diyen Vüs'at O. Bener, insanın "Ne den Yaşıyorunv ' somsıınun yanıtını bıı lanıadığı için yoz bir yaşam sürdügüııü söylüyor: "Bıı ins.ınlar birlikte yaşadıklanm da nıutsuz ediyorlar. 1 lep birlikte bir mutluluğa ulaşabilmck için insanların kcndileıiııi sorgulamalaıına gerek var. lnsan her şeydcn onee mutlu mu, mutsıız ıııu bıı sorımun yanıtını verebilmeli. Oysa bıı sorıı bana çok dog'al gelıyor. Sanırım yazarlıgm özünde de bu yatıyor. Yaratı cılıkra nu var. I ler sanat dalında bır sor gulama vardır, olnıası da geıekir." ()ykülerinm kahramanlarmı gerçek kişiler ve doslları arasından seçen Bener'in tüm çabası, oyucLilarını "gerçek liğe çekebilmek.' Aneak kendisini de lıalen gcıçegi tam olarak yakalayabılmis, gormtıvor: "Kcndinıi çok hırpalıyoı veoldugum gihı ortaya koymak istiyorum. Bıınıı va ()arken insanları da yoımak istivoıum Çünku lcendimı aneak böyle anlatabilıyorunı. Clerçek o kadar kaypak ki. Clüı düg'ümüz her .şeyın arka planına girtıği Vüs'at ve Erhan Bener kardeslerin. eğitim ve görevierı nedeniyie Slrblrlerlnden uzak kalmaları yorum ve yöntem farkhlıklarına yol açmıs. Insanın kendisiyle hesaplaşması ıııi/ /.aman baş,ka bir geıçeklık onıııı ye rıne geçivor. ( )nıı yakalamaya ealı^tıkea bu ke/ o kııijiyor. Aına belki de vaşania ya değer verışımın ncdcnı de budur. ( )nıı yakalama azmirii, hıncını, ülT<.esini tasj dığım ieın gidıyorum usriıne üstune... Böyle bir kovalamaea, kaçma için deyiz." Vüs'at I5ener, DÖHÜJIER bugüne kadar tüm kitaplarını kurşun kalcmlc ya/dı. Makinelere kar^ı duy duğtı soğuklu^u sürdüren ya/ar, son kitabı "Mızıkalı Yürüyüş "te ise kurşıın kalemden tükenmez kalcme terfi etti. ()ykü alanında son yıllarda bircanlanma yas,andıgına işaret eden Bener, genç yazarlarla biı likte Türk öykiicülüğünün dunya edebiyatında kendine (izgü bir yer edineceği düşüncesini dile gctiriyor. Bener, "Hayatla karşılaşaeaksınız, boğuşaeaksınız, ondan sonrayazabilırsiniz. Ortaya koyduğunuz, yaşamış bir adam olmalı. Yoksa sıradan öyküler anlat V Sınada 'Yaralı Aşklar'var... ratma dii'jüyle kuıgııla nan romanda 2 mılvar yıl öncesinden gelen tııtku lıı bir aşk oykıısu anlatı lıyor. Düsleıin geli^en teknolo]i ıle artık crişilIIK'Z olmaktaıı (,ıktıgına ışaret eden l^ener, roma m yazarken, bilimsel bulgulardan da yararlan dıgını belirtiyor: "Dünyaııın yaıatılışın dan bu yana 56 milyar yıl geemis,, ama hayatın ortaya eıkışı son 2 milyar yıl ieinde geı\ekleijmiş. Gerule 4 mılvara yakın bir bos /aman kalıyor. Aeabn bıı bir bnşjuk mu yoksa ya^anı bu 4 milyar vı 1 önee ortaya ı^ıktı da, hcrhangi birtıedenleyok mu oldıı.' ( )nların bir verlerde korunan \asam şifrelcri, bir şckilde canlıların ve bu araıla insanların tekrar dünyaya gel mesine yol a(,mışolabilir mi? Ciereegin ne ol duğunıı ya da olabileeef>ini aneak okııyıınca anlayabileeeksiniz." I'.rhan Bener'in onu müzdeki ay piyasaya e.ıkarılması planlanan yeni kitabı "Yaralı Aijklar" adını taşıvor. Sevgi üzeri ne kurulu 11 oykuden olusacak kitapta büyük aşkların bile bir zaman sonra yok olabildikleri konu ediliyor. Haziran ayında ayrıea yazarın ıızıın süredır aranan "Oyuneu" adlı ünlü IO manının da yenı baskisı \jvımlanacak. • üsat Bener, son kıt.ıbı "Mı/ıkalı YürüyÜ!j"te yas;lı biı adamın çevresındeki ler ve cocuklarla olan ilişkıleıını anlatıyor Kahramanının genelik günletine deginirken, At.ıturk ıle ilgiii bir anısmdan da söz ediyor. E.rhan Bener ise son vapıtı, "Dönüşler'de yuzyıhn modasına uya lak lantastik ögelere yer verdıginı söylüyor, alaycı bir tavnla... Fellesi sorunlartn ı^lendigi ro manda, "Nereden gelmdi, ııereye gidiliyor; ölünı sonsıız bir yok olus; mu dur" sorul.ııına vanıt aranıyor. Insanoğlıınun vaşam şilıeleıivle \eni den beıı/er < anlıl.ır \.) SAYFA 6