23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türk okur "Tutanak Defteri ile gecikmiş de olsa, John Banville gibi çağdaş bir ustayi tanıma şansını eîde ediyor. Okurun bir şansı daha var , yazarı Güler Kiper'in özenli ve rahat görünümünc karşın oldukça girift, yer yer şiirsel bir metni yapıtın aslına saygılı Türkçesiyle tanımış oluyor. tngiliz okurlar, üçlünün ikinci kitabını üç yıl beklemişti. Türkiye'deki okur, bu yıl içinde ikinci kitabı okııyacak. GUVEN TURAN Katil. cani mi? rin ardından, romanı bırakmayı düşünür Banville. Belki bırakmaz ama üç yıllık bir boşluğun ardından, tümüyle farkhbirromanlaçıkar okurun karşısına. Doctor Copcrnicus, üıılü astrunom Kopernik'in hayatıdır hayatı olmasına ya, bu tarihsel kişilik bütünüyle bir roman kahra manı olarak yeniden kurulmuştur tarihsel kişiliğin den hiçbir sapma yapılmaksızın. Ayrıca, Könesans çağı Avrupası da sadece bir tarihsel arka plan oluşturmaz, romanın en anlatımcı yanlarından birini oluşturur. Onaltıncı yüzyılda günlük yaşamın bütün korkunçluğu, romanda olağanüstü bir başarıyla canlandırılır. Bilimin, sanatın "yeniden dirildiği" çağın nasıl bir ölüm ve yaşayanlar için de ölüm kahm çağı olduğunu anlanz. Kitap, birkaç olumsuz eleştiriye karşın, büyük bir başarı kazanır ve Banville'in adını da lngilizce okuyanlar arasında, önc çıkartır. Banville, bu kitabın bilim adamlarını konu eden bir üçlünün ilk kitabı olduğunu söyler bir konuşmasında ve 1981 'de Kcpler yayımlanır. Bu da Doctor Copernicus çizgisindedir ve bu kez de bir astronomdur kahramanı Banville'in. Ve herkes Banville'in üçüncü bilim adamı romanını beklerken The Newton Lettcrs çıkagelir 1982'de. Kitabın adına karşın, Banville, tarihi yeniden kurgulamaktan uzaklaşır bu romanla. Kitap, Newton'un mektupları üzerine bir çalışma yapmak için Irlanda'nın ıssız bir köşesine gelen bir bilim adamının, mektuplardan çok, komşu kulübedekilerle Ugilenmesini ve bu dolaylı ilişkinin yarattığı karmaşayı anlatır. Mefisto'da (1986) ise, romanın adının yarattığı çağrışımdan da anlaşılacagı gibi, saf anlamda kötülük, bellek ve dil ve bunlar arasındaki ilişki irdelenir. Gabriel Swan'ın yaşamı bağlamında. New York Times'da yayımlanan konuşmasında (1990) Mefisto'nun yazımının beş ydını almış olduğunu, kitabın bitimiyle de bir özgürlük duygusu ile birlikte "artık dilediğimi yazabilirim" dediöini ve böylece lutanak Deiteri'ni yazdığını söyler. 1989 yılı sonlarında çıkan Tutanak Defteri hem eleştirmenlerin hem okurun ilgisini çeker. Roman, "birinci tekille" anlatılmıştır. Banville, üstelik her zaman bir hayli tehlikeli olan, okuru hcr zaman tek yönde bakmaya zorlayan bu anlatımı üsıüne üstlük bir "katir'e mal etmiştir. Romanın anlatımcı/ başkişisi Freddie Montgomery yakışıklı, iyi bir aileden gelen, bir bilimadamıdır. Gene de dünyada dikiş tuttııramamışlardır biridir. (üğuz Atay severler, bu lrlandalı "tutanamayanlar"la çok rahat dostluk kuracaklardır). Yoğun bir iç yorgunluk döndüğü aile evinde, onu allak nullak eden birolayla karşılaşır. Annesi, evdeki aile yadigarı resimleri satmıştır ve bu rcsimlcrdcn biri de, onu sürüklenişleri içinde bir deniz feneri gibi tehlikeli noktadan uzak tuttuğuna inandığı bir onyedinci yüzyıl Flaman ressamın bir genç kadın portresidir. Dayanılmaz bir bağlanma duygusuyla, tablonun bulunduğuevegidervegcneengelleyemediği oir tutkuyla tabloyu alıp götürmeye kalkar. (Dikkat, amaç "çalmak" değildir, "hırsızlık"değildir).Tam o sırada karşısına bir hizmetçi çıkar ve kadını öldurür l'Vieddie. Bu cinayette dc gcnc bir "engellenemezlik" duygusu vardır. Neredeyse eski Yunan tragedyasında görülen bir güç, I'rieddie'nin yaşamına egemen olmuştur... Kitabın özgün adının tam çevirisi "Delil Kitabr'd.r. Freddie, kitap boyunca, olup bitenleri kendi açısından anlatır Ortaya deliller koymaktadır. Bir savunma değildir yaptığı. Tutanak Defteri, yayımlandığuıda, bazı eleştirmenlerce, nek de haksız olmayan bir bakışla. Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sıyla ve Albert Camus'ün Yabancı'sıyla karşılaştınlmıstır. Bu yapıtlar arasında bir "hısımlık'' elbette befirgindir ama, John Banville'in yapıtı çok temel bir açıdan aynlır o iki yapıttan da. Ya da her iki yapıta da hem çok yakın hem de çok uzak bir noktada John Banville'den "Tutanak Defteri" durmaktadır. Erica Abeel, New York Timcs Book Rcview'deki eleştirisinde, (15 Nisan 1990) "Banville'in yaklaşımı bir piskopat olarak bir entelektüelin portresini sunmak değildir sadece. ü bir yılum ustasıdır, kalıplaşmış düsünceleri ve kabullenilmiş önermeleri hcr adımda dinamitler. (Banville) Freddie vasıtasıyla suç ve insan davranışı hakkındaki basmakalıp düşüncelerin örtüsünü kaldırır, davranış ve edim anlayışı da dahil olmak ıızere... Yayın dünyasındakı gcçerli sunum, sevimli bir kahraman yaratmaktır. Banville, bir canavar üzerine büyüleyici öykü kurarak bir kumar oynamakta ve kazanmakta'derken, romanın sadece bir okuma boyutunun altını çiziyor. Tutanak Defteri, yalnız bir "suç ve ceza" kitabı olarak okunamayacağı gibi, Freddic bir canavar olsa bile, bu romanda tek bir sal ve masum kişi bile yoktur. Bu da ona yüklenilen "canavar" sıfatını askıya almaktadır bir anlamda? Tutanak Defteri ile bitmiyor Freddic'nin serüveni. Kitap Ghosts (1993) ve Athena (1995) ile bir üçlü oluşturur. Üç roman da birbirine bağlı olmakla birlikte, kendi içinde bütündür. Gecikmiş de olsa, okur John Banville gibi çağdaş bir ustayi tanıma şansını elde ediyor. Tutanak Defteri ile. Okurun bir şansı daha var (bu aynı zamanda John Banville'in de şansı), yazarı Güler Kiper'in özenli ve ranat görünümüne karşın oldukça girift, yer yer şiirsel bir metni yapıtın aslına saygılı Türkçesiyle tanımış oluyor. tngiliz okurlar, üçlünün ikinci kitabını üç yıl beklemişti. Türkiye'deki okur, bu yıl içinde ikinci kitabı okuyacak... • Tutanak Defteri / John Banville / Çevircn: Güler Kiper / Teloi Yaytncılık / 218 s. Freddia'nin serüvani T ürkiye yeni bir yazarı tanımakta ilk adınıı atıyor, Tutanak Defteri ilc: John Banville. Gerçekte "yeni" bir yazar değil John Banville. lngilizce yazan yazarların önde gelen adlarından biri, Martin Amis gibi dişçisine kaç para ödediği tartışılan yazarlardan biri olmasa da! Hiç mi hiç medyatik sayılmasa da oldukça solgunlaştığı, değerlerini yitirdiği söylenilen "Ingiiiz roman"nın temel direklerinden biri gerçekte. Uç döneminden söz edeceğimiz Banville'in üçüncii döneminin ilk belirleyici yapıtı sayabileceğimiz Tutanak Defteri'ne geçmeden, okurlarımızın ilk kez karşılaştığı yazarı biraz genişçe tanıtmakta yarar var: 8 Aralık 1945'de Irlanda'nın giineydoğusunda, Wexford kasabasında doğmuş. İlk ve orta öğretimini kasabasında tamamlamış. Liseyi bitirdikten sonra, bir süre Aer Lingus'ta (Irlanda Havayollan) çalışmış. Bir sürc de Ingiliz posta hizmetlerinde çalıştıktan sonra, Londra'da bir yayınevinde çalışmaya başlamış. Yunanistan'da geçirdiği uzun bir tatifin ardından 196O'lı yılların sonlarında Irlanda'ya dönmüş ve Irish Press'de çalışmaya başlamış editör olarak. Şimdi Irish Times'in edebiyat editörü. Bu arada, trlanda'da ve Ingiltere'deki gazete ve dergilerde sürekli olarak yayımladığı öyküleri 1970'de kitaplaşmış: Long Lankin. Daha bu ilk öykülcrinden başlayarak, John Banville'in anlatı dünyası da belirlenmistir. Sevgi, intikam ve ölümün, kitaba adını veren eski tngiliz baladında olduğu gibi, insan ilişkilerinde bugün de egemen olduğunu anlatır Banville bu öykülerde. însanın ruhunun kırılganlığını koyar ortaya. Bu öykülerde James Joyce un Dublinliler'ini çağrıştıran bir yan bulunsa da, daha bu ilk oyküleriyle John Banville özgün bir yazar olduğunu da duyumsatır. 1971 'de de ilk romanı yayımlanır: Nightspawn. Bu ronıanı kurarken Yunanistan da geçirdiği uzun tatilin deneyimlerindenyararlandığı açıktır. John Banville'in. Komanın anlatıcısı bir lıiandalı yazardır ve mekândabirYunan adasıdır! Olaylar 1967 askeri darbesinin çevresinde gelişir. Anlatım kelime oyunlarıyla karşıt kurgularla entrikalarla, Eliot un "Prufrock" ve " Wasteland"ine göndermelerle doludur. Bu gerçeküstücü karmaşanın içinde Banville, eskimeyen bir izleği serer ortaya: Güzelliğin ne olduğu ne olmadığı ve sanatın sonsuzluğu. Kitap, Ingiltere'de ve Amerika'da hem övülür hem yerilir. Yergiler biraz fazlacadır. Yazarın "entelektüel bir züppelik sergilediği" en yıkıcı sözlerden biridir ( Birchıvood 1973) Eleştirmcn Georgc O'Brien'in deyimiyle bir "Banville Baroko"dur. Bu kitap, bir tarzlar bileşkesidir: Yetişme romanı (Bildungsroman). Gotik, pikaresk, "büyük aile" romanı... Ilepsi bir aradadır. Kitap, bir öncekinden daha sert eleştirilere uğrar. Bu kıtabının aldığı olumsuzeleştirile nsamn rahunun kıi'ilyonlığı BENI BIRAKMA Dağılmamak HAYAT için direnen bir insanın, ya$ama olan bağlılığını konu alan öyküler... BUTUN KİTABEVLERİNDE BİLÛİ KİTABEVt Sakarya CaddMi, 8/A, Vsntstthır ANKARA TS4 31243441 06/07F«c 312 433 1836 BİLOİ DAÖIT1U Naılıbahç* Sokak. 17/1. CağaloğluİSTANBUI. Tel 21?.S?? "S?()1 F«x ?1?U?7 411B Dfcls tuttupamay arHar ÇIICTI Mefrutlyet Caddnl, 46 / A Yenifehlr 06420 / ANKARA T«l: (0312) 431 81 22 434 49 98 Fak* : (0312) 431 77 58 www.bllglyay1rwvl.coin.tr • «mcll: lnfo@bllglyaylrwvl.com.tr BİL.Gİ YAYINEVİ CUMHURİYET KİTAP SAYI 427
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle