Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bu MP kadın kitabı'deml le yetinmeyeceksek, öğrendiğimiz bütün tarihsel bilginin eksik olduğunu ileri sürmek zorundayız cesaretle. 'Fransız Devriminde Kadınlar', böyle bir cesaretin ürünü. Çünkü bir kez, bir toplumsal dönüşüm sürecini, devrimin kaderini belirleyen kadınların etkinliği üzerinden anlarıyor; ikindsi de kadın hakları için mücadcle veren kesimlerin unutıılmasına izin vermediği Olympe de Gouges'in dışında başka kadınların da olduğunu gösteriyorbize. tsteyen bir'kadın ki tabf niyetine de okuyabilir, ama daha çok devrime, onun eksik anlatılmasına tahammülü olmayan bilincin tercihi olacaktır bu kitap. Daha önce yine Evrensel Basım Yayın'dan çıkan, Marx'ın yaşamını anlatan dört ciltÜk nehir roman 'Ateşi Çalmak'ın da yazan Cîalina Screbryakova'nın eseri "Fransız Devrimi'nde Kadınlar", ele ahnandokuz kadının, günlüklerinden, mahkeme tutanaklarından, dönemin basın yayın organlarından ve eski belgelerden yararlanılarak bir öykü, roman kurgusuyla oluşturuldu. Tarih yazımı ve tarihsel roman konusunda kaydedeğer tartışmalann yapıldığı Sovyetler Birliği'ndc yaşamış olan Serebr . yakova'tıııı kitabı tarıhe bakış açısının nasıl olması gerektiğıne dair verİlmiş kıın uram sal bir yanıtın dakarşılığı. Bu yüzden, yazarın, Napoleon'un karısı Josephine'le Claire I.acombe'u, Elizabeth Lebas'yla Madam Dubarry'yi aynı kitapta bir araya getirmcsi biryürckliliğin yadakimilcrinin diyebileceği gibi bir gafın göstergesi sayılamaz. Kitaba önsöz yazan M. N. Pokrovski 'Fransız devrimi'nde Kadınlar'ın kurgusunu, planını ve dokıısunda gizli dünya görüşünü belirleyen tarih anlayışını şöyle açıklıyor: "Gerçeğin eğitici önemi kuşkusuz büyüktür. Biz Marksistler'in salt gerçcöi hiçbir şeyi gizlemeden ve süsleyip püslemeden eldcn geçirebilmesi elimizde büyük bir silahtır... Hiç kuşkusuz bizim 'tarihsel portrelerimiz' daima smıisal portreler olarak kalacaktır... Tarihi belirli * > » bir sınıfın çıkarları f için saptırmakla onu bu sınıfinbakış açısına göre be timlemek farklı şeylcrdir... Jirondenci tarinçiler icin Charlotte Corday güzel nir kadxn, Jakobenler içinse neredeyse bir gudubettir. Bu aradabclki çağdaş betimlemeler de mevcuttur, ama ressamın fırçasını genellikle sınıfsal bilinç yönetir. (îalina Serebryakova'nın portreleri, gerçek; sadece gerçek ögelerle oluşturul duğu için, kitapta anlatılan dokuz kadın da, ya/arın nesnel olıııa konusunda a^ırı bir gayret sarf etmcsine gerek olmaksızın kendilerine uyuun tarihsel konuma kendiliğındcn verleşirler. Hem Fransız Devriıni'ııin bütütıü için Galina Serebryakova'dan "Fransız Devrimin'nde Kadınlar" Devrim, 'Kızıl Gül'ün yaşamında oldugu gibi, diğer kadınların da hayatında derin ve sarsıcı değişiklikler yaratmıştı. Kendi halinde, sıradan hayatlar birden bire renklenmeye, hareketlenmeye, inanılmaz bir hızla değişmeye başladı. Kadınların birçoğu, eski kendilerini yıpranmış bir giysi gibi sıyırıp atarken, onlardan, önceden kimsenin tahmin edemeyeceği savaşçılar, hatipler, örgütçüler ve yürekliler çıktı. Galina Serebryakova, Fransız Devrimi'nin kadınlarını tasvir ederken özellilcle, işte bu değişime değiniyor. hem de burada adı geçen kadınlar için yalnızca ayna tutar Calina Serebryakova. Oyle ki, başkalarının onlar hakkında ettiği sözler değil, kendi eylemleri anlatır kadınları ve okur, tercihini, taraf olmaya üçüncü şahıslar tarafından zorlanmadan yapar. C îiyotinle cezalandınlmak bile içlerinden bazdannın tercihini etkilememişse, devrimin kadmları, Serebryakova'nın bizi çağırdığı nesnellik düzleminde de, onlan birbirlerinden ayıran bütün çizgileri ve sınırlan son derece nerleşmiş olaralc özgiırce hareket edeceklcrdir kuşkusuz. Parisli ve taşralı devrimci kadınların silahlanmaya ve savaşmaya hazır olduklannı ilan ettikleri, gönüllü 'Amazon Taburları'nın kurulduğu, akşaraları varoşlardan geccnlcnn cvlcrin pencerelerinden baktıklannda devrim şarkılan söyleyerek gönüllü askerler için üniforma cıiken kacımIarı gördüğü, çocukların sokaklarda savaşçılık oynadığı devrim günleridir. Kent kent dolaşarak sahneye çıkarken birden bire tiyatro oyunculuğunu bırakip kadınların kuruluiju davasının önüne geen aktris Claire Lacombe'un çizilmiş hiçbir portresi bugüne ulaşmadı belki de portresi hiç çizilmedi ama bu devrim günlerinde ona Kızıl Gü\ adını takıp ardına takılan yoksul ibyancı kadmların gözünde ki silüeti son derecebelirgin kaldı. Devrimin ve sevdigi devrimciııin ihanetine uğradığı zaman, bir daha kendisindcn hiç haber alınmamak üzere terk ettiği Paris, öteki kadınların portrelerini bir köşede saklayıp korurken, o kendinin ve varoş kadınlannın kınlmış gurıırunun altında ezilrnemek için hiçlifie gömüldü. Devrim, 'Kızıl Gül'ün yaşamında oldugu gibi, diğer kadınların da hayatında dcrin ve sarsıcı değişiklikler yaratmıştı. Kendi halinde, sıradan hayatlar birden bire renklenmeye, hareketlenmeye, inanılmaz bir hızla d e ğ i ş .m e y e başladı. Kadınların birçoğu, eski kendilerini yıpranmış bir giysi gibi sıyınp atarken, onlardan, önceden kimseııin tahmin edemeyeceği savaşçılar, hatipler, örgütçüler ve yürekliler çıktı. Galina Serebryakova, Fransız Devrimi'nin kadınlarını tasvir ederken özellikle, işte bu değişime değiniyor. Devrimin, kadınla*/' n nasıl dönüştürdüğünü, onlann bu siyasal nareketi nasıl etkilediklerini anlatırken uyguladığı diyalektik yöntemlc bu karşılıklı etkileme sürecini son derece açık hale getiriyor. Orneğin, kocasının arkadaşları evlerinde önemli politik tartışmalar yaparken, çok Barfeatn, atesfeı ve aştan ortasnda NURAY SANCAR "TH\obespierre'i, Danron'u, Marat'yı, 1^ Desmoulins'i, Lafaycttc'i tanımaJL Yyan var mı? 1 layır! Çünkü, Büyük Fransız Devrimi'nin bu ünlü isimlerine bütün tarih kitaplarında ruslaınak mümkün. Peki Madarn RollancJ'ın, Thcrcsa Tallicn'in, Charlottc Corday'ın, Theroigne Mericourt'un isimlcrini bir yerlerden anımsıyor muyuz? Belki bıı sonıya çok azımı/. evet yanıtını verecek, ama tarih okumaktan zcvk alsalarda, birçok kişi bu kadınların adlarını daha önce duymadığını düşünecek. ()ysa onlarolmasaydı Re bespierre Robesspierre; Danton Danton; Marat Maratolamayacaktı büyükbirolasılıkla. ÖZBI kadın krtaplan Bu kadınlar, eski kitadan başlayarak bütün dünyada sarsıntı yaratan bir depremin ortasma doğdular. Farklı farldı sınıflardan geliyorlardı vc dcngelcrin hızla deeiştiği, statükonun son dcrcce kaygan ve kısa zamanh oldıığu bir dönemde bedeli, kiıni zanıan giyotinle ödenen politik biretkinlikgösterdıler. Buna rağmen.kocası Dışişleri Bakını'ykcn gcrçek bakanın kendisi olduğu söylenen Jirondenlerin gizli lideri Madam Kollantf'dan, 'Kudurmuşlar' denilen alt sınıflartn lideri Claire Lacombe'a kadar devrimde öne çıkan pek çok kadın oldıı, ama tarih kitapları bu kadmları anmadı. I lep yapılageldiği gibi onlarla ilgili 'ayn' ve 'özel' biyografilerhazırlanmadı degiJ, ama bu biyografüer de tarih yazımına dogrudan katkı sağlamadı. Ustelik, anlatılan kişisel yaşantılann, sosyal ve siyasal /.emininden koparıldığı ve bütiinü açıklayacak özelliklerden arındırılnuş 'özel kadın kitapları' olarak kaldı bıınlar. Devrim döneminin kadmları, tarihin özneleri olarak değil, hayatlanna tarih karışmış tuhal bir türün mensubu olarak anlatılırkcn, ansiklopedilerde bile ycr bulamadı birçoğu, bir kjsıııı ise kocalarının ranıtıldığı sürunlarda, onların özyaşam öyküsünün tamamlayıcı bir unsunı, silik bir gölge olarak ve ancak özel bir dikkatle ve büyüteçle bakddığında göze çarpacak bir biçimde kısaca lanıtıldı. BLI bakımdan, kadının, tarih yazımı sürecinde dc siiıülmcsinc, yok sayılmasına yol açan o ezelı eşitsizliğin sadecc büyük niı haksızlığa neden olduğunu söylemekSAYFA 12 bilmiş görünmemek için konuşulanlarla hiç ilgilenmiyormuş gibi davranmayı bir sanatçı ustalığıyla beceren Madem Rt)land'ı bir Jironden lidcr haline gctiren sonra da idam sehpa sına çıkaran olaylann sergilenişindeki ustalık, devrimin panoramasını olduğu kadar Roland'ın portresini de güçlcndiriyor. Kuşkusuz, derin bir askla sevdiği kocasıyla evlendiğinde pemoe hayaller kurmaktan başka bir şeyden anlamayan Lucile Desmoulins'in, Camille Desmoulins'in kekemeliğini aşmak ve iyi bir hatip olmak için harcadığı çabanın benzerini hukuk öğrenmek için gösterip çağının siyasal sorunlanna kafa yoracak, etkide bulunacak kadar gelişmesi de bu dönemin ürünüdür. Böyfe bir toplumsal ve siyasal ortamdan geçilmesc, hiçbir iz bırakmadan ölüp gidecek olan bu kadınlardan birer tarihsel kahraman çıkaran süreç, bütün toplumsal sınıf ve atmanları harekete geçirirken kahramanların sadece erkeklerden oluşmadığının da kanıtını veriyor. Bastille Hapishanesi'ni yıkmak isteyen isyancılarm arasında tehlikeye aldırmayarak, elindeki kılıcıyla kendine yol açarak ileri fırlayan, Versailles Sarayı basılırken at sırtında 'ileri' diye haykıran; Desmoulins, Danton ve diğerlerinin tutkulu konuşmasından hayranlık duyduğu Theroigne Me ricourt da bu türden bir kahramandı. Kadınların duygusal ve zayıf olduklanna dair kökleşmiş inancı, gösterdikleri soğukkanltlıkla yıkrnış, inandıkları bir dava söz konusu olduğunda son derece hesaplı planlar yaptıkfaıını kanıtlamıştı bu kadınlar. Ressam David'in tablolanndan esinlenerek moda haline getirdikleri elbiseleri çıkarıp amozon kılığında eylem alan larına Koştuklarında kuşkusuz birbirleriyle de karış karşıya geldUer. Çünkü, kendi sınıfları nasıl öyle tfeğilse, yıkmak istcdikleri eski sınıflar da; aralarında çıkar çelişkisi olan yeni karşı sınıf da sadecc erkekluyoıdıı. lerden oluşmuyoı d Bir gün ünlü olacağını söyleyen, Marat'yı öldürdükteıı sonra, çarptırıklığı gi yotin cezasının infaztnı beklcrken cczaevinde, kendisini her nıahkemesinc gelerek izleyen gençbir ressama portresini çizdirecek kadar soğukkanlı olan Charlotte Corday'ı Elizabeth Lebas'nın sevmesi mümkün değildi. Evet farklı sınıflara mensııptular. J layatındaki çalkantılardan, eski sınıf çöküşünü sonra kendini yeniden restore edişini rahatlıkla okuyabileceğimiz losephine Bonaparte'ın da, bu düzeni^ıkmak eski sınıfı devirmek isteyen 'Devrimci Kadınlar Derneği' mensuplan tarafından saygıyla yadedildiği söylenemez. Kadınlan, barikat ve ateş ayırmıştı birbirinden. Bugün bir Dağlılara bir Jiron denlere geçen iktidar kendi çocuklaruıı birer birer yerken, ortalığın kan gölüne çevrildiği o günlerde evlerinden sokaklara, alanlara ve barikatlara koşan bir yığın kadın yeni bir dünyayı kurmak üzere oldukIannın farkındaydılar. Artık, 'erkeklerin kalpleri aracılığıyla yönetme' dönemini son erdiren, 'Bütün ayncalıkları kaldırdı nız, öyleysc erkeklerin ayrıcalıklarını da kaldaın', 'Bizi giyotine gönderiyorsanız söz hakkı da istiyoruz' veya 'Eğer kadınların savaşmaya yetenekleri varsa devleti yönetmeye de var' diye seslenen bu kadınla rın gün yüzüne çıkarılması bu yüzden, bir döneme; 'Fransız Devrimi'ne bakış açısı nın da gözden gcçirilmesini gerektiriyor. 'Fransız Devrimi'nde Kadınlar' bu kaygının ürünü. Hcm bir kadın inisiyatifinin övgüsü hem de dönüştürücü devrimin. • Fransız Devrimi'nde Kadınlar/C ,</ Scrcbryakova/Çevircn: Ahmct Açan/EvrcnscİBasım Yaynı/ 202 v CUMHURİYET KİTAP SAYI 453 Farklı smrtlar f