Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Attila îlhan'ın fotograflarla hayat hikâyesi MUZAFFER BUYRUKCU E lbct devlet kurucuları, elbct ülkclerindeki halkları mutlu etmekten başka bir şey istemeyen dürüst, namuslu yöncticiler, elbet buluşlarıyla insanlığın bir iki karanlık köşesini daha aydınlatan bilim adamları, elbet düşünce evrenini sonsuz bir zenginliğe ve çeşitliliğe kavuşturmak için çabalayan filozoflar, varlıkları ayakta tutan güçlerin beslendiği kaynaklarla ilişki kurup gizlerin, gerçekJerin üstüne ciddiyetle eğılerek benlikferin derinliklerine inmeyi başaran edebiyatçılar, müzisyenler, ressamlar hakkında yazüan kitaplar ilgimi çekmiştir. Çünkü bu yeteneklj kişilerin toplumlara, Dİreylere, çözümlenmesi olanaksızmış gibi bir izlcnim uyadıran ve korkulan birtakım sorunların çözümlenmesi konusuna yaptıklan katkılar, dünyanın ve yaşamın soylu bir anlam kazanması için verdikleri savaşımlar, yüce bir değer taşımaktadır. Eşsizdir onlar.. gözlerimizin önünde uzanan herşeyi bizim kılan cömert yüreklerdir onlar.. özverilerin kurtarıcı kimliklerini ve işlevlerini hiç durmadan ruhlanmıza işleyen ve bizleri kendi içlerimizde büyüten, çoğaltan kuyumculardır onlar ve sevginin, barışın, kardeşliğin güneş kadar, nava kadar, toprak kadar, sukadar gerekli olduğu inancını beyinlerimize Kazan ululardır onlar. Evet, onları anlatan sayısız kitap yazıldı; bilinenlere bilinmeyenler eklendi, gölgede kalan ya da gölgeliklere itilen yanları kurcalandı, bir yenerde gömülü hazinelerine ulaşıldı, yaratıcı mayalan didik didik edildi, yapıtlarının her satırında serüvenlerinden yansıyan izler, kalmtılar, başka yaşamlardan sıçrayan uzantılar, etkiler, kaynaşmalararandı. Sanat, estetik, yaşam üçlüsünün birleşip ayrıldığı, yükselip alçaldığı, uyumlarla uyumsuzlukların çarpıştığı noktalar harmanlandı. Harmanlanıyor, harmanlanacak. Yalnız, bu insanlığın yuz akı kişilerin öykülerini geniş okur kitlesine aktarma ve o kitlenin bellcklerindeki yerlerini ölümsüzleştirme görevini üstlenenlerin, bilgili, anlayışları, kavrayışları, sezgileri gclişmiş, sezgilerini, algılarını ustalıkla kullanma becerisini gösteren aydın bireyler olması gerekir. Ama bu, gerçekten zor işc soyunanların ünlü, kimi yapıtlara usluplarının damgalarını basmış seçkin yazarlar olması, ele alınan yapıtların cksikliklerini en aza indirmck olanağını sağlar. Ancak bu tip yazarlar, kitaplannı yazdıkları değerleri anıtlaştırabilirler. Stefan Zweig'ın, Henry Troyat'nın, Andre Gide'in, |ean Paul Sartre'ın biyografileri böyleıiir, bu düzeydedir. Bizde, andığım yazarları aratmayacak yazarlar ortaya çıkıncaya kadar öyle biyografilerin özlemini duyacağız. Mevcut biyografi yazarlarımızı yetersiz bulduğumdan, küçümsediğimdcn ötürü söylemiyorum bunları.. hâşa, onların çahşmalarına saygım vardır, hiç yoktan bir şcyler yapıyorlar, bu hcr açıdan kurak, her açıdan eleştiriyc açık ve heraçıdanyoksunluklarladonatılanalanda. Oysa biyografi kitaplannın dört dörtlük oıabilmesi için yüzlerce belgeye başvurmak gerekir, tanıklıklara başvurmaK gerekir ve biyografilerde her şeyin, bütün yasamın açıkça sergilenmesi, çeşitli zamaniarda yüzlere takılan ve hcpsi de ayrı kimlikleri temsil eden maskelerin parçalanıp atılması gerekir. Sıradan kişilerin özel yaşamları yabancılara kapakdır, gizleriyle ilgili her çekmece kilitlidir ve bu kapalılık bir ilkel eğitimin sonucudur. Ama bu sıkıntıları, bu duvarları, bu engelleri aşmış ve halka mal olmuş kişilerin attıkları her adırn herkesin gözlcri önündedir ve bilinenin, görülcnin saklanması saçmadır. Biyografi yazarı bu gerçeği bcnimserse hedere ulaşabilir. Biiyiık Yolların Havdutu •• Kimi yayınevleri, özellikle Yeditepe, Varlık, Bilgi Yayınevleri bizim klasiklerimiz diye tanımlayabileceğimiz yazarlarımıza, düşünürlerimize ilişkin kitapçıklar hazırlatmışlardır; hazırlatmaktadırlar öğrencileri, okurları bilgilendirmek için.. bunlar yeterli, o kişileri oldukları gibi sunan çalışmalar değildir, ama gene de bir boşluğu doldurmaktadırlar. Yayımladığı şiir, öykü, romanlarla kısa sürede adını duyuran Sel Yayınevi de değişik boyutlarda ve bol fotoğraflı biyografiler yayımlamaya başlamıştır. Birinci hamur kâğıda basılmış kitaplardır bunlar. Bugüne kadar Sabahattin Ali'nin yaşam öyküsünü (Filiz Hiç Üzülmesin), Münir Nurettin Selçuk'un yaşam öyküsünü (Bir Tatlı Huzur), Haldun Taner'in yaşam öyküsünü (Canlar Ölesi Değil), Yaşar Kemal'in yaşam öyküsünü (Bir Destan Rüzgârı) ve son olarak da Attilâ îlhan'ın yaşam öyküsünü (Büyük Yolların Haydutu) adıyla yayımladı. Muzaffer Buyrukçu,Öner Ciravoğlunun hazırladığı "Büyük Yolların Haydutu"nu değerlendirdi. tuplar var... Büyük aşklar da... Bu görselliği yeniden gündeme getirmekle; bir hayatın, o hayat içinde şiiri geliştirmenin ipuçlarını yakalayabileceğimizi umuyorum. " Arkadan da yaşam öyküsünü bize aktarması için sözü Attilâ llhan'a bırakır ki bu çok yerinde bir tutum, çok yerinde bir davranıştır. Çünkü hiç kimse kendine özgü bir uslubun, kendine özgü renkli, süslü, betimleyici, çarpıcı öğelerle dokunmuş bir yazma biçiminin sahibi olan Attilâ îlhan'dan yaşananları, gerçekleri daha iyi sergileyemez. Hiç kimse 'sergilenenlerin' içeriklerindeki sanatı, büyüyü, atraksiyonîarı ondan daha ayrıntıh bir biçimde sunamaz. Cum huriyet henüz çocukken ağızları salyalı, gözleri bıçaklı yobazlar tarafından Kubilay'ın şehit edıldiği (Tarih boyunca yobazlar Kendilerine uymayanlann, uygarlığı ve insanın insanca yaşamasını savunanların kanlarını dökmüşler, ilerlemenin hızını kesmeye çalışmışlardır) Menemen'de doğan Attilâ llnan, babası Kadızade Bedri Bey ile annesi Emine Memnune Hanım'ın kök saJdıkları Izmir'e sevdalıdır, hatta kara sevdalıdır. Çocukluğunun, annesi ve babasıyla anlamlanan döneminden getirdiği kesitlcri canlandmrken anlatırrun doruklarına tırmanıyor, doruklarda esintiye dönüşen güzellikleri bir öykünün katmanlarınua yeniden yaratıyor ve o dönemin lzmir'i hem fotoğrafların önemli, vazgeçilmez bir malzemesi oluvor hem de beyinlerde devinen harika bir mekânla özdeşleşiyor. Aslında bu Attilâ llhan mimarisinin, Attilâ llhan şehirciliğinin insanı sarıp sarmalayan parıltılarla ve görüntülerlc yüklü bir örneğidir. "Yapışkan sıcağın dağlargibi denizeyığıldığı temmuz gecelerindc çalınan incesaz lardan, kemani Zeki Bey ile Hanende Nigâr Hanım'ın meşk ettikleri Acemaşıran şarkılardan, kar beyazı örtülü masalarda rakı içcn Kadızade Bedri Bey ile 'rufeka'larından, kardeşi Cengiz'le birlikte çöplendikleri mezclerden..." Beni allak bullak eden ayrıntılardan biri. Gavur Izmir'in ünlü Kordonboyu'na dikilen palmiyelcrin bodur hali... Şimdi övünülen bir yüksekliğe ulaşan o palmiyelere belki de yürüyüşe çıktığında yanlarından geçerken elini sürmüştür Attilâ tlhan, okşamıştır onları, sevmiştir... Birözlemin, bir sevincin gırtlağına dolanan ipini kopartmıştır. Düşlediği bir dünyanın sonsuz yollarında kızıl atlarını doludizgin koşturmuştur. O günlerden epey sonra, lise öğrencisiyken tutulduğu nir kızla mektuplaşmaya başlamıştır. Görüşmediği, konıışmadığı, buluşmadığı o kıza Nâzım Hikmet'in şiirlerini tanıtmaya yeltenmiştir. Bu çabası sonradan onu can sıkıcı olaylara sürükleyecektir. "O da bana aynı heyecan ve hevesle duygularını anlatıyor. Mektuplasmamı/. sonbahardan kış ortalarına, yanılmıyorsam Şubat'ın son haftasına kadar sürdü; çok Ja kötü bitti. / Fransızca dersindeyi/., Müdür muavini geldi beni sınıftan aldı; idareye gittik, odasında iriyarı bir adam; 'Oğhım' dedi, 'bey seni götürecek' Adam beni alıp doğruca Karşıyaka Polis Karakolu'na götürdü, sorgu başladı. ürtesi günü îzmir Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldük, sorgumuza Siyasi Şube'de dcvam edildi; başıma negeldığini tam anlayamıyordum, ama 141142'den sorguya çekiliyorduk. / Sonunda mahkum olüum, okuldan kovuldum, 'Türkiye'nin hiçbir tşl bulunmaz ayrıntılar Hyografl yazarımn hedefl Kimi yayınevleri, özellikle Yeditepe, Varlık, Bilgi Yayınevleri bizim klasiklerimiz diye tanımlayabileceğimiz yazarlarımıza, düşünürlerimizc ilişkin kitapçıklar hazırlatmışlardır; hazırlatmaktadırlar öğrencileri, okurları bilgilendirmek için.. bunlar yeterli, o kişileri oldukları gibi sunan çalışmalar değildir, ama gene de bir boşluğu doldurmaktadırlar. Yayımladığı şiir, öykü, romanlarla kısa sürede adını duyuran Sel Yayınevi de değişik boyutlarda ve bol fotoğraflı biyografiler yayımlamaya başlamıştır. Birinci hamur kâğıda basılmış kitaplardır bunlar. Bugüne Kadar Sabahattin Ali'nin yaşam öyküsünü (Filiz Hiç Üzülmesin), Münir Nurettin Selçuk'un yaşam öyküsünü (Bir Tatlı I luzur), Halçîun Taner'in yaşam öyküsünü (Canlar ülcsi Değil), Yaşar Kemal'in yaşam öyküsünü (Bir Destan Rüzgârı) ve son olarak da Attilâ Îlhan'ın yaşam öyküsünü (Büyük Yolların I laydutu) adıyla yayımlamıştır. Büyük Yolların Haydutu'nu hazırlayan şair Oncr Ciravoğlu, ilkin Attilâ tlnan'a duyduğu hayranlığın başlangıcını, onunla karşılaştığı anda geçircîiği neyecanlı sarsıntıyı, yaşa mındaki önemli yönelişlerdeki Attilâ tlhan'ın rolünü, coşkularını içtenlikle sıraladıktan sonra Îlhan'ın, hayalci, serüven düşkünü, romantik, hüzünlü gençlerin yüreklerine 'mıh gibi' saplanan şiirlerini tanımlamaya koyulur. "... 20. yüzyıl insanının yaşadığı karmaşa, hayat karşısında edilgin konumdan sıyrılma mücadelesi... Geçmişiyle barışık bir toplum özleminin, çağını yakalama çabası... Tarihsel kökleriyle bağını yitirmeyen Batı'nın ve Doğu'nun büyük kentlerinde iç dünyasıyla insanlar... Düşünen, inanan, ihaneteden, serüvene koşan, âşık olan, içlenen insanlar... Attilâ llnan'ın insanları hem sıradan insanlardır, hem de şu gökkubbe altında söyleyecek sözü olan insanlardır. Korku da vardır onların kaderinde, kumar da... I lem kıstırılmışlardır hem de büyük bir susuzlukla sarılırlar 'umud'a. Paris'te, Istanbul'da, Izmir'de... 1940ların ortamında doğup, adım adım, mısra mısra gelişen ve gittikçe daha büyük halkalar halinde insanları saran şiir işte budur! Attilâ llhan şiirinin ardında; kimi serüvenler, onca filmler, anılar, fotoğraflar, mek yerinde okuyamaz' diye, elime 'siyasi bir belgc' verdiler. / ünun ne olduğunu tutulduğu kızın yıllarcabilemedim. 1%0'h yıllarda mutlu bir evlilik yaptığını işittim; bana çok saygı duyuvormuş, Denimle iftihar ediyormus!" Sadece mektuplarla yü rütülen, gövtlelerdeki maddi kaynaklara el atılmayan bu romantik, bu masum, bu duyguların omuzlarında yükselen ilişkiyi K İ T A P SAYI 3 9 2 SAYFA 10 C U M H U R İ Y E T