Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 K U R L A RA Zehra Ipşiroğlu'nun kitabı îsveççe, Almanca ve Türkçe'de aynı anda yayımlandı Memet Fuat yazın ' ıtabınız bem çocuklara, yaşamma 194O'iı yılların hem de yebasında öyküyle başladı. tişkınlere sesleniyor. mmm İlk öykü kitabı "Aşk ve Bunu baştan büyle mt Sümüklüböcek"i Tuna amaçlamıstınız, yoksa Baltacıoğlu ile ortaklaşa yazarken kendılipnden mi oldu ? Çocukbüyük diye bir ayrım yapmadan, yayımladı. 1951 tarihini hcm düşündürücü nem de eğlendirici bir taşıyan "Yaşadığımız" kitap olsun istemiştim. Benim için önemli ise bir roman. Memet olan çocuk bakışını ve çocuk gerçeğini yaFuat bu iki kitabından kalamaktı. On yaşında bir çocuk ne düşüsonra kendini nür, ne hisseder, çevresiyle yaşadığı sorunlarla nasıl boğuşur, bunları çıkartmaya çalıştamamiyle eleştiri ve denemeyeverdi. 1959'da tım. Çocuğun naif bakışı ve yetişkinlerin dünyası tunaf bir çelişki oluşturduğundan, dergilerde çtkan kitap yetişkinlere de seslenen bir taşlamaya yazdanyla Ataç Eleştiri dönüştü. Armağanını kazandı. Kitabın Almancastm da siz miyazdınız? Denemelerini topladığı Evet, bu benim için gerçekten çok heyecan verici bir deneyim oldu. Almancasını ilk kitabı "Düşünceye y azarken beni de şaşırtan bir şcy oldu, kitaSaygı"yı 1960yıhnda bın baş kişisi Zeynep azıcık değişti. Türkçeb kurduiu 'de si'nde daha naif ve çekingen, Almanca'sınYayınlannın ilk kitabı da daha rahat ve esprili, yetişkinlerin dünolarak yayımladı. yasına duyduğu tepkiyi daha kolay dilc ge1961'debu kitabıyla da tirebiliyor. Bunu bilinçli yapmadım, kendiliğinden oldu. Sanırım Zeynep tipi olduğu Türk Dil Kurumu gıbi kalsaydı, Almanca'daki Zeynep Türk Deneme Eleştiri okuyucusuna çok bilmiş, Türkçe'deki ZeyÖdülü'nüaldı. 196372 nep Alman okuyucusuna aşırı çocuksu gearasında yazınımızı Iebilirdi. Kitabın Almanca'sını yazarken yaderinden etkileyen "Yeni zınbilimci ve eleştirmen olan eşim Norbert Mecklenburg da çok yardım etti. Dergi"yi yayımladı. Bu Zeynep sızce Âstrid Lingren'in Vzunçodergi çevresinde rap Pıppı'sı gıbı bir tip mi? toplanan genç imzalar KesinlikTe değil. Fantastik bi figür değil bugün edebiyatıtnızın Zeynep, Uzunçorap gibi doğaüstü güçlere önemli adlan arasında sahip değil. Sıradan küçük bir kız. Sanırım yer ahyorlar. Aynı yıllar sorduğunuz bu sorunun temelinde Zeynep'in Batı'daki yerleşik Türk imgesine hiç arasında dergi ve gazetelerde yayımlanmış uymaması yatıyor. Ama şunu unutmamamız gerekiyor ki, Zeynep köylü ya da taşralı deyazı, öykü ve şiirlerden ğil, kentli vc kültürlü bir ailenin çocuğu. yaptığı seçmeleri "Türk Türkiye'deki yerleşik baskıcı ve otoriter eğiEdebiyatı" adlı yıllıklar tim sistemiyle hiç bağdaşamaması ve tepki göstermesine bu bakımdan şa^ırmamak gehalindeyayımladı. 1985 rek. Türkiye'de yaşadığı ortam ve koşullaryılından bu yana da dan mcmnun olmayan bir sürü Zeynep var. "AdamSanat" Türkiye'de eğıtım sittemt gerçekten bu dergisinin Yayın kadar baskıcı mu Yönetmenliğini Ne yazık ki öyle. Oğretmen odaklı eğisürdürüyor. Spor tim ve ezbercilik bu sistemin temelini oluşturuyor. Bunun dışında özellikle devlet alanınaa, özellikle de voleybolde ülkemizin en okullarında sınıflar çok kalabalık ve koşullar çok elverişsiz. Öğretmenler de inanılmaiyi antrenörlerinden biri yacak denli zor koşullarda çalışıyorlar. olarak görev yapan Çocuklartn öSretmcne 'öğretmentm' deMemet Fuat'ın meleri Alman okuyucusuna çok luhaf gcliyor? kitaplannın sayısı otuz Eskiden Alman okullarında da otoriter beşe yaklaştı. Çevirdiği öĞretmen, öğrenci ilişkisinin bir göstergesi ve editörlüğünü yaptıgı olarak 'Oğretmen Bey' ya da 'oğretmen nakitapları ise saymaya nım' deniıirdi. Ama Türkçedeki 'öğretmeimkan yok. nim' sözünün otoriter olduğu gibi, duyguMemet Fuat'a uzun bir yasam diliyoruz. Bol kitaplı günlerl... TURHAN GÜNAY Gergedan Ovunu Zehra tpşiroğlu'nun temmuz ayında îsviçre'de Nagel Kimche Yayınevi'nde Avusturva'da St. Gabrile Yayınları'nda çıkan "Gergedan Oyunu" kitabının Türkçesi Yapı ve Kredi Çocuk dizisinde çiKtı ve bir ay önce Orhan Kemal ödülünü aldı. Kitap çocuklara doğrudan ulaşmak amacıyla çocuk dizisinde çıkarıldıysa da simgesel ve yergisel boyutuyla büyüklere de sesleniyor. Bu açıdan bu yılki Orhan Kemal öykü yarışmasında üçüncülüöü almış oîması da çok sevindirici. Aşağıda kitap üzerine Îsviçre'de yapılmış olan bir röportajdan kesitler okuyacaksınız. Kitabın Almanca baskısının son sözünde bu röportaj kısaltılarak kullanılmıştır. Imtlyaz sahibh Berin Nadl OBasan ve Yayan: Yeni cün Haber /viansı Basın ve Yayıncılık A.ş. o cenel Yayın Yönetmenl: Ortıan Erinço cenel Yayın Koordlnatörü: Hfkmet Cetlnkaya Yazıi$ler1 Müdürieri: Ibrahlm Yıldız. Dlnç Tayanc Sorumlu Müdür Flkret llkiz o Yayın Yönetmenl: Turhan Cünayocraflk YOnetmen: Dllek HkoruroReklam: Medya c KİTAIP sal bir boyutu da var, çocukları seven ve koruyan birini çağrıştırıyor. Böylelikle 'öğretmenim' sözü çocuğun öğretmeni kenuisini hem yönlendiren hem de koruyan biri olarak benimsediği anlamına gcliyor. Türkiye'deki otoriter eğitim yalmz eğitim sisteminde deg'il, aile yapısında da ortaya çıkmıyor mu? Evet, belli bir hiyerarşiyi koruyan ataerkil aile yapısında çok belirgin bir biçimde ortaya çıkıyor. Ancak gelenekler sosyal kesime, yöreye, ortam ve koşullara göre farklı biçimlerde etkisini gösteriyor. Bu nedenle de Zeynep'in anneannesi tipinde, anneanne Zeynep'in ilişkisinde simgcleşen liberal aile ilişkilerinin deyaşadığımızgerçeklerin birparçasıru oluşturduğu söylenebilir. Zeynep böyle bir aileden geldiği için geleneklere tepkisini doğal bir biçimde dile getirebiliyor. Sözgelimi ağabeyiyle olan ilişkisi ya da kimi özdcyişlcrc gösterdiği duyarlık (neden erkek sözü de, kız sözü değil?), bunu çok belirgin bir biçimde gösteriyor. Kitabınızda dikkati çeken bir nokta da, oyun oynama olgusunun çok önemli bir yer 403 Zehra Ipslroğlunun "Cergedan Oyunu" adlı kitabı on yaşının üstundeki çocuklara sesleniyor.. tutması. Eununla neyi amaçladıg'ımzt biraz açabilır miydiniz? Dediğiniz gibi oyun oynama olgusu kitapta farklı boyutlarda işleniyor: Sorunların altından kalkabilmek için gerçeklerden kaçmak için, sadece eğlenmek için, yalan söyleyip kandırmak için, kendini savunmakya da karşısındakini ezmek için vb. Böylelikle oyun oynama sorunlara eleştirel bakma olanağını veriyor. Kimi kez bir taşlamaya ya da parodiye donüşerek bir tür yabancılaştırma etkisi yaratıyor. Bu nedenle kendi icine kapalı küçük sahnelerden oluşan öyküler teatral özellikler taşıyor. Bu açıdan da kitabın kolaylıkla bir tiyatro oyununa dönüştürülebileceğini düsjünüyorum. Kitabın içine serpistirilmiş olan çocuk dizeleri ise kitle psikolojisini sergiliyor, birgrubun kolektif duygularını.. tıptcı bir futbol oyunundaki izleyicilerin kendilerinden geçip bağırışmaları gibi.. toplumumuzda gerek oyun oynama olgusunun, gerck gülmece olgusunun önemli bir yeri ve işlevi var. Günlük yasamdaki baskıların çok yoğun fngm, olmasından kaynaklanan bir şey olsa gerek bu. Bu nedenle de Türkiye'de karikatürcülük ve mizah yazarlığı çok gelişmiş. Kitabınızda edebiyat, hem çocuk, hem de yetişkin edebiyatı önemli bir yer tutuyor. Başka yazarlara ve yapıtlara göndermeler yapı? yorsunuz Bunu htraz açabiltr miydiniz ltalyan yazar Edmondo de Amicis'in bence çok sorunlu olan ünlü kitabı "Çocuk Kalbi" Türkiye'de yıllar yılı en çok satılan kitapların basında geliyor. Otoriter eğitim anlayışı ve milliyetçi, daha doğrusu şoven yaklaşımı ile Eğitim Bakanlığı tarafından okullara durmadan önerilen ve sayısız baskı yamış olan bir baş yapıt. Kitabımda bu kitabı kendi eğitim sistemimizdeki çarpıklıkları açığa çıkartmak için malzeme olarak kullanıyorum. Bir tür yabancılaştırma etkisi de diyebiliriz buna. Birkaç kez göndcrme yaptığım başka bir kitap ise Nezihe Meriç'in "Küçük Bir Kız Tanıyorum" dizisi. Bu dizinin başkişisi Ayşe'yi Zeynep hem seviyor, hem de sevmiyor. Seviyor, çünkü Ayşe önce Zeynep'ten küçük, sonra Zeynep'in yaşında, sonra daha da büyüyor, herhalde onunla özdeşleşebilecek bir şeyler bulabiliyor. Sevmiyor, çünkü onu aşırı uyumlu buluyor. Ayşe toplumun uyumlu küçük bir bireyi, uyumluluk ona bir tür garanti veriyor. Okuyucu onu gelecekte iyi bir ev hanımı ve mesleğinde başarılı kendi halinde bir iş kadını olarak düşüncbiliyor. Oysa Zeynep uyumsuz, işte sorun burada düğümleniyor. UyumsuzluK Zeynep'in yolunu şaşırmasına ncden olabilir ya da sorunların altından kalkamamasma... Tersi de olabilir, ama Zeynep yoğun imgelem gücü ve yaratıcılığıyla başarılı olabilir. Kitabın sonunda böyle bir umut dilc getiriliyorsa da, kesin bir çözüm veıilmiyor. Christine Nöstlinger'in otoriter aile yapısını eleştiren "Kim Takar Salatalık Kralını" adlı fantastik romanı ise Zeynep'in en sevdiği kitap, bu kitapta kendisinden bir şeyler bulabiliyor çünkü. Kitabınızda uyumsuz tiyatro yazarlanndan Eugene lonesco'nun "Cîergedanlart'na da göndeme yaptyorsunuz ? Bu gönderme (kitabımın başlığından da "Gergedan Oyunu" anlaşılabileceği gibi) kitabımın temelini oluşturuyor. Ionesco'nun faşizmin eleştirisi olarak düşündüğü bu oyunda, gergedanlaşma bulaşıcı bir hastalık gibi yayılıyor. tnsanlar teker teker gergedan oluyorlar. Gergedanlaşmaya karşı çıkan Berengcr ise oldukça çaresiz ve zavallı bir tip olarak çiziliyor. Kitabımda bu oyunu görmüş olan çocuklar gergedanlaşmayı oynuyorlar, ama bambaşka bir biçimde. Medya dünyasının ister istemcz etkisfaltında olan çocukları "Gergedanlar"da çeken sadece oyunun yabanıl ve fantastik boyutu. Kitapta "Gergedanlar", Orhan Pamuk'un anlattığı bir Anadolu masalı ve "Çocuk Kalbi" aracılığıyla "doğru ve yalan" izleğinin çeşitlemeleri farkh boyutlarda işleniyor. "Gergedan Oyunu", on yaşının üstündeki çocuklara seslenen bir kitap. Kolay okunabilirliği ve basitliğiyle her şeyden önce bir çocuk kitabı. Gene de hem çocuk hem büyük okuyucuya seslenen çok boyutluluğuyla, başka yapıtlara yapılan göndermelerle, kurmaca üstkurmaca (Zeynep ve anneannesinin Zeynep'in yaşamını anlatan bir kitap yazmaları) kurgusuyla, oyun ve gerçeğin iç içe girdiği yapısıyla ve okuyucuda yaşına ve birikimine göre farklı çağrışımlar uyandıran boş alanlarıyla çağdaş anlatım tckniklerinden geniş çapta yararlanıyor. Açıkçası okuyucumu çok merak ediyorum, özellikle de çocuk okuyucumu. Batı'da bir gelenek vardır, çocuk okuyucular yazara mektup gönderip kitap üzerine görüşlerini dile getirirler, bakalım bana da mektup gelecek mi? Çocuklardan mektup almayı çok ama çok isSAYFA 3 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI