Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
K A 8 I M 1 8 8 7 Cumhuriyet I Z E K • Zehra Ipşiroğlu 'nun Isviçre, Avusturya ve Türkıye'de aynı anda yayımlanan kıtabı "Gergedan Oyunu" üzerine bir söyleşiyi kısaltarak sunuyoruz 3 \ayfada • Her yıl olduğu gibi, bu yıl da fuara birçok yeni kitapla katıldı yayınevleri. Bu kitaplardan küçük bir bölümünü vitrin sayfalanmızdetanıtmayaçalıştık 20 tayfada Çağdaşımız Memet Fuat; Ece Ayhan'ın söyleyişiyle "Maestro". Evet... Memet Fuat gerçekten edebiyatımıza yıllardır yön verenlerin başında geliyor. Eeştirmenliği, denemeciliği, dergiciliği, yayıncdığı ve yayımladığı yıllıklar ile ecıebiyatımızın yönlendiricisi ve lokomotifi olmuş bu büyük ustanın son yapıtı "Gölgede Kalan Yıllar" adını taşıyan anıları. Nefis bir insanlar galerisinde gezdiriyor biii Memet Fuat. 1950'li yıllara kadar getirdiği anılarının devamını beklemenin nakkımız olduğunu da söylemeden geçemeyeceğiz. Enis Batur, Memet Fuat'ın anılarından yola çıkarak bir söyleşi oluşturdu. Sennur Sezer, Memet Fuat'ın yapıtlarını değerlendirdi. Mehmet Sarsmaz ise son yapıtlarından birini "Özgünlük Avı"nı değerlendirdi. ENİS BATUR tzı, ozelltkle böylesı durumlarda, anlamakta eüçlük çektyorum Memet Fuat'ın kültürcl konumunda "yetke" noktasında durması sızı hem çekmış, hem de ıtmiş, 1970'lerın başından ben. Kıbar davranıp kökten çelışkı demeyeyım , ama sıkt bir ikilem ıçındeiınız ona bakarken, sankt Öte yandan, bir çelışkı daha, Ataç'da neredeyse alktşladtğımız bir duruş ya da oluş bıçtmını, neden konu Memet Fuat'a gelınce mcsafeyle ele aldtğınız da pek bellı deg'ıl, yanuıyor muyum ? Ataç'Ia Memet Fuat'ın arasındaki tek benzerlik "yetke" oluşlarında belıriyor bana kalırsa. Benim kuşağım için Âtaç'ın o yönü herhangi bir anlara ifade etmiyordu, edemezdı: Öldüğünde, bizler okumayazma öğrenmeye bilc başlamamıştık henüz. Dolayısıyla karşılaşmadık Ataç la, karşı karşıva gelmedik yetkeci yanıyla, ağırlığını bizden önceki kuşaklardan duyduk, öğrenuik. Memet Fuat öyle mi oysa? 1960'lann ikinci yarısında okur, 1970'lerin ilk yarı sından başlayarak yazar olarak onun ağırlığıyla yüzleşmek durumunda kaldık: Yazı/n ortamının, Bana kalırsa, en önemli, hatta tek belirleyicisi oydu. Bu yönüyle itiyor ve çekiyordu her birimizi, seçimlerimizi ona göre tanımlıyorduk gcnellikle. Yetke böyledir: Negatif ve pozitit bir çekim alanı yaratır, onunla didişirsiniz bir yandan, bir yandan da sizi görsün istersiniz. Büsbütün kayıtsız olabilmeniz için onun etki alanını yitirmesi gerekir. O zaman yapıtına daha nesnel bakma olanağı doğabilir. Ataç, benim kuşağıma CUMHURİYET KİTAP SAYI 403 Memet Fuat yalnızca yazdıklarıyla ulaşmıştır; Memet Fuat, bizim "çağdaşımız"dı, yazdıkları kadar yaptıkları ile de bağlantılı olduk, kaldık onunla. Yaptıkları derken, tavtrlanndan mı yola çtkıyorsunuz? Tavırlarından, seçimlerinden hareket ediyorum. Çıkardığı Türk Edebiyatı yıllıklarının üstbaşlığı "Memet Fuat'ın Seçtikleri"ydi ya, aslında bir metafor olarak bütün eylemine yansıyordu o seçicilik. Önce, uzaktan, söz konusu seçimleriyle etkiledi bizleri: Yeni Dergi'de yayımladığı şairler, hazırlattığı özel sayılar, De Yayınları'nda çıkardığı kitaplar ile. Ben 1973'te tanışüm Memet Bey'le, Yeni Dergi'nin bürosunda. Seçimleri ile düsüncelerinin birebir olmadığını, çakışmadığını gördüm. Sonradan "Unutulmuş Yazılar"da topladığı eski denemelerini okumamıştım, okumuş olsaydım belki de o denli sarsılmazdım. Demek, yazar ılekarşılaşmantzda sarstldıntz Kafantzdakı Memet Fuat tmgetıyle karşılastığınız yazı adamı onca ayrı mı düşüyurdu bırbırınden? Memet Fuat'ın nesnellik ile öznelliği bir terazinin iki ayrı kefesi kadar net biçimde ayırdığını biliyordum gerçi, gene de yayımladığı ürünlere daha fazla yakınlık duyduğu sanısı ağır basıyordu bende. Öyle olmadığını gördüm. Sonra, denemelerini okudukça, kendisini olanca açıklığıyla koyduğunu anlamakta güçlük çekmedim. Edebiyatta ve Sanatta yeni'ye, yeniliğe çok yakın bulmuyordu kendini Memet Fuat, oysa yayıncı kimliğiyle Türkiye'de yenilikçi gelişmenin önderi olarak ciddi bir rol üstlenmişti. Edebıyat, Sanat alamndayenımn, yenıliğin, yenılıkçıliğtn bütün yaratı türlennae büyük bir bunaltm yarattıSı, önemli açmazlar yaşandtğt, hatta gerıdönü^üz bir çıkmaztn sonuna vartldıgınm savlandıgı (bunu söylerken, ozelltkle Baudrtllard'tn yaptıg'ı çıktji düşünüyorum) gözönüne alınırsa Memet Fuat'ın baştan ben haklı oldug'u ortaya çıkmışttr, demlemez mıpekı ? Türkiye'de kültür ortamının en zaaflı özelliklerinden biri bu: Canalıcı bir konu üzerinde kalıcı tartışmalar yapılamıyor. Memet Fuat'ın savlarını doğrulayan bir genel durum içinde miyiz? Bunu oturup, enine boyuna tartışmak gerekir. Yeni'nın, yeniliğin yenik düşDevamı 4. sayfada.