18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Meksika Masalları/ A Ccngtz liiıkcr/ ükyanııs Yayırıcılık/ 17ü s. Masallar, türküler, şiirler MeksiMEKSİKA ka'nın kırsal alanlarında oturanMASALLARI larca bir kültür özelliği olarak her zaman yaşatılmış geleneksel halkbilim ögelcridir. Kuşaktan kuşağa aktanlan bu toplumsal yaratılar, bir tasarıma ya da belirlenmiş kurallara dayanmaksızın doğaçlama ile oluşturulmuşlardır. Binlerce yıl önce Amerika'yı keşfeden ilkel yerlilerin özgün uygarlıklarının silinmez izleriyle, Avrupalı fatihlerin getirilerini harmanlayan bu anlatılar bölgeden bölgeye ayrım gösteren etnososyolojik karakterleri de içlerinde taşırlar. tnsanların karşılıklı birbirini tanıyıp anlanıaya çalıştığı çağımızda, kültürler arası ilişki kurmanın en sağlam yollarından biridir masal. fşte "Meksika Masallarf'da bu göriişle, dünyamızın ilginç ve kendine özgü toplumlarından biri olan Meksika'nın insan yanını daha iyi gösterebilmek amacıyla hazırlanmış. Yer Açın! Yer Açın!/ Harry I larrıson/ Çevircır trnıa Dolaııoğlıı/ Melı\ Yayınlan/ 218 \. Yer Açın! Yer Açın! Harry I larriHaıtyHanlson son'ın sınırlı sayıdaki "ciddi" ronıanından biri. Kontrolsüz nüfus artışına, doğal kaynakların vahşice tüketilmesine ve doğal dengenin sınırsız bir üretim/tüketim döngüsü içinde bozulmasına kar şı bir manifesto nitelıği taşıyan roman, 1966 yılında yayımlanmıştı. YerAçın! YerAçın! 1970'lerin başlarında Soylent Green (Soymer Yeşili) adıyla filme de ahnmış, ancak bu film ülkemizde sansüre takılarak gösterilememişti. me hem populer henı de bilınısel edebiyatta "kadınlar saltanatı" denir. Bu dönemde llürrem Sultan, Nurbanıı Sultan, Köscm Sultan, Turhan Sultan gibi hasekiler ve valide sultanlar siyasi güçlerini dogrudan kullandılar, hizipler kurdular, genç oğullarına naiplik yaptılar, yabancı hiikümdarlarla ilişki kurdular. Yaptırdıkları anıtlar, kurdukları vakıflarla halk gözünde Osmanlı hanedanına meşruiyet kazandırdılar. Bu özellik birçok tariliçi tarafından gayrimeşru bir iktidar gaspı olarak görüldü ve gösterildi. ABD'deki Cornell Üniversitcsi Yakındoğu Araştırmaları Bölümü'nden Prof. Dr. l.eslie P. Peirce, bu döneme çok tarklı bir açıdan bakıyor, sultan ailesi kadınlarının elindeki güciin basitçc gayrimeşru olarak bir kcnara atılamayacak kadar devİet kurumlannın yapısına yerleştiğini gösteriyor. Saraya köle olarak getirilen, eğitilip \ 1 ırem hiyerarşisi içinde yükselen kadınların elindeki politik güciin kaynaklarını ve bu güciin sö/ konusu yüzyıllarda öne çıkmasının nedenlerini inceliyor. t lcm Osmanlı tarihine hem de kadın araijtırmalarınaı katkisı bakımından son yılların en önemli kitaplanndan biri olan I laremi Hümayun, içerdiği zengin vc çok renkli ayrıntılarla da zevkli bir okuma vaat edivpr. Diyanet'e CevapKadınları A^ağıl.ıyan Hükümler Konusunda Başbakanlığa Mektu|ı»/ llluın Arscl/ Knxııah Ytiytnları/ 112 \ Diyanet'in ya)inlarında; Kadınlaıın aklen ve d nen "eksik" yaratıldıkları; Iki k. dının tanıklığının bir eıkcğinjaıııklığma bedel olduğu; nanıazı bozan şeyler arasında köpek, eşck, domuz, vs... gibi hayvanlar yanında kadınların da yer aldıkları; kadınların insanın karijisına ijeylan gibi çıktıklan; erkekletin kadınlar üzerinde hakinı kılındıklan; eıkek tepeden tırna^a cerahat olmuş olsa ve kadın da dili ile onu yalasa, yine de erkeğin hakkını (Hİeyememiş sayılaca^ı; kadında, tıpkı evde vc atta olduğu gibi uğursuzluk bulunduğu; erkeklcr için kaılından daha zararlı bir fitne olmayacağı; cehennemin çogunluğunu kadınların oluijturduğu vb. hükümler yer almaktadır. Adana eski Milletvekili (lüneyt Canver, bunun üzerine TBMM'yc bir soru önergesi verir. (^anvcr'in soruları üzerine, Diyanet'ten cevap istenir. Diyanet, 14 sayfalık cevabında, önergede adı hiç geçmemesine ragmen tlhan Arsel'e hücum cder. Prof. Dr. llhan Arsel, Bajjbakanlığa bir mcktııp yazar ve ijeriatın kadına bakışı konusunda çarpıtmalarla dolu bir yazısına cevap verir. Prof. Dr. llhan Arsel , Diyanet'in, şcriatm kadına bakışı konusundaki 14 sayfalik yazısına bu kitapla cevap veriyor. Miizik Neyi Anlatır/ Sidncy Yinkehteın/ Çevırcn M.Halim Spatar/ Kaynak Yayınlan/ ]İGs Finkelstein, bu kitabında, ortaya çıkı^ından başjayarak müziğin anlamını ve geli^mesini elc alıyor; müziğin Avrupa ve Amerika'daki beşyüz yıllık gelişimini toplumcugerçekçi bir bakı^ açısıyla değerlcndiriyor. Kiiap, müzik kökenleriııi, çvşııli toplumhırda, çaglarcla ortaya çıkan sureklilik ve kopuşları, büyük yapıtlar ışıgında incelerken konuya tarihsel olarak yaklaşıyor. Ya/ar, müziğin, yaratıldığı toplumsal ortamdan kopanlarak ele alınamayacağını sonıut örneklerle tartışıyor. Finkelstein'a göre, miizik. toplumsal gelişmenin en önemli parçası ve çağının toplumsal düşünsel rengini en iyi yansıtan anlatım araçlarından biridir. Lilinizdeki kitap, müzik ve sanatla ilgilenenlere farklı bir bakış açısı sunmaktadır. Müzik Neyi Anlatır, bu alandaki temel kitaplardan biridir. Türk Tarihinin Ana HatlarıKemalist Yönetimin Resmî Tarih Tezi/ Kayıuıh Ya\ııılan/ 4S(i \ Türk Tarihinin Ana Hatları, Kemalist yönetimin resmî tarih görüşünü yansıtır. Kitap, Atatürk'ün, kendi eliyle düzeltmeler ve ekler yapmasından sonra, 1930 yılında yalnız yüz nüsha basıldı. Toplumumuz, bu eseri, 66 yıl sonra ilk kez inceleme olanağına kavuşuyor. Bu kitap, Cıımhuriyet dönemi tarih çalışmalarında yol gösterici sayıldı. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının birinci amacı, "millî bir tarih" yazmaktı. lkinci amaçları ise, Tevrat, tncil ve Kuran'da yer alan yaratılışa ili^kin görüşleri çürütmek ve bilimin verilerini ortaya koymaktı. Kcmalist devrimciler, dünya uygarlığını RomaAtina ekseninde açıklayan Avrupa tarihçiliğinin karşısına, AsyaAfrika eksenli bir uygarlık teziyle çıktılar. Ancak Avrupa merkezli bir tarih aldı. Kemalist tarihçiliğin milliyetçi ve burjuvademok ratik karakteri onun sınırlarını da belirledi. Türk Tarihinin Ana Hatları, tarih kitabı olmanın ötcsinde, Kemalist Devrim'in ideolojisi üzcrinde yapılan çalışmalar için temel kaynaklardan birisi; çok önemli bir belge.. Türk Sufıliğine Bakışlar/ Ahmct Yayır Ocak/ tletiYayınlan/ 264 \ Türk Islâm'ı, yani Türkiye'nin tarihsel, toplumsal ve kültürel geleneği içinde şekillenmiş özgün biçimiyle Islâm, son yıllarda hararetli taıtı^malara konu oluyor. Özellikle Alevilik, çetin tartışmaların sava^ alanı görünümünde. Bu tartı^malarda, somut tarihsel bağlamları gözetmeven bir bakışın egemenliği göriilüyor. Gerek Alevilik, gerekse Türk Islâm'ının simge isimlcri, bugünkü Kemalist veya "Türklslâm Sentezci" vs. ideolojik tercihleri doğrultusunda, dünıdüz bir tarihsel sureklilik kurgusu içinde efsaneleştiriliyor. Ahmet Yaşar Ocak'ın derlemesi, her ^eyden önce somut bağlamları gözeten bir tarihçilik yaklaşımının örnegini veriyor. Derlemedeki makaleler, Türk Islâm'ının ve özellikle heterodoks geleneğinin özgün karakterini tasvir edeıı önemli katkılar içeriyor. Anadolu tarihsel coğrafyasında ortodoks vc heterodoks Islâm kültürleri arasındaki etkileşimin boyutları da bu çerçevede dikkatimize sunuluyor. Heterodoks Halk Islâmı'nın farklı kültürleri bağdaştmcı özelliğini, tasavvufîmistik karakterinin baskınlığını ve mehdîci niteliğini sergileyen Ahmet Yaşar Ocak, Türk Islâm'ının dört önemli kişiliğini özellikle ele alıyor: Ahmedi Ycscvî, Mevlâna Celâleddinî Rumî, Yunus Emre, Hacı Bektaşı Velî. Demokrasi Tuzağı/ Graham E. Fuller/ Çevırcn Mcral Cıüsptralı/ Attn Kılaplar Yayınevı/2SH .t. Demokrasi en iyi yönetim sistemiyse de bazı tuzakları vardır. Peki bunlar nelerdir? Demok rasi yolunun en önemli toplumsal tersliklcri bile kendiliğinden geçiştirebileceğine olan güvenimiz onu bir tuzağa dönüştürebilir. Demokrasi bunun gibi, Soğuk Savaş sonrası otomatik olarak tlaha umııt veren yeni bir dünyaya çıkacağımız yolundaki hatalı inancı teşvik ettigi zaman da tuzaga ciünüşchilir. AnIaşılacağı üzere, sosyal sorunlar sadece demokra siyle çözümlcnemez. Graham E. Fuller, demokrasinin tuzaklarını belirlemek için demokrasiyle çeşitli konular arasındaki ili^kiyi ırdeliyor ve içerdiği tuzakları ortaya koyuyor. Ama yine de o, demokrasinin, bu Soğuk Savaş sonrasının yeni sınavlarının üstesinden gelme gücüne inanmak istiyor. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 339 YerAçm! YerAçın! Kadın Savaşıyor/ Dacia Maraini/ Çevırcn. Semın Sayıt/Can Yayınlan/ 2Ms. Yirmi bcş yaşındaki Vannina, Ron.uia M.u.ılnl nıa dışında küçük bir kasabada lvM)l\ ilkokul öğretmenliği yapmaktadır. s.\\AşnoR Makine işçisi kocası Giocinto ile dingin ve tekdüze bir yaşamı olan Vannina, bir adada geçcn yaz tatili sırasında kendi renksiz dünyasının çok dışında gerçeklerle karşı laşır. Boş inançları, saplantılan, önyargıları olan adalı kadınlar, Vannina'ya hiç bilnıediği yaşam biçimlerini tanıtırlar: Har vurup harman savuran eğlence düşkünü zenginlcr, kendilerini yabancılara peşkeş çeken balıkçı çocukları, vb. Ama Vannina'yı asıl etkileyen, politik eğilimli bir grup gençle karşılaşması olur. Oneeleri onları uzaktan izleyen Vannina, giderek bilinçlenir ve bir özgürlük savaşı verir. Anı defteri biçemindeyazılmış bu kitapta yazar, salt 70'li yılların çalkantılı ttalyası'nı ve özellikle Güneyli kadının dıırumunu anlatmakla kalmaz, sosyal gcrilim, eğitim sorunu, Napoli ve Roma'nın kenar mahallelerinin giderek bozıılan yaşamı, toplum düzeninin sakatlanması, gençlerin ayaklanması gibi konuları da işliyor. Cîenç yaşta edebiyat dünyasına gireıı Dacia Maraini, peş peşe ses getiren romanlar yazmış, çeşitli ödüller almıştı. Dacia Maraini'nin Türkçe'ye kazandırılan ilk romanı Kadın Savaşıyor'un konusu, günümiiz toplumlarında göriilen büçok si)runa değinmesi açTSTndan da gunccTvegerçekçi bir konu. Haremi Hümayun Osmanlı tmparatorluğu'ntla Hükümranlık ve Kadınlar/ l,v\lıc P Pcırtc/ Çevırcn Ayşe Berhtay/ Tarth Vakfı Yurt Yayınlan/ 40S \ Osmanlı hanedan kadınlarınının büyük bir giice sahip olduğıı, Kanuni Sultan Süleyman'ın saltanatınm hcmen başından 17. yüzyıl ortalarına kadarki döneSAYFA 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle