14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Koray Fcyiz vc Ergül Çctin iki şairimiz. Ciünün birindc biraraya gelip kendi şiirlcri üzerine konuştular. Bu ilginç söyleşiyi sunuyoruz aşağıda. KORAY FEYİZERGÜL ÇETİN /~1 cvgılı Ergül, 1995 yılınııı soııLın«. \ ' " ' gcldiğnmz şıı günlcrde Prospc""LS r<> yayıııhınııdan "Hk Sözlcri Sö\ lenmcmiş Bir Askııı Soıı Sözlcri" adlı bır kıtabının çıkn/ıiunı bckliyorsıın. Uznııta bir ad Edcbtyıit/mızda uzun siır kıtabı adı yarışması açıha bcrbaldc birıncı gclir ama başk.asını koymayı da içiııc si/ıdircmcdııı J sanınm. Nc dcr\ııı Burda duygusal davranmakla bclki kötii bir tavır göstermiş olııyorum, ama nc yapayım ki böyle. Uzun bir isim. Bu kitap aslında "bir ncfes almak" için yayımladıgıın bir kitap olacak bclki de. Ar dından öbür dosyalarımı okura sunmaın gerckiyor. Çiinkü şairiıı ıncvcut çalışnıaları günışıgına çıkmadığı, çıkamadıüı zaman, şiir bir yere. kadar gidiyor clbctte. Ama bclli bir ycrdcn sonra da şair dilsizleşiyor. Şairin dilsizleşmesindcn korkunç bir sey yoktur. Şair yaşadıgı gcrçckliğe yeniidigini, tcslim oldugunu lalan düşünür. Oysa o kendincsaldıran gcrçckliğe sözcüklcrle direnir. Kuşatmalar kurar, mazgallarından meydan okur dünyaya. Ama burda bu iç dünyada kcndini ycnilmiş sayması, bir bakıma onun yarı ölü, yarı diri haline gelmesine yol açar. Seıı şimdı kcndinı şahseıı, gövdesıui dcrin yaraların, k.ıırtı kabukların hağladığı, hastalıklı bir ağaç gibi mi görüyorsuıı? Hayır, okurun, sözcüklerin, yenidcn yaratılmanm tılsımlı elini, parmaklannı gövdemdc, ruhumda duymak istiyorum. lşte hepsi bu. Belki bıındaıı sonra yeui çalışnıalar, ycııi )iırler. Elbctlc. Bilmemiş şiirlcri bıtirıııck, ycnı yolculuklara çıkınak, sözcüklerin kâğıttan salında boğuşup durmak yeııı serüvenlere atılmak. \ İani diyor ya Lcrmonlov: "Fırlınadır o isyancımn aradığı/ sanki fırtınada dinginlik bulacak." Ycııi fırttnalar arıyorsun özetlc. Bu bağlaında bana kcndi şiir serüvcninden, yaşamından söz eder ınisin biraz? Bcn biliyorsun 1958 Antalya Gazipaşa dogumluyum. Gazipaşa'nın 40 kilomctrc kadar kuzeyinde küçük bir dag köyünde Escnpınar'da dünyaya gcldim. Banam köy öğretmeni. Tek derslikli köy okulları vardır ya hani, onlardan. Derslikle lojman birlcşik. Lojman dedigimiz toprak damlı bir ev. Onünde kaslmpatıları, mor zambaklar vardı. Evin hemen önü okul bahçesi idi. Her sabah öğrencilcr sıraya girer, Istiklal Marşı söylcnir, dcrslere girilirdi. Hic unutamam, babamın yatak odasında Mareşal Fevzi Çakmak la Ismet Inönü'nün yan yana bir portresi vardı. Evle dcrsane iç içcydi. Okul kütüphanesini daha okula başlamadan cldcn gcçirmcyc başlamıştım bilc. Deli Dumrul, Dcde Korkut Hikâyclcri ilk okuduöum kitaplardandı. Anlatması uzun. Bu küçük dag köyündcn, 1966 yılında Alanya ya göçtük. Yol yok iz yok. Gazipaşa'ya kadar katır sırtında yatak yorgan bir gece yolculuğundan sonra Alanya'ya "bir kamyonetlc vardık. Eşyamız bir at arabasını dolduracak kadardı. Ve hiç unutmanı, keçi derisindcıı yapılmış tulumlarda pckmcz bilc indirmiştik kasabaya. Sonra Alanya'da Hayatc llanım Ilkokulu'nda, 2. smtftan başlayan bir öğrenicilik. Neyse ortaokul, lisc yılları vc ilk kasaba aşkım Bclma sarışındı, |ale kumraldı, sonradan lise aşkıma da dönüşecek olan Semra ise bir esmer güzeliydi. Bâlâ'lıydı. Mal müdürünün kızıydı. Bütün kasaba aşıktı ona. Balıkçının kızını saymıyorum tabii ki. Adının Mclahat olduğunu söylcmemc gerck yok sanınm. Saçları ardıç kızılı. Aman tanrım bunlar da "güzellik" var. Ayrıntıda gizlenmiş ha İki şair, şiirlcri üzerine konuştular Fırtmadır isyancımn aradığı y at hikâyclcri. Balıkçının kızı dcdim ya labasını hcp lojmanda kayık tamiri yan parkcn görürdüm. Ağları onarırken ya ^ıı/ıalı rıizgârlarını, ccvız ağa^ıarıın, lokat da başında kaykılmış bir bcıc, a^zmda türkiUünü. Bu arada, okur senin dc yaşasigara. Gizlcnmiş hayat hikâyclcri. tlk şiınıııı btlmck tstcycccktir, yazıınal scriiveirlcrim, Orhan Vcli taklidi şeyler... Ama niııi özclliklc Öysa Koray "pck hoşlaııyinc de bu küçük taşra kasabasında şiir maz diyorlar anlcıtmaktaıı kcndını." budcncmclerimi sürdürdüm. C) ilgisizlik, ııun b'zcl bir ııcdcni var mı? imkansızlık içindc şiirc inancımı nasıl sürdürdüm bilmiyorum. Gcrçi bcn ha Bence her şeyin özcl bir ncdcni olnıayatımın her dönemindc dcrin bir yalnızlı. Şiir dc öyle dc^il midir zaten. lnsanı illık vc gücennıişjik duvgıısunu hcp yaşatgilcndiren, insanî ilişkilerin bir parçasını tım. Bu yiizdcn bclki şiir dc bcnimlc oluşturan olgular üzcrindc yoAunıaşır. gcldi diycbilirim. Liscdcn mczun olur Bu temelden harekctle bircyi, birey soolmaz cvlcndim. İlk kitabım Bir Avuç runlarını duyumsatmaya çalışır. AnlayaKum'da ycr alan Yakınlık adlı bir şiirim cagın, bcn kavramından yola çıkarak biz vardı: "Kalkınca kuslarla kalkardı/ yadiycbilcn çoksesli bir korodur şiir. Bcn tınca kuslarla" diyc başlayan. "Yeşil ot 1961 yılında tstanbul'da dogdum. Bave miMr yükenirdi/ Elma gctirirdi cntabam edebiyatı sevcrdi. Korkunç bir Tolsrcsinin eteğindc/ Ot kokardı saçı başı/ toy hayranıydı. Ik okudugum kitap ise Elma kokardı/ Konuşamazdı da bcni Tolstoy'un "Diriliş"idir. Tarihscl mirasın görünce/ Kızanrdı kulak mcmclerinc ulusal bilinçle çagdaş duyarlık arasında dck/ Ve mutlaka saçları düşcrdi yüzübir scntczc ulaşmasının ancak o dillerdemc/ Bir gün bu karaca kuruca köy kızıki ustalardan edinecegim bcgeni ile kennı/ Tuttuın elindcn de kaçırdım dagladi halkımın konuştugu dile ycpycni şiirra" dcdiğim kızcaj*ızla cvlcndim. Sonra sel anlatım olanakları gctircbilccegim ölögrencilik, politika, partililik, Ankara, çüde sajjlanacagı inancım ise yıllar sonra ayrılıklar, parasızlıklar, işsizlik, hüzün üniversitcdc iken gerçekleşti. Bu arada hepsini yoöun şekildc yaşadım. bir yandan da kendi şiir cvrenimin sınırlarını bclirlemeye çalışıyordum. Sıkça ya Ergül'cügüm, toplum içindc bilc, pıyordum bunu. Dogayla insanî özdeşinsanlar arasındaki uyumsıızluk, kopuklcştirmek ve yaşamımda oldugıı gibi, şiluk, bireylerin hem gerekli hem dc zor irirndc dc büyük bir yalınlıga erişmck. gcrçekleştirilcn yalnızlıj*ı, sözlü ilişkilerBu kaygıdan olacak şiirde açıklıgı, yalındeki tutarsızlıklar, kamksanmışlık, baglı^ı ve liriznıi sevdim hep. Benim, tolantısızlık, çelişkiler, taklitten öteyc gipumcu yönclişin ilk ipuçlarını taşıyan şidcmcycn beylik kalıplarla dolu gcvczeirim 1987 yılında yazdıfiım, Varlık dergilikler, lirik bir dünya algılayışı ve güncel sindc yayımlanan "Gü! Alımı "dır. Yaşasiyasal olaylara yaklaşım, dünc kıyasla, mımın ansızın gcçmişle, şimdiyle ve gelegeçcn yıla, on yıl öncesine, yirmi yıl önceklc bütünlük kazandıgı bir zamanda şicesine kıyasla şiirc daha ağır bir sorumir kcndiligindcn geliyor. Aracı koymaluluk, dana yo^un bir iijlcrlik kazandırıdan, hıçbir zorlama olmadan geliyor. yor. Scn bunun daha o yıllarda farkına Sonradan bir şiiri oluşturan duygunun varmıssın ne güzcl. Pcki adam gibi bir organikliğini bozmamak için üzerinde dergide yayımlanan ilk şiirin hangisidir pek dcöişiklik yapmıyorum. Bence bunu ve kaç yılında yayımlanmıştır. bir patlama, organik bir patlama olarak Adam gibi bir yerdc yayımlandn ilk düşünüyorum. Vc ona dokunmak istemişiirim 1979'da Cahıt Kiilcbı'nin yoncttıği Türk Dili dcrgisidır. Ştırııı adı "Ciczıııti" yorum. \ lerhangi bir yaşamsal olayı her zamaııkindcn daha farklı bir düzcydc alidi. Kiilcbi ilc bu ııcdcnlc ilk karşılaştıgılayanıadıgım anlarda ise bir dizc bile gımda, iri yarı, ctlı canlt, yanakları kaıı vazamıyorum. Çiinkü istcr istcmcz bclli l'trmızısı bir adanıdı. Bcn odaya gırip bir (.iuygıı vc düşüncc birikimine baglı kcndimi tanıtır lanılıihiz bilıncm hatırlar olarak ortaya çıkıyor şiir. Şiiri hcp kamı )iındi, cıııinım kı batırlamtyı>rdıır, hımd.ı taşıyorum, düşünüyorum onu. To"Yıiluı Ergiil bu nc bıçim iiırlcr, Fazıl plumsal siyasallaşmanın kaçınılmaz bir Hüsnii gibi sc\ var scrıdc" dcdı, "Sakııı Dİçimdc siirlcrirnc yansıdigi 80'li yılların bırakına şiiri, siirdür". Bcnı yürcklcndırbaşında şiirlcrim; Varlık, YazkoEdcbidi. O mahçup dclikanlı scvinçlı, sa^kın, biraz da afallaıııış; scs'iizcc çıhıp gıtiı tabiı yat, Kıyı, Karşı, Tcmnuız, Yaba Öykü, Cunıhuriyet Dcrgi, Su, tnsancıl, Danıar ki. Daha sonraları, bu ııcdcnlc arkaday vb. edcbiyat dergilcrindc yayımlanıyorlarla gi//iğimiz cvıııdc gördüııı, aradan du. Bu sırada, edcbiyat vitrininde Topgcçcn yılların Külcbi'dcn nclcr altp gölumcuGerçekçi Şiir sergileniyor. Bcn ise lürdiiğiiııü. Bir dc gözlcrindc hiç dcğiy bizim cdebiyatımızdan yalnızca Ataol ıncycn Külcbi'yi. Yani Aııadolu'yu. GüBehramoğlu'nun şiirini tanıyor ve seviyoncjli köy cvlcrinin hüznünü vc dircııcini, rum. üuygu terazisinin kcfclerini dengcde tutmayı başaran, kcndi alınyazısıyla uzak vc yabancı ülkclerdeki insanların alınyazılarını karşılaştıran bir şair Ataol Behramo^lu. "Bir Erıncni General" başlıgı altındaki şiirlcri, şiiri hayatın sonu gclmcycn bir uzantısı olarak görmesinin örncklcridir. Bu şiirlerc konu olan gcçmiş olaylar gclecektc ycni yorumlara, şiirscl açıdan yeni bakış açılarına açık yaşantı birikimleridir. Senin ilk kitabın, "Bir Avuç Kum" yanılmıyorsam Yarın yayınlarından yayımlanmıştı. Toplumsal kaygıların izlcrini barındırsa da özünde Lirik bir şiir anlayışı egemendi. 12 Eylül çıkışındaki hızlı politizasyon içinde bu kitanındaki siirlerin, kcndi olumlu gclcnegine, dofcıl gelişim çizgisinc oturduğunu söyleycbilir misin!' Aynt soruyu bcn sana soruyoruııı. Scnin dc o yıllarda "MczarLır Eikimcdi'' vc "Bir Mcktupta iki Yahnzlık" adlarında iki şiir kitabın yayımlandı. Bu kitaplardaki şiirlcrdc, bcııım "Bir Avuç Kum" kitabımdak.ı şiirlcr gibi 12 Eylül çtkıştndakı hızı politizasyon içindc kayııayıp gitti bcncc. Millctin aklı fikri o yıllarda, aslında her darhc döncınindcn sonra öyle olmuştur, polilik tandanslı kişiler edcbiyat dcrgilcrı çıkarırlar, sonra da ortalama kitleyi nasıl cdelim dc polilik ycrlere kaıializc cdcliın tclaşma düşcrlcr vc cldeki polilik olarak paylaşılmamış dcmokratik okur kitlcsiıu de darmadağııı edip kcndilcrinden uzaklaştırtrlar, ög'rcnci örgüllenıııesindc, yasakların /alan kaldırılıııastndaydı Bu arada karamboldc parsayı loplayanlar topladı gitti. löpaldı da nc oldıı, kaç isim sayabilirsin, kaç kitap, kaç şiir... Bizim incc, lirik bas/aııgıamız da böylcce eriyip gitti. Arkasıııı gctircmcdik yani Lirıkduygusal şiir revaçta dcğıl yani. Politizasyon kandırmacasında edcbiyat sııriiklcndi. Nc yazık ki. • Tabii ki bir yanıyla. Bu yıllarda Istanbul'da anımsıyorum. "Poctika" adıyla bir dergi yayımlanıyordu. Tuğrut Tanyol, Mctin Cclâl, Mehmet Müfit yayınma lıazırlıyorlardı bu dergiyi. Salt siiri savunan yazılar yayımlıyorlardı. F'arklı yerlerde "gibi" görünüyorduk, ama öyle olınadıüımızı şimdi daha net bir şekildc görcbi Iiyorum. Bir bakıma bir özclcştiri kcndi adıma. Scn dc bu düşüncelerimc katılı yorsun sanınm. Cesaretle scslcndirmck gcrckiyor. Ama burası pek dar. Ikinci kitabım 1992 dc Proıuete ytiyınlarından çıktı. "Yenıliklcr". Bu kı/abıma hcp yaııarım. Neden "Kıs vc Kcman" koyınadım diyc adıııı. Aslında burda "Yenılikler" kitabın gcncl yorıımuııa ııyguıı bır CUMHURİYET KİTAP SAYI 323 SAYFA 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle