22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hilmi Yavuz 60. yaşını kutluyor şu günlerde. Yavuz'la 60 yılı ve şairliği üzerine konuştuk. OSMAN HAKAN A. kşaııı oluyor da olıııııyor gah", 6 60. dogııın giiniinüzu kutlamaya hazırlaudığımız hugünlcrde, Mucillıııı Naci'nin bu dizesi stzc Akşam'ın alduğfiııtı mıı, yoksa olmadığını mı söylüyor? Bizc binız Hilıııı Yavuz'uıı "Akşanı'ından yıı<la ' Akşam'larınılüiı \öz edcr ıtıhiniz?.. Muallim Naci'nin bıı dizesini, sevgili arkadajjira Ömer FarukŞerifoglu'nun bir yazısında görmüş ve ne yalaıı söyleyeyim, irkilmisrirn, Faruk'tan şiirin bütününü b u l u p bana iletmesini rica etmiştim. Okudugumda da hayal kırıklıgına ugradım. Koskoca şiirin içinde, o dize bir gizli hazineydisanki...> . Senin de .belirttijŞin gîbi, bu dize, benim bu yaş dönümünde eski deyişle hâIeti ruhîye'mi, içinde bulundugum ruh duıumunu tastamanı açıklıyor. Gerçekten dc nedir 60 yaşi' Yaşlanıyor muyum, yoksa hcnüz yaş'ı sayılmam mı? Dogrusu, bir yandan yaşlandığımı düşünüyorum, bir yandan da yaşlılıgı yakıştıraınıyorum kcndimc... Akşam oluyor da, olmuyor gibi... Gâh, oluyor gibi görünüyor, gâh olmuyor gibi... Eski şiirlerimden birindeki bir dizeyi anımsatayını saıı.ı: 'Farkında mısın, akşamlar da yaşlanmada artık!' Ya da bir başka dizeyi: 'Şairler akşamdır, âtesgedeler!' Öyledir, şairler akşamdır ve aKşamlar da yaslanır! Muallim Naci'nin dizesini biraz da bu baglamda okumak gerekir. Sizinlc Yciz Şiirleri'nin saıırüsıııda tanışttm. Cizeınli Şiirler'den haşlayarak, hcr kitahınızla bcni daima şaşırttıgıntzı bir kerc daha sö'ylcmek istcrim. Bugünc kadar hcr ycni kıtap, bir sonrakinin açılıınını içinde hanndınp, hep bir adım daha ilcriyi işaret ctti. Bu Ayıta Şiirleri'nde de böyle oldu. tşte "ben için sonnet" şiirindeki şu dizeler (kitabın ilk şiiri): "çıkann ne vardıysa: teslis, teslis ve Teslis!/ ben bana çivilidir, isa'yla çarmth ncyse". Çöl Şiirleri'nin gclmekte olduğunu söyleyen dizeler hunlar. Çöl Şiirleri'ndeyse tam tersine bir 'Kapanma' var. Her zaınan 'Açılan', bu de/a kapanıyor? Yanılıyor muyum?.. Doğrudur, benim her kitabım, bir sonrakini gizil olarak (eski deyişle, 'bilkuvve') içeriyor; böylece, keııdı şiirimde bir süreklilik ve devamlılık sağlamış oluyor. Ama bu imtidâd, bu süreklilik, tekrarlanarak sağianan bir devam değil, degişcrck gerçekleşcn bir devam... Ben, kcndi şiirim içindeki 'imtidâd'a böyle bakıyorum ve burada şiir gclcncg'irnizle örtüşüyorum. Şiirim, tıpkı gclcncg'imiz gibi, değişerek siiregitsin istiyorum. 'Çöl Şiîrleri'nin bundan sonra hangi kitab'a 'acılacagY ise, yine 'Çöl Şiirleri'nde gizil (virtuel) olarak vardır. Küçük bir kazı işlenıi, 'Çöl Şiirleri'nin kapanmadığmı ve bir yerlere açıldıümı gösterccektir. Ne demiştim? 'Şiirler kazılmalı! Oııemli bir baska dcğişiklik daha var Çöl Şiirleri'nde: 'Dizeler kaybolmaya haşlıyor. Vıakttt, i)/e hu cok öııemli. zira bu kittiplaki iiirleriıı pek çoğunda bölümler hirer 'Dize' gibi, zaman zamama neredeyse hüiiııt bir şiir tek bir 'ciiıule' gihi kurgıdanıyor. tşte hu kurvulanıa hieimi, Çöl Şiirleri'yle diğer kitapların arasıını oldukça kalııı bir çizgi çekiyor. Acıkçası bunun beıü çok ledirgin ettigini söylemeliyim. Evet, öyle, dizeler kaybolmaya başladı. Dalıa doğıusıı, yine senin saptadı£ın i>ibi, siirlerin v°Ku l'i'' t e k dize olarak kurgtılanmış sayılabilir. Ama bu, önccki kitaplarıma göre, olsj olsa niceliksel bir döııüşiim, niteliksel bir dönüşünı degil! Söylenıek istediğim şu: Oııceki şiirlerimde her şiir kaı, ıli/e iıliysc, c> şiirdc o kadar di/e Viinlı; 'Çöl Şiirleri'nde 20 şiir varsa, bu, o kiı.ıpta 20 dize var anlamına geliyor. Ancak, burada senin "ciimle' sözüne bir açıklık getirmenin gerckli oldu ZA SAYFA 10 Hilmi Yavuz'la 60 yaşının eşiğinde 11 •MMMMMMHMMMMMHMMnMMMMMMMMMMM^ oluyor da olmuyor nâh" Sıze iiıııdı ı/c h<ızı \öztiik/en art tirdıi \iriilaiinik istiyortııır "Kiirhiiıı /Kıiıık'iiıı /Kiin; Daha da/ hir dtiğa'vdı/ı (Dağdağa der gihi); üşüyor/örl iisiivor; yıtsa/ \ın', ıncl'ıın/ du; yıkılsın dı" gihi ve daha hay kaları Bııradakı \c\ hiriııılcriudc hırkın göstırge farkt hıılunmakta; özcrk vö\t<rgclcr oirbirlcrindcıt ezgiscl dcjjjşiklıklcrlc (lyrı/ıııaktalar. lizgisel dcfcifikliklcr \c\ öSch'rinin ritn/'lc hir araya gc/irilırıc\iv/e olusurLır. Siz bıınıı şiir ıçerısindc, \aıtkı \ıze aıt bir ezgiscl yönlem gihi kulltnımaya çalıstyorsunuz Kullandıİınız hu czgi\cl yöntem, anlamsal düzcyaeki baSlavıalığı ve csleyiciliği va da çeşitli zıtlıklan, iınlü ya da iinsüz çağrtiimlarıyla sufclıyoruır. Bu hir Gradation/Alma$ma. Eg~cr şiiri hir ya da iki heccli sözcüklcrlc yazabilmek olanaklı olabilseydi; \özcitkleri helırlcyen (\özciiklcrin \ınırlarında vcr alaıı) rıtmlcr nedcıııyle, tek ya da tkı heccli sözcüklcrden oluşan dizgelcrlc oldukça şaşırtıcı ve olağanihtü czgilcr duyahilirdık belki de. Bunu anlıyorum; benim dc üzerimde stkça düsündüg'u'm ve yapıııaya çalıştığım şeylerden hıri dc hudur. Çok ritmik, şaşırtıcı ve olağa'tüstü rıtmlcr varatmak. Sizın dc yapıııaya çaltş/ığımz böylc bir şey olabilir ıni? • Rahip Brcmond'dan söz ctmiştik, 'La Poesie Pure'de, Walter Pater'in bir sözünü alıntılıyor Bremond: 'Toııs les arts aspireraientâ rejoindre la musique'. Bütün sanatlar, bu arada elbette şiir de, müzik'e ulaşmayı, (belki, müzik olmayı) beklerler, umarlar! Şiirde müzik sorunu, senin dc çok iyi bildiöin gibi, yakından ilgilendiriyor beni. Çolc konuştuk bunu. Valery, Baudelaire'in Elem Çiçekleri'ne yazdıgı önsözde (sonraki baskılanndan birine elbet!) şiirin bir 'production du chartne' bir büyü üretimi olduğunu söyler. Alişanzade bunu 'tesiri sihirkâri' ui ye çevirmiş. Bu 'tesiri sihirkâri', bu 'biiyü üretimi" bir ölçüde şiirin müzikalitesiyle saglanıyor. Kuşkusuz, şiirin grameri ile de... Şiir dilinin gramerine girmeyclim, ama şiirde seçilen sözcüklerin (bu gramerin sözdağarının), yani, kısaca şiirde kullanılacak sözcüklerin müzi^ine son derece dikkat etmck gerekiyor. Bak, örncgin aruz'da en uzun kalıp, rnüstefılâtün kalıbıdır. Müstefilâtün, beş hecc... Niye daha uzun kalıp yokr1 Örneğin altı heccli, yedi hecelii' Çünkü aruzun ku ramcıları, beş hcceden daha uzun olaıı bir sözcüğün müzikal olmadığını keşktmişler. Bu bana önemli görünüyor. El bctte senin de değindiğin sorunlar da var: Ritııı, almaşma ezgisel değişiklikler... Çöl Şiirleri ııiıı hıçimscl yapılaıuıiıi\tna ilişkin son hir sorıı daha sormak istiyorum Ayııa Şiirleri, 'Sonnet 'lerdcıı oluşuyordu. 'Çöl Şıırlcri'ndc desonııet formtında şiirler var; ama, galıha hu kitaptakı sonnet'lcr tarzını ve dıırıışlarını dcğiştirdilcr Artık hir 'Ayna' gihi dıırmuyorlar kâpjdın ihtiindc. Elinize nc gcçcnc 'dcgistirmc'yc başladınız; scvgili I lılmi Yavuz, kınııra hakıııazsanız size hir şey \öylcmck zoruudayım: Bcıt hu dcğışııı/dcıı sıkılmava haşlınltm artık. ((îülüşmeler) Değişıııekten sıkılma, 1 lakan cığım. Çi'mkü sıkılsak tla sıkılmasak da değişc ce^iz. Sen asıl hiç ılcjiiş mcvcndcn sıkılmahsm. l'liııu' nc geçerse tleğiş tirıliğiın savıııa gelııuc, bu (.'ğer böyleyse çok CUMHURİYET KİTAP SAYI 323 gıınıı d ü ş ü i H İ y d i u m . Ş i i r d e ciimlcnın Rahip B r e m o n d ' u n La P o e s i e Pure'ün den bu yana biliyoııı/ ki, poetiaue (şiir sel) olanı değil, eloquent (nelig, belagate ilişkin) olanı imler. Breınond, Cette obscure clarte qui tombe des etoiles ı bir 'dize' (poetique) degil, bir 'cümle' olarak nitelcr ve buııu da bclagatlc açıklar. Ben, 'Çöl Şiirleri'nde, şiirin tümünii tek dize'ye indırdigimi söylüyorum, tek cümle'yc degil. üysa Yahya Kemal'i izleyerek, salt 'cümle yerinc, 'müzik cümle si' deseydin, bu kadar itirazım olmazdı bclki... Bclki dc, Çöl Şiirleri'nin bir "Din" L'iUıhı gihi yapılanmasıııın soııucu olabilir diye dü^ünmeliyiııı. Yani şiirlcr hircr "Aycl" gihi dursunlar diye yaptıgınız bir y v //// hu? 'Çöl Şiirleri'nin bir din kitabı gihi yapılanması mı denebilir benim bu kitapta yaptıgıma, pek bilemiyorum. An taK şu söylenebilir: 'Çöl Şiirleri', (kutsal) Kitap'ların yeniden müjdelenişini imlior. Çok'tan (Kesret'den, Üç'ten, Tes is'ten) yolculuk ...Bu yolculujjun bir arad u r a k ' ı var: Tesniye. Tesniye 'Ahdi Atiyk'in Beşinci Kitab'ı ve tkinci Yasa CDcuteronomos' demek! Vaadedilmiş Topıak'ın (Arzı Mev'ud') tsrailogullarına buyuruldu^u Kitab: 'tşte ülkeyi önünüze koydum!' Göçcbelikten Yerlcşiklige nıi? Belki!.. IsrailoAulları dışında Hıristiyanlar'ın da, Müslümanlar'ın da bir 'yurtsuzluk' sorunu olmamıstır. Yurt edinmek için yolculuk, 'Teslis ten 'Tevhid'e bir çöl yolculuğu... ,V/; saııki Nccatigil'in "Yaz Döıtemı'nden önccki §iirlerini rcddclnıcsiııe henzer hir tavrı gösterir gihisıııız. Tahii Çöl Şiirleri'vle daha önccki şiırlerin/zi reddetmiyonunuz; ama, siirde kaltalığın ancak şairin kcndi siirini dcğistirehilmesıylc mümkün olduğunu hu hitapla ispat ctıtıeyc çalıstyorsunuz sanki. Tıpkı Oktay Rifat gihi, Bchçet Necatieil gihi; ama, galiha Ece Ayhan ve Attila ühan'/// yaptığı gihi de değil. Yantlıyur muyum?.. • Hakîısın. Biraz önce de belirtmistitn, ben şiirimi 'değişerek devam etme' ilkesi dogrultusunda inşa ediyorum; tekrarlayarak, tekrar ederek devam etme üzerine inşa etmiyorum şiirimi. Oktay Rifat ve Behçct Necatigil, 'dcgişcrek devam etme' şiirinin dorukları bence. Oktay Rifat'ın 'Şiirler'i 1970 başlarında kitap olarak yayımlandığında Bchçet Hoca'nın nc kadar sevindiğinin en yaKin tanıgıyım. Hoca, 'Allah'a sükür, Oktay kargalar ve tarclerle uğraşmayı bıraktı!' demişti. Şiiri değişmeyen şairler de var. Değişmcnıcyi bir kimlik sayıyorlar. Ne kadar yanılıyorlar oysa... Bir şairin kencıi kendini tek rarlaması, onun kinıli^ini dcgil, kimliksizliğini gösterir. Düşiin, bir insan ergin vaşa ulaştıktan sonra hiç de^işmeyip hep aynı kalsaydı hayat kimbilir ne tatsız ohırdu! tnsan nasıl değişiyorsa, şiir de öyle değişmcli; hem form hem içerik olarak... Dikkalııııı cckcıı haşka bir )cy daha vıir: "Çöl bir iıııâ idi, giiz bir scrzcni}" gihi dızelcrle, \cinhi ılk kı/aphını dogrn hır döııiiş t'tir. Bu, "Mciuııııiyet"c döıınıc i.\/cg"i îi olahilır nıi? . • Hayır, ilk kitaplara dönüş yok! Senin andığın 'çöl bir imâ idi, giiz bir serzeniş' dizcsi, kitabın yol gösterici dizclerinden biridir. Masumiyct'c dönüş'ten çok olsa olsa Mahremiyet'e dönü'ü imliyor. "Vakit çok geç, ben çarmıhta değilim/ çarmıh benim içimde; doğur cübheni Cüııeyd; gökyüzünün ıninesi soldu; âfitabı leınmuz; eteklerinde çöl, çöl ve bir yıg"tn yaprak; bile'ydik" ve daha baska dizelerlc oldukça AçıkSeçık' göndernıcler yapıyorsuııuz Hasim'den, Ğalıh'tcn, Çelchi'den, Necatigi/'den... Aralarında şarkı sözlerine de yaptlan göndermeler var. Bu göndermelcr üzerinde durmak istiyorum biraz. Göndermelerin hu kadar açık ve seçik olmasının ııedeni. size daha önce de söz ettiğim 'rahatlama'ııın sonucu olabilir; ya da 'kapanma nııt ipuçları gihi değerlendırılebilir ıııi? Bütün bunları ııiye yapıyorsunuz? • Bütün bunları şunun için yapıyorunı: Şiir geçmişe yapılan atıflarla ilerler! Ne catigil'in bu sözünü nicedir kılavuz belle diğimi sen dc çok yakından biliyorsun. Yolculuğum Gaalib e, Yunus'a, Baudclaire'e, Hölderlin'e, Trald'a, Celan'a çıksın istiyorum. Göndermelerin o kadar açık seçik oldugunu söyleyebilir miyiz, bilemiyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle