Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AHMETUMIT ner Yağcı'nın beklenen romanı "Yediveren" Ccm Yayınevi'nce yayıınlandı. Bilindigi üzere yazarın "Kardelen"..(1986 Akademi Kitabevi Roman Başarı Odülü, 10. Basım), "Turnalar" (1988 Madaralı Roman Ödülü, 9. Basım), "Gökyüzüne Akan Irmalt" (6. Basım) adlı üç kirabı da Cem Yayınevi'nin kitaplan arasında çıkmıştl. Öner Yağcı 12 Eylül baskıcı döneminin içinden çıkan yazarlarımızdan. O döncmin acılarını, dircnişlcrini yaşayıp, bunları anlatmanın ateşiyle yanıp tutuşan onlarca sanatçımızdan biri. ü dönem adı duyulan ancak daha sonra verimliliklcri düşen pek çok yazann aksine Öner Yağcı, kendi biçeminden ödün vermedcn yazmayı sürdürüyor. Vc bazılarına inanılmaz gelse de kitaplan en çok satan yazarlar arasında yer alıyor. Arrbir dili var ÖncrYagcı'nın. Süslemcden, abartıdan kaçınıyor. Okuması kolay, yazması zor bir biçem kullanıyor. Kitap bır solukta okunup, tamamlanıyor. Önccki kitaplarında olduğu gibi düşiinseletik yoğunluk "Yediveren"de dc siirüyor. Öner Yağcı cdcbiyatın egitici, aydınlatıcı işlevini kullanmaktan yana. Biçemin bir anlumda yazarın kişisel tarihi oldugunu da anımsarsak, ögretmenliğiııin yazım bıçeminin üzcrindc ctkili oldug'uıuı söyloycbiliriz. Halkın bilinçlendirilmcsi vc aydınlatılması yazarda başat amaç olarak görülüyor. Onceki kitaplannı okuyanlann da yakından bildigi gibi romanfarını buna gört kurguluyor ve kaleme alıvor. O Candan. "Ncreli olacagım? Istanbullu'yum ben!" "Canım, şimdi herkes tstanbullu, asıl memleketin neresi?" "Asıl memleketim yok benim! Doğma büyüme Istanbullu'yum! Soyum sopum da Istanbullu." "Bitti senin tstanbul'un canım! Evct haklısın, herkes gcldi, on milyonu geçti nüfusu. Eski günierini arama boşuna! Bu gerçeği kabullenip böyle bir lstanbul'un nasıl güzelleştirilebileceğini düşüneceksin." "Yediveren" bir anlamda, ulusal kurtuluş savaşı önccsini çağrıştırıyor. Bir yanda giderek kendi ülkelerine, kendi halkına, kendi toprağına yabancılaşan, egemen sınıflar yöneticiler, aydınlar ve bir yanda halk. Yazar Muhsin Candan halka olan inancını koruyor. Bu inancını imza günlcri ve şcnlikler için gittigi Anadolu'nun değişik yörelerinde karşılaştığı dostiukla ve içten sevgivle besliyor. Anadolu'da belki yavaş, belki yeterince güçlü d i l ama alttan alta bir aydınlanma süre Anadolu'daki aydınlanma kendili^inden oluşmııyor kuşkusuz. Bu dcvinimın başmı çcken isimsiz kahramanlar var. Yerel yöneticiler, yerel gazeteciler, öğretmenler, kitapçılar, gençfer... Sinoplu Ural Umay bu insanlardan biri. Şirin bir Karadeniz kasabasında kitapçılıkla uğraşıyor. Ama o bir kitapcıdan çok daha tazlasını yapıyor. Gönüflü bir aydınlanmacı olarak çalışıyor. Yerel gazetelere yazılar yazıvor," festivallerin düzenlenmesine öncülük ediyor, yazarları, aydınları çağırıp halkla buluşturuyor. Gençleri okumaya, çağdaş düşünmeye yöneltiyor. Bu eylcmliıiii bir yaşam tarzına dönüştürüyor. Bir kalp krizi sonucu yaşama veda ederken bile yine aynı eylemliliCin içinde bulunuyor. Muhsin Candan'ı Anadolu'ya bağlayan işte bu tür insanların varlığı. Kanramanımız bu güzel insanlar yüzünden umudunu yitirmiyor. Anadolu aydınlanması düşüncesine bağlılığını sürdürüyor. Bu yüzdcn dostlarının çağrısını yanıtsız bırakmıyor. Her istediklerinde onların kasabalarına, kentlerine gidiyor, elinden imza günlerinde, şenliklerdc sık sık onlarla birlikte oluyor. Aziz Ncsin'lc birliktc gericiliğe karşı omuz omuza savaşım veriyor, Basaran, Bezirci ile birlikte Sabahattin Ali'nin mezarını arıyor, Özkırımlı ile birlikte Orhan Kemaı'i savunuyor, Toktamış Ateş'le birlikte panellere katılıyor, laisizmi anlatıyor. Komanda gerçek kişiliklerin kullanılmas, yaşanan tarihsel kesitin okura daha canlı olarak sunulmasını sağlıyor. Gerçeklik duygusunu kuvvetlendirici bir etki yapıyor. "Yediveren" taşıdığı kederin ya.nı sıra büyük bir iyimserlige de sahip. Ülkede yaşanan tüm olumsuzluklara karşın, umudun ölmedigini, bir yerlerde soluk alıp verdiğini, günü geldiöinde dört bir yanda boy atacagını müjdeliyor. Bu karamsar dönemde umut dolu olmak, farkh biçimlerde değcrlcndirilcbilir. Ama Öner Yağcı yeni kitabında umut dolu olmayı sürdürüyor ve insanlara da bunu öneriyor. Öner Yagcı okurlarının çok seveceği, onu merak edenlerin ise ilgiyle okuyacağı bir kitap: "Yediveren." • Avdınlıâın ve umudun pomanı Ülkemizdeki sanayilcşmcnin izlcdiğı kaotik sürece koşut olarak gelişen kültii ıvl karmaşa vc tinscl bozuluşu karşısın da, tstanbıılAnaılolu arasında mekik dokuyan bir yazarın, Muhsin Candan'ın duygulanımlarmı, dircnisini anlatıyor. Aydm vc halk arasmdaki ıliijki sorunsalını inceliyor. Elitist aydının ta Osmanlı'dan beri halktan kopukluftunu günümiiz Türkiyc'sindcn örncklerle sergiliyor. Ustelik günümüz aydımnm kendi iç tutarlılıgım yitiıdiğini, daha on yıl önce aydın olmanın cn önenıli kıiterferinden biri olan iilkeye, halka, insaıılıga karşı "sorumluluk" dııyma olgusunun artık yerinde yeller estigini imliyor. Kimi bölümlerde 70'li yıllara gidiliyor, o günlcrin deger yargıları yasanan olaylarla anımsatılıyor. Bugün "tu kaka" cdilen geçmişin olumluluklarının altı çiziliyor. Öner Yağcı, ronıanını IstanbulAnadolu çelişkisi üzcrinc otu.rtmuş, dersek sanırım yanılmış, olnıayız. Ülkenin büyük ço^unluöu gözlcrini büyük kentlere, nıctıopollere çevirmişken, yazarımız parlak ncon ısıklarının altında söylenen yalanlara dikkati çckiyor. "'Çüriimüş bir şeyler vardı Istanbul Krallıgında'. Muhsin C^andan Çürüyen tstanbul'u düşündü: Mcdyanın şımarık çocukları, cntel zibidiler, sınıf atlama hevcslileri, gününü gün etnıek isteyen soytarılar, kara paranın fcdailiöinc soyıınmuş eski dclikanlılar, Bizans a dönen lstanbul'da hiçbir şeye aldırmadan yaşarn biçimlerini sürdüıüyorlardı. Sanat da ona uygun hale getirilınemiş, miydir'" Gerek Polat Haramio^lu tiplemesindeki yazar, gcrcksc Bcrrin tiplemesinde sanatın, aşkın bu yalanlarla kirlendi^ini, yaşamın içinin boşaltıldıgını gözler önüne seriyor. Kcndisi dc o gelenekten gelmiş olmasına karşın Polat Haramioğlu, şimdi solcu yazarlaıla alay etmeye, onları küçümsemcyc başlıyor. Roman kahraınanımız Muhsin Candan'la aralannda açıkça bir sevda ilişkisi başlayan Bcrrin de sonunda aşkı degil, maddi yaşamın olanaklarını seçiyor. Bütün bu ilişkilcr içindc Muhsin Candan kendi yoluna gitmeyi sürdürccek, her bunaldıgı anda Anadolu'nun başka bir köşesi ona sı^ınak olacaktır. Kitapta Istanbul'ım kimlik sorunsalı na göndcrnıc yapılır. Muhsin Candan vc Bcrrin arasında şu tartışma geçer: "Peki sen nerelisin?" demişti Muhsin C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYIU21 Aydm ve halk arasındakl Hlşkl cinin yaşandığına dikkatleri çekiyor. Anadolu'yn duyulan sevgi ve belki de umut neredeyse "Yediveren"in her satırında hissediliyor. Öner Yagcı türkülerle süslemiş kitabını. Gerçekten de oldukça zengin ve çeşitlilik içcrcn dörtlüklerle dolu kitap. ülkenin dörtbir yöresinden derlenip, seçilmiş kuru ot, yeni açmış menekşe, duru pınar, ıslak toprak kokan türküler. Utangaç Anadolu insanının umudu, sevinci ve acıyı dile getirmck için söylediği türküler. Türkü söylemek romanın kahramanı Muhsin Candan için soluk almak, yemek yeınek, sevişmek gibi vazgcçilmez bir edim. Yaşanıını çckilir kılan temel edimlerdcn biri. Bu yüzdcn hapiste, dostlar sofrasında, yalnızkcn, dertliykcn, ncşcliyken, scvgilinin dizinin dibindcykcn türkü söylcmcktcn vazgeçmiyor. Belki de türkü, Muhsin Candan'ın halka bağlılığı nın bir imgesi. geldigince onlara yardımda bulunuyor. Gerçi bu aydınlanmayı bastırmak isteyen karanlık güçlerin çabaları da yok değil anadolu'da. Gericilcrin düzenledigi ve 37 aydınımızın ölümüyle sonuçlanan kanlı Sıvas olayları bunun en somut kanıtı. Sıvas olaylarının içinde bulunan ve bir raslantı sonucu yaşaınını kurtaran Öner Yagcı, "Yediveren"dc yakın tarihimizin bu yüzkarası olayını da anlatıyor. Sıvas olaylarını, hüzünlü, acı ve umut dolu ayrıntılarla bir kcz daha anımsatıyor bizlcrc. Tchlikcyc dikkat çekiyor. Oturup bcklemcnin nelerc yol açacbilece^ini alttan alta sezdiriyor. Bir kez daha karanlık güçlerin vahşette ne kadar ileri gidcbilcccklcrinc tanık oluyor okur. "Yediveren" gerçek olınayan tiplcrin yanı sıra gerçek kişiliklerc de ycr veriyor. Aziz Ncsin, Atilla Özkırınılı, Mchmet Başaran, Asını Bezirci, Toktamış Atcş bu kişiliklerden bazıları. Muhsin (Candan SAYFA 5