Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bizcle, mektup türünün yadsmmayacak hir yeri olmuş hcp. Kimi yayınevleri, yayınları arasında mektup türlerine dc yer açmış... 1980 sonrasında kapatılan Atatürk'ün TDK da Türk Dili Dergisi Mektup Ozel Sayisı hazırlamıştı... Şu sıralarda ise, Izzettin Melih Devrim'e Cevdet Kudret'e ve Bedrettin TııncelV yazılmış mektupların kitaplaştırılmış olması, yayıncılarımızın nu gelcneği sürdürdüğünü gösteriyor Mektup kitaplanya da... " Mektun kime vazılır? M. SADIK ASLANKARA Sclim İleri'nin. "Bilgeler Ölür" bas,lıklı o çok ıçli, ınsanın yürek tcllcrini titreten yazısı, benı ırkiltmıstı de aynı zamanda. Şöyle diyordu Ileri: "...Birkaç mektup. Belki elli, altmış bile değil. Mektup saklamadığıma göre, artık mcktupları da yok bendc" (1). () gün bugündür düşünüyorıım, mektup kime yazılır? Öyle ya, Bilge Karasu, gibi çok değerli bir yazarın mektuplarını, çok duyarlı ve çok duygulu Selinı llerı dc saklamayacaksa, mektup nıye yazılır1' Ileri, kılı kırk yaran, incelikli bir yazar. Bu nedenle yukarıdaki tutumun gerekçelerini, bir başka yazıstnda hemen gözler öniine seriyor: "Bugiin artık hemen hiç mektup yazmıyorum, pek cndcı yauıtlıyorum. Ne var ki daha on beşyirmi yıl öneesinde ıızun mektııphar yazar, heyecanla karşılık beklerdim. Sonraları mektuplardan acı duymaya başladım./ Gerçekten de o anki duygularımız kâğıtta varlığını koruyor, nicc zamanlar gcçip gittiktcn sonra tekrar okuduğumuz mektuplar, bir süreci adeta dondurmuş oluyor. Bana yazılmıs bütüıı mcktupları yok ettim./ Yine dc mcktuplara yönelik merakım bitmemis, olmalı. Bu merak, bu sevgi belkı de çocukluğumda başlamıştır. (...)... Mektupların öyle kolay geçip gitmeyen, gelcceğe anlam tasjyabilen bir ömürlcri oluyor. Hele yazarların, sanat adamlannın kaleminden çıkmışjarsa, mektuplar, bazen zamandan zamana sayısız bildirge iletiyor..." (2) İleri'nin bu konuda duygusal bir çatısma içinde oldugu, bu çelişkiyi, kendisinin de bildiği açık. Ne mektupla olabiliyor, ne de mektupsuz çiiııkü! Oysa Ataç ne demişti yıllar ö n c c : "...Hcr yazı mektuptur" (3). Peki her yazı mektııptur da, her mektup bir "yazf'mıdır acaba? Sözgelimi şiir, öykü, roman, deneme, eletjtiri vb. sayılabiliı mi mektup? Bu durumda, örnckse Baltacı Mehmet Paşa'nın şefaat dilcmek amacıyla Valide Sultan'a ynzdığı mektubu, Kr/urıımlıı İbrahim Hakkı Efcndi'nin dört hanımına birden ya/.dıgı mektubu ne yana koyaeağız.' Ya tablctlcr halındc yazılmı.ş Hitit, Siinıer mektuplarını'.' Mısır papirüslerini? Özel ve resmi mektupları. iş. ve ask ınektuplarını? Diyeeeğim klasik Yunaıı ve Roma yazmındakı, ötckı ıılusların yazınlarındaki mektup türü degıl yalnı/ca düşünülmesi gereken... Demek mektup dediğimiz yazı türünün uygarlığa bıle katkısı olımış! Bu nedenle Orhan Şaik (îökyay'ın şu satırları, bugün SAYFA 14 de önemini konıyor bana kalıısa: "...Bize, bunları okunnıus, isi bitmiş,, yııtılıp atılması beklencn mektuplar yerine. dilimızin, tarihimızin, yazınımızın pck abartma sayılmazsa, tek sözle insanımızın, işlenme sonunda kendinize yönclttiginiz yazıdıı mektup! (, ünkiı yazdıklarınızda, dıgerleri değil, siz yer alırsınız! /.aten ba^kahranıanı da hcp sızsınızdır bu mektupların! Bıına bakarak mektupları yok etınek. bira/ da keııdını örtmeyc, gizle Cevdet Kudret mi^ belgeleri olarak degerlendirmek diişcr. diyorum" (4). Nitekim bizde, mektup türünün yadsınnıayacak bir yeri olmuş hcp. Kimi yayın cvleri. örnekse Düşiin, Ataç, Dc, Yaııkı, Varlık, Bilgi, Rcm/i, Ararat, c, Yu/ko, Yapı Kredi, İ'imil vb. yayınevlen, yayınları arasında mektup türlerine de yer açmı^... l')8() sonrusında kapatılan Atatürkün TDK da Türk Dili Dcrgisi Mektup Ö z e l Sayısı hazırlamı.'j... ( 5 ) !>u sıralarda ise, izzettin Melih Devrim'e (I 8871066). Cevdet Kııdrefe (19071992) ve Bedrettin Tuncel'c (19101980) yazılmi!} mektupların kitaplaştırılnııi) olma.sı, yayıncılarımızın bu gclcneği sürdürdüğünü gösteriyor (6). Ya Milliyet Sanat Dcrgisi'nin girişimine ne diyeceksini/? Abdi Ipekçi adına düzcnlcnen deneme, elcştırı, gezi vb. yazın türlertnden sonra, yarışma gelencginin, 1995'te bu kez mektup türüne ayrılmış olmasını. yine bunun bir göstergesi saymak gerekmez mı'' Görülüyor ki mektup, öyle pek hafife alıııacak bir yazın türü değil! Ne kadar gözden dus'inüs, olursa olsun. uygaılık taıihınde, kcndınc özgii bir yeri var bu türün! llclc, kime yazılınış olursa olsun. dnniip dola.'jip, sonunda insanın kendinc yazdığı yazıya döııiisiiyoısa mektup'.' Öyle ya, hcr yazdığı hcp kcndınc ya/dığı değil midir ınsanın? Başkasına seslenmi.'} de olsanı/. meyc çabalamak olmayacak nııdır? C'ahit Sıtkı'nın "Tereke"dc söylcdiklcri, galiba hâlâ ilginçliğini koruyor: "Ben ölürsem olüıüm, bir şey değil;/ Ne olursa garip eşyama olur. Bir hayır sahibi çıkar mı dersın,/ Mcktuplarımı ladc cdccck?" (7) Zaten Selım ilerı de kıyamıyor mektuplara... Kıyanıadığı öyle açık kı: "Yenilerde bir kitap yayımlandı. Cevdet Kudret'e Mektuplar (Ümit Yayıneılık). (...) Zamanlar, sonınlar, bcgcnilcr, özlcmlcr akıp gıdiyor. Okııdııkça yüreği yanıyor insanın./ . ./ Bunlar Cevdet Kudret'e yazılmıs bir mektupta sönup gidebılirdi. Cevdet Kudret ncyse kı saklamış" (8). Bana kalırsa biiyiik bir ıçteıılık yatıyor bu sözlerde. Bununla örtüscn, "ülı ^ükürler olsun," diyen bir sevinee Krdal Öz'dc de rastlıyoruz. Ya^ar INabi'nın kendısıne ya/dığı mektuplarla ilgılı olarak neredcysc aynı sözlcri kullanıyor Öz. "...lyi ki saklanııştm" (9). Hoş Bedrettin Tuncel, "bir kişiye gönderilen mektup, bın ki.1}! okuyacakmış gibi ya/ılmaz elbet," diyordu yıllar öncc ama, sonunda okıımaya geldigindc iş; mektup, yazanın değil dc okuyanlann oluyor (10). Ya/ılma a.vunasında, belki yalnızca yazanına aıl ama yazılıp bıttığındc durıım degişıyor sankı Bu ke/ okuyan gırıyor sıraya, mektup oının okıverıyor. Ya/anı siz de olsaııız. değis,miyoı bu! Örnekse, biı yakınını/a ya/dıgınız. yıllar sonra rastlantıyla ycnıden okııduğunuz mcktubıın, sızın elıniz den çıktıgına ku^kuyla baktığınız olıııamıs mıdır? Çünkü yazanı değil, artık okuyansınızdır siz bu mcktubıın! Bu şaşmaz kalıcılıgı sağlayan "yazı" ku^kıısuz! tsjte Cevdet Kudret de kcndisinc göndcrilcn mektupları saklumış, sakladıkları da bızc ulasjmış. Ellı sanat ve düfjüncc adamının 19281990 arasında Cevdet Kudret'e yazdığı, 62 yıllık bir döneme yayılan toplam 160 meklup! Cevdet Kudrel, bu ıncktuplardan bc.şını, sağlıgında, Türk Dili Dergisi Mektup Özel Sayısı'nda yayımlamıştı zaten. Bu kez yiiz altmıs mektup aracılığıyla altmiij yıllık bir döneme kusbakışı göz atmak, dogrusu heyecanlandırıyor insanı! Bu mektupları toparlayan İhsan Kudret hanımefendiyc. ona yardımcı olan Dr. Handan İnei'yc, "Iki C.özüııı, Aziz Kardcşinı, Ktendim"ı yayıma hazırlayan INiiket Esen'c, "Bedrettin Tuncel'e Mektııplar"ı yayıma hazırlayan Alpay Kahacalı'ya teşekkür borçluyuz diye düijünüyorunı. Hâlâ böylesi bir duyarlığı ta!)iyorsak içimizdc cğcr... Bu konuda sözü, yine bir mcktuba bırakmak istiyorum. Sekseninci ölüm yıldönümünde saygıyla andığımız Tevfik Fikret, yüz yıl kadar öncc, 2 Şubat I 3 1 4 ' t e (1899'da) Siileyman Nazirc yazdığı mektupta yine Cevdet Kudret'in sadeleştirmesiyle, bakın neler demiş: "Koca bir âlem içinde yalnızım, Nazif! Hn yakın arkadaşlarımın arasında, sokağa çıplak çıkmış bir adam duygusuyla titriyorum; herkesiıı vicdanı kapalı. örtülü. yalnız bcn çıplak! Hcrkes hiç olmazsa üniformalarla ne dıyeyım mayasını örtüyor; herkes zamanın alçaklık süslerine bürünebiliyor; herkes ııamuslu geçiııerek alçak yaşamanın kolayını buluyor; herkes bu rezalct havasında nctcs alabılmck ıçın bir kolaylıga, bir çareye, bir biiyüye sahip.../ Iştc kalem namusu, basın namuhu, edebiyat namusu... O da öldü. o a çiğncndi" (II). Kuzum Tanrı aşkına, bu satırların kime yazıldıgını sanıyorsunuz siz? Gelin mektupsuz kalmayın! Üstelik size. yaııi adınıza yazılmış. olması gerckmiyor hiç! lijtc İzzettin Mclıh Üevrim'e, ı.şte Cevdet Kudret'e, işte Bedrettin Tuncel'e yazılmıs olanlar... Hadi sizin dc mektubunuz olsun! Bunlar zaten sahiplcrinin degil, sizin nıcktuplarınız! Cünkü sizc yazılmış, okumanız ıçın... 1I) Cumhuriyet, 16 7.1995 (2) Cumhuriyet, 3.8.1995 (3) Ataç; "Okuruma Mektuplar", Varlık Yayınları, 1958, s. 3 (4) Türk Dili, sayı 274, Temmuz 1974, s. 23 (5) Türk Dili Dergisi Mektup Özel Sayısı, sayı 274, Temmuz 1974. 616 s. (6) "İki (Jöziim, Aziz kardeşim, h.t'endim"; (Hazırlayan: Niiket Esen), Yapı Kredi Yayınları, 1995, 143 s. "Cevdet Kudret'e Mektuplar"; (Hazırlayanlar thsan KudrctHandan fnci), Ümit Yayıneılık, 1995, 279 s. "Bedrettin Tuncel'e Mektuplar"; (Hazırlayan: Alpay Kabacalı), Yapı Kredi Yayınları, 1995, 125 s. (7) Şiirin tamamı için bkz.: Cahtt Sıtkı Tarancı; "Bütün Şiirleri", Can Yayınları, 1983, ss. 178179 (8) Cumhuriyet, I I . 7.1995 (9) Krdal Öz; "Odalarda", Can Yayınları, I995,0nsöz (10) Türk Dili, aynı sayı, s. 9 (11) Türk Dili, aynı sayı, s. 207 C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 2 9 7