02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O K U R L A R A Hoimar von Dithfurth, popüler bilim yazarlarının en ünlülerinden biriydi. I989ytlmda yitirdiğimiz bu yazartn, "yıllarca sürecek tartışmaları başlatmaya aday olacak bir başyapü" olarak nitelenen altı ciltlik kitabının ilk cildi, "Dinozorların Sessiz Gecesi" adıyla dilimize çevrildi. "Dinsel söylemin mitoslanna inatla akılsal destek arayanlartn, 'Ya din ya bilim' ikilemini bilerek ya da bilmeyerek sürdürenlerin, bilimin attığı heradımda biraz daha kö$eye sıkışmamaları için, mucizeyi bilinmeyende değil bilinende aramalan gerektiğini söyleyen" kitap, çağrtştırdıklarıyla da önern taşıyor. Dizinin diğer kitaplarının da bir an önce dilimize aktarumasını dileyelim.. Bunaltıcı geçen biryaz mevsimini gertde bırakmak üzereyiz. Yeni mevsimin yayın piyasamıza bir canlılık getireceği hemen görülüyor. Bunun örnekleri de ortaya çıkmaya başladı. Önümüzdeki sayılarda daha çok say/alı dergiıerde buluşmak üzere... TÜRHAN GÜNAY Kitanları kilova vepmek... Y ayıncı, kitaplarını kiloya vermemekle yükümlüdür ve bunun sorumluluğunu duymak zorundadır! ALPAY KABACALI .lyıncılığımız en bunalımlı dönemlennden birini yaşıyor. Evet, genel ckonomik darboğaz, başta yayıncılık olmak üzere, öncelıkle kültür alanını etkiliyor. Yayıncılık ayrıca, 80'li yıllarda tırmanma göstermiş ve son dönemlerde "medya" olğusuyla tıkanma noktasına yaklaşmış genel kültür bunalımının da etkisi altında. Ve bu, kolay kolay üstesinden gelinecek bir sorun değil. Yaşanılan bunalım, yayıncılarımızın alabildiğine dikkatli, uzgörür darvanmalarını, yükümlülük ve sorumluluklarının bilincinde olmalarını gerektiriyor. Yoksa, "okka ile kitap satışı" döneminin açılması, iflasların birbirini izlemesi kaçınılmazlaşacak. "Okkayla kitap satışı" dönemi, 1928'de Latin harflerinin alınmasıyla açılmıştı. Eski harfli kitaplann alım satımı yasak değildi ama, okurlar bu kitaplardan uzak durmaya başlamışlardı. Devlet ve basının bir kesimi de eski harfli kitaplara iyi gözle bakmıyordu. Çok sayıdabasılmıskimi kitap türleri.sürekli eleştirilere hedef oluyordu. Büyük tirajlı okul kitapları programdan çıkarılmış, bunların ders kitabı olarak okutulması yasaklanmıştı. Öğrenciler için basılmış kimi öykü kitapları da artık sürüm dışı kalmıştı. Bütün bu gelişmelerin ardından, okul kitapları başta olmak üzere, önemli ölçüdekitap "kiloya" verıldi. Ama iflaslar başlamadı, yayıncılıktan çekılen olmadı. Devlet desteği yayıncıların imdadına yetişmişti. Konunun tartışma gündeminegelmesi, 1934'tedir: Bir yıl önce, Semih Lütfi Erciyes'in sahibi bulunduğu yayınevinin (Sühulet Kütüpnenesi) deposundan binlerce kitap çalınmıştı. Olay mahkemeye yansıdı. Kitapları elinde bulunduran kişi, bunların okkayla kendisine satıldığınısöyledi. Duruşmalar sürerken, yargıç, tanıklardan birine şu soruyu yöneltti: " Ulkemizdeünlüyazarların eserleri okka ile satılabilir mi?" Bu soru basına da yansıdı. Hafta dergisi, 5 Eylül 1934 tarihli sayısında aynı soruyu yayıncılara yöneltti. Kimi ya237 Yazı devriminden sonra yıncıların görüşleri şöyleydi: Yeni Şark Kiitiiphanesi sahibi Hüseyin (Tutya): "Yeni kitaplann okka ile satılmasına imkân yoktur. Özellikle adlarını saydığınız yazarlar için buna asla ihtimal veremem." Cihan Kiitiiphanesi sahibi Mihran (Acun): "Eserleri okka ile satmak, meyvalı ağaçları baltalayıp ateşe atmakla eş bir suçtur, manevi bir cinayettir. Adlarını saydığınız ve çoğunluğu çok saygıdeğer edebiyatçı ve yazarlarımızın eserlerinin okkaya verilebileceğini düşünmek bile bir deliliktir." Türk Kitapçılık Limited Şirketi'nden bir zat: "Türk yazarlarının, hele bu listede adı geçenlerden pek çoğunun kıtaplaıı okka ile satılamaz. Bunlar ciddi eserler, mesleki kitaplar ve edebiyat tarihimize geçmiş şiir toplamlanyla romanlardır. Bir özel kasıt olmadan bu kitaplann okka ile satılabileceğini ileri sürmeye imkân yoktur." Kitapları çalınan yazarlar şunlardı: Aka Gündüz, Bençet Kemal, Cahit Sıtkı, Ercüment Ekrem, Enver Behnan, Ethem Izzet, Faruk Nafiz, Fikret Adil, Ferit Zühtü, Güney Halim, Harun Reşit, Hüseyin Kâzım, îbrahim Alaattin, tsmail Hakkı, Mahmut Yesari, Muhittin Sadık, Muhittin Dalkıhç, Mustafa Namık, Münir Raşit, Nâzım Hikmet, Necip Fazıl, Naime Hüseyin, Peyami Safa, Reşat Enis, Reşat Feyzi, Saffet Nezihi, Salih Zeki, Server Ziya, Selami Izzet, Suphi Nuri, Şemsettin Hamit, Vâlâ Nurettin, Yusuf Ziya, Yusuf Osman. Şimdi, oykunün trajık yanına gelıyoruz. Semıh Lütfi, her ölümlü gibi, bu dünyadan ayrıldı. Ankara Caddesi üzerindeki "Semih Lütfi Kitabevi"nde (şimdi fotoğraf makinelerı ve gereçleri satan Zarer Ticaret) daha önce basılmış kitapları satan ve alabildiğine yükJü iki depodaki kitapları tek satışlarla eritmeye çalışan eşi Aznif Hanım da gitti 1970'lerde... Dükkân uzun bir süre kapalıkaldı... Sözünü ettiğimiz hırsızlık olayından tam elli yıl sonra, 1983'te, Semih Lütfi ile Aznif Hanım'ın manevi kızları Armine Erciyes dükkânı elden çıkardı, depoları sattı. Depoları, bir kitap tutkunuolanöğretmen binbaşı Sami Önal satın alır. Kendi işine yarayabilecek kitapları ve Semih Lütfi'ye ünlü yazarlardan (Nâzım Hikmet, Peyami Safa, Ulunay, Falih Rıfkı, vb.) gelmiş mektuplarla birtakım ilginç belgeleri ayırdıktan sonra, depolardan birini askeri ve sivil okullara dağıtır. Aynı yılın kasımında emekli olunca, Kadıköy'de sahaflığa başlar. Ikinci depodaki kitaplardan bir miktarını daha ayırıp geri kalanları başka bir sahafa devreder. Deponun yeni sahibi de, ikinci bir seçme yaptıktan sonra, 60 ton kitabı kiloya verir. Depolardan Reşat Nuri, Nâzım Hikmet, Fikret Adil gibi ünlü sanatçıların eserleriyle adları artık unutulmuş kimi yazarlann kitapları çıkmıştır. Bu ikincilerin kitapları çoktan tüketilmiştir, karton ya da tuvalet kâğıdı olarak... Bu trajik öykuden sonra konuya dönelim: Yayıncı.sahaf piyasasında "kiloilesatış" sözü, kitaplann mutlaka terazi ya da kantarla tartılarak satılması anlamına gelmez. Piyasa değerinden yüzde 60 ya da daha aşağı fiyatla satılan kitap, kiloya verilmiş sayılır. Kitaplar, iflas, ekonomik sıkıntı, yayıncılıktan vazgeçme, sürümü olmayan kitapları elden çıkararak depoları rahatlatma gibi nedenlerle "kiloya" verilir. Bunun çok örnekleri ve kiloya verilen kitapların belirli alıcıları vard.r... 1934'te yayıncılar, Türk edebiyatçılarının, yazarlarının kitaplarının okka ile satılamayacağını söylüyorlardı, inançla. Biz, tam altmış yıl sonra, ne yazık ki böyle bir tehlıkeye işaret etmek zorundayız. Aradan geçen süre içerisinde önemli içerik gefişmesisağlanmasınakarşın... Bir kez daha belirtmekte yarar var: Bugünkü ekonomik darboğazdan kurtulmak, yayıncının elinde değil. Tam tersine, bundan büyük ölçüde etkilenenlerden biri de, yayıncı. Ama genel kültür bunalımının aşılmasında yayıncıya da sorumluluk düşüyor. Hem kültürümüze karşı, hem kendi mesleğine ve kendi geleceğine karşı sorumludur yayıncı ! • S A Y F A 3 Kim alır, kim satarT 60 ton kitap kiloya verildi Imtlyaz Sahibl: Berln Nadl o Basan ve Yayan: Yeni Cun Haber AJansı Basın ve Yayıncılık A.S oCenelYayın Koordlnatörü: Hlkmet Cetlnkaya OGenel Yayın Danı$mani: Orhan Erinco Yazı Işlerl Müdüriert: Ibrahlm Yıldız. Dlnç Tayanç (Sorumlu) o Yayın Yönetmenl: Turtian Cünay oCraflk Yönetmen: Dllek HkoruroReklam: Reha Ijrtman CUMHURİYET KİTAPS/tVf
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle