Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Seçkiler, yaşamımıza ışık saçıyorlar. Bu ışıktan yararlanmak için. Bip pencereniz oimalı... FERİDUN ANDAÇ I şte yazın son demlerini yaşıyorsunuz. Günleriniz yorgun argın mı geçti? Tatil yorgunu musunuz yoicsa? Yine kendınizi başka düşlerin, işlerin, uğraşıların kıyısına mı atmak istiyorsunuz? Nereye vanrsanız vann, nerede olursanız olun, hangi kıyıda durursanız durun; önce, kendinize ait bir pencereniz olmalı. Kapısız, bacasız, duvarsız, çatısız... Başınızı bulutlara erdiren, çevreni söze dönük, hatlan sizi içerleyen bir pencere... tçinizi aydınlatan, diişünüzü düşlediğinizi devindiren; sizi alıp başka düşlere, başka kıyılara, başka iklimlere götüren... O 'an'ı, o size ait olan 'an'ı; yani kendinize dönük yaşamaya çalıştığınız yaşam seyrinizi zengin kılmayı denemişsinizdir kuşkusuz. Ve birçok şey gelip orada yerini almış, anlamını bulmuştur. Olağanüstü şeyler, büyük şeyler de değildir belki onlar. Yaşadığınız mekân, bulunduğunuz ortam, edindiğiniz uğraşı bunları çoğu kez belirleyici de kılmıştır; kılabilir de. Ama, bence, bir şey var ki; böylesi 'an'lar(ınız)da sizi hiç mi hiç yalnız bırakmayacak; güne, zamana, uğraşıya, mekana, ilişkiye dönük belirleyiciliği asla kabul etmeyecek; farklı içerikte, farklı söylemlerde, farklı kimliklerdeki kitaplar/yazarlarla olan okuma/yüz göz olma serüvenine yönelme. Çevreninizde açtığınız pencerenin her dem açık kalmasını, onun her yeni gün ışıltılarla dolmasını istiyorsanız eğer; böylesi bir serüvene yönelmeniz de kaçınümaz sanırım! Şu an neredesiniz, hangi kıyıdasınız; hangi uğraşıların, hangi seyirlerin peşindesiniz? Bence, hiç önemli değil! Bulunduğunuz yer, konum, edindiğiniz uğraş... Hiçbiri, ama hiçbiri sizi böylesi bir serüvene atümaktan alıkoyamaz, eminim. Gelin, yazsonunu yaşadığımız şu son günlerde pencerelerimizi yeni ışıltılara açalım. Sizi John Berger'la, Ingeborg Bachmann'fa, Roland Barthes'la, Susan Sontag'la, Ortega Y Gasset'la, Walter Benjamin'le, Juan Goytisolo'yla farklı boyutlarda yeni bir okuma serüvenine çağırıyorum. Metis Yayınları'nın, ilkini Ekim 1988'de, yedincisini de Ekim 1993'te çıkardığı, Metis Seçkileri'nde yer alan O An a Adanmı; (John Berger), Bir Tufandan Sonra (Ingeborg Bachmann), Yazı ve Yorum (Roland Barthes), Sanatçı: Örnek Bir Çilekeş (Susan Sontag), Tarihsel Bunafım ve Insan (Ortega Y Gasset), Son Bakıgta Aşk (Walter Benjamin), Yeryiizünde Bir Sürgiin (Juan 8 Goytisolo) kitapla(1987, Adam Yay., rıyla bir yolculuğa Çev.: Zafer Aracayöneliş eminim ki sigök) olsun, Şiirin zi dört yandan kuşaSaati'nde (1988, tan ışıkların ağıntıAdam Yay., Çev.: sında bırakacaktır. Gönül Çapan) olYeryüzü kültürüne sun bir başka şenlifarklı söylemlerde ği yasıyordunuz. katkıları olmuş, bu Bir tanıklıktı onunaçılardan belli izler kisi; bugüne, bubırakmış; belirli yögünden düne ve nelimlerin uçlanmaher devinimi sözleA4etis Yayınları, John sı, gelişip tartışılmas riyle kalbin(iz)e resiçin gündem yaratameden Berger; roBerger'la, Ingeborg bilmiş yazar/düşün manıG(1984,IletiBachmann'la, Roland insanı/sanatçıların şim Yay., Çev.: Barthes'la, Susan ürünlerinden seçmeTomris Ûyar), öyleri içeren bu yapıtlaküleri Bir Zamanlar Sontag'la, Ortega Y nn kendine bir penEuropa'da (1990, Gasset'la, Walter cere açmayi başaralletişim Yay., Çev.: bilen her okurun eliMurat BelgeBenjamin'lejuan nin altında olması Taciser Belge) ile Goytisolo'yla farklı gerektiğine inanıyogelip sizi bulduğunboyutlarda yeni bir rum. da; artık bir 'Bergervari' söylemi/ bakışı John Berger'ın yaokuma serüveni açıyor da edinmişsinizdir bancısıdeğiTsiniz.biönümüzde. umarım! Çevreniliyorum. Yedinci nizde yeni bir ışık Adam'ı (1978, Cem yöncüsü olmuştur Yay., Çev.: Cevat artık, o. öyleyse siz, Çapan) unutmak tüm bunları bir yamümkün mü? Göna alıp; şimdi O çün ve sürüklenişin Ana Adanmış'a yötarihine tanıklık nelebilirsiniz. Daeden Berger'ın bir hası, onu kalbinize başka tanüdığını da bir mühür gibi basSanat ve Devrim'de tırarak, pencereni(1974, Yankı Yay., ze alabilirsiniz. Her Çev.: Bige Bekerşeye, ama sizi zenC.Çapan) görmüyor gin kılabilecek her muyuz? Rus yontuşeye dönük sözü cu Ernst Neizvardır Berger'ın. vestny'nin (1926) yaşamı ve sanatınEminim ki, bana, dan yola çıkarak, Oruz Yaş'ı (1967, Rusya'daki sanatın/ Yankı Yay.; 1989, sanatçının konumuBağlam Yay., Çev. na eleştirel bir gözle Kâmuran Şipal) bakmıyor muydu, okuduğunuzu söyBerger? Onun o açılüyorsunuzdur şimlımlı bakışı bize haya ' di. Manhattan'ın tın başka biçimlerini, gerçekliklerini, bolyi T«nrı«'nı (1969, Yanb Yay., Çev.: yutlanan 'dunım'lannı görmemize kapı Hikmet Göktan) bir solukta bitirdiğiniaralıyordu Görme Biçimleri'nde (1978, zi,. Jan ilejennifer'ın trajik sonunu, mahYanİcı Yay.; 1986, Metis Yay., Çev.: Yurkeme salonundaki yargılamanın ironik danur Salman). Sözün büyülü dünyasına havasını unutamadığınızı imler gibisinercden girilmesi, nasıl girilmesi gerektiniz. Ya Malina'yı (1984, BFS Yav.; 1990, ğini sorgulatıyordu size, Berger. PicasCan Yay., Çev.: Ahmet Cemal), Maliso'nun Başarısı ve Başarısızlığı'na na'yı burkularak okumadınız mı? Geldi(1989, Metis Yay., Çev.: Y. Salmanğiniz konumu hiç mi sorgulamadınız Müge Gürsoy) geldiğinizde; onun eleştionunla? Bachmann, buradan size, cağırel bakışının sizi bir kez daha sarmaladınızın trajik görünümüne, ikili ilişkilerin ğını görüyordunuz. Bir yanıyla bütün insanı nasıl tükettiğine/ nasıl yücelttiğiyönleriyle Picasso'ya, diğer yanıyla da ne.faşizmin bir başka yüzünü görmenize resim sanatına doğru bir yolculuğa çıkaayna tutmadı mı? Frankfurt Dersleri'yle nyordu sizi yine... Ve Yiizlerimiz, Kal(1989, bağlam Yay., Çev: Zeynep Sayın) bim, Fotoğraflar Kadar Kısa Omiirlü de onun düşün dünyasına, yazın serüveni nin oluşumuna girmediniz mı henüz? Karanlık Şarkılar'ı; Gidiyoruz, Tozlanmıs Yüreklerimizle'yi (Ertelenmis Zaman; 1993, lyi Şeyler Yay., Çev.: Ahmet Cemal) bir ayrılık anında sevgilinize okumadınız mı henüz? Öyleyse, hemen Bir Tufandan Sonra'ya başlayın. îçinizin uğunuşunu, yalnızlığınızın çözülüşünü, usunuzun sizi alıp götürdüğünü kıyılara dönmeyi yaşayın. Günlerce, ama günlerce olun onunla. Ve sonra dönüp dingin bir ortamda Malina'ya, yani geldiğiniz/ geleceğiniz konumdaki yere bakış (ınız)a, başlayın. Ürkmeden, sakınmadan Bachmann'la çıktığınız yola devam edin. Eminim, onu en yakın dostlarınızın arasına katacaksınızdır. Biliyorum, bu bir mola 'an'ıdır. Kapıldığınız seyir sizi başka yerlere çekecektir. Olsun, siz yine o kapılışların ardından gidin. Bu arada da Roland Barthes'ın Çağda§ Söylenler'ine (1990, Hürriyet Vakfı Yay., Çev.: Tahsin Yücel) başlayın derim. Ardına Bir A;k Söyleminden Parçalar'ı (1992, Metis Yay., Çev.: Tahsin Yücel) dura düşüne ama tutkularınızı ölçerek okuyun. Günün akışına kapılışmızı, zamanın değişen yanlarına/yönlerine bakışınızı, tutkularınızın boyutlandığı durumları görme yetinizi zenginleştirecektir Barthes. Bu, hem de, Barthes'a başlangıç için iyi bir kanaldır. Ardına Yazının Sıfır Derecesi'ne (1989, Metis Yay., Çev.: Tahsin Yücel) geçin. Yazı NedirP'le (1987, Hil Yay., Yay. Hazırlayan: Enis Batur) onun söylemini iyice tanımaya, anlamaya çalışın ki; Göstergebilimsel Serüvene (1993, Yapı Kredi Yay., Çev.: Mehmet RifatSema Rifat) geçebilesiniz. Yine de, ben derim ki; siz, bundan önce Yazı ve Yorum'a verin kendinizi. Gerekirse, tüm bunları bir yana bırakın; Barthes'ı orada tanıyın, orada bulun, onunla yolculuğa oradan başlayın. Eminim ki; dilinizin açıldığmı, bakışınızın zenginleştiğini, aynntıların hayatınızdaki anlamını göreceksinizdir. Doğrusu, Susan Sontag'la Bachmann'ı, Ortega ile Goytisolo'yu art arda okumanızı öneririm. Benjamin'i okurken de Kafka'ya, Brecht'c, Baudelaire'e dönünsıksık. Sontag'dan henüz hiçbir şey okumadığınızı mı söylüyorsunuz? Ben, vesaire'ye (1988, Can Yay., Çev.: Gökçin Taşkın) başlayın öyleyse. Hatta bu öykülere geçmezden önce, Charles Ruas'ın, kitabın sonuna alınan, Susan Sontag'la Söyleşi'sini okuyun ilkten. Çağdaş Amerikan edebiyatının bu farklı kişiliği sizi hemence dünyasına alacaktır. Ve buradan, kendi serüvenine bakışı da içeren, Bir Metafor Olarak Hastalık'a (1988, BFS Yay., Çev.: Dr. Ismail Murat), oradan da seçme yazılarını içeren Sanatçı: Örnek Bir Çilekeş'e geçebilirsiniz. Onun ezgin, buruk dünyasıyla size açılan yolda özgür bakışın seyir alış 'an'larına; yorumlama yetisinin belleği işler kılan yanlanna yönelir siniz. Cervantes'i bilmeyenimiz yoktur. Don Kişot'u okumayanımız ise pek azdır sanı1 rım! Unamuno'yu duymuşsunuzdur en azından. Lorca, Alberti şiirİeriyle bellek lerinizde. Camilo Jose Cela, Pio Baroja, CUMHURİYET KİTAP SAYI 239 S A YFA