Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 A i U S T 0 t 1 1 1 4 O Murat Sarıca'nın anısına yapılan sempozyum'un kitabı Alpay Kabacalı'nın kaleminden okuyabilirsiniz 3. sayfada. O Marilyn French'in "Kadınlara Karşı Savaş'ını Aynur llyasoğlu tanıttı 6. sayfada. O Kimliği bilinmeyen Prenses Mirza Rıza Han Arfa'nın "Minareler Şehrinin Kadınları"nı Gültekin Emre değerlendirdi.& sayfada. a Oğuz Onaran, üç ciltlik "Film Dili Grameri"ni değerlendirdi 12. sayfada. Cumhuriyel P A R * S I Z E K KITAP FERİDUN ANDAÇ I AaTürkücü(1981), KaraŞarktlar(1983), Ytldtz Tutulması (1987) veşimdı deSudan Gövde (1993) Hkkitabtndanbugünel2yılgeçmıs; 12 Eylül öncesı, sonrast ve 12 Eylulpolıtıkalarının ülkemızde artık yerlestiğt dönemler. Bu kıtaplar ve dönemlerbağlamında nelerdersin? Bu tarihsel kesitlerin tümü de yoğun Acı içeriyor. Toplumsal karmaşanın yükseldiği, "iç çatışma"ların şiddetlendiği ve bugüne doğru geldikçe bireysel baskıların dayanılmaz olduğu bu dönemlerde, aşağılanma daha da arttı ve sinsi, yok edici bir nitclik kazandı. Acıyı, şürimin herhangi bir ögesi olarak değil, kendi ruhumda bir yükseliş durutnu ve jiirimin "iç gücii", varlık nedeni olarak yaşıyorum. Sözünü ettiğiniz kitaplarda akan şiirlerin tümü, tek ve kesin bir Acının dile gelişidir. Bireyin, cvrenle arasındaki çatışmalarının, çelişkilerinin, ayn ayn yönlerden gelip, değişik nedenlerle ve başka yönlere doğru gönderiJen k'şisel çığlıldarı... şiirlerimin nesnel karşılığı da burada aranmalı. Insan, yaşadığının bilincineererken, kendi Acısının da bilincine ulaşıyor. Bu dönemler ve bu şiirler, aynı sonsuz olana yönelişte, aynı Acıya geri dönüşte vc kaynağa doğru kaçınılmaz akışta anlam buluyor. 'Acı Türkücü'den bert, ftirinirt ana dokusunu ısrarlı bir bıçımde Act olujturuyor. Hatta 'Sudan Göude'de 'BenimAcımasla gıderilemezolandır dıyorsun. Farklı bıryakiujtmbu' Çok doğru. Acı, benim şiirimde bir'öge' değil. Ben Acıyı en temel insanlık durumu olarak gcrüyorum. Gerçekte, birşairin kendi Acısını giderebilmesi için, önce insanhğını yitirmesi (gidermesi) gerek. Bence, hem tüm gerçek sanatlardaki şiirsel öz, hem de yazılan gerçek şiir, neyi anlatırsa anlatsın o evrensel Acının dillenişidir. Öyle ki, bu boydan boya insansal olanı ve varoluş kapsamındaki her şeyi içerir. Şair, öncek endini bilmeli. kendi Acısını tanımalı, O zaman yaşadığı şeyin giderilemez olduğunu anlayacaktır. Giderilebilir Acılar da vardır; biz en çok onlan tanırız, çevremizi donatmışlardır ve hepsi de evrensel Acı ile ilişki içindcdir. Devinimin ve maddenin özünde karşı koyma var. Hem insanın kendi içindeki karşıtlıklar hem de öbür insanlarla arasındaki çatışmalar Acı yayıyor. Bugün Dante'den Ritsos'a, Yunus'dan Lorca'ya, Goya'dan Yaşar Kemal'e, Arcaud'tan Nâzım'a, Dostoyevski'den Proust'a, Baudlaire'den Cervantes'c, Yesenin'den Nesimi'ye aklımıza hangi gerçek sanatçı gelirse gelsin, onların yaşamlarından, yapıtlarından Acıyı çıkardığımızda geriye hiçbir şeyin kalmadığını göreceğiz... Şimdi bir şey söyleyeceğim; bclki de evrensel sonsuzluğu kaplayan ve uzaya egemen olan kavranamaz karanlık da bir çatışmanın sonucu; ışık ise onun içindeki başka bir çatışmadan doğuyor, hesap edilebiliyor; karanlığa bağlı ve sonlu. Aslolan karanlık! Acı da öyle. Diğer bütün duyumlar Acının içinde olup bitiyor. Doğantn sarmaladtğj bireyin toplumsal durumu, iti €> Devamı 4.sayfada •#• U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 2 3 3