Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Betül Çotuksöken karanligımızı aydınlatmayı sürdürüyor Ortaçağ felsefesine tutulan ışık Batı'da bir süreden beri önemle üzerinde durulan Ortaçağ felsefesi ülkemizde ancak birkaç yıldan beri ve hemen hemen yalnızca Betül Çotuksöken'in kitaplarıyla tanınmaya başladı. Çotuksöken'in kitabı "Ortaçağ Yazıları", 19861992 arasında değişik dergilerde çıkan yazılar ve yapılan konuşmalarla, Boethius'un bilgi felsefesini işleyen bir yazıdan oluşuyor. UtHBİ HACIKADİROGLU atı'da bir süreden beri önemle üzerinde durulan Ortaçağ felsefesi ülkemizde ancak birkaç yıldan beri ve hemen hemen yalnızca Sayın Betül Çotuksöken'in kitaplarıyla tanınmaya başlamıştır. Doktora tezini Petrus Abelardus'un Ahlâk Anlayışı üzerine veren. kitap yayımlamaya Porphirius'tan Isagoge (1986) çevirisiyle başlayan, onun ardından Abelardus'tan Bir Umutsuzluk öyküsü ile Filozof, Yahudi ve Hıristiyan Arasında Diyalog çevirilerini (1988) ve aynı yıl kendi doktora tezini yayımlayan Sayın Çotuksöken 1989'da Ortaçağda Felsefe'yi (S. Babür'le birlikte) yayımladi; şimdi de karşımıza Ortaçağ Yazılanyla çıkıyor. Kitap, 19861992 arasında değişik dergilerde çıkan yazılar ve yapılan konuşmalarla, Boethius'un bilgi felsefesini işleyen bir yazıdan oluşuyor. Bir Patrisk dönem filozofu olan Boethius, bir yandan yaptığı çeviriler bir yandan da yorumlarıyla Platon ve Aristoteles'i Latin dilinde tanıtarak Ortaçağ felsefesini büyük ölçüde etkileyen bir filozoftur. Yazıda, Boethius'un öznenesne ilişkisinde özneyi temel alan gö B Doc Dr Betul Çotuksöken rüşleriyle, duyuların, imgelemin ve intellgentia'nın verdiği bilgi düzeylerinin birbiriyle ilişkisi üzerinde yaptığı çözümlemeler ayrıntılarıyla açıklanmaktadır. Kitapta ayrıca, genel olarak Ortaçağ ve Ortaçağla Rönesans ilişkileri üzerine bilgi veren yazdarla "Gülün Adı ve Ortaçağ Felsefesi" yazısı, Anselmus ve Descartes ilişkisi üzerine bir yazı ve Çotuksöken'in görüşlerini açıklayan bir söyleşi yer almaktadır. "Ortaçağ ve İşkence" yazısı da, insanların, kendileri gibidüşünmeyenler karşısındaki tutumlarının Ortaçağ'da nasıl sistemli bir işkence tutkusuna dönüştüğünü vurguladığı gibi, son zamanlarda etkisini artıran ve gittikçe daha da artıracağı anlaşılan bağnazlığın toplumumuzu nasıl bir geleceğe sürüklemeye çalıştığını göstermek bakımından bizim için ayrı bir ilginçlik taşıyor. Kitapta Abelardus'la ilgili üç yazı da yer alıyor. Abelardus Sayın Çotuksöken'in en çok ilgi duyduğu filozoftur. Gerçekten bu filozof, bir yandan bilimsel tartışmalardaki ödün vermez tutumu, hocalarıyla arasındaki sürekli çatışmalar ve yakılan kitapları, bir yandan da, öğrencisi Heloise ile yaşadığı benzersiz aşk ve bu aşkın neden olduğu inanılmaz cezalandırılma biçimi çevresinde dönen trajik yaşam öyküsüyle, belki de bütün zamanların en ilginç düşünürlerinden biridir. Abelardus'un mantığı, etiği ve tümeller anlayışıyla ilgili üç yazıdan her biri kendi başına ilginç olmakla birlikte "Tümeller" yazısı Ortaçağ felsefesinin temel kavramlarından birini, hatta birincisini, derinliğine işlemek bakımından ayrı bir önem taşıyor. Yaratılış, tümeller ve us gibi üç ana tema çevresinde dönen Ortaçağ felse fesi tümeller konusunu antik felsefeden alıp derinliğine işledikten sonra çağdaş felsefeye sunmuştur. Ortaçağda tümellerle ilgili görüş ayrılıkları, Gerçekçiler, Adcılar ve Kavramcılar arasında öyle keskin bir biçim almıştır ki XII. yüzyılda Almanya'da Gerçekçilerle Adcılar arasında çarpışmalar çıkmışveFransa'da,XII. Louisçarpışmaları önlemek için Adcıların kitaplarının okunmasını yasaklamıştır. tşte kitapta en ayrıntılı biçimde işlenen konu bu tümeller konusudur. Ortaçağ felsefesi konusundaki karanhğımızı tek başına aydınlatmayı üstlenmiş görünen Sayın Çotuksöken'e başarılı çalışmalan için teşekkür ediyor ve yenj çalışmalarını bekliyoruz. • Ortaçağ Yazılan/ Betül Çotuksöken/ Kabalcı Yayınlanl htanbul 1993/157 s. SAYFA 11 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 8 9