Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Doksanıncı ölüm yıldönümünde Emile Zola Meyhane'yle tanındı 1840 1902 yıllan arasında yaşayan Fransız romancı Emiİe Zola gençliğinde, dok işçiliği, gazetecilik ve sanat eleştirmenliği yaptı, edebiyatta karar kıldı. İlk başarısını "Meyhane" adlı romanıyla kazanan Zoia'nın başta "Germinal" ve "Gerçek" olmak üzere dilimize çevrilmiş pek çok yapıtı var. Temmuz 1899 arasında İngtltere'de sürgütı kaldı. rransa'ya dönüşündc ününün doruğıındayken (idealistler ve nıilliyetçiler düşmanıydı) 29 Eylül 1902 'de (henüz gizemi çözülmüş değil) evinde, sobadan çıkan dumanlardan boğularak öldü. Zola, kendisini Balzac (17991850) ve Stendhal'in (17831842) izleyicisi saymıştır. İkisinedehayrandı. Ama ikisini de eleştiriyordu. Zola'ya göre, Balzac ve Stendhal, burjuva toplumunun yapısında var olan çelişkilerin koklerine inebilmiştir, 1848'den sonra yaşayan yazarlar ise, bunu yapamamışlardır. Yine Zols'ya güre, Balzac ve Stendhal'in açıksözlülük ve sert eleştirileri, sınıflarıyla aralarındaki köprüyü atmıştır. Zola, toplumsal sorunlarla ilgili düşünceler üretmiştir, sürekli. Şu ilginç sonuca varmıştır: "Toplumsal olaylar, değişimler, insan yaşamıyla, çevrimiyle özdeştir. insan bedeninde olduğu gibi, toplumda da, çeşitli organları birbirlerinc bağlayan bir dayanışma vardır.. Bir organ çürürse, bu çüriime başka organlara da yayılır ve çok karışık bir sayrılıkla sonuçlanır." Zola, izleyicisi olduğunu söylediği Balzac'ta, ancak bir başlangıç ya da bir sonuç olan bütün şeylerin gerçekleştirilişini Flaubert'de bulur. "Mad?me Bovary" için ^öyle söyler: "öyle gorünüyor ki, Balzac'ın o dev yapıtının tümüne dağılmış olan romanın formülü, burada, 400 sayfalık bir kitapta açıkça ortaya konmuştur. Ve bu romanla birlik t'e, çağdaş romanın anahtarı verilmiş ol maktadır." Balzac'ı,"... bir süre, birtakım buluş larla oyalanmış, yanlış heyecanlar, yan lış görkem peşinde kendisini yitirmiş tir"diyeeleştirir. Zola, düşüncelerini şöyle sürdürür: "Romancı, ortalama ya^amların sıradan gidişini gösterme temel ilkesini ka bul ediyorsa 'kahraman'ı öldürmelidir. 'Kahraman' derken, aşırı derecede büyütülmüş, karakterleri, şişirilerek devİeştirilmiş kuklaları kastediyorum. Bu türlü şişirilmiş 'kahraman'lar Balzac'ın romanlarının düzeyini düşürüyor." Zola, abartmalara karşıdır. Stendhal'le ilgili eleştirisinin birinde, Stendhal'in romanlarına ve roman kahramanlarına değinerek, "Yaşam bundan basittir" der. Zola, roman kişilerinde 'ortalama kişilikler' arar. Doğalcılık yanlısıdır. Ne B H A «V E ZT nceleme yazınının gelişmesine, gerçeğin tüm yönleriyle yoğun ve gerçeğe uygun olarak temsil edilmesinc çalışan Emile Zola, sanat eleştirilerinde Manet'yi ve daha sonra 'empresyonistler' adını alan okulun ressamlarını savunuyordu. Krallık yonetiminedekarjıydı. "Meyhane", "Germinal", "Toprak", "Hayvanlaşan İnsan", "Bozgun" gibi birer yazmsal doruk olan yapıtlarını yayımlayarak ünlenmişti... Insanların eğitilmesini, toplumun gelişmesi üzerine çalışmalar yapıyordu. "Emek", "Gerçek" gibi yapıtlannda karamsar gerçekçi görüşten uzaklaşarak, insanlığınevrimselgelişimini işledi. Zola, "Dreyfus Davası"na etkin olarak katıldı. "Suçluyorum" (13 Ocak 1898) adlı büyük bildiriyi yayımladı. Bunun üzerin Dreyfus Davası'na yeniden baküdı. Ama Zola bu davadan sonra bir y ıl hapis, 3.000 frank para cezasınaçarptırıldı. lSTemmuz 1898 4 I ™ Emile Zola, cocukluğunda Paul Cözanne'la arkadastı Reslm sanatını cok seven yazar. Edouard Ma net ve bu pozu vermıstl Yıl 1868 Bu reslm halen Manefnln muze atelyeslndedlr var ki, 'doğalcılık' 'ortalama kişilikler' yanlısı Zola, soğuk, duygusuz biri de değildir. Kapitalist toplumun gerici güçlerinden nefret eder, aşağılar. Zaman zaman 'doğalcı' yöntemini çiğnediği anlar da olur. Ayrıntılara girer. Ama, sık sık değil. Yine de, Balzac ve Stendhal'i, abartmalarından, coşumculuklanndan ötürü yeren Zoja'nın, zaman zaman coşumculuğa sarıldığı da olur. Bu durumlarda özeleştirisini de yapar: "Tümümüzün daha az parlak olmasını, daha çok gerçek öz taşımasını isterdim." Andre Maurois, Zola'yı şöyle anlatır: "Zola anarşiye son vermek kararındaydı; o zamana kadar yazarlar, esin adını verdikleri şeye uyarak ve çalıştıkları yapıtın yalnız niteliğine önem vererek gelişigüzel çalışmışlardı. Bu kargaCUMHURİYETKİTAPSAV/ 135 S A Y