27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ömer Seyfettin öykü Yanşması'na katılan öyküler kitaplaştınldt Heves ve yetenek Gönen'den Bir Tutam öykü Bilgi Yayınevi / Ankara, 1992 MUUFFER BUYRUKÇU medim; bu arkadaşlar, uğraşıp didinirlerse önemli öyküler yazabiJirler diye dü^ünüyorum. Şimdi, cn beğendiğim öykülerden sözciınek i.stiyorum. Göncn Belediyesi'nin 1989 yılında düzenlediği Ömer Seyfettin Öykü Ya rışması'na bugüne kadar katılıp birincilikleri, ikincilikleri, üçüncülükleri ve ÖzelÖdülleribölüşen onyedi yazarın onsekiz (Lütfiye Aydın'dan iki öykü) yapıtını bir araya getiren "Gönen'den Bir Tutam öykü" adlı kitap Bilgi Yayınevi tarafından yayımlandı. Lütfiye Aydın, Ali Balkız gibi az bilinen ve hiç bilinmeyen amatör yazarların öykü ya da yaşam birikimleri arasında gezinmek oldukça keyifli bir şey. Tanınmışların insanı kavrama ve anlamaya çalışmalanna, ustalıklarına hayranlık duyarken acemilerin daracık bir yere sıkışıp kalmalarına, güncel sorunlarındaki bazı sıkıntıları öykü sanmalarına, bu sıkıntıları yansıtırken yaptıkları yanlışlıldara, heveslerini yeteneğe dönüştürememelerine üzülmemek elde değil. Ama gene de umudumu yitir Selam Ateşlorl Ya^ar Kcmal'in yeni bir boyut kazandırdıgı 'doğa betimlemesi'ne 'doğa ve doğayla iç içe yaşayan insanının serüvenıni' katarak betimlemenin sınırlarını genışleten, içeriğini insan öğesiyle zenginleştiren Osman Şahin'in "Selâm Atcşlcri", Toroslar'da efsaneleşen bir aşk dramını işlemektedir. Ama coşkulu, «,ok renkli, kıvrak, doğurgan, gerilimin vükseldiği noktalarda öfkeler saçan bir dil kuUanmaktadır. Ve Osman Şahin, yakaladığı bu anlatım biçimiyle okurların ruhlarındaki tüyleri bile ürpertmektedir. Göçer kadını Simber ile nalcı Bercis'in bir masal atmosferinde geçen öykülerıni, birbirlerine ters düşen koşulların reddettiği ilişkilerini, o Uişkilerine gösterilen sert, acımasız, şiddet yüklü tepkileri sergilerken Simber'le Bercis'in sevdalarının karşı durulmaz gelişmesini içtenlikle ortaya koymaktadır Osman Şahin. "...Simber, Bereis'in kanayan parmağını olanca doğallığı ile ağzına alıp emmeye başladı onun acısını kendi canınakatarcasına. "Bcrcis, aylar önce çaktığı nalla, gizlice bıçağının uçuyla çentiklediği atin tırnağındaki işarctinin yanı başına çizilmiş ikinci bir işarcti görünce aklı dıırdu, şaşırdı, kahroldu. Ama anladı Simber Kadının, atın tırnağına gizlice koyduğıı işareti yalnız bırakmadığını. Atın tırnağını çiçek demeti gibi avuçlarına alarak öpüp koklamaya başladı. lığını sinema gerçeğiyle özdeşlcştirmiş biriydı İçinde kendini harcatnıaınak için çırpındığı ortamdan (anncsi babası yoksuldu, kötii bir evlilik yapmış, sevmedigi bir adamla dört yıl geçirmiş, bu birliktelikten onulmaz yaralar almış, hastalanmıştı) bir siıre de sonra uzaklaştıran, tedirginliklerinin kcmiriciliğini birkac, baatliğine donduran bir olguydu sinema; Safiye'yi oyalayan ama hayalgiicünü, yaşamından söküp özüne koyduğu malzemeyle sonsuzlaştıran bir oyundıı. "Ama Safiye için ayn bir tutku, apayrı bir sığınma; içinde solıık almayı düşlediği bir dünyanın özlcmiydi! Filmin kişileriyle paylaşmak istediği, dığım zamanlar tedirginliğiın ı^oğalıyordu. Bir buualıma giriyor, kı.siınlmış bir hayvan gibi duyuyordum kcııdiıni. Birçıkmazda. Neyapacağımı lıilıııiyordum. Bir yerlerde bir şeyinıi ııınıimuş ya da yitirmiş gibi bir duygııya kapılıyordum. / Bana görcyse, bir k.ıçakçıysam ben, olsa olsa kcndinu k.Kirıyorumdur. IŞıııııı bunu, kimsclcri değil. Olsa olsa kendimi..." Senglsemai Bir ölüm Duygularmııı coşmaya, taşmaya, hayalleriyle birlcşip geniş bir .ılana vayılmaya ve o alarıda yeni atılınılar vapınaya eğilimi vardır Lüttiye Aydın'ın. "Senginsemai Bir Ölüm" öykusundcn Türk Sanat MusikLsi bestekâılarından ustad Lemi Atlı'nın gerçek yaş.ımını Lemi Atlı'ya âşık bir kadının gözlemleı i ve saptamalarını altyapıya ycrlcştirerek sahneye <,ıkannış, doğuınundan ölümüne kadarki önemli ilişkilerini, sevdalarını, kırgınlıklannı ele ainıiştır. Bu görevi üstlcncn kadın bastadır ve ölmek üzeredir, ama olcnlcrın hıpsiyle konuşmakta, en çok da Lemi Bey'i çağırmaktadır, onıınla dcrtlcşmckte, söyleşmektedir... Lütfiye Aydın, roman olabilucek bir konuyu birkaç sayfaya sığdıı ın.ıyı başa rırken epey zorluk çekmişıir. Aulatım incelikli duygularla örülmüştıir ve örgünün iplikleri huzündcndir onlarla ortak nice duyguları vardı yürcğinde / filmdeki kızın yerine kendisini koyar, başından geçenleri anlatıyormuş havasını verirdi. Bunu yaparken dc gcrçekten duygulanır, gözpınarlarında zülali damlacıklar bclirir, onun bu hallcri bize dc bulaşırdı." Necati Güngör'ün öteki öyküleri gibi "Sinema Kuşu Sevgilim" de hüzünle dokunmujjbit öykü. Yaşam Bir Anılar Toplamıdır "Yaşam Bir 'An'lar Toplamıdır" öyküsünde Ali Balkız, 12 Eylül'uıı acımasız koşullarıyla hırpalanan orta vaşlı bir siyasinin yaşamında meydana gelen bir değişime dcğinmektedir. Siyasiylc, özgürlükler vç durumlar iizeriıu knnuş ma yapan Üniversiteli genç ki/, bir be vişmenin değil bir dostlıığıın poşindedir ve bu dostluğu da o adaml.ı kurmak istemektedir. Türkiyeli insanm, özellikle erkeklerin ilişkilerinde dostluk' büyük biryerkaplarve'dostluk ,aşkgibi, erdem gibi, onur gibi saygı duyulan, övülen bir kavramdır ama hâlâ (barenı ile selâmlıktan) kurtulamaıııı^. bülün insanları kuşatan bir içeriğe kavuşamamıştır. Evet, kadının dostluk anlayışmda er kek, erkeğin dostluk anlayışmda kadın yoktur. Ilk kez bir öyküsünü ukurken yaşamın nabız atışlarını, insan ruhundaki nabız atışlarını duyduğum Ali Balkız'ı "Yaşam Bir 'An'lar I'nplamıdır" öyküsündcki başarısından (itiırıi kutlarırn. Ayrıca Zeliha Akçagüner'in " Bir Kardelendi O", Ali Özçelebi'nin "Sis. Farlan", Leyla Serpil'in "Bir An Önce" öykülerinde, yaşamın ekonomık, sosyal ve psikolojik baskıları altında ııılcyen, 'içerden' kırılan kadınların ılıanılarını bulacak.onlaraacıyacaksınız Tunel Çıkmazı Yazdığıfciırler,röportajlar, incelemeler (Sait Faik hakkında) ve öyküleriyle tanınan Mahınut Alptekin'de İstanbul sevgisi tutkıı hulindedir; çoğu öyküsünde bu sevgisini olay'a, ülaylarla, konuşmalarla, betimlemelerle sergiler. Mahmut AJptekin tıpkı Sait Faik gibi bir İstanbul gezginidir. Hiç tlurnıaz ordan oraya gider, di)lasır, meyhanelere uğrar, arkadaşlarına uğrar, sevdiğikadınların yaratacakları güzelliklerden devşirip benliğinc aktaracaklarını arar. Bu gezilerinde edindiği izlenimleri, tanıklıkları, saptamalan; oluşan bir durumdan fışkıran etkiler, duygularını ayaklandırır ve Mahmut Alptekin, kent içinde dolaşırken kendi içindeki mckânlarda, labirentlerde de dolaşır aym zamanda ve bu'ikili gezi'nin birikimlcrini tailı tatlı anlatır. "Tünel Çıkmazı"da işte öyle bir gezinin, bir şeyleri araıken fark edilen boşlukların, acıların ve yoğun yalnızlıkların öyküsüdür. "Tutkıı yoğunluğundaki alışkanlıklarıına uyma Slnema Kuşu Sevolllm Bugüne kadar yazdıklarıyla yeteneğini ve değeıini kanıtlayan ve anı tabanı üzerine oturtulan öykü türünü seçtiğini belirten Necati Güngör "Sinema Kuşu Sevgilim'de geçmişe dönüyor, sinema nın Malatyalıların yaşamlarına getirdikleriyle götürdükleri bir döneme sürükluyor okuru. O dönemde, hemen henıen Turkiye'nin her yanında 'sinema mucizesi'nin yarattığı tipler vardı. Giyimleriyle, davranışlarıyla ilgi çekiyor. sinema yiyip sinema içiyorlardı ve kurduklan özel dünyalarındaki özel sinemalarda kendi yaşamlarının filmlerini oynatıyorlardı. "Sinema Kuşu Sevgilim"in baş kişisi Safiye de vari Mahmut Alptekın Bir Istanbul gezglnl C U M H U R l Y E T K l T A P S A r t J35 S A YFA 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle