Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Battlı düşünürlere göre tran, din, emperyalizm ve sol Ayaklanma mı, devrim mi? İran Devrimi (Din, Antiemperyalizm ve Sol) / F. Halliday, T. Skocpol, E. Ahtnad, N. R. Keddie, V. Moghadam, M. Muaddel / Derleyen: Serpil Üşür yürüttükleri bu tarihsel ittifak, 1960'ların başlarında filizlenmeye başlamıştı. Bu hareket giderek artan sayıda, farklı sınıf ve katmanlardan gelenlerin katılımıyla yükseldi. Sosyalist, İslamcı, Liberal milliyetçi gibi çeşitli ideolojilerden oluşan muhalefet, 'Şah'a ölüm' hedefi altında toplandı. Bu eylemin içinde yer alanlar farldı idelolojilere sahip olmalarının yanı sıra, sınıfsal kökenleri de çeşitlilik arzediyordu. Ağırlığı esnaf, tüccarvezanaaikarlar gibi geleneksel orta sınıf oluştururken, aydınlar, öğrenciler, işçiler, memurlar ye işsizler de katılımda bulunuyorlardı. İdeal düzen konusunda değişik talepleri olan bu heterojen muhalefetin mücadelesi dalga dalga yükselerek, 1979'a dek geldi ve o yılın başlarında Şah despotizmi, büyük sokak gösterileri sonucunda, tarih sahnesinden indi. "İran Devrimi" adlı kitap, Dr. Serpil Üşür'ün özenli bir derlemesi. Kitapta altı solakademisyen, bilim adamının İran üzerine kaleme aldıkları denemeleryeralıyor. Fred Halliday 'e göre, îran devrimi, bilinen devrim tiirlerinin alışılmamış bir şekli. Bu özgünlük nerede yatar? Bu özgünlük, genel olarak dinin oynadığı rolde, özel olarak da bir anlamda dinci Fundamentalizm veya gelenekcilik terimleri bağlamındadır. 1) İran'daki durum, daha önce yaşanmış bir modele dönüşü içermesiyle çelişkili olarak kendi devrimci propoganda temelini öluşturur. 2) Bu propaganda, maddi gelişme fikrini reddetme eğilimiyle, kendini dine vakfeden insanlardan, maddi talepleri azaltmaya yönelik bir yaşam ister. 3) İran devrimi, milliyetçi temalarla ortaya çıkmasına rağmen evrenselci bir din adına hareket etmektedir. 4) Geçmişin milliyetçi hareketlerinin kahramanları yüceltil mez. 5) Soz konusu devrim, demokratik bir devrim olarak kabul edilmez... İran devrimi, birbirini izleyen bu beş ilke içinde maddi ilerleme, ulusalcı yaklaşım, tarihsel meşruiyet ve demokratik egemenlik kavramlarının inkârına dayalı, tamamen kendine özgü bir yol çizmektedir. îran devrimini özel kılan, dinsel niteliğinin yanı sıra, bir yandan da, 'modern' niteliğidir: 1) îran'da devrimi yapan en yoksul sınıflar değil, hızlı bir kapitalistleşme sürecinde olan sınıflardır. 2) Üçüncü dünya devrimlerinin tersine, îran devrimi kentlerde gerçek Belge Yayınları / 200 s. MURATBEŞER îran devriminin kendine özgü çok önemli yanları vardır. Bunların en başta geleni, hiç şüphe yok ki, skolastik bir eğitimden geçmiş olan mollaların, Pehlevi iktidarına karşı gösterdikleri radikal muhalefettir. Yüzyılımızm en azgın diktatörlüklerinden biri olan Şahrejimine karşı din adamları ile çarşı esnafının kolkola G U N L Ü Cemil Marlç'ln "Jurnal"l JurnaKCilt 1,195565) Cemil Meriç / İletişim Yayınları / 400 s. Yazar ve düşünür Cemil Meriç 1955 yılından başlayarak yazmaya karar verdiği "Jurnal"ini29yıl boyunca sürdürdü. İlk yazısını Temmuz 1955'te kaleme alan Meriç, sonuncusunu Ağustos 1983'te yazdı. "Jurnal"inde, kendisini, yakınlarını, çevresindekileri, içinde bulunduğu dünyayı, düşünce tarihini ve tarihimizi kendi açısından değerlendirdi. Kendini, "Yazar ve hocayım, başlıca işim düşünmek ve düşündüklerimi cemiyete sunmaktır" diye tanımlayan Cemil Meriç 1916 yılında Hatay'da doğmuş, 13 Haziran 1987 günü vefat etmişti. Gençliğinde Kerim Sadi, Nâzım Hikmet gibi Türk sosyalisderiyle ilişkiye giren Cemil Meriç, "Hatay Hükümeti'ni devirmeye çalıştığı" suçlamasıyla yargılanıp hapse atılmıştı. 1955 yılında gözlerini kaybeden yazar çalışmalarını sürdürmüş, çeşidi dergüere yazmış bir çok kitap yayırnlamıştı. Irdn Devı ıını. s,ıılığın tarihsel mlrasından yararlanarak semboller gellstlrdl, Sah despotlzmlne karsı kltlelerı seferber ettl Bu seferberllkte Mollalar önemli görevler alınca durum değlstı leşmiştir. 3) Silahlı çatışmalarla değil, sokak gösterileriyle başarılmıştır. 4) Ve devrim dış yardımsız olarak yol almıştır. Tümbunlarbirliktedüşünüldüğünde, îran devriminin 'geleneksel' ve 'modern' olmak üzere ikili bir niteliği vardır. Ve bu rTCU da devrim son Halliday'e gorelran Devrimi, ... . . T rasl bazl lüklere olacaktır neden d< vri Ru<«' Thoda Skoc b i l i n e n d e v r i m P . , " ? i ' mını kıtlesel ta 01 1 1 31 turlerının bana o turmaallŞllmamiŞ bir sıyla birlikte, şekli. Bu sosyokültürel , , OZgUnluk 5 ve sosyoekonomik iliş Öncelikle dinin kilerin dönüşüm u nedeni le rnliinrl^ y > roıunde siyasal devrim. görülüyor. den çok toplumsal bir devrim olarak nitelendiriyor. Bu süreçte devrim, mutlakiyetçi rantiye devletine karşı, Şiilik sembollerine dayandırılarak yükselmiştir. Skocpol, bu veriler ışığında devrim sürecinin gelişimini ve temel özelliklerini açarak İran devrimini diğer devrimlerle kıyaslar. Eqbal Ahmad ve Nikki Keddie'nin yazıları ise Skocpol üzerine yazıldığından bu üç yazıtek bir çalışma olarak alınabilir. Val Moghadam yazısında İran solunun yenilgisini çözümlemeye çalışıyor. Devrimin arefesinde sol ve dinci muhalif gruplar aynı hedeflere yönelmişlerdi. Moghadam'a göre devrim sonrasında sol, yeni cumhuriyetin politik arenasında yaptığı iki stratejik hata nedeniyle yerini alamıyor: ilki demokrasi sorununun gözardı edilmesi, diğeri ise mollaların gücünün kestirilememesidir. Fakat buna rağmen İran toplumunda, Marksist ve sol söylemin belli bir yaygınlığından söz ediliyor. Son makalede ise Mansut Muaddel, ulema siyasetini sınıf savaşımı terimleriyle açıklıyor. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A V f 133 S A Y F A 7