Katalog

Nevval Çizgen'in kitabı: Aşkın Ölümcül Etkileri Aşık olmak ve eşit olmak Aşkın ölümcül Etkileri / Nevval Çizgen / Ataol Yayıncılık / 175 s. MUUFFERBUYRUKÇU Dünya gezegeninde doğan ve dünya parçalanırsa gidecek, sığınacak başka hiçbir şeyi bulunmayan insan, 'burada' kökleşmek, 'buradaki' yaşamını sürekli kılmak ve zenginleştirmek, katlanılır hale getirmek zorundadır. Bunu yapabilecekler ise dişi ve erkek varlıklardır. Bu varlıklar, yaşamın ağırlığını duyurduğu, somut örneklerini sıraladığı her an'da; özel ve genel üretimlerde; aşkların, sevdaların anlamlandıran, eşsiz güzellikler yaratmaya elverişli içeriklerinde; sevişmelerin ölümü hiçe sayan ve ölümsüzlüğü hissettiren devinimlerinde; bütün bireysel, toplumsal, doğal felâkederde; savaşların can alan korkunç edimlerinde; barışı kurma ve yaygınlaştırma çabalannda ve daha bir sürü alanda, mekânda, eylemde bir arada bulunurlar. Bu birliktelik, onları duygusal, düşünsel ve cinsel yönden birbirine bağlayarak (boyuna tekrarlanan mevsimler gibi alışkanlıkların tekrarlandığı) bir yaşama biçimi oluşturur. Güçlükler, dışarıdan yöneltilen saldırılar, tehlikeler karşısında kenetlenirler, birlikteliklerini, orlak çıkarlarını savunurlar, korurlar. Sevinçlerinin, mutluluklarının, mutsuzluklarının getirip gütürdüğünü değerlendirirler; ruhlarında bıraktıkları izlerle benliklerine soktukları fitnelerle ilgilenirler; yengiler, yenilgiler, muştular ve olaylar dizisinin tamamını cehennenıe çeviren 'miithiş ikili'nin erkeği, binlerce yıl önce yaşamdaki bu kutsal dengeyi kendi lehine bozmuştur. Ona göre kültürleri, uygarlıkları, tapınılacak güzellikleri yaratan kendisidir. Tek önemli güç o'dur, öyleyse iktidar, yönetim onda olmalıdır. Bu, yeniden belirlenen durum nedeniyle kadın iktidann buyruğundadır, iktidara hizmet etmekle yükümlüdür. tkinci kişidir anıa aynı zamanda ikinci sınıf işlem D Nevval Cizgen kitabında erkeklerin yaptıklarıyla donatılmıs durumları kurcalarken yazarlıgına gölge dusurecek yargılarda bulunmuyor görür ve bu ikinci sınıf insan, tuhaf bir şekilde, bir çelişkiler yoğunluğunun gövdesinde bocalayarak, cinselliğinin büyüsünü sunarak egemenini yargıcını, celladını memnun eder. Bu, karşıtlıklarla dolu birlikteliği ortadan kaldırmak, erkeklerin tekelinde olan 'insanca yaşama haklannı' almak, erkeklerce uzaklaştırılan konumlarına güç ve yetkilerle donanmış olarak dönmek amacıyla harekete geçmişlerdir. Cumhuriyet ilân edildiği günden beri, Cumhuriyet'in ve lâikliğin sağladığı olanaklardan yararlanarak iş yaşamına atılmışlardır. Köydeki kadın kente göçünce fabrikada, atölyede, mağazada işçilik yapar. Kentte doğup büyüyen, belli bir eğitim düzeyinden geçen kadın doktorluk, mühendislik, öğretmenlik mesleklerini erkeklerle bölüşmektedir. Yönetici, milletvekili, bakan olabilmektedir. Ve en önemlisi konuşabilmekte, düşüncelerini rahatça söyleyebilmekte, içinde ve dışındaki erkeği eleştirmekte, tartışabilmektedir. Artık erişmeyi tasarladığıerek bellidir: Birlikteyönerim, birlikte iktidar. lki yanı da kollayan ükelerin çerçevesini çiğnemeden birlikte ama özgür, birlikte ama bağımsız, birlikte ama eşit ve kişilikli bir yaşamın temellerini atmak. Bu bilince ulaşan aydın kadınlar, kendileri gibi düşünen erkeklerin yardımıyla bu konuyu kalabalıklara anlatmak için dernekler, topluluklar kurmuşlar, paneller, eylemler, mitingler düzenlemişlerdir. Sorunundertnliklerine inen kitaplar yazmışlardır, yazmaktadırlar. Bu kitaplardan birisi de Nevval Çizgen'in "Aşkın Ölümcül Etkileri"dir. Nevval Çizgen, adı geçen yapıtında bu çok eski sorunu ayrıntılı bir biçimde ele almakta, sorunun yapısında ne gibi etkiler ne gibi tepkiler, ne gibi olasılıklar ve ne gibi çözümler varsa, işte o varolanların bir tekini bile atlamadan bir bilim adamı ciddiyeti ve yaklaşımıyla, yalın, sıcak ama derinlikIerin büyüsü sezilen bir anlatımla; sıkmayan, yadırgatmayan bir çalışmayla ortaya koymaktadır. Bu çalışmayı da, hepimizin sevgiyle, saygıyla, ilgiyle, kötülük ve iyilikle tanıştığı, ilk bilgileri edindiği, duygu ve düşüncelerimizdeki ilk dirilmeleri, isteklerimizdeki ilk çılgınlıklan, cinselliklerimizdeki ilk değişiklikleri yaşadığı 'aile ucağı'nm içine gidip merkezde, merkezin çevresinde, uzantılarında, bağlı birimlerinde, katmanlarında dolaşarak, o katmanlarda kendi kişiliğinin gizli ve açık yanlannı yansıta yansıta devinen bireylerin en canlı ve en verimli yönlerini irdeleyerek, gerçckleştirmiştir. Nevvıl Çizgen'in beğendiğim özellik lerinden birisi de saygıyı, hoşgörüyü bir yana itmemesi, erkekleri yargılarken ya da erkeklerle, erkeklerin yaptıklarıyla donatılmıs durumları kurcalarken yazarlığına gölge düşürecek aşırı bir yargıda bulunmamasıdır. Evet, Nevval Çizgen, "Aşkın Ölümcül Etkileri"nde, erkeklere öfkeyle başkaldıran, köklerini kurutmaya karar veren fanatik feminisder gibi insafsızca, sanki binlerce yıllık bir öcü almak istercesine saldırmamaktadır. Tam tersi, tarafsız davranmaktadır. Aklını, bilgisini, deneylerini dikkatle, kılı kırk yararcasına kullanmaktadır. Duyguların, 'yanlışlıklara sürükleyen' baskılarına boyun eğmiş, öznelliğin çoğu kez yanıltan tuzağına düşmemiştir. Nesnelliğin genellikle doğruları yakalama karakterini harekete geçirmiş, davalının da, davacının da gözlerinin önünde, yüzde doksanını onayladığımız düşüncelerini, yorumlarını (nedenleri ve sonuçlarıyla birlikte) açıklama yöntemini seçmiştir. Bu seçim de konuya uygun bir seçimdir. Çünkü sadece zenginlerin ve en tepede saltanat sürenlerin özgür, geri kalanını ise konumlarına göre acınacak halde bulunduğu bir toplumda yalnız, kadınların ezilmelerinden söz etmek sorunu bütünüyle kavramamak demektir. Bu insan öğüten işkence meC U M H U R İ Y E T K İ T A P SA Yl 133 S A Y F A 4