Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Alain Corbin Batı plajlanmn tarihini anlatıyor Değisen arzu bicimleri 1600'lü yıllarda Melankoli hastalığına karşı bir tedavi yöntemi olarak uygulanan deniz banyosu, yüzytl sonra erotik bir içerik kazanır. Plajlarda heyecan başlar. MJMUV 978>deZifafKı?.lan(19.yüz yılda cinsel sefalet vc fııhuş) kitabı üe dikkatleri üzerine çeken Alain CorBin'in 1988 yılında Flammarion yayınevince yayımlanan kitabı "Boşluğun Yurdu" Batı bahillerinin tarihini anlatıyur. Cennet fikrinin deniz.le özdeşleştirilmesinin, arzuların kısa dönemli değişimlerinin tarihini yapmayı kendine yöntem edincn Corbin, Braudel'in "uzun dönem"i içeren ve "yapısal" bir tarih yöntemini de, Foucault'nun "arkeolojik yöntemiyle" aşmaya çalışıyor; bu bağlamda da kısa dönemde değişen arzuların tarihinin tarihçinin yeni kaygısı olması gerektiğini vurguluyor. Alain Corbin'c göre uzun dönem yöntemi "Irmakların hareketli hızlarının ve denizlere karışmayan devingenliklerinin" gözardı edilmesini beraberinde getiriyor ve bu şekilde de soykütüklerinin, doğu^ların, değişimlerin tarihçi tarafından algılanmasını bir kenara itmiş oluyor. Corbin'in yönteminde tarihçi için önemli olan belli dönemlerde, deği^ik sosyal kategorideki insanların yeni ve eski şemaları nasıl yeniden güncelleştirdiğivebununasılyorumladığı. (Birba I kıma postmodern bir tarih anlayışı denilebüir bunun ıçin.) Eski metinlerde, tncil'de, estetik ve kültürel yazında, tıbbi metinlerde, Antikite'den esinlenmelerde, eski yazarlar nasıl değerlendiriliyor ve bu metinler ne tip yeni yorumlar içeriyorlar? Tiim bunlara 18. yüzyıldagemkilerinanılarıvepratikyaşamları da katılınca deniz kıyıları, deniz üzerine pratikler ve söylemler söz konusu edilince "plajların keşfedilme tarihi" ortaya çıkıyor. Yeni yöntemi kadar konusu da özel bir tekillik taşıyan Corbin'in çalışması, Batı'da 18.yüzyılsonu ve 19. yüzyıl başı içinde yaşamış insanların kıyılar ve deniz ile olan ilişkilerini dile getiriyor. Kitapta hem "yüce estetiği" (Burke ve Kant) hem de " melankoli ve tıp tarihi" heyecanla izlenebiliyor. C^orbin, söylemsel ve algısalsezgisel bir sistemle arzuların, merakların tarihine dikkat çekiyor. Corbin'e göre "Klasik dönem küçük istisnalar dışında deniz kenarlarının ve plajların çekiciliğini pek tanımamaktadır. Bilinen en eski metinler bize încil'den bu yana, Cennet kavramı içinde deniz imgesinin olmadtğını göstermektedir. 'Doğuş' ve 'Yaratılış' sırasında insanla su arasındaki ilişki bir 'Tufan' imgesiyle örtüşmüş ve dolayısıyla suyun Tanrı tarafından insanları cezalandırmak üzere gönderilen bir madde olduğu fikri yaygınlık kazanmıştır. Daha sonraki dönemde, giden gemicilerin geri dönmemeleri, denizin fırtınalarıyla balıkçılardan kurban btklemesi inançları hep denizin cehennem imgesine yaklaştırılmasını ortaya çıkartmıştır. Bu kaotik durum uygarlık öncesiyle benzer bulunmuştur. Wili am Whiston "Yeni Dünya Teorisi" adlı kitabında denizlerin şimdiki dünyada olduğu gibi tuzlu olduğunu, ama insanların tek bir kıtada yaşadığını söylüyordu: "Yaratılış"tan 17CK) yıl sonra gökyüzünün çeşmeleri açılmış ve sular yeryüzüne inmişlerdi; bu da evrensel S A Y F A CUMHURlYETKlTAPS/\y/127