Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
îpşiroğlu'yla tiyatronun sorunlan ve eleştiri üstüne Kişisellige düşmeden "Tiyatroda Yeni Arayışlar" ve "Eleştirinin Eleştirisi" kitapları bir süre önce yayımlanan Zehra İpşiroğlu arnacının polemik yaratmak olmadığını belirtiyor. İpşiroğlu, "sorunların, aksamaların dile getirildiği düşünsel düzeyde bir tartışmaya yol açmak istiyorum" diyor. DİKMEN GORÜN UÇAREIt Geçen günlerde iki yeni kitabı çıktı Doç. Dr. Zehra tpşiroğlu'nun: "Tiyatroda Yeni Arayışlar" ve "Eleştirinin Eleştirisi." Birbirini tamamlayan niteliktc iki yapıt. Kanımca tiyatromuzun bugününe yazarıyla, yönetmeniyle eleştirmeniyle biraz karamsar bakan, ama yine de açık bıraktığı umut kapısından geleceği, yeni arayışlara yönelmekte ve eleştirel düşüncenin filizlenebileceği yapıcı tartışma ortamlarının yaratılrna.sında bulan iki önemli çalışma. özellikle "Eleştirinin Eleştirisi" içeriği açısından çeşitli sürtüşmelere yol açabilecek nitelikte. Bu konuda İpşiroğlu'nun görüşlerini merak ediyorum. "Eleştirinin Eleştirisi"nde bazı eleştirmenleri yermen bir çatışma ortamı yaratmayacak mı? Hayır, sanrruyorum. Çünkü bu kitabın amacı polemiR yaratmak değil, bazı sorunların, aksamaların vb. dile getirildiği düşünsel düzeyde bir tartışmaya yol açmak. Ayrıca kitapta eleştirinin temel sorunlarını gündeme getirirken kendimi de dışlamıyorum. Benim de bugün geriye baktığımda yetersiz ya da eksik bulduğum yazılarım var. önemli olan, kişisellige düşmeden eleştirel düşünceyi engelleyen temel sorunların bilincine varmamız, bunlarla hesaplaşmami2. ISorunları alışılageldiği gibi görmezden gelirsek, lusır bir döngü içinde tıkanırkalırız. Bu açıdan da yalnızca eleştirmenlere ya da sanat severlere değil, düşünmenin önemine inanmış herkese bu kitabın bir şeyler söyleyebileceğini sanıyorum. Kitabında bir mizah yazısı çerçevesinde hazırladığın eleştiri kalıpları dikkatimi çekti. Her ne kadar bu örnekier işin mizah yönüyse de, her fırsatta "bizde eleştirmen yok" diye ahkâm kesen sanatçılara açık bono vermiyor S A Y F A 10 mu? Eleştirinin ne olduğunun daha tam anlaşılmamış olduğu bir ortamda bu tür kaygılar gütmekte sanırım haklısın. Tiyatrocularımızın büyük hölümünün yeterince üretici olamadıkları gibi eleştiriyi kaldıramadıkları da gerçek. Ama özellikle bu nedenle eleştirinin çok sağlam olması gerekli ki haklı bir saldırıya meydan vermesin. Yani eleştirmenin kendini kabul ettirmesi, saygınlık kazanması gerekiyor; yazdığı eleştiriyi temellendirebiliyorsa, üzerinde yeterince kafa yorup düşünmüşse, hiçbir saldırganca davranış onu etkilemez. Bu, söz konusu tiyatrocunun kendi sorunu, kendi kompleksidir. Yazdığım eleştiri modellerindeki kalıplara gelince, doğrudan okuduğum eleştirilerden seçtim. Ama inan ki bu kalıpları çıkardıktan sonra, kendim eleştiri yazmada daha zorlanmaya başladım. İşte böylesine bir duyarhğın, yani dil mi bana, yoksa ben mi dile egemenim kaygısının tüm eleştirmenlerde oluşması gerekiyor. "Eleştirinin Eleştirisi"ni bundan önceki kitabın "Düşünmeyi öğrenme ve Öğretıne"nin bir devamı gibi görebilirmiyiz? "Düşünmeyi öğrenme ve öğretme"de yükseköğretimde düşünme aksaklıklarından kaynaklanan temel sorunlar üzerinde duruluyor ve çözüm yolları aranıyordu. Bu kitapta kültürel yaşamımızda önemli bir yer alan yazın ve tiyatro eleştirisinin sorunlan gündeme getiriliyor. Düşünmenin yeterince kök salamamış olduğu kısır bir ortamın gösterilmesi ve çözüm yollarının aranması, belki de her iki kitabın ortak özelliği. Yine her iki kitapta da bir bitmemişlik var, sorunlar gündeme getiriliyor, üzerinde düşünülüyor; ancak düşünme hiç bitmeyen bir süreç olduğuna göre, okuyucu da yeni düşünceler üretecek, yeni çözümler getirecektir. Tabii ideal okuyucuyu kastediyorum. "Tiyatroda Yeni Arayışlar", yurt içindeki ve dışındaki çeşitli tiyatro olaylanndan yola çıkarak çağdaş tiyatronun sorunlarını dile getiriyor. Kitabında yurtdışındaki çalışmalara ağırlık veriyorsun... Evet, yabancı olanı anlamaya, tanımaya çalışırsak kendimizi de daha iyi tanıyabileceğimizi sanıyorum. Örne ğin Brecht, Berliner Ensamble'da nasıl yorumlanıyor, Alman tiyatro yaşamında oyunları hiç eksik olmayan George Tabori kim, klasik yapıtlar bugünün açısından nasıl yorumlanıyor vb. sorunlarla hesaplaşma, bizim de tiyatronun neresinde olduğumuzu anlamamızı kolaylaştıracaktır. Bu, dışarıda olup bitene hayran olma anlamına gelmiyor, çünkü oranın koşulları olanakları ve sorunlan bizimkinden öylesine farklı ki. Ama yukarıda da dediğim gibi, kendimizi daha iyi tanımamıza, eksiklerimizi ve sorunlarımızı görmemize yardınıcı oluyor. Not: Tiyatroda Yeni Arayışlar ve Eleştirinin Eleştirisi, Cem Yayınları arasında çıktı. ADANA 6. ALTIN KOZA KÜLTÜR VE SANAT FESTÎVALt BİR FOTOĞRAFBİR FİLM ÖYKÜSÜ YARIŞMASI YÖNETMEÜĞİ AMAÇlkı ulır gazi.ii1 hahcrımiVıı \ıva Mikakt.ı rjsılanılan bır nlavdan bıı filnı ın'kıısu olabilo:eğı gıbı bir totoğraf da bir öyküye ılham kaynağı olabılır Yapılacak bu vanşmayla (otoprat sanauna pınul vcrıııı> ıılaııl.ırla ovku \.w4rlarına, Pürk sınemasına katkıda bulunacak urünler vcrmclcrinı ttşvik etnıek amavlanmı^tır 1. Yanjmaya göndorıl<\ck ovkulcnn koıuısii scrbcM olacakıır l n .u 1. ın ^ok 16 daktüo sayfasını geçmeyocektir. 2. Yanjma tum aniauir vc protcsyoncl vazar \c tntopat^ılan .u,ık(ır 3. Hnogrcıl, vazılacak tilm ovkasurıun a,m kaynağı olacakıır hHo^ratla lılın oykasunün bir bütün oluşturmasını jüri dikkate alacaktır. 4. Yanşmacılar ıstttiiklen adctte laerlr varışnıaya katılabılıı S Yarı^ınava ferdı olarak veva ckıp olarak katılınabılıı h (ionderılen ovku vc toıograt S kııpva ıılacık w hır kupv.ı UAIIIU bv> hartlı bir rumuz yazılacaktır. 7. hscrler, ıçınde katılımcının ısmı, a^ık adresı, tclcton nunıarjM \a/ılı n1 u/rımde rumu/ bulunan zarf eklı olarak en goç ^0 Aj;ustos 1992 tanhınc kacLır ,ı>ıj;Kİ.ıkı ,ıd n v norıdi'nltıektır MLUYA OHS üd. !>tı Spor Catl Abacı Ijtıl Sk 1 ^ I KO.H0 MAÇKA/İSTANBl I Tel. (I) 227 30 2425 Pustadakı geukmeler B V unuiK aJinm.uai.ikn5. Ödül alan ovku vc İVıut^ffliaıJ.ı nlu>ıuıui,k.ık kıt.ıpı > wvnnl.ıııııı.n.ı ıı\);un ^ıırulcıılcr dı^ında kalan eserler yanşmacılan ı.ıltpkrı Kalındc ladc cdıla'cktlHk 4 Odul Aİan vc vayımlannı.iM u\j;ıııı ^nmloıı IMIİCMII ulıl luklan ICMIV.\I "lüruımc Klırulu'na an olacaktır. IC. tWüllcr: Bınncılık odulu ^ooo.OCC^ II Ikıncılik odulu V0O0.0OO. 11 LVunculuk <xiulu ^000 0 0 0 l'l Maasıviıp. l'lakıı Mansıvoıı I'lakcı II. tW) kıjılık sc\».ı kurui >. uvrlt'Rkıı ııluv»akıır Onaı Kııılaı Ikilrı Asdııpın lııuK (vıı,t'kı>nlu. Irtarı "lo/um. Nc\/at ^ıklıran CUMHURlYETKlTAPS>\y/127