Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bütünsel Tarihin Ustası: Fernand Braudel Bu, başka bir tarih Fransız tarihçi Fernand Braudel'in ülkemizde yayımlanmış üç kitabı var. Bunlara yakında yenileri de eklenecek. Uzun yıllarını "Akdeniz ve Akdeniz Dünyası" adlı dev yapıtının hazırlanmasına adayan Braudel, büyük adamların öne çıkarıldığı geleneksel tarihçiliğe karşı çıkan Annales Okulu'nun son önemli temsilcisi olarak kabul ediliyor. Biz sayfalarımızda onun tarih anlayışı üstüne M. Ali Kılıçbay'ın kaleme aldığı yazıyla birlikte, Metis Yayınları arasında çıkan "Akdeniz, Mekân ve Tarih" ile "Akdeniz, İnsanlar ve Miras" kitaplarından kimi bölümleri yayımlıyoruz. Bakalım yazın serinlediğimiz sular ve onu sıkıştıran topraklar ne denli bir tarih aktörü. MEHMETM.I KIUÇMY Her disiplin gibi tarih de zaman zamarı kendi alanını sorcular; aletlerını ı asıl önemlisi malzemelerini ve bunların sıralanış ve kompozisyon biçimlerini gözden geçirır. Hatta bu "mutrak düzenlemesi" işini en çok tarihçilerin yaptıkları bile söylenebilir. Her "hılim" dalının arada sırada duyduğu bu ihtiyacın tarih alanında çok daha sık ortaya çıkmasının nedeni, yönteınin bu disiplinin faaliyeti açısından birincil öneme sahip olmasıdır. Hataya düşme tehlikesı olmadan, tarihin ilk sorununun yöntem olduğunu söyleyebiliriz. Yani tarihçi geçmişi in celemeye başlamadan önce su tenıel so ruya cevap verme durumundadır: ülmus, bitmiş olaylardan hangilerini, nasıl bir çerçeve içinde ele almalı? İşte bu soruya verilen bireysel cevaplar, bize anlatılan tarihin siyasal mı, ekonomik mi, yoksa sanatsal tarih mi olacağını, değişmenin ani ve sıçramalı mı, yoksa derin ve süreldi mı kabul edildiğini belirleyecektir. Butün tarih anlayışları bu temel soruya verilen cevaplann çerçevesınde biçimlenmektedir. "Tarihin tarihi" diyebileceğimiz bir süreç içinde Fernand Braudel, bugün Yeni Tarih ve Annales Tarihçiliği denılen bir kavrayışın en büyük ve en unlıi temsilcisi olarak ortaya çıkmaktadır. Kısaca söylemenin taşıdığı tüm sakıncalara rağmen, bu anlayışa "toplam tarih" veya "bütünsel tarih" adının verildiğini soyleyebilirim, bazıları da ona "makrotarih" demeyi tercih etmektedirler. Üstadının Braudel olduğu bütünsel tarih yaklaşımı, tüm geleneksel reflekslerle birlikte, tarihin bazı "ayrıcalıkh" unsurların etkisiyle oluşan bir değişme sureci olduğu kavrayışını reddetmektedir. Yeni Tarihe göre herşeyin tarihsel değişmede payı vardır / olabilir. Üstelik bu "herşey", "herkes"i aşan bir anlam taşımakta ve gerçekten "herşey"i kapsamaktadır. Biraz daha açık olmak gerekirse, geleneksel tarihçiliğin yalnızca tnsan'ı, üstelik sadece bazı insanları tarihin aktörleri, değiştirici unsurları, sürükleyici faktörleri saymasına ve anlatısını bu anlayıs doğrultusunda oluşturmasına karşıhk; Yeni Tarih ve Annales okulu hem bütün insanların, hem de insanın dışındaki canlı veya cansız unsurların değişmeye etkili olduklarını kabul etmekte ve bunları da tarihsel incelemenin nesneleri haline getirmektedir. Böylesine bir anlayışın çoklu uzantılarının olması kaçınılmazdır. Bir kere, değişmenin aktörlerinin bu denli genişletilmesi kaçınılmaz olarak kitlesel araştırmaya götürecektir. Başka bir ifadeyle, bireyden veya en lazlasından gruptan topluma doğru bir geçiş vardır. Bu da ikinci bir kırdma ve farklılaşma noktası olarak, tarihin başrolünü "ayrıcalıkh birey"denalarak topluma veren yeni Tarih'in toplumsal alanın ve dolayısıyla insan bilimlerinin tümüne talip olması sonucunu doğurmaktadır (Braudel'in bu konudaki yazılarını içeren Tarih Üzerine Yazılar, yakında Imge Ki T Ü R K Ç E D E B R A U D E L Akdeniz ve Akdeniz Dünyası / Çeviren: M. Ali Küıçbay / Eren Yayıncılık Akdeniz (Mekân ve Tarih) / Çeviren: Necati Erkurt / Metis Yayınları Akdeniz (İnsanlar ve Miras) / Çeviren: Aykut Derman / Metis Yayınları Portra 19O2'de Meuse'de doğdu.l923'te Cezayir'e gitti. Akdeniz'i keşfedişi bu yıllarda oldu. 1935'te Brezilya'ya gitti. Claude Levi Strauss'la tanıştı. 1938'de askere alındı, bir yıl sonra ünlü Maginot hattına gönderildi. Esir düştü. Esir kampında 5 yıl kaldı. 1946'da Lucien Febvre ve Marc Bloch'un (Yahudi olduğu ve direnişe katıldığı için Almanlar tarafından kurşuna dizilmişti.) kurduğu Annales dergisinin yöneticileri arasına katıldı. Tezini verdi (Akdeniz). Academie Française üyeliğine seçildi. 1985'te öldü. tabevi yayınları arasında çıkacak). Yeni Tarih bunun yanı sıra, coğrafya ile ekonomiye de büyük yer ayırarak birincisiyle insanın dışındaki unsurları, CUMHURİYETKİTAPS/AV/127 S A Y F A 4