Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
dar hapis cezası ilc mahkum edildiğim Demokrat Parti'nin tarihte layık olduğu yeri alabilmesi, onu ön planda temsil etmiş kimselerin hatıralarını olduğu gibi yazmalarıyla mümkündiir. Aksi halde İttihat vc Terakki'nin baştna gelenler Demokrat Parti için de olabilir. Üçüncü, beşinci sıradan politikacılar, yazarlar, on altı yılın olaylannı, günliik gazetelerde, bir kısını hayali, bir kısmı yalan, bazısı da maksatlı tefrikalarla perişan hale gctirip koyarlar." İşte bu düşüncelerledir ki Ağaoğlu, şu sonuca varmış: "Böyle bir sonucu önlemenin ilk çaresi, Demokrat Parti'de sorumluluk yüklenıniş insanlann hatıralarını yine kendileri yazarak bir kenara koymaiarıdır." (...) Samet Ağaoğlu'nun siyasi günlüğü27Şubat 1947 tarihinde başlıyor. 16 Mayıs 1950 tarihinde, yani Demokrat Parti'nin seçimleri kazandığının ertesi günüsonaeriyor. Ben günlüğiin en heyecanlı ve çarpıcı kısımlarını burada okuyucuya sunmak istemiyorunı. Bunu yapmak, bana, okuyucu açısından, işin keyfini kaçırmak ya da heyecanlı bir polisiye filmin sonunu baştan fısıldamak gibi geliyor... Sadece okuyucunun, ilerleyen sayfalarda karşılaşacağı konu başlıklarının bazılarını sıralamakla yetineceğim. Nttor var? Okuyucu, daha ilk adımda, Mareşal Fevzi Çakmak'ın Celal Bayar ve bizzat yazar tarafından nasıl değerlendirildiğini görecektir. Demokrat Parti tarihinde her zaman sorunlu olmuş Demokrat Parti Genel İdare Kurulu ile Parti Meclis Grubu ilişkisinin daha başlangıçta olumlu bir beraberlik sergileyemediği, ilişkilerin yetki ve görevler açısından her zaman tartışmah olduğu, Ağaoğlu'nun günlüğünde pek çok kez gözler önüne serilecektir. Demokrat Parti teşkilatında görülen bölgecilik eğilimlerini de günlüğiin bir başka yerinden öğreneceğiz. Demokrat Parti'nin, daha muhalefet yıllarında, dış politikada, özellikle de Amerika ile üişkilerde aldığı tutumun ilginçliği gözden kaçmayacaktır. Amerika ile yakın ilişkilerin, sadece ülkenin. dış politikası üzerinde değil, ama bir o kadar da iç politikası üzerinde derin izler bıraktığını, yine günlüğün bazı noktalarında okumak mümkün... Dahası Cumhuriyet Halk Partisi ile Demokrat Parti arasındaki yakınlaşmada da aynı izi bulacağız. Okuyucu, dış politika konularının, günlüğün ilginç bilgiler sunan kısımları olduğunu teslim edecektir. Okuyucu, günlük satırlarından, iki parti arasında 12 Temmuz Beyannamesi'ne giden yolu, gün gün, adım adım izlerne olanağına da sahiptir. Demokrat PartiCumhuriyet Halk Partisi ilişkileri; partiler arası tartışma ve çatışmalar; Cumhuriyet Halk Partisi içindeki siyasi mücadeleler ve bu tür parti içi tartışma ve çatışmaların partilerin ikili ilişkileri üzerindeki etkileri; nihayet Demokrat Parti içindeki anlaşmazlıkların iki parti arasındaki ilişkilere yansıması; üzerinde önemle durulması gereken ve günlükten günü gününe izlenebilen önemli köşe taşlandır. Yine bu dönemde de varhğını ve sorun olma vasfını sürdüren siyasethukuk ilişkisi, çok kez okuyucunım göziineçarpacaktır. însan Hakları Derneği'nin kuruluş öyküsü, Demokrat Parti kurucularının K İ T APTAN B İ R B 0L 0 DP Genel İdare Kurulu'nun 10 Eylül 1947 tarihli toplantı zabıtlan Başkan: Devlet Reisi ayin haşında bent davet etti ve yakında şarka gideceğini beyan eyledi.Şimdiye kadar şarkta teşkilat yapmamıza taraftar görünmediği halde, bu görüşmemizde, "Halk Partisi'nin teşkilatı olduğu cihctlc Demokratların da bulunması lazımdır (...)" dedi. Çevaplarıma gelince: Şarkın hususiyetinden bahsettim. "Şarkta bir jandarma ve bir ordumuz varsa da, orada lisanımız, kültürümüz, hulasa bir şeyimiz yoktur. Bu itibarla Demokrat Parti şarka gitmek karanndadır." dedim. (...) Menderes: (...) İnönü'ye bir arkadaş tefrik edelim mi, etmeyelim mi meselesini halletnıeden öncc, kendilerince Parti BaşkânlığYndan ayrılmak meselesi ne şekilde mütalaa edilmektedir? Bunu halledclim.(...) Başkan: Memleketirnizin bfr parçasında teşkilat yapmak istiyoruz. O parça muhıelif tesirat altındadır. Orada teşkilat yapmamız hiçbir yerdcki teşkilata benzemez. Nihayet garb vilayetlerinde teşkilat yapaıken bir adamın hırsız olup oünadığına dikkat ederiz. Şarkta böyle değildir. Şarkta muhtelif zamanlarda malum isyanlar olmuştur. Bugün Kürt meselesi dahilde gizli gizli cereyan etmektedir. Hariçten de bu körüklenmektedir. Biz bu muhitte teşkilat yapmamazlık edemeyiz. Bize şarkhlar, "müstemleke muamelesi mi yapıyorsunuz?" demektedirler. Tengirşenk: Kürtlük meselesi mühimdir. Kürdistan'da kurulacak parti Demokrat Parti olmaz, Kürt Partisi olur. Çünkü onlar dainıa Kürtlüklerini ileri sürerler. Reisicumhur'un otoritesinden şarkta istifade mümkündür... Samet Ağaoğlu (solda), Adnan Menderes. Onde Celal Bayar bu kuruluşa karşı ilk adımda gösterdikleri siyasi tavır ve Demokrat Parti'nin kuruluşunda "sol âlem" ile temaslar, günlüğün değişik yerlerine serpiştirilmiş önemli bilgi ve açıklamlardır. Demokrat Parti Birinci Büyük Kongresi'nin perde arkasını, deyim yerindeyse, kulisini de günlükten zevkle izlemek mümkündür. Bölgecilik eğilimlerini, gençleryaşlılar, tecrübelilertecrübesizler karşıtlığını, "eskilerleyeniler" çatışmasını, Samet Ağaoğlu'nun deyimi ile "eski ihtiraslarla yeni ihtiraslar arasında bir dövüşme sahnesi"ni okuyucu karşısında bulacaktır. Günlükte, Millet Partisi'nin kuruluşu ile sonuçlanacak, Demokrat Parti içindeki tartışma, çatışma ve aynlığın temellerini ve nedenlerini yakından ayrıntıları ile takip etmek mümkün olduğu gibi Ağaoğlu'nun kaleminden, ayrıLğın pek çok boyutunu da öğrenmek mümkün... Bu meyanda, tartışmalarda ve çatışmalarda rol oynayan siyasi kişiliklerin de daha yakından tanınması söz konusu... Bütün bu olaylar sadece anlatıldığı ile kalmıyor. Aksine, Ağaoğlu, usta kalemi ile tartışmaları, çatışmaları ve ayrılıkları, birden çok boyutu ile tahlil de ediyor. Tahliller, o gün için de aradan yıllar geçtikten sonra da soğukkanlılığını koruyor. Okuyucu, Demokrat Parti'nin kurucuları arasındaki çatışma ve çekişmeleri de yazarın kaleminden ve köşesinden bariz olarak görecektir. Bayar'ın, bütün bu zorlu siyasi aşamalarda ve süreçlerde oynadığı rol, kendini belli ediyor. İlk genel idare kurulu ile büyük çatışma ve ayrılığın ardından gelen ikinci ge nel idare kurulu arasındaki bariz farkın üzerinde önemle durulmalıdır. Ağaoğlu, bu farkın sadece biçimsel olmadığını belirterek ve partinin yapısı üzerindeki değişikliğin üzerinde de önemle durarak, bu derin farklılığı tahlil ediyor. Yazar, olayları yaşarken kaleme aldığı günlüğünden zaman zaman ayrılıyor. Artık aradan yıllar geçmiş, olayların tortusu kalmıştır. Neredeyseon beş yıl sonra geriye yeniden bakıyor. O zaman bütün geçmiş olayların siyasi tahli lini çok daha geniş bir açıdan yapabiliyor. Hiçbir çekinme duygusu olmaksızm özeleştirisini de yapıyor. Ardından o zaman nerelerde yanıldığını ya da yanıldıklarını, o zaman nelerin ve nasıl ya pılması gerektiğini, öyle olsa idi daha iyi olacağını açıkça yazmaktan da çekinmiyor. Sadece olayları mükemmel derecede güzel anlatmakla kalmıyor; daha da ötesini başarıyor. Geçmişi, hem olayların içinde kaleme alıyor, an latıyor, yorumunu yapıyor. (...) Demokrat Parti içindeki gruplaşmalar, hizipler, hatta kurucular arasındaki yakınlaşmalar ve mücadeleler, günlüğün ve notların satırları arasında canlanmakta, etekemiğe bürünmekte ve gözlerimizin önünden bir sinema şeri di gibi geçmektedir. (...) Samet Ağaoğlu, 14 mayıs seçimlerinden tam bir ay önce günlüğüne şu noktu düşmüş: "Aramayan dostlar aranıaya başladılar..." Artık seçimleri kimin kazanacağını gösteren daha anlamlı bir başka cümle aramayanegerekvar^ G S A Y F A 9 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 1 8