Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Estetik boyuta taşınan cinsellik Erotik yazının serüveni Ahlaki ya da ahlak dışı kitap diye bir şey yoktur. Kitaplar ya iyi yazümışlardır. ya da kötü. Hepsi bu! OscarWilde Y1LDO ECEVtT 'Aşk' sözcüğü dünya dillerinin çoğunda, birbirinden aynmlı gibi görünen, ama özde birbirinin türevleri olan anlam alanlarını birlikte içerir; birçok dilde tensel aşk 'eros' ve tinsel aşk 'agapc' aynı sözcükte bütünleşir. Insanın Şkendine duyduğu narsist aşk, aileye duyulan «evgi, dostluk, tanrıya ya da soyut ideallere duyulan bağlılık yine ayru sözcükle dile getirilir. Dil, tek bir sözcüğe, 'aşk'a, tensel duyulardan tinsel duyulara kadar uzanan bir anlam çoğulluğu yükleyerek düşünsel temelleri olan bir sentezi gerçekleştirmiştir. Aşk, âşık olunan objeyle bütünleşme isteğini de beraberinde getirir. Platon, "Şölen" diyaloğunda Sokrat'ı şöyle konuşturur: "Erkekle kadının birleşmesi yaratıcı bir edimdir ve tannsal bir özel Phılıp Kaufman ın yönettığı 'Henry ve June' fllmi, yazdıklarıyla bağnaz önvargıları yıkmaya calısan Henry Mlller'ın yasamından kesitler sunuyordu lik taşır (...) Aşkın amacı, hem ruhsal hem de bedensel güzellikle yaratıcı bir biçimde birleşmektir." Hıristiyan mistisizminde amaç 'Unıo mystika', yani tannyla bütünleşmektir. İslam dini etkisindeki tasavvuf düşüncesinde de 'vuslat'a, tannyla 'yek vücud' olmaya yönelir inananınçabası. Eski kültür dinlerinin çoğunda özellikle de Doğu dinlerinde bereket ve doğurganlık törenleri, cinsel simgelerle iç içe yapdırdı. Mezamirlerle aşk 'Varolmanın Dayanılmaz HafIflığl' de erotik ögenln bolca kullanıldığı yapıtlardan blriydl şarkıları, mistisizmle cinsellik, katedral külâhları ile fallus simgeleri arasındaki benzerliğin hiç de şaşırtıcı olmadığını söyler Pierre Burney "Aşk" adlı incelemesinde. Cinsel alerji, eski çağlardan beri yaratıcı güçle koşutluk içinde tanımlanmıştır. Freud, bastırılmış cinsel enerjinin ya da 'libido'nun başka alanlara kaydırılarak uygarlığın gelişmesinde oynadığı rolü, son kitabı "Musa ve Tek Tannlı Dinler"de anlatır. Psikanalizin çıkış noktası, iç dünyamızı besleyen enerjinin köklerinin cinsel tutkuya uzandığı düşüncesine dayanır. tnsanın önemli bir boyutunu oluşturan cinsellik öğesi en eski çağlardan bu yana yazına konu olmuştur. Bir ucunda yüceltilmiş tinsel aşk, diger ucunda ise pornografi bulunan geniş aşk yazıru yelpazesinin içinde yer akr 'erotik yazın'; aşkın cinsel yönünü irdeler. Ancak erotik yazını bu yelpaze içindeki diğer aşk yazını türlerinden kesin sırurlarla ayırmak olanaksızdır. Çoğu yazın ürünlerinde cinsel aşk, romantik/ duygusal aşkla birlikte, onun bir sonucu olarak yer alır. Yerleşik ahlak ölçütlerine aykırı ayrıntılar bulunmadığı sürece yazar da yapıtı da toplumda onay bulur. Batı'da, Adem ve Havva'yı cinseüiği yaşadıkları için cennetten kovan Hıristiyan ahlaki, baştan beri bu dün yaya yönelik tüm hazların karşısındadır. önceleri cinselliğe hoşgörülü Müslümanlıkta ise, yanlış yorum ve uygulamalarla bu hoşgörü zamanla yerini koyu bir bağnazlığa bırakmıştır. Çağdaş düşünürlçr Wilhelm Reich ve Herbert Marcuse, cinselliğe baskının kaynağının yalnızca dinsel/ahlaksal olmayıp, siyasal özellik gösterdiğini vurgularlar. Bu düşünürlere göre sanayi toplumlarında cinsel enerjinin bastırılarak üretime yönlendirilmesi eğilimi, burjuva tutuculuğunun bir başka nedenini oluşturur. Erotik yazının tarihi, bir anlamda sansürün tarihidir de. Cinsellik öğesi, erotik yazında estetik boyuta taşınmıştır; sanatın yüceltici, arındırıcı etkisi altındadır; güzellik duygusu verir. Erotik yazını pornografiden ayıran başlıca özellik budur. Ancak sanat ürününü, cinselliğin yalnızca hayvansal yönünü irdeleyerek okurda kösnül duygular uyandırmak isteyen ticari amaçlı pornografiden ayırma işleminde kullanılacak ölçüüer, çağa, ortama, giderek kişiye göre değişir; görelidir; o günün geçerli etik/estetik yaklaşımları doğrultusunda çeşitlilik gösterir. Shakespeare'in yapıtlarının bir zamanlar tngiltere'de müstehcenlık avcıları tarafından, içerdiği 'uygunsuz' sözcüklerden arındırılarak bir 'aile Sha CUMHURİYET KİTAP SAYI 105 S A Y F A