Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Gazetecinin kaleminden Bekçi baba Eski tstanbul'dan Hatıralar Sadri Sema / îletişim Yayınlan Resimli 180 s. îstanbul hakkında çıkmış kitaplardan biri de gazpteci Sadri Sema'nın yazıları. Bir zamanların "Vakit" gazetesinde yayımlanan bu yazılardan bir bölüm alıyoruz sütunlanmıza: Bekçi Ba ba. (...) Bekçi baba, eski günlerin yüreğe en yakın adamı. Mahallelerin şefkatli babası. Bayağılığa düşmeyen sevimli heykel. Biçilir kıymeti mi vardı onun? Gelin onun da geliniydi. Çocuk onun da çocuğuydu. Ihtiyar onun da ihtiyanydı. Kafese yan bakanın gözünü çıkarırdı. Mektepten kaçan yaramazı kulağından o tutar, getirir babasına, anasına o teslim ederdi. Gözleri görmeyen, bacakları titreyen yaşlıların kollarına o girerdi... Hele geceler, gecelerin derin, engin, sinsi karanlıkları ona yan gözle bakabilir miydi? Kış gecelerinin dondurucu rüzgârlan, yaz gecelerinin yakıcı nefesleri onu yıldınr mıydı? Hırsız ondan çekinir, çapkın ondan ürker, sarhoş ondan kaçardı. Köpekten korkan yavru onun kucağına atılır, bir sarkıntıhğa uğrayan kadın onun koltuğuna sığınır, evinde bir tehlike gören adam onu çağırırdı: Bekçi baba!. îşte gözlerimin önünde. Sevimli bakışları ile, saçı sakalı çiçeklerle orülmüş başıyla.heybetli, şefkatli durumııyla eski günlerin, o günlerin koynunda, tarihin yaprakları arasında... Beyoğlu nostaljisimn ötesinde bir yapıt Kar gibi eriyen semt ne Türkçe adlandırmayla Beyoğlu diye adlandırdığımız semte bu ad, bir söylenceye göre Fatih Sultan Mehmet döneminde Pontus Prensi Aleksios Komnenos, bir başka söylenceye göre de Kanuni döneminde Venedik Elçisi'nin oğlu Luigi Giritti'nin buraya yerleşmesiyle verilmiş. önceleri Pera gibi geniş bir bölgeyi kapsayan bu ad, 19. yüzyıl ortalarından başlayarak Galata da dahil olmak üzere Istiklal Caddesi çevresini kasteder olmuş. Beyoğlu'nun gelişiminde, sarayın bu yakaya (Çırağan) geçişinin rolü, bu yöredeki mimari görünüm ve kimi ilginç binalar, semtin dokusundaki zedelenmeler, bu yörede sanat ve fikir ortamı gibi önemli ve değişik bakış açılarının notlar, belgelerle irdelendiği XIX. Yüzyü Beyoğlusu kitabı, Beyoğlu için bir destan özelliğini de taşıyor. yorucu, kalabalık ve ipin ucunu kaçırmış. Ama bağlanacak kadar da soylu ve çekici. Kıyıda, köşede, derinliklerde sakb güzellikleri tüm yorgunluğunuza rağmen bulup çıkarmak size bağlı. Kayra da dayanamayıp el atmış birine. Pandora'nın sandığı yalnızca kötülüklerledolu değil. Böylesine kitaplarla direnen Îstanbul'u gündemde tutmak ve hattrlatmak gerek;tabiikianlayana... 0 XIX. Yüzyd Beyoğlusu / Mustafa Cezar / Ak Yayınlar / Büyükboy, ciltli, kuşe, 476 sayfa + 4 sayfa harita / 300.000 TL. Beyoğlu bir başka söyleyişle Pera, son ydların gözde özlem konusu. Mustafa Cezar, titiz incelemeciliğiyle bir başka Beyoğlu sunuyor: 1950 yüına kadar pek fazla değişmeyen, asıl kimligini 19. yüzyılda kazanmış bir semt. Modern kışla ve askeri okullarla, elçiliklerin semti Beyoğlu. Bu Beyoğlu'nu hazırlayan öğelerden suyun Beyoğlu için önemi. Beyoğlu çevresinde erken Türkleşen semtler: Tophane, Fındıklı, Kabataş, Beşiktaş, Ortaköy, Kasımpaşa. Karşıyaka anlamına gelen Pera yeriçalışmamız ampirik, basit gözlemlere ve buna göre elde edilen bilgilere dayanıyor. Bunlardan çok önemli ve bilimsel yorumlara varmayı beklemiyoruz." "Biz mimar değiliz. Konulara ve sorunlara kuru, açık vermeyen akılcılıkla değil, duygusal heyecanlarla yaklaşıyoruz. Bu bakımdan yokuşlara ve merdivenlere ilişkin yargılarımız naif nitelikte olabilir. Ne olursa bize göre yokuşlar ve merdivenler tstanbul'un süsleridir." Evet.. Îstanbul, terk edilecek kadar CUMHURİYET KİTAP SAYI 101 Kitap tasarımını Ersu Pekın yapmış. Kitapta, bugünkü Beyoğlu'ndan Necla Arslan, Neşe Yıldıran ve Erdal Aksoy'un fotoğrafları, Fırdevs Sayüan, Ersü Pekin, Erdal Aksoy, Milli Saraylar, Arzu Karamani, Arrademento Dekorasyon Dergisi, Kazım Çeçen, Irfan Kuzu arşivlerinden de eski fotoğraflar, gravürler, haritalar yer alıyor. Binaların küçük ayrıntılarından Cuma Selamlıklarına, bir elçilikteki balodan su kemerlerine cıvıl cıvıl yüzlerce görsel malzemeyi, Salaah Birsel'den Ahmed Lutfü'nün Tarihi Lütfu'süne kadar onlarca yazılı belgeyi dünden bugüne Beyoğlu mozayiğinde bütünleştiren, titiz bir inceleme okumak isteyen her îstanbullu için hazırlanmış bir kitap. • SAYFA 9