Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
îstanbul yalnızca kitaplarda mı kaldü Merdivenli kent tstanbul'un Yokuş ve Merdivenleri / Cahit Kayra İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, Kültür îşleri Dairesi Başkanlığı Yayınları/ 112 s. GflROLSÖZBI Kaçak ct keser gibi parça parça yok edilen istanbul, gene umudumuzu pekiştiriyor. Günlük koşuşturmalardan, çağdaşlık adına yapılan çirkinliklerden, insan ilişkilerinin tümüyle kârlılığa dönüşüp; "kaça aldın, kaça sattın"lı konuşmalardan biraz başımızı kaldırabilirsek tstanbul'un güzelliklerini görebiliriz. Aslına bakılırsa, güzellik de Kâradenizlilerin dillendirdiği ve hicvettikleri gibi geçicidir. Aslolan aptallıktır!.. Ama gerçek güzeüiğe Afrodit'i süzer gibi bakmamamız gerekir. Hele sözkonusutarihsel bir kent ise. Kentin, sokakların, meydanların, merdivenlerin guzelliği; kalıcı oluşundadır Kimi zaman biz bu guzelliği görmez, yok ederiz. Eski püskü buluruz. Oysa yerine kondurduğumuz, altında mimar imzasının da bulunduğu pahalı yapı, yokuş yukan bir yolu ya da merdivenli sokaktan yapıya girişi n e işlevsel ne de estetik açıdan, çoğu kez çözebil miştir. Bu çözümsüzlüğün asıl nedeni; yakın çevresine, yaşadığı mekâna, yapıların sokaklarla, meydanlarla ilişkisini görememeden kaynaklanır. Bu görmezlik, günümüzde doruğuna ulaşmıştır. ö y lesine ulaşmıştır ki gazete sayfalarında köşe yazarlığı yapan dostlarımız, tarihsel kentin ortasına dikilen gökdelenlere karşı çıkmayı "entel ukalâlığı" olarak tanımlamaktadır. Anlamadığım şey, elimize verilen bir kazığı ille de müzenin ıçine dıkme isteğidir, şımarık bir çocuk gibi. Eski kentler bir açıkhava müzesidir. Soluk alan mekânlardır. Binbir çeşıt güzellikler saklıdır içinde, eğer bulmasını bilirseniz. Nice kıraç alanlarda çağdaş kentler, gökdelenler yapmak, mimarliğın tüm hünerlerini göstermek var iken, neden eski kent dokusunun ortasına dikmeyi isterler ve savunurlar, anlaması güç. Kaçak et keser gibi îstanbul'un yok edilmesi artık umutsuzluğun çıngırağını çalıyor. Ama elimize, kenti didikleyip araştıran, yazan bir dostunuzun kitabı geçince umudunuz yeşeriyor. Serin sular geçiyor yüreğinizden. Kültürsüzlüğün dört nala gittiği bir mekândan çıkıp kenti yeniden dolaşmak istiyorsunuz. Bu dostun adi: Cahit Kayra. Kitabının adı ise "îstanbul'un yokuş ve merdıvenleri." Yokuş ve merdivenler bir kentin gizeme açılan yoludur. Gizem ve sozünü sıkça ettiğim güzelliğe, motorlu araçla giremezsiniz. Oylesine güzellikler vardır ki dokunmanız, hışımsuun sesini duymanız, koklamanız zorunludur. Üşenirseniz eğer, o yokuş ya da merdivenli yolu elinize olanak geçtiği zaman düzletirsiniz! Aydın Boysan dostumun çarpıcı bir tanımlaması gibi "Haymana ovasına" benzetirsiniz. Çevresine de gökdelen çıkarsınız. Bunun da adı kent olur!.. Kayra'yı ve konuyu öneren eşini öncelikle böylesine bir aynntı yakaladıkları için kudarım: Ayrıca îstanbul Büyük Şehir Belediyesi'ni böylesine bir kitabı yayımladığı için. Olur a biri çıkar, bula bula merdivenleri, yokuşları mı buldunuz, deyiverir! Burası Türkiye, hariçtengazelibolülke! Kayra, yokuş ve merdivenleri bir öykü dÜiyle anlatıyor. îstanbul içinde gezinirken gözüne ilişen ve duyduğu merdivenlere, yokuşlara merakla tırmanıyor Biryandandasorularsoruyor. Söz konusu olan yalnız merdivenler ve yokuşlar da değÜ. Sokak adları da başhbaşına bir olgu. "Sulak çeşme sokaği, Şakayık sokak, Kınalıkeklik sokak, Peri çıkmazı, Muhtarı evvel sokak, Solgun söğüt sokağı, Hardal sokak, Merdivenli kahve sokak" gibi birçok sokak adının bugün yok olmuş izlerine soru yöneltiyor Kayra. Arnavutköy üzerine araştırma yaptığım sırada da sokak adları ilgimi çekmişti. ö r n e ğ i n : Beyaz gül sokağı, Kör kedi sokağı, Eğlence sokağı, Kara kavak sokağı..." gibi sokaklar. 198586 yıhnda yayımladığım küçük yazılarda soz ettim bu sokaklardan. KAyra'nın dediği gibi "Belki sosyologlar bu sokak ya da yokuş, merdiven adları konusuna daha değişik ve bilim sel açıdan bakabilir ve değişik yorumlaryapabilir " Bir solukta okunan "îstanbul'un Yokuş ve Merdivenleri"ni eksik bulabilir ya da ayrıntılarına girmediği için yakınabilirsiniz. Kayra da bunu biliyor. Amaç bir konuyu savrulan zaman içinde gündeme getirmek. Bir dala guvercin konar gibi. İşte size İstanbul'un yokuşları, merdivenleri. Ben bunlara tırmandım. Sıra hiiide. Keyfince siz de çıkıp, araştırındiyor. "Bu çalışma sırasında belli semtlerdeki 860 kadar yokuş ve merdivenyokuş adlarını kategorilere ayırmak istedik. Bazı adları sınıflandıramadık. Bazıları ise çok az sayıda çıktı. Ama bir şeyi belirtmemiz gerek. Bizım kategorı SA Y CUMHURİYETKİTAPSAYM01