Katalog

rünmüyor. Bugüne kadar ayakta kalabilmesi iki şekilde açıkJanıyor: Bir açıklamaya göre Saddam gider se, Irak'ın asİceri gücünün dağıtdmasına ilişkin BM kararlarının uygulanması güçleşecek. Ikinti açıklama, bilinmezin, Saddam'dan sonra ne olabileceğinin, Irak'ınparçalanmasıtehlikesininverdiğikorku. Irak'ta bir Kürt devleti kurulması için pek olası gözükmüyor. Çevredeki ülkelerin hiçbiri bunu istemiyor. En azından bir komşusunun desteği olmaksızın bir Kürt devletinin yaşama şansı olamaz. Ancak halkın çoğunluğunun Kürtlerden oluştuğu Kuzey Irak'ın da eskisi gibi Irak devletiyle bütünleşmesi de aynı ölçüde olanaksız. Bu bölgede mevcut olan milli bilinç, Bağdat'a duyulan derin güvensizlik ve geçmis,te yaşanan baskılar nedeniyle. Bu bölgeye öneınli ölçüde özerklik tanınması kaçınılmaz görünüyor. Türk basınında şöylc bir iddiaya sık rastlanıyor: Almanya, Ortadoğu petrolünün denetimi için ABD ile rekabete girdi. Kürtleri Ortadoğu'daki çıkarları için bir dayanak olarak görüyor. Bu iddialar sizce tümüylc komplo tcorisi mi, yoksa bir gerçeklik payı bulunabilir mi? ROBINS Büyük bir fantezi. Almanya'nın büyük bir ekonomik güç olma yolunda olduğu bir gerçek. Ancak şu anda çeşitli sorunları var. Biri, tahmin edilenden çok daha güç olduğu anlaşılan Doğu Almanya'nın entegrasyonu sorunu. Bir diğeri AT'nin geleceği... AJmanya Körfez krizi sırasında ABD'ye büyük mali yardun yaptı. AlmanAmerikan ilişkileri eskisi kadar sıcak değil belki, ama hiç de kötü değil. Almanya'nın ABD ile dünya çapında rekabete girecek bir durumda olmadığına kuşku yok. Almanya zengin petrol iilkelerinde kendine pazar arıyor. Son yıllarda îran'la ilişkilerini hayli geliştirdi; bunun ekonomik sonuçları da oldu. Almanya, Ortadoğu'da eğer kendine bir dayanak arıyorsa, bunun büyük ve güçlü bir devlet olmasını herhalde tercih edecektir. Birçok ülkeye dağılmış, parçalanmış ve bölünmüş, pekçok sorunları olan Kürtler herhalde bu dayanak olamaz. Sizce Türkiye'nin Ortadoğu sorununun çözümünde oynayabileceği bir rol var mı? ROBINS Madrid sürecini çeşitli ülkeler Israil ve Filistin'le tam diplomatik ilişki kurmak için bir fırsat olarak değerlendirdi. Türkiyebunu yapmadı. Bu bağlamda Türkiye üe Mısır'ı karşılaştırmak bana anlamlı geliyor. Mısır yakın zamana kadar Arap dünyasının liderliğini yapan bir Müslüman ülKe. Türkiye'nin durumu Mısır'dan daha zor olmamalı; sorunun bütün taraflarıyla daha iyi ilişkiler kurabilmeli. Bence Türkiye için en büyük tırsat, ocak ayında Moskova'da başlayacak olan çok taraflı görüşmeler. O düzeyde Türkiye'nin önemli çıkarları söz konusu. Bunlardan biri, su sorunu. Türkiye'nin Ortadoğu'ya su satabilmesi için bu ülkeler arasındaki sorunların çözülmesi gerekiyor. Ikinci bir konu, füze teknolojisi ve konvansiyonel silahların sınırlandmlması. Füze teknolojisinin geliştirilmesi Türkiye'yi bu ülkelerden bazılarının, bu arada Irak'ın menzilinesokuyor. Çok taraflı görüşmeler yalnız Ortadoğu ülkelerini değil, bölgede çıkarları olan öteki ülkeleri de kapsayacak geniş bir işbirliği çerçevesinin kurulmasını da sağlayabilir. tspanya ve îtalya'nın ortaya attıkları Ortadoğu Güvenlik ve îşbirliği Konferansı gündeme gelebilir. Bu, Türkiye'nin bölgedeki etkisini arttıracak elverişli, gerçekçi birçerçeveoluşturabilir. D Batı'da yayımlanan Türkiye üzerine yeni kitaplar Jön Turkler ve milliyetçilik Prof. Heper ve Mr. Landou'nun hazırladığı "Türkiye'de Siyasal Partiler ve Demokrasi" acüı kitap 1923 1990 dönemindeki ana partileri inceliyor. SELİMİLKİN 1 1991 yılında yurt dışında Türk okuyuculara üginç gelebileceğini sandığım bazı yayınlar oldu. Bunlardan başhcaları şunlar: 1) Masai Arai, Turkish Nationalism in the Young Turk Era, (Jön Türkler Döneminde Türk Milliyetçiliği) Brill Publishers, Leiden, 1991. 2) Çağlar Keyder ve Faruk Tabak (Der), Landholding and Commercial Agriculture in the Middle East (Ortadoğu'da Toprak Mülkiyeti ve Ticari Tarım) State University of New York Press, Hew York, 1991. 3) Paul Dumont ve Francois Georgeon (Der), La Turquie au Scuil De L'Europe, L'Harmattan, Paris, 1991. 4) Gökhan Çapoğlu, Prices and Profits and Financial Structures: A Post Keynesian Approach to Competion, (Fiyadar, Kârlar ve Mali Yapılar: Rekabet Konusuna Keynes Sonrası Bir Yaklaşım), Edward K İ T A P S AY I »9 Elgar,Hants,1991. Bilkent Üniversitesi'nin genç öğretim üyelerinden biri olan Çapoğlu'nun "Modern Iktisatta Yeni Eğilimler'1 adlı yayın dizisinde yer alan bu kitabı bence 1991 yılının en ilgi çeken yayınlarından biri. "îktisat Teorisi"ne katkı yönünden, örnekleri çok az olan, çok heyecan verici bir çaba. 5) MetinHeper veJacopM. Landau (Der), Political Parties and DemocrauinTurkey. (Türkiye'deSiyasi Partiler ve Demokrasi) I. B. Tauris & Co. Ltd. London,1991. Demokra'siye sahip çıkmanın sürekli olarak vurğgulandığı günümüzde, demokrasinin en vazgeçilmez kuruınlarının başında gelen "siyasi partiler" konusunda yapılmış araştırmaların inanılmaz azlığı, üzerinde dikkaüe durulması gereken bir husustur. CHP, DP, AP gibi "ana" kide partileri konusunda yapılmış araştırmaların yetersizliği yanında, Hürriyet Partisi, Yeni Türkiye Partisi gibi birçok kısa ömürlü, fakat politik hayatta etkileri olmuş partiler hiç incelenmemiştir. Prof. Heper ve Mr. Landou'nun bu derlemeleri çeşitli araştırmacıların 19231990 dönemindeki ana partileri inceleyen makalelerini kapsamaktadır. Partilerin yapı ve niteliklerini toplu bir halde önümüze getiren bu önemli kitap ileride partiler üzerinde yapılacak ayrıntılı çalışmalar için de önemli birkaynakolacaktır. D ANNENIN MURPHY YASALARI ana baba hakları Bruce Lansky • Eğer oğlunuzun doktorculuk oynamasınâ izin vermezseniz, büyüyünce kadın doktoru olur. • Komşu kızların hemen hepsiyle doktorculuk oynayan çocuklar, büyüyünce rahip olur. Babıali Cad. 19/1 Cağaloğlu istanbul Tel: 528 56 15 • 527 01 53 Fax: 526 85 07 CUMHURİYET S A Y F A 13