Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ellerımiz Gibi Hayvanlar konuşmadıkları için Kim bilir m; güzel dnşünürlrr, Tıpkı ellerimiz gibi! Ah, okurnaya başlamadan öncc Çiçeklere su viirmi'k lâzımdır. Mallh Cevdat «ntfay şeyleri ciddiye almanı sana yakıştıramadım" diiniş Vâlâ'ya ~ Garip adı da böyle olaylardan kaynaklandı anla^ılan... Bu şiirleri kim görsc, "Nasıl şiir bu, garip!" dı vordu. Garip mi diyorsunu/, alın sizc, bu şıirın ,ıdı da Garip olsun! İşte bu. ~ Garip'in ilk basımı çıktığında iiçiinüz de yiımilerinizdesiniz. Aşk ilearanız nasıldı? Birine âşık mıydınız? O yıllara bcn, şıır yılları dıye değıl, aşk yıllaı ı dilobakarım. Aşıkolmadığınıı/birgün bileyuktu. İı,kı soframız aşk hüznü ile dolardı. Orhan Veli, "Ok(ay'a Mektuplar II" şiirinde ne diyt)i: "Şu anda dışanda yağmur yağıyor / Ve bulutlar geçiyor aynadan / Ve bugünlerde Melih'le ben / Aynı kızı seviyoruz.. Bir gün Orhan Veli ile Özen kahvesinde otııruyorduk, bu şiir yeni yayımlanmıştı, Hasan Ali Yiicel geldi, nıasamıza oturdu. "Sahi mi, çocuklar*" dedi. "Aynı kızı mı seviyorsunuz?" Bizim "Evet" deınemiz üzerine de "Peki, neden birbirinizi öldürmüyorsunuz" diye sordıı. Garip şiiri sizce neye karşı çıkıyordu?" Alışılmışbeğeniyeelbet. Tümuylcbirbaşkaldırı şiiri idi. Yalnız şunu ekleyeyim; Garip şiiri sadece ahşılmış şiire karşı çıkmakla kalmaz, onun toplumsal, siyabal bir içeriği vardır. Breton bunu görseydi bize kızardı. Demek gerçeküstücülere benzemiyor duk. Peki, ilk ağızda ne gibi tepkilerle karşılaştı Garip şiiri? Kısacası alayla karşdandı, ama ne alay! Bunun üzerinde biraz durmamız gerektiğini sanıyorum. Alay ediyorlardı, çünkü biz onları kızdınyorduk, çünkü biz şaka ediyorduk. AJay değil, şaka. Büyük sanat akımlarında bu şaka öğesini bulmak z«r değildir. Barok ne demektir? Portekizce "barocco" aca yip biçimde inci, muntazam olmayan inci demektir. Şaka değil de ne? "Gotik" sozcüğü "barbar" anlanıı nagelir, Italyan hümanistlerı ııydurmıışlardı. Dadacılar, "Dada" sozcüğünii salt anlamsız olduğu için benimsemişlerdi, her şeyle alay ettiler, çünkü bu dünya anlamsızdı. Örnekleri sürdürnıeycyim. Bizden başka alay edüen şair olnıamıştır edebiyatımızcla. Bu çok önemlidir. İnsanın nasırına bastık. Orhan boşuna yazmadı "Kitabei Sengi Mczar" şiirini! Garip şiiri kısa sürcde, neredeyse birkaç yıl içinde bir akım niteliği aldı, çok büyük bir yaygınlık kazandı. Hemen bütiin gençlcr bu tür şiirler yazar oldular. Bu yaygınlaşma ya da popülerliği neye bağlıyorsunuz? S A Y F A 9 Oktay Rlfat: carlp hareketl her şeyden once blr havalandırma hareketldlr. (Fotoğraf lar. Ara Cüier) laşan sanat akınıı surrealismc akımıdır. Rııhsal otolanıla ilgili butün sanatları attık (Orhan Veli bunlara matizmi, düşünce sistcmlcrinin vc sanat anlayışları"hukkabazlıklar" diyor). Ortada gerçekten de sade nın çıkış noktası yapan bu insanlar, vezni ve kafiyeyi ce anlam kalıyordıı. Runa karşın, bu şiirleri okuyanlaatmak zorunda kaldılar. Rııhsal otomatizmle zekâ rın ilk tepkisi, "anlamsız" demek oluyordu. İşteo zahokkabazlığının uyuşmaz şeyler olduğunu gören inman Nurullah Ataç, bm anlamsı/lıkla suçlayanlara san için bu zorunlulıık da apaçıktır. İkisinden birini karşı "bu şiirler anlamdan ibarettir" diye yazdı. seçmek gereğini açıkça ortaya koyan ve 'büt iin değe Bu dönemden tipik bazı örnekler verir misiniz? ri anlamında olan şiir' için Orhan Veli ile Oktay bu küçük bokkabazlıkları ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ M ^ ^ ^ Rilat'ın birlikte yazdıkları gözden çıkarmaktan çe"Ağaç" adlı şiir orneğin: kinmeyen surrealistler el" Ağaca bir taş attım / Diişbette övgiiye değer görülmedi taşım / Düşmedi tameli." şım / Taşımı ağaç yedi / Ekmek dizimde Bir de not var bu boluTaşımı isterim / Taşımı ismün allında: terim." Rır de benim PreYıldızlar uzakta, ta uzaUta. "Surrealisme'dcn birvert'den esinlenerek yazEkmek yiyorum yıldızlara bakarak. kaç kez böyle scvgiyle söz dığım "4 x 400 Engelli" Öyle dalmişıtn ki sprmayın, etmemizden olsa gerek (hızlanarak ukunacak) adya surrealisme'i ya da bilı şiir: "Birinci Osman/ BiBazan saşınp, ekmek yerine zim şiirlerimizi okumarinci Orhan / Birinci MuYıldız yiyorum. mış kimi insanlar, hakkırat / İkinci Osman / Üçünmızda yazılar yazarken ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^^^^^^^^^^^^^^ Oktay Rltıt cü Orhan / Dördüncü Ahbizi bu adla adlandırdımet / Beşinci Mehmet / lar. Oysa sözünü ettiğim katılmalar dışında hiçbir ilUçiincü Osman / Altıncı Mehmet / Dayan Mehmet / gimiz olmadığı gibi herhangi bir cdcbiyat akımına Dördüncü Osman / Yedinci Ahmet / İkinci Osman / dabağlıdcğiliz." Üçüncü Mehmet / Haydi Mehmet / Mehmet Birin" Vczni vc kafiyeyi atmak", "bütiin değeri anlamınci." da olan" sozleri uzerindebirazdurmak istiyorıım Bir anımı anlatayım; bu şiir iistüne Vâlâ Nurettin Bizim Varlık dcrgisindeçıkan ilk şiirlerimizölçülü, "Akşam" gazetesinde bir yazı ya/.ını^tı, ^iirin yeniliği uyaklı idi. Garıp akımına giren şiırlerımizde ise yal üzerinde duruyordu Bunu okuyan Dr. Adnan Adınız ölçüyii, ııyağı değil, bizde alışılagelen, sözle ve anvar erteSİ gün gazeteye gelmiş, "Böyle saçmasapan Ekmek ve Yıldızlar C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 81