Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
|BHk^ Soldan sağa sabahattln Eyuboğlu. Orhan Vell, Salt Falk Doğrusunu söylemek gerekirse, Garip aknnı bütün Türk şiirini yönlendirdi. Bıınıın dışında pek a/ şair kalmıştır. Bunun nedenini açıklamak olanaksız değil, anıa karmuşiktır. Garip, bir temizlik hareketidir. Şiirde yapmacıklardan kurtulma olanağı hütün şairleri kcndinc bağladı, Türk şiirini maskaralıktan, şairanelikten, lal ebeliğindcn temizledik. Böylece yeni kuşaklara temiz, ayıklanmış, süssüz püssüz birdilortamıbırakmışolduk. Mcmet Fııat, "Çağdaş, Türk Şiiri Antolojisi'nc yazdığı Giriş'te, "Toplumsal kaygılar taşımayan bir şiirin böylesine yaygınlık kazanması, gene aşağı yukarı aynı yıllarda şiir yazmaya başlayan toplumsalcı şairleri, serbest nazmın Nâzım Hikmet'te beliren özelliklerini, çeşitli yönlerine ağırlık vererek siirdiiren, siyasal cylemlere katılan, kovuşturmalara uğrayan, sürekli baskı altında tutulan şairleri biiyiik oranda tedirgin etli. Yazdıklarını yayımlama olanakları bile kısıtlı olan bu şairler Garip akımını gerici bir akım ülarak nitelediler" diyor. Bu konuda o yıllarda nedüşünmüştünüz, şimdi nedüşünüyorsunuz? Nâzım I Tikmet gibi yazmadığımız için kızdıJar, yiiksek sesle kornışmadığımız için kı/dılar, şakalı konuştuğumıız için kı/dılar. Nâzım Hikmct şiirini şu vcya bu tarzda sürdürmek isteyen şairlerin bizi poliük içerikten yoksun saymaları yanlıştır. Bizim politik içeriğimiz vardır ve bu solcu bir içeriktir. Bu yüzden polis bizi izlerdi. Beni o ara, Balıkesir'in Ömerkö yü'ne surdüler. Allı kez işimden oldum. Bu baskı C.I IP'nin gününde haşladı, sunra da sürdü gitti. Sa nıyorum ki kendilerini politik şair sananlar kıskandıkları için bize iftirada bulundular. Garip'in "gerici" bir şiir akımı olduğıına ilişkin sanılar kökten yanlıştır. Bugün bütün diinya şairleri böyle yazıyorlar. O zaman bunu böyle düşünmüştük, şimdi de böyle düşünüyorum. ~ Sizcc Orhan Veli, "Garip"e yazdığı yazıda Ahmet Haşim, Yahya Kemal, Necip Fazıl gibi şairlerin yanı sıra Nâzım Hikmet'in şiir anlayışına da karşı çıkıyormuydu? Biz şiirimizdenölcüvc uyağı attığımız zaman bizden önceki serbest nazımcı şairlere hiç öykünmedik. Garip hareketinin, bizim şiirimizde öncesi yoktur. S A Y F A 10 konuşan halktan insanlardır. Nâzım Hikmet o vakit hapisteydi. Sabahattin Eyuboğlu'na, "Evladım olsa Orhan Veli'yi evlatlıktan reddeHarbe giden sarı saçlı çoeuk ! derdim" demiş. Neden bun Gene böyle gü/.el dön ; ca kızdığını anlayamamışım Dudaklarında deniz kokusu, dır. Çünkü fikrini cok çabuk değiştirdiğini biliyorum. Kirpiklerinde tuz. Rusya'ya gittiğinde, MoskoHarbe giden sarı saçlı çocuk ! va Radyosu'nda detalarca biOrftMVM zim şiirlerimizi okudu. Buşi•^^™"^^^^^^^™ irlerin Rııs şairleri üzerinde çok etkili olduğıınu da söyledi. Dahası var o da bir zaDemek, biz bu şiiri man sonra Garip şiiri biçeminde şiirler yazdı. ustasız geliştirdik. Orhan Veli çok genç öldü. Siz ve Oktay Rifat Nâzım Hikmet'le zamanla şiirinizi başka yönlerde geliştirdiniz. Ama ilişkimize gelince.esGaripçilerin yolu ilk ne zaman ve nasıl ayrıldı birbiki şiire karşı gelirken rinden? bunun içine cok sev Benim düşüncem şuydu: Kendimizi tekrar etdiğimiz halde Nâzım mek tchlikcsi ile karşı karşıya idik. O zaman ben llikmet'ide katı"Tohum" şiirini yazdım. Arkadaşlarım iyi karşılamayorduk. dılar .bunu. Orhan Veli buruktu, "Uzatmışsın" de Garip şiiri ile di. Oktay Rifat da bir akşam eşiyle bize geldi, bağırıNâzım Hikmet şiiri yordu. "Birlikteliğimizden ne diye vazgeçiyorsun?" arasındaki en temel ayrılık neydi peki? diyordu. Sonradan anladım ki o da yeni bir yola gir Nâzım Hikmet uyağa çok bağlıydı. Bir bakıma me hazırlığı içindeymiş. uyak onun tümcesinin noktalanması gibidir. Bu şiir Orhan Veli, "Garip in 2. basımına yazdığı önsözahenkli okunmak zorundadır. Burada ahenk derde bizden dargın bir dille söz eder. Fakat o değiştirken, chante etmeyi kastediyorum. Nâzım Hikmet şimedi mi şiirini? Değiştirdi. "İstanbul Türküsü" adlı irlerini okurken sesini yükseltir ve chansona yaklaşırşiir bunun göstergesidir. Çok taklitçimiz vardı, bu dı. Garip şiiri ise kısaca bir konuşma şiiridir, yani bir beni rahatsız ediyordu. Şunu ekleyeyim; şiir, sürekli odada alçak sesle soylenir. Genellikle serbest vezin şibir arama, araştırma alanıdır. Yoklanmamış ne olair biraz nutka da benzer. Meydanlara, kalabalıklara naklar görüyorum önümde. Ömrüm yetse... Bir La seslenir. Biz bunun tamkarşıtı bir şiıryazdık. Bııaçıtin ozanı şöyle demişti: "Sanat uzun, yaşam kıdan bakılırsa, bizim şiirimizin kişileri de yavaş sesle sa!.."U Harbe giden 11 Garip" siipi icin ne dediler? Cavit Yamaç da "Madem ki Garip şiirler yazıyorsun, Garipolsun!.."der. Ssmur Sazar CJarip şiiri ile başından beri mücadele ettim. Garip şiiri Türk şiirinin normal gelişmesini saptıran bir çıkıştır. O dönemde Türk şiirini Nâzım Hikmet temsil ediyordu. Onun hapsedilmesiyleşiir tehlikelisayıldı. Dönemin tek partisi kültür politikası icabı İsmet İnönii'nün kültür danışmanı Nurullah Ataç vasıtasıyla Garip hareketini Türk şiirinin modern yolu olarak lanse etti. Toplumcıı hareketin şiiri yerine böyle harbin ortasında yaşam sevincinden söz eden bir şiir Türk şiiri olarak tanıtdmak istendi. Devletin imkânlarıda seferber edildiği içinbaşarılı oldu. Daha sonra Garip hareketinin üç şairi de başlangıçtaki konumla rı değiştirdiler. Orhan Veli genç yaşta öldü. Oktay Rifat çok başka bir şiire dağıldı. Melih Cevdet kendi şiiri içinde tutarlı olarak çalışmalarını sürdürdü. Garip hareketinin Türk şiirine en büyük kötülüğü, geleneksel Türk şiirinin sesinin kaybedilmesi ve şiirin tekerleme ile karıştırılması olmuştur. AtMahfeM C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 81 Üç genç şair 4O'lı yılların başında şiir sanatının alışılmış biçemini bir yana bırakıp, dogmaları cesarctle yıktıklarında hem tepki hem de ilgi gördüler. Aradan 50 yıl geçtikten sonra ya:un adamlarımıza sorduk: Garip akımı için şimdi ne diyorsunuz? İşte yanıtlar. HAZIRLAYAN:ZEYNEPUYSAL Garip ile Türk şiiri sesini kaybettl Şiir garlp, kitabı Garip "Garip", Orhan Veli ve iki arkadaşının şiirlerinden oluşan bir seçkiydi. Başlangıçta kimse kitaba bir akım olarak bakmıyordu. Sonra akım oldu. Kitabın ikinci baskısında Oktay Rifat ve Melih Cevdet'in şiirleri yoktu, Orhan Veli tek başına kalmıştı. Ama "Garip" bir yazın akımı olarak yaşamını sürdürdü. Bugün ise Garip başlı başına bir şiirsel akımın adıdır. Serveti Fünun ve Fecri Ati gibi. Nâzım Hikmet de olduğu gibi pek çok şair Garipçilerin etkisinde kaldı. Estetiği," biçemi, söyleşisi ile Garipçiler bile kendi çekim alanının dışına çıktıkları halde onlara öykünenler direndi. Cavit Yamaç anlatmıştı; Orhan Veli kitabını çıkarmaya karar verdiği zaman bir isim arar. Bu sırada