Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Raisa Gorbaçov anılannı gazeteci Georgi Priahin'e anlattı Zarafeti ve ölçülü tavırlarıyla dünyanın ilgisini toplayan Raisa Gorbaçov anılarında, dünya sahnesinin son altı yılının baş oyuncusu eşi Gorbaçov'u anlatıyor. Mihail'in zaaf ı ne? K Y V Z A D R STOCKHOLM AUBY A rcmlin darbesi haşarıya ulaşsaydı, Raisa Maximovna'nın kitabının İsveççe başlığı di'li geçmişli olacaktı: "Umuyordıım." Ama darbe güdük kaldı ve Bayan Gorbaçov'un anılannı topladığı kitabı eski başlığına kavuştu. Zerah'ti, sıklığı, ölçülü tavrı ve gozlerinden taşan zekâsı ile dünyanın ilgisini toplayan ve ilk kez Kremlin yönetimlerinin erkek egemenliğini de kıran Raisa Gorbaçov'nın son çalkantı ile ayrı bir önem kazanan bıı anıları 5 eylül günü Sovyetler Birliği ile aralarında İsveç, Kore ve Japonya'nın da yer aldığı çok sayıda ülkede aynı anda yayımlanıyor. "Umuyorum", Raisa Maximovna'nın kalenıinin ürünü değil; gazeteciyazar Gcorge Priahin'le geçen kış yapılan uzun soyleşilerin kâğıda dökülmüş hali. Kitapta, dünya sahnesinin son altı yılının iki başoyuncıısu hakkında ilk buluşma anından günümiize kadar pek çok ilginç, sakınmasız ayrıntı yer alıyor. Mıhail ile Raisa ilk kez üniversitenin dans partisinde karşılaşmışlar. Raisa anlatıyor: "İlişkimizin siirekliliği ya da uyumluluğu bilmediğimiz bir şeydi. Umursamıyorduk. Mirasmış, aile ' bağlarıymış, kariycrmiş, hami cdintnekmiş... 'Omnia mea mecum porto.' Yani bir lokma, bir hırka. Evlcnmedcn öncc uzun süre arkadaş kaldık." 1953 güzünde evlenmişler. Ailelerin son dakikada haberi olmuş. "Gençlik" diyor, Raisa Maximovna. Yine aynı yıl, Mihail'in stajı nedeniyle birkaç ay uzak kalmışlar. Raisa, stajını Moskova'da savcdıkta yapmakta olan Mihail'den aldığı bir mektubu da okuyor. Stalin'in son nefesini yaşadığı anlar. Mektuptan bazı satırlar: " D u r u m boğuyor beni... H e r şcy rutin, kıdemlilcr kıdemsizleri ezmekte. Memurlar halka utanmazca, aşağılayıcı bir tavırla muamele ediyor. M ü d ü r deyin cc ilk akla gelen, göbekler. Ama poz yapmaya gelince beylerin iistüne yok! Bilimi küçümsüyorlar. Bu yüzden de genç bilimcilere alaycı bir tavır içindeler." Raisa, ilk buluşma anılarına günümüzün gerçekliği içinden bakışlar atmayı da unutmuyor: "Şimdi düşünüyorum: O zaman nasıl bir Mihail girmişti hayatıma? Nasıl bir insandı? Akıllı ve güvenilir biri mi? Evet. Özgiin düşünebilen ve düşimcesini içtenlik ve cesaretle savunabilen biri. Düşüncesi olmayan, olsa bilc onları savunmaktan aciz insanları çok gördüm, büyük düşkırıklığı olmuştur bu benim hayatımda; ama Mihail her zaman düşüncelerini onurla savundu. Ayrıca şu da var: Bugün iyiyle kötü, güvenle ihanet, umutla düşkırıkhğı, içtenlikle intikam hırsı arasındaki şiddetli mücadelc içinde onun doğal bir parçası olan insan sevgisi, saygısını da unutmamak gerekiyor. Doğal dedim, çünkü sevgiyi, saveı Raisa Gorbaçov "Umuyorum" adını verdlğl anılarında partl seçklnlerlnl anlatırken y. sonradan insanlara öğrete "Benl llk çarpan Ş ey vabanç.lasma duygusu o.du. dlyor. mezsiniz, eminim bundan. Mihail'in zaafı da burada (tanrım, ne çok düşünmüşümdür bu konuyu.): Kendisini kabul ettirmek için başkalarını ezmemiştir hiçbir zaman, onların onurlarını ayakiar altına almadı.' Mihail'in MK üyeliğine beçilmesi ardından gençliğinin Moskovası'na donen Raisa, burada parti seçkinlerinin içinde yüzdüğü lüksü, riyakârhğı, şinizmi uzun uzun anlatıyor"Umuyorum"da... "Beni ilk çarpan şey, yabancılaşma duygusu oldu. Çevredekilerin yüz ifadesinden gerçekten orada olup olmadıkları anlaşılmıyordu. Sanki bakıyorlar ve görmüyorlardı. Buluşulduğu zaman selam vermck de fazlalık olmuştu. Rus adetine göre selamlaşmak şaşkınlık yaratıyordu. Toplantılarda ukalalıklar, üstünlük gösterilcri kategorik kalıplaşmış yorumlar, hatta densizlikler birbirini izliyordu. Aile efradı ile özel toplantılar, iktidar hiyerarşisindeki ilişki zincirini de yansıtıyordu. Hiç unutmuyorum, bir gün bazı gençlerin davranış biçimini eleştirmiş, sözlerimi dinleyen kadından şu yanıtı almıştım: 'Aman htmımefendi! Bazıları Brejnev'in torunlarıdır.'" Ve tarihin hızlanma noktasına getiriyor sözü: "Bahçedeyiz... lOMart 1985. Çernenko ölmüştü. Politbüro gece saat 10.00'da olağanüstü toplanmıştı. Mihail geç geldi, Moskova dışındaki yazlıktaydık o sırada. Basık bir hava vardı o gece; bahardan cser yoktu daha. Bahçeye çıktık. Üç yıl içinde üçüncii ölümdü bu. Üç genel sckrcter, art arda. Mihail çok yorgundu. Sustu bir süre. Sonra, "Yann MK'yi topluyoruz" dedi. "Belki parti yönetimini ben üstleneceğım. Çok şaşırdım. Sanırım o da hazırlıksızdı. Böyle bir şeyden hiç söz etmemiştik aramızda. Moskova'da bu yedinci yılım, diye sürdürdü; somut hiçbir sonuç çıkartamadık, ülke bekleyip duruyor. Duvar gibi bir durum. "Hayır!" dedi sonra, "böyle gitmeyecek." Raisa'ya göre perestroyka en azından bir alanda başarıya ulaşmış bulunuyor: "Kişi riyakârlıktan uzak olmak zorunda. Riyakârlık, pek çok şeyi anlamamıza yardımcı olan bir anahtar sözcük. Belki perestroykanın öncü savunucuları arasındayım, ama bu süreç, inanıyorum ki insana onurunu geri vermiştir. Din yönünce doğan ilgi de bu kazanılan değerin parçası değil mi? Riyakârlık, kişinin hcm kendisini küçük düşürüyor, hem de diğerinsanları." Kitapta Mihail Gorbaçov'un ne denli bir çalışma tiryakisi olduğunu da öğreniyoruz. En önemli işlerini tatilde hazırlamış, Raisa saymış, geçen yılın ağustos ayında 20 günlük tatil boyunca her gün ortalama 17 önemli konuşma yapmış. H e r gece en erken 03.00'te yatarmış. Darbe girişiminden önce hazırlanmıs da olsa, Raisa Gorbaçov'nın anıları kuşkusuz çok satış yapacak. Bayan Gorbaçov, Foros'taki tatil evinde yakalandığı darbe girişimi nedeniyle bir kalp krizi geçirdi. Sağlığını belki de şu satırlara inatıcına feda etmişti, kimbilir.' "Ülkemiz zor günler geçiriyor. Ama nihai tercih artık bellidir. Değiştirilemez. Toplum, totalitarizmi söküp atmak ve emirkomuta düzeyini yok etmek için yeniliklerini sürdürecek. Geriye dönüşü yoktur artık. Sadece ileri, demokrasiye geçiş, siyasi, ekonomik ve hukuki reformlar." D S A Y F A CUMHURİYET K İ T A P SAYI 81