Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
dünyasına tanıttdar. Garip, gerçeküstücü bir şiir anlayışıidi. Odönemlerde, bizlerdetoplumcugerçekçi şiirin temsilcileriydik. Birbirimizekarşı gibiydik. Ancak bu karşıtlık içerik bakımındandı. Dil bakımından, mısra kuruluşu bakımından benzeşiyorduk. Biz 2. Dünya Savaşı ırkçdığına direnirken onlar 'Urumeli hisarına oturur, tiirkii tuttururlardı.' Anlaşamadık, ama dışgörünüş bakımından ayrıdeğildik. Atom bombası patladıktan, yani 46'lardan sonra Orhan Veli de Yaprak dergisi ile bizim saflarımıza geçti. Biz toplumcugerçekçi şiir anlayışımızı sürdürüyoruz. Oysa Garip bildirisinden bugüne hiçbir şey kalmamış. Bu üç şair kendileri kendi bildirilerine karşı çıktılar. Bugün Orhan Veli'yi incelersek kendi şiirine karşı olduğunu görürüz. Faşizm yıkıldıktan sonra doğru yolu buldular. tşin 'Garip' tarafı, atom bom basının patladığı gün, Lombo'nun meyhanesinde Orhan Veli ile sabahtan akşama dek beraberdik. Karşıtlıklara rağmenogün kaynaştık. Aynı doğrultuda olabilirdik. Rıfat Hgu doğrudurdediklerim. Hep merak ettim: Orhan Veli o genç yaştaölmese, şiirini nasılsürdürecekti?(Sezikn değişim öğeleri yine çok parlaktı.) Apaçık değil mi Oktay Rifat en güzel şiirlerini Garip sonrasında yazdı... Melih Cevdet Anday o görkcmli "Güneşte" kitabına varan şiiri Garip sonrasında yazdı. Onların şiiri, bir dönemin şiiri oldugu için "Garip" olabilmişti; Garip'in sürgiı şiir olabileceğini sananlar çoğalınca, ustalar "Garip"ibırakmıştı. Halkl «ktmç Garip, sıradan blr durumun da şiir olabileceğlnl kanıtladı Garip şiiri, herhangi bir koşuk (vezin), herhangi bir uyak, herhangi bir benzetm.f ya da süsleme, herhangi bir önemli konu olmaksızın da günlük konuşma dilinin ve sıradan bir durumun şiir olabileceğini kanıtlamıştır... Bu şiir anlayışını konusal ya da dilsel bir espri olarak algılamak da yanlıştır. Garip hareketi, günlük konuşma dilinin ve yaşadığımız sıradan hayatın içindeki gizli şiir potansiyellerinin altını çizmiştir... Şiirin konuda, biçimde, söyleyişte "belagat"a saplandığı herdurumdaGarip (veözellikleO. Veli) şiiri, yeniden bir arınma ve çıkış noktası olabilecek güçtedir... Ataol Behrımoğlu Bu şiirde yenillkle gelenek at başı gittl Garip şiiri, şiir sanatının alışılmış biçcmini bir yana bırakmış, çok az imgeyle yetinen, yalın bir şiirdi. Dünyaya çocuksu bakıyor, izlenım tazeliğini içeriyordu. Bilgeliği çokluk elden bırakmıyordu. Rönesansla biçimlenen, zaman içinde pek köklü değişimlere karşın öziinü yine sürdüren, bir anlamda kJasik diyebileceğimiz şiirin uzağındaydı. Kimilerince Garip ile Gerçeküstücülük arasında ilişki de kurulmak istendi. Belkibirkaçörneğindeyakınlıkvardı. Nevar ki bu örnekler çok azdır. Unutmamalı ki bir şiire gerçeküstücü diyebilmemiz için o şiirin katkısız gerçeküstücü yöntemle yazılması gerekir Benzetmeler yetmcz. Garip bana daha çok ilkçağın klasik şiirini, biraz da Japon haykularını anımsatır. Edebiyatımıza büyük yenilik getirdiğine, ufuk açtığına kuşku yoktur. Şiirimiz Garip şiirinin yoluyla, şiirde şiirce dışında bir dille de konuşulabileceğini gördü. Bir de şu var: Bu şiirde benceyeniliklegelenek at başı gitti. Yenilik yapıda ve özdedir, gelenekse seste. Sesi, şiirimizin ana damardaki şiirin, çağınca geliştirilmiş, süregelen sesidir. Kalıcı niteliğinin bir nedeni de budur. Satatattkı **r*t Aksal Meilh cevdet Anday: Nâzım Hlkmet glbl yazmadığımız Içln kızdılar. yüksek sesle konuşmadıgımız Içln kızdılar, $akalı konu$tugumuz Içln kızdılar Şilre rahat bir soluk getirdi Garip ile şiirinıizde yeni bir akım başlar. ü günc kadar şiir diye bilinen değerlere bu bir başkaldırıştır. OrhanOktayMelih üçgeni 1936dan bu yana zaten Varlık dergisinde, garipsenen bu şiirleri yayımlıyorlardı. 'Yazık Oldu Süleyman Efendiye' şiiri 1941den önce iin kazanmışti. Garip kirabının çık ııubi 1941 dc cdcbiyat dünyamızda bir bomba etkisi yaptı. Garip şiiri, her şeyden önce şiire rahat bir soluk getirdi. Gündelik yaşama önem verilmiş, ama gcrçekten önemli olan yanları dile getirilmişti. Şiiri, darlıktan, kalıplaşmışlıktan, bilinen klişelerden kurtardı. Gündelik yaşamın içindebulunan şiirli yanları gözümüzün önüne getirdi. Şiire yakıştırılmayan 'nasır', 'fasulye' gibi kelimelerin bir anlaın taşıdığı ortaya çıktı. Ben bu Garip şiirlerini toplayan kitabı daba 1941de Serveti Fünun dergisinde çıkan "Şiirimizin Triosu" başlıklı yazımla ilk övenlerdenim. Orhan Veli ve arkadaşlarının edebiyatımıza getirdikleri yeni duyarlığı, pekçoklarından önce anlamış ve değerlendirmiş olmanın sevincini duyuyorum. Oktay Akbal Serbest nazmın Türk şiirine getirdiği yenilikleri siyasal ağırlığından soyutlamadan benimseyip sürdürme eğilimleri yüreklendirilmek istenirken, 1937'den beri "Varlık" dergisinde ölçü uyak dinlemeyen, eskiye bütünüyle karşı çıkan, bu arada serbest nazmın siyasa ile bağını da koparan yeni bir şiir anlayışının ilk örnekleri yayımlanmaktaydı. Orhan Veli, Oktay Rifat, Melih Cevdet üçlüsünün yazdığı bu şiirler birkaç yıl içinde edebiyat dünyasının sınırını aşan bir ilgiyle karşılandı (Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi, Giriş, s. 19) Memt hnt Ölçü uyak dlnlemeden Kendlslni ylneleyen akım sona erer Blz ırkçılığa direnlrken onlar Urumeli hisarında otururlardı Garip akımı, 1940'ların başında ortaya çıktı. Orhan Veli ve arkadaşları bu akınıla kendilerini şiir Genç ustalar, kinıi dogmaları cesaretle yıkar; gördükJeri tepki, ilgiye dönüşür; yaklaşımlan modalaşma eğilimine girer; ve akım, biter. Başka bir deyişle, kendisini şu ya da bu biçimde, ustalannın ya da ardıllarının elinde yinelemeye başlayan akım, sona eriyor. Yalnız Garip ıçın K a p a k fo t O grafi: Carlp slirinln kurucuları blr arada. (SoMan saua) orhan veli Kanık, Slnasi değil, Ikinci Yeni için dc adh bir arkada$ları. Oktay Rifat ve Mellh cevdet Anday. (Samlh Rlfat albümündenı C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI $1 S A Y F A 11