Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sîmon Bolivar'ın 'Labircntindcki General'dekisevgilisiManuela Saenz'in gerçck hayatı Gabriel Garcia Marquez'in "Labirentindeki General" adlı romanında kısa sürelerle yer alan Manuela Saenz, gerçck hayatında çok renkli ve ilginç bir kadındı. 1822de bir baloda tanıştı Bolivar'la ve Latin Amerikanın bağımsızlık önderine yıldırım aşkıyla vuruldu. Bolivar zamanında ask L EUANCAMERON atin A m e r i k a n ı n pek bilinmeyen romantik kadın k a h r a m a n l a r ı n d a n birı, M a n u e l a Saenz, Labirentindeki General'de baştan sona varlığını duyumsatıyor. Garcia Marquez, Manuela Saenz'e romanında coşkulıı, ama çok kısa sürelerle yer verıyor. Manuela, Marquez'in Simon Bolivar'ın ölüm döşeğinde anımsadıklarını dıle getirdiği romanında bira/. kıyıda koşede kalıyor gerçi, ama yine de güçlü biı ki^ilık Oysa gerçekte Manuela Saenz'in Libertadorla (Kurtarıcı) sekiz yıl süren ilişkisi, operalara layık bir öykü. Taribin büyük âşıklarından biri Manuela; Bolivar'a olan çılgınca aşkı, Josephine Beauharnais'ir. Napolyon'a asju kadar heyecan verici, Kleopatra'nin Antonius'a sevdası kadar karayazgılı. Manuela, 16 Haziran 1822 gccesi Quito'da Bolivar'ın gözlerinin içine baktı ve yddırım aşkıyla vuruldu Bolivar'a. Artık ikisiııin de hayatı değişecekti. Kurtarıcı'nın Pinchincha'da İspanyollara karşı hitirici bir zaier kazandıktan sonra kente gelişini kutlamak için verilen baloda gün ağarıncaya kadar dans ettiler. O sıralar kırkına merdiven dayamış Gencral'den 14 yaş küçük olan Manuelita (General ona boyle diyordu) İspanyol biryargıçla zengin bir melezkadının evlilik dişı kı/.ıydı. Lğitim gördüğü manastırda Romalı tarihçi ve yazar Sallustius'u ve İtalyan hümanist ve şair Petrarca'yı okumuş, daha genç bir kızkcn eskrim yapmayı, silah kullanmayı ve pııro içmeyi öğrenıni^ti. Çok geçmeden, boy vermekteolan devrimi benimsedi ve babasından ve işgalci lspanyol askerlerindenneiretederekbüyüdü. Amayinede 17 yaşındayken bir İspanyol subayınakaçmaktangeri kalmadı. Ailesi, dizginleyebilmek için Manuela'yı James Thorne adlı bir tngiliz doktorla evlendirdi. Manuela'dan çok buyuk olan Thorne, Quito kentinin zenginlerinin göziınde gerçek bir saygınlık kazanmıs,, geleneklere bağlı ve hali vakti yerinde bir adamdı. Ne var ki evlendıkten sonra Manuela Thorne'u parmağında oynatmaya başladı Manuela nın eski sevgilisi kenttc yeııiden görününce de Thorna Liına'ya yerleşmelerine karar verdı. Bırkaç haha içinde Ma nuela Lima'nın seçkinleri arasinda üne erişmişti bile. Şen şakıaklıgı ve gözüpekliğivle, durmadan tüttıırdüğü purolarıyla, evinde beslediği hayvanlarıyla, garip gıysilerıvle dillere destan olmuştu. Kızıl bir süvari pantolonu, siyah kadife bir pelerın ve asker çizıneleri giyiyordu. Saygıdeğer hanımların aia yan bındikleri o gunlcı de, lıerkese meydan okurtasına erkekler gıbi bıniyordıı ata. 12 Cabrlel Carcla Marquez, aablrentlndekl ceneral "de, Slmon Bolivar ın sevgülsi Manuela yı tarlhln karanlıklarından çıkarıp yenlden gündeme getlrdl. (Fotoğraf: Lütfü özkök) ' I.ima'da çok bikılan Manuela, evini özledığini söyleyerek Quito'ya döndü. Kurtarıcfyla da işte tam o sırada tanıştı zaten. General Simon Jose Antonio de la Santisima Trinidad Bolivar y Palacios, o gunlerde şanlı şöhretlı hayatının doruğundaydı. Yurdu Venezuela'yı ve Yeni Granada'yı kurtarmışti; büyük savaşlardan başı dik çıkmıştı Gelgelelim, Libertadorbirdentııtsak duştü Manuela'ya. Yırmi yaşındayken karısını yitirişinden bu yana sayısız savaşa girişmiş, ama hiçbirinde boylesine tuzağa düş,memışti. Manuelita, Cieneral'i tanrılaştırdı, onun davaMna sahip çıktı ve olümünden çok sonra da onun anısına bağlı kaldı. Garcia Marquez'in de anlattığı gibi Manuela "Simon Bolivar'ın sırdaşı, belgcliklerinin bekçisi, cn sadık okuru, albay rütbesiyle kurnıaylarındanbiri"idi. Sonraki yıllarda Bolivar, zaınan zaman onsuz kalmaya, "resmiyete bürünmüş aşkın küleliğindcn kurtıılmaya" çalıştı. Bir keresinde, Manuela'yı Lima'ya ve Dr Thorne'a geri göndermek ıstedi Bolivar. Ama Thorne ona geri dönmesi için yalvarınca, Manuela'nın yanıtı yüreğine hançer gibi saplanacaktı. Manuela, belki de iarkında olmadan, bir Ingılı/.in bir kadındanalabileceğien acıması/ mekıubu ya/.ıniştı "I Iayır, hayır, hayır! Allah aşkına, bir daha asla! Bizlere işkence etmek için icat edilmiş o sosyete saplantılarına inanmıyorum... Bizi rahatsız etme, sevgili İngili/.im... cennette yeniden evleniriz, ama yeryiiziinde asla!.. Tekdüzelik, senin ulusunun tek özelliği. Aşkta sıkmsınız. İşe ve denizciliğe gelince herkesten zekisiniz, ama siz İngilizler zevk almadan sevişi yorsunıız, hoşsohbet değilsiniz, ağır ağır yürüyor, yerlere kadar eğilerek selanı veriyor, dikkatle oturup kalkiyor, hiç gülmcden şaka yapıyorsunuz." Bolivar oldükien bonra, Manuela M) yıl daha yaşa dı. Ama'mutsuzdu. General'in olümünden sonra varı yoğu elinden alınmıştı, canlılığından eser kalnıamıştı. Önce sürgüne gönderildi. Surgün kararı kaldırıldıktan sonra, bahtsız Thorne ona para gönderdi ve geri dönmesi için bir kez daha yalvardı, ama bos,u na. Manuela, hayatının son günlerinı Peru'da kuçük bir liman kentinde geçirdi. Limana gelen gemilerin tayfalarına kendi yaptığı reçel ve şekerlemeleri satarak geçiniyor, sokaklardaki başıboş hayvanları evine alıyordu. Thorne 1840'ta Lima sokaklarında öldürülünce mirası Manuela'ya kaldı, ama Manuela miıası geriçevirdi. Tek hazinesi, Bolivar'ın iki kutu dolusu mektubuydu. Manuela, 1859da difteriden oldu ve bir ortak mezara gömüldü. Yaşadığı küçük ev dezenlekte edilirken mektııpları da yandı. Manuela'yı son gormeye gelenler arasında Moby Dick'in yazarı Herman Melville ve bir başka büyuk kurlarıcı, İtalya'nın bağımsızlık kahramanı Giuseppe Ciaribaldi vardı. Yatağa duşmuijiu, ama hâlâ gü zeldi Manuela; Garibaldi'yi Bolivar'la ilgili anılarmı anlatarak eğlendirdi. "Ondan ayrılırken gözyaşlarına boğulmuştıım" diye yazacaku Garibaldı. "Dona Manuela tanıdığım en zarif vc cn kibar hanımefendi..." I I C The InJcfHndent, Weeh.end, 1l) Oc ak 1')l)1) Çevıren Celil üstar S A YF A C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AY I 7 2