Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Amerikalı hayvansever Cleveland Amory'nin kedi dostlanna armaganı 6 E Ç M I Ş I N İyi Insan olmak 6 E L E C E (5 I COK ÖZEL' BİR SEVGİ Yunus Emre ve Hümanizm / Hüseyin Bal / Koral Yayınları/136 S./12.000 TL/ÇKK Kod No: 424. 021 MBJiCEVKTMIMV Dünyaca Yunus Emre Yılı'nı yaşamamız dolayısiyle, bu büyük ozanı sık sık anıyor ve elbet tasavvuf konusunu da kafamızda olsun, konuşmalanmızda, çalışmalarımızda olsun yeniden anlamaya ve anlatmaya çalışıyoruz. Sayın Hüseyin Bal da işte "Yunus Emre ve Hümanizm" adlı kitabında, bu amaca yönelik çalışmalarını sunuyor okura. Burada "hümanizm" sözcüğü "tasavvuf" anlamında kullanılmaktadır. Oysa benim bildiğime göre tasavvuf, Fransızcadaki mysticisme karşılığıdır ve bu sözcük insancüık anlamını içermez. Tasavvuf sözcüğünün, sofîsufî sözcüğünden geldiği bilinir; baştaki sof ise ya Yunanca sophia sözcüğünden ya da Arapça sofdan (yünlü dokuma) kaynaklandığı sanılmaktadır. Birinci durumda Sofizm (Bilgicilik) ile ikinci durumda ise kendine eziyet ederek (çünkü sof diken gibi batar vücuda) dünyadan el etek çekme mezhebi ile ilişki kurulacaktır elbet. Bilgicilik, Antikçağ Yunan felsefesinin eleştiri akımıdır. Safsata, safsatacı sözcükleri de ordan gelir. Sofist diye söz söyleme sanatını öğreten filozofa denirdi. Sofisderin inceleme alanı insanın kendisiydi. Protagoras'a göre insan her şeyin ölçüsü idi. Gerçi mutasavvıf da insanın yüceliğine inanır, çünkü Tanrı insanı kendi suretinde yaratmıştır. Ama bu inanış mutasavvıfı dünyadan, halktan, toplumdan koparır, Tanrı ile bir olmaya, bunun için de her şeyden önce ölmeye götürür. Bu anlayışı hümanizm ile ölçüştürüp kimi sonuçlara varabiliriz. Hümanizmde insanın değer kazanması bu dünyada değer kazanması, bir anlamda özgürlüğüne ermesidir. Tasavvufta ise, özellikle başlangıçta, aşırı bir gizemcilik (mysticisme) söz konusudur. ilk mutasavvıflar, gecelerini gündüzlerini tapınmakla geçirirlerdi. Fakat onlar için dinin yüzsel yanı değildi önemli olan, bunun altındaki derin anlamı kavramaktı. Bu ise Tanrı'dan korku ile değil, Tanrı sevgisiyle gerçekleşebilir. Peygamberin damadı Ali, Kuran'daki gizli anlamların varlığını şöyle anlatırmış: "Ben her akşam peygamberin evine giderdim. Sırlardan söz ederdik. Peygamber birçok ayetleri bana yazdırır, gizli anlamlarını da açıklardı." Elimizdeki kitaptan bir hayli uzaklaştığımızın farkındayun. tyisi mi biz, Islam felsefesi ile uğraşmaktan vazgeçelim, çünkü Islam ile felsefe bir arada, yan yana düşünülemcz. Felsefe aklın ürünüdür, din ise inancın. Hüseyin Bal, yanlış anlamadımsa, şair Yunus'u değil, derviş Yunus'u ele almış, onun şiirlerini büyük bir mutasavvıfın sözleri olarak değerlendiriyor. Fuat Köprülü gibi. Oysa Köprülü'den sonra, Yunus Emre'yi sadece şair olarak değerlendiren modern yorumcularımız da vardır: Burhan Toprak, Adnan Saygun, Sabahattin Eyuboğlu.. gibi. Yazımızı, Yunus'un uzun bir şiirinden iki kıta ile bitirelim: Biz dünyadan gider olduk Kalanlara selâm olsun Bizim için hayır dua Kılanlara selâm olsun Ecel büke belimizi Söyletmeye dilimizi Hasta iken halimizi Soranlara selâm olsun Yeni Ydla Gelen Kedi / Cleveland Amory Çevirenler: Reha AtasagunZeynep Alemdar / Remzi Kitabevi / 20.000 TL. / CKK Kod No: 097.627 FATIM Dilimizde 'yeni' bir yazar, Cleveland Amory. Onu ilk kez bu kitabıyla tanıyacağız. Cleveland Amory, sosyal tarihin klasiklerinden sayılan The Proper Bostonians, The Last Resorts, Who Killed Society? adlı üçlemesinin yanı sıra The Trouble With Nowadays gibi ünlü bir yergi kitabıyla Man Kind?Our Incredible War on Wıldlife ve The Cat and the Curmudgeon'ın da yazarı... Saturday Review dergisinde fıkra yazarhğı, TV Guide'da da eleştirmenlik yapmış olan Amory, aynı zamanda Amerika'nın bir numaralı hayvanseveri olarak tanınıyor. 1967 yüında kurduğu Hayvanlar Vakfı'nın fahri başkanı olan yazar, hayvanlara yapılan zulme karşı geniş kapsamlı çalışmaları yönetmekle de ünlü... Cleveland Amory'nin özel yaşamının pek yolunda gittiği söylenemez. Bir süre önce boşanmış. Küçük bir apartman dairesinde oturuyor ve münzevînin biri. Temellerini birkaç yü önce attığı, hayvanlara eziyet edilmesine karşı çıkan dernek ekonomik sıkıntılar içinde ve üstüne üstlük kendisini geçindirdiği yazarlık mesleği de 'parlak' olmaktan çok uzak. Aynca işin komik bir yanı daha var: Geçmişini anımsayabildiği kadarıyla, bütün evliliği boy unca yaşanunda hep hayvanlar olduğu halde ve günlük yaşamında hayvan sorunlarıyla uğraşmasına karşın, 'benim' diyebileceği tek bir yaratığı bile yok. Bir hayvansever için hayvansız bir ev ev değildir oysa. Kendisi söylüyor bunu. Ve.. bir Noel akşamı evinde kukumav gibi otururken zırrr, kapı. Karşısında tepeden tırnağa karla kaplı bir kadın, Ruth Dwork: Hayvanlar için dünyanın yaşanır olmasına yardım eden, her kentte birkaç tane bulunan o nadir insanlardan biri. Gelme nedeni, 'huysuz' Amory'ye 'Iyi Noeller' dilemek değil. Yakalamaları, daha doğrusu bir bodrum katından ve apartman yöneticisinden kurtarmaları gereken bir kedi için burada bulunuyor, Amory'nin yardımına ihtiyacıvar... Bir kediye 'ait* olan her kişinin yaşamı boy unca asla unutamayacağı türlü anıları olduğunu söyleyen Oeveland Amory'nin anılarından biri de onu, yani gelecekteki kedisini 'ilk' gördüğü 'an.' Karlı t i r Noel akşamında New York ve çevresinde, kendisi dışında her şeyin güzel olduğu bir kedi. Sıska mı sıska, kirli mi kirli, yaralı mı yaralı, aç mı aç, ıslak mı ıslak, titrek mi titrek. Üstelik ağzı boydan boya kesik ve çarpık, arkabacakları raşitik.kalçasıçıkık.bejbir leke. Ve.. binbir yakalama pozisyonu, binbir meşakkat, yüzde, boyun ve ellerde üç beşi aşkın tırmık sonucu kurtarma operasyonu başarıyla tamamlanjyor. Birine evlatlık verilinceye kadar artık Amory'nin de bir 'sahip'i var. Bu sahip; o kirli, bej leke... Canııım, meğer bembeyaz bir kedicik değil miymiş, gözleri de yemyeşil. Meymenetsizin biriymiş, ama ne çıkar, artık onun da bir adı var: Kutup Ayısı. Amory, çok 'aramış' bu adı bulmak için. Bence, bir kedi için düşünülebilecek en son isim. Kedi de bu görüştezaten. Yeni Yılla Gelen Kedi; bir kedi biyografisinden öte, buzlu denizlerde fok balığı öldürenlerle girişilen amansız mücadeleyi, yabaneşeklerini ve balinaları kurtarma operasyonlarını da çarpıcı bir biçimde anlatıyor. Ayrıca, kitabın Zor Bir Konu adlı bölümünde, T. S. Eliot'un Olds Possum's Book of Practical Gıts'inden The Naming of Cats Kedilere Ad Koymak adlı şiiri de Cevat Çapan'ın çevirisiyle yer alıyor. Herkes kendi köpeğini ya da kedisini en güzel bulur, en iyi kişilik ondadır der, en zekisi budur der. Yanlış anlaşılmasın Amory'nin böyle bir iddiası yok. O, olduğu gibi anlatmış kedisini. Üstelik olumsuz özellikleri de meziyetlerinin bin misli. Peki, hal boyleyken; evden uzakta geçirdiği sürelerin uzunluğundan ve başka nedenlerden ötürü, kalıcı bir hayvan edinmek istemediğini kendi kendine ve yedi mahalleye söylemesine rağmen; bir türlü 'miyav* demesini öğrenemeyen, ünsüz harfleri söylemekte pek başarılı olmayan, ama ünlüleri seslendirmesi 'îyav'lamasından belli, yerden yüksekliği 35 santimlik bir kediyle 1.80'lik bir adamı buluşturan 'ne' olabilir öyleyse? Bunu Amory'den öğreneceksiniz tabii, benden değil. Kedi sevgileriyle tanınan devlet adamlan, kedinin tarihçesi, kediyle ilgili yerel inançlar, edebiyat alanında ün yapan dev yazarların kedileri, kedisever sinema sanatçıları, tarihe geçen çizgi filmlerdeki kediler ve kedi adlarına kadar 'özellikle' kediseverlerin büyük bir ilgiyle okuyacakları her şey, her şey var bu kitapta. Rahat okunur, akıcı bir üslupla ve muhtemelen 'kedi canlısı' arkadaşlarca dilimize kazandırılan Yeni Yılla Gelen Kedi'nin arka kapağında, bu kitabın kedileri sevdirmek ya da onların aslında ne soylu ne şeker hayvanlar olduğunu anlatmak gibi beyhude bir gayretten alabildiğine uzak, serinkanlı bir tutumda görüldüğü, kedi sevenlerin yine eskisi gibi sevmeyi, sevmeyenlerin de yine eskisi gibi sevmemeyi sürdürecekleri yazılı. Kitap bu konuda bir 'mucize' vaat etmiyor; etmiyor belki, ama bir hayvan sahibi olmanız konusunda sizleri ikna ede.. pardon, düşündüreceğe benziyor... D S A Y F A S C U M H U R I Y E T K İ T A P S A Y I $4