06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

K İ T A P T A Y E R A L A N B i LD İ Rİ LE R 1980'ler Türkiyesi'nde Kadınlar / Şirin Tekeli • Bölüm 1 Eski Toplumun Çekiciliği. 19. Yüzyıl Sonunda İstanbul Mizah Basınında Moda ve Kadın Kıyafetleri / Nora Şeni • Türkiye'de İslamcı Hareket ve Kadın/Feride Acar • Feminizm ve İslam: Kadın ve Aile Dergisinin Düşündürdüklerı/Yeşim Arat • Bölüm II Maddi Hayatın Dayattıkları. Kenisel Üretim Sürecinde Kadın Emeğinin Konumu ve Değişen Biçimleri/F.Yıldız Ecevit • Kadınların livıçi ve Evdışı Uğraşlarındaki Değişme/Ferhunde Özbay • Türkiye'de Kırsal Kesimde Halı Dokumacılığı ve Kadının Ezilmişliği: Karşılaştırmalı Bır Tartışma/Günseli Berik • Bölüm III. Modernleştirici Kurumların Sorunları. Tü/kiye'de Eğitim ve Kadınlar/Fatma Gök • Doğu Anadolu'da Modernleşme ve Kırsal Kadın Yakın Ertürk • Türkiye'de Medya'da Kadın: Serbest, Müsait Kadın veya İyi Eş, Fedakar Anne/Ayşe Saktanber • Bölüm IV. Direnmenin Biçimleri: özel Yaşam. Aile İçi Kadın Erkek İlişkilerinin Çok Boyutlu Kavramlaştırılmasına Yönelik Öneriler/Hale Bolak • Köy Kadının Aile ve Evlilikte Güçlenme Mücadelesi/Nükhet Sirman • Aşiretli Kadın: Göçer ve YarıGöçer Toplumlarda Yeniden Üretim ve Cinsiyet Rolleri/Lale YalçınHeckmann • Bölüm V. Direnmenin Biçimleri: Kamu Yaşamı. Türkiye'de Kadının Siyasete Katılımı/Ayşe GüneşAyata • Türkiye Solu'nun Kadına Bakışı: Değişen Birşey Var mı.YFatmagül Berktay • Uluslaşma Süreci ve Feminizm Üzerine Karşılaştırmalı Düşüncelcr/Nilüfer ÇağatayYasemin Nuhoğlu Soysal * Bölüm VI. Direnmenin Pratik Biçimleri. E} Dayağı ve Dayağa Karşı Dayanışma Kampanyası/Şahika Yüksel • Kadın ve Cinsel Sorunları/Arsaluys Kayır • Sonuç. Ataerkil Örüntüler: Türk Toplumunda Erkek Egemenliğinin Çözümlenmesine Yönelik Notlar/Deniz Kandiyoti. politikacı yaratmaya dönük bir organizasyon oluşturmadı. Evet, kadınların siyasal etkinliğini arttırmak istiyordu. Bunu kendi olanakları el verdiğince de yaptı. I'eminist harekettcn söz edilmesi bır siyasal etkinliktir. Feminizm, kadın sorunları, kadın konusu günlük yaşamın bir parçası oldu. Dayak, cinsel çecavüz konuları siyasal gündeme girdi. Askeri rejimden demokrasiye yeniden geçişte feminist hareket belki özgün konumu, belki getirdici sorunların niteliğiyle, sivil toplumun oluşturduğu bir güç olarak önemli bir rol oynadı. Öte yandan, SHP'nin %25'lik kadın kotasında kadın hareketinin etkilerini aramak yanlış olmaz. NÜKHET SİRMAN Ben kısmilik konusunu biraz daha açmak istiyorum. Kadın hareketinin taleplerini "kısmilik" olarak tanımlamak, erkekleri insanlığın temsilcisi konumuna koyarken, kadınları sadece kadınların temsilcisi olarak görmek gibi bir yanlışlık içeriyor kanımca. Diğer bir deyişle erkeklerin enflasyon, Körfez krizi gibi global meseleler bağlamında siyaset yaptığını, kadınların ise dayak, aile, çocuklar gibi yalnızca kendilerini ilgilendiren meselelerle ugraştıklarını varsayan bir düşünce. Kadınların talepleri basitçe toplumun her kesiminde kadınlara daha çok yer istemekten ibaret değil. Kadınlar toplumun örgütlenmesinin kendisinin değişmesihe ilişkin, hem kadınları hem erkekleri ilgilendiren toplum düzenini ve bu düzeni meşrulaştıran kadın/erkek/erk iliskilerini hedefleyen yeni şeyler söylüyorlar. Kadınlar bir şeyin farkındalar: Dışlanmalarına ve ezilmelerine yol açan toplumsal pratikler değişmediği sürece, kadına kamu yaşamında daha fazla yer vermek kadın işini yalnızca arttıracaktır. İşte bu yüzden kadınlar kamu yaşamına katılmakla yeıinmıyorlar. FATMAGÜL BERKTAY Kısacası kadınlar politikanın tanımını değiştiriyorlar. 1980'den itibaren Türkiye solunun, kadın sorunu ile ilişkileri konusuna da değinebilir miyiz? sinde, hem de kişilerin özlemlerinı şekıllendıren ıdeolojiler düzeyinde, kent ve köy arasındaki benzerliğin esas ncdeni bence budur. Kadınlık durunıu ıle ilgılı olarak köy yaşamına baktığımızda ilginç benzerlıkler çıkıyor ortaya: Aile biçimleri, hane içi ve dışı karşılıksız emek, üretimin ve kimliğin değersizleştirilmesi, dayak ve başkaldırı... Ve hepsinın de ötesinde Türkiye'de 1970'li yıllardan beri gittikçc gelişmekte olan bir ev kadınlığı ideolojisinin hem köyde hem kenite kadın yaşamını etkilemcye basjaması. YEŞlM ARAT Nükhet, bir nokta ilave ctmek istiyorum. Köy kent benzerliğini vurgularken, kadınlararası çeşitliliği, kadınların ister sınıf, ister kültürel faktörler nedeniyle değişik deneyimlere ve sorunlara sahip olduklarını göz ardı etmemek gerekir. Farklı deneyimlerin vurgulanmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kadınların siyasal platformda çok etkin söz sahibi olmadıkları ve kadın hakları üzerine mücadelc veren çeşitli feminist hareketlerin de bu konuda başarılı olamadıkları düşüncesi yaygın. Bunda "kısmilik"in payı olduğu düşünülüyor. Biraz bu konuya açıklık getirebilir miyiz? YEŞİM ARAT Kısmilikten ne kastettiğinizi tam anlayamadım. Kadınların siyasal hayatta etkin olamamalarının çok boyutlu sebepleri var. Yapısal faktörler söz konusu, eğitim, bağımsız ekonomik güç gibi. Siyasal toplumsallaşma söz konusu. Bunlardan öte erkeklerin siyasette kadınları kabul etmeleri s'anıldığından önemli, kökleri çok dcrinlere inen bir sorun. Türkiye 'dekı feminist harekete dönecek olursak, amacı Meclis'e kadın üye seçtırmek değildi. Mesela Anierika'daki N.O.W (National Organization of Woman) gibi kadın CUMHURIYETKİTAPS/»VJ49 FATMAGÜL BERKTAY 1980 sonlarını^ 1 urkıye solu ik 1970 sonlanmıı solu arasında büyük fark var. larkhhk, solun ataerkil ve erkekegcmen degerlerinin değişmiîf olnıasında değil, bu değerleri doğal sayıp savunmanın artık hiç kolay olmamasında yatıyor. Çünkü sol içindeki kadınlar, çeşitli örgütlerde uzun yıllar boyu biriktirdıkleri olumsuz dcneyımler ve 1980 sonrasının feminist hareketinin etkısı altında, isyan bayrağını açmış durumdalar. Artık bu kadınlara yol gösteren düşünce, eskisi gibi, "erkek arkadaşların daha ıyı devrimcilık yapmalarını sağlamak için tedakârlık etmek", yani kendini silip, ikinülik rolüne gönüllü razı olmak değil. Tam tersine şimdi "her devrimci erkeğin ayağının altında bir kadın vardır" sloganını görüyoruz. Üstelik kadınlar, kendi ikincil konumlarını ve geleneksel rollerini reddctmenin yanı sıra örgütiçi disiplin, otorite, hiyerarşi, iktidar gibi kavramları da sorguluyorlar. Feminizmin etkisi altında bu kavramlar da artık öyle tartışmasız kabul görmüyor ki bu, sol açısından çok önemli bir kazanımdır. Kadınlar, Türkiye soluna demokrasi öğretiyorlar. Kadınların kendi kavramlarının bılincine varıp radikalleşmeleri sol partıleri formel olarak etkiliyor. Yeni kurulan Sosyalist Birlik Partisi' nin tüzüğünde, aile içinde şiddet ve dayak uygulamanın partiden ıhraç nedenı sayılması bunun canlı bir ör : neği. Böylesı formel önlemlerin, kadınların aile ve siyasal örgütler içindeki pratik mücadelesiyle birleşince gerçeklık kazanacağını düşünmek, sanırım fazla iyimserlik değildir. 1990'hırın, k.ıdınların Türkiye solu içindeki etkılerinin gıderek artacağı yıllar olacağını dü>ünüyorum. Türkiye'de gclişen feminist hareket ile İslamcı hareket arasındaki paralellikleri açar mısınız? Nukhet Sirman, kadınların taleplerinın toplumun her kesiminde kadınları daha çok yer istemekle sınırlandıramayacağını söylüyor S A Y F A 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle