01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Son Araştırmalardan Tilmann Spohn: “Buradaki zemin, birinci iniş bölgesine kıyasla 20 misli sertti.” Çuri üzerindeki sıcaklıklar ise pek sürpriz olmamış, sıcaklıklar beklenildiği gibi eksi 180 ila artı 140 derece arasında değişiyor. Ayrıcı kuyrukluyıldız ölçülebilir bir manyetik alana sahip değil. Kuyrukluyıldız araştırmacıları için bu bilgi oluşum modelleri için önem taşıyor. CBT 1482/14 Ağustos 2015 7 Kitap Ateşlenen Bir Alana İlişkin Tepkiler Salih Özbaran Güzide tarihçimiz ve dergimizin yazarlarından Prof. Dr. Salih Özbaran bu kez, son yıllarda, özellikle AKP döneminde daha sistematik olarak, bazen “derin tarihçilik”, bazen resmi tarihçiliğe reddiye veya “gerçek tarihçilik” vb. isimlerle o ortaya çıkan, siyasal ve ideolojik görüşlerin iktidar hizmetine giren bir akımla mücadele ediyor. Tarihçiliğin siyaset atrafından kullanılır ve istismar edilir hale getirildiğini, dahası okul kitaplarında bile iktidarı destekleme aracına dönüştürüldüğünü belirtiyor. Özbaran, bu konuda yıllardır yazdığı yazılarla mücadele ediyor. Çeşitli konularda yazdığı 37 inceleme yazısı, adeta, ideolojiksaptırılmış tarihçiliğe karşı birer deşifre niteliği taşıyor. Yazılarını topladığı ana başlıklar: Tarihçilik, Zor Zanaat; Tutsak Edilmiş Ders Kitapları; Yine Ötelerden, Yine Osmanlı; Kasaba’da Tarih: Bir Yerel Görüntü; Ateşlenen Geçmiş: Silahlı Tarih; Bir Yakın Tarih Dersi: Diktatörlük.. Bu başlıklar altında, “Tarihimiz Tutsak”, Muhteşem yüzyıl ve Medya, tarihçilik oyunları; Lise tarih kitapları, Boynu bükük kalan Türkiye Cumhuriyeti; Batıda İslam ve Türk algısı; Hediye ve rüşvet: Bir tarih anımsatması; Sağlıklı bir topluma çağrı, Darülislamda savaş; Bir eğitim simgesi: Cumhuriyet mektepleri, Şiddet ve silah; Bir tarih mirası: Bireysel silahlanma; Bir diktatörlük öyküsü; İleri demokrasi, Yeni düzen; Bir tarih dersi: Diktatörlük.. Salih Özbaran’ın kitabı Tarihçi Kitabevi’nde çıktı, 204 sayfa. Ebola aşısıyla ilgili ilk başarılı sonuçlar Yeni bir aşı maddesi, Batı Afrika’daki Ebola salgınını kurutabilir. Gine’de gerçekleştirilen geniş kapsamlı bir araştırma çerçevesinde VSVZebov maddesinin, katılımcıları Ebola virüsünden koruduğu görülmüş. Son 12 ayda her şeyden önce hastalığın yeni bulaşmış olduğu kişilerle temas halinde olan katılımcılar aşılanmış. Dünya Sağlık Organizasyonu genel müdürü Margaret Chan, “çok umut verici bir gelişmeden” söz ediyor. 4000 kişiyle gerçekleştirilen testler, aşı maddesinin on gün sonra Ebola’dan yüzde yüz oranında koruduğunu ortaya koymuş (Lancet). Yeni aşı maddesi sayesinde Batı Afrika’da salgın bitebilir. Her ne kadar Gine, Liberya ve Sierra Leone’de bu yılın başından itibaren yeni vakalar önemli ölçüde azalmış olsa da bilim virüsü yenemedi henüz. Tek bir hasta bile salgının başlatmak için yeterli. Batı Afrika’da Ebola yüzünden 11.200’ün üzerinde kişi yaşamını yitirdi. ki iklim değişimi olmadan da buz kaybedebilecek duruma gelmişler. Özellikle de Alpler bölgesindeki buzullar tehdit altında. Alp buzulu birkaç kilometre kadar kısaldı. Ayrıca Alaska’daki Gulkana ve Gemon Creek buzulları da önemli ölçüde kütle kaybettiler. Buzulların erimesinden en başta artan sıcaklıklar sorumlu. Fakat her buzul küçülmüyor. Hatta bazıları büyüyor bile. Bu zıtlıklar bazı bölgeler ve zamanla sınırlı diyor araştırmacılar. Ayrıca buzullar, 16. ila 19 yy arasındaki küçük buz devrindeki boyutlara ulaşamamışlar. Norveç’teki buzul dilleri buna iyi bir örnek. Bunlar 19.yy’dan bu yana birkaç kilometre çekilmişler. Kıyıdaki buzullar ise 1990’lı yıllarda geçici olarak birkaç yüz metre uzamış. Doksanlı yıllarda orada daha fazla kar vardı kışın. Karlar buzul kaybını kısa süreli olsa da durdurmuştu. Fakat 2000 yılından itibaren bu süreç bitmiş. Araştırma sonuçları, dünya genelinde bir yüzyıl boyu verilerden oluşan buzul kaydına dayanıyor. 2300’ü aşkın buzulla ilgili 47.000 kadar bilgi var burada ve bunlardan bazıları 16. yy’a kadar geri gidiyor. Veriler, toprak, hava ve uzaydaki gözlemlere ait. Kayıt ağı 36 ülke ve binlerce gözlemciyle gerçekleştirilmiş. Tarihçilik Zor Zanaat Şempanzelerde farklı alet kültürleri Buzul kaybı rekor seviyeye ulaştı “Dünya Buzul Kontrol Servisi”nin (WGMS) sonuçlarına göre dünya genelinde buzullar 21.yy’ın başından beri rekor hızda erimeye devam ediyor. Gözlemlediğimiz buzuldaki, buz kalınlığı her yıl yarım ile bir metre arasında azalıyor. Bu oran 20.yy’ın ortalamasına kıyasla iki ila üç misli fazla diyor araştırmayı yöneten Michael Zemp, Journal of Glaciology dergisinde. Araştırmacıya göre dünyanın çeşitli bölgelerindeki buzulların dengeleri o kadar çok bozulmuş Şempanzelerin de bir tür kültür geliştirebildikleri anlaşılmıştı. Fakat İngiliz ve İsviçreli bilim insanları şimdi primatlarda kültürel çeşitlilikle ilgili yeni ipuçları buldu. Maymunlar ait oldukları gruba göre farklı aletler kullanıyor. Benzer çevre koşullarında yaşayan komşu şempanze gruplarını inceledik diyor Cambridge ve Zürih Üniversitesi’nde Kathelijne Koops. Bu tür incelemeler, genetik farklılıklarla karıştırılmadan ince kültürel farklılıkları bulmaya yarıyor. Şempanzeler Uganda’daki Kalinzu ormanında M ve S olmak üzere iki grupta yaşıyor. İki grup arasında dişiler değiş tokuş edildiği için hayvanlar genetik açıdan birbirlerine benziyor. İki gruptaki maymunlar da büyük karıncaları ağaç dallarıyla yakalayıp, yemeyi biliyor. Ağaç dallarıyla elde edilen sopaların, karınca türüne göre farklı boylarda oldukları biliniyordu. Koops ve ekibi şimdi iki şempanze grubunun ne uzunlukta sopalar kullandıklarını inceledi. İki grup da aynı karınca türünü yemelerine rağmen farklı boylarda sopalar kullanıyor. M grubunun kullandığı ortalama 20 santim daha uzun (Scientific Reports). Nilgün Özbaşaran Dede [email protected] Erhan Karaesmen’in “Ardgermeli Beton ve Yeni Çözümler” başlıklı kitabı yayınlandı. On yıl önce bir araştırma çalışmasının raporu olarak yayınlanmış olan bu metin, arandığında bulunamayan ve deposunda da mevcudu kalmamış kitaplar sınıfına girmişti. Yazar, bu kez, ayrıntılı bir güncelleme ve genişletme arayışı içinde bu yapıtın yeni bir düzenlemesini yaptı. Ardgermeli beton tekniği, ağır yüklerin zorladığı büyük açıklıklı yapı elemanlarının dayanım kapasitesini arttıran güçlü bir teknolojik yaklaşım olarak dünya mühendisliğinde yüz yılı aşkın bir geçmişe sahiptir. Projelendirilmesi ve uygulanması yönleriyle ülkemiz mühendisliğinde ise bir hayli gecikmeyle yaşam bulmuştu. Karaesmen bu gecikme açığının kapatılmasına bir katkı yapmaktdadır. Kitap metni, çeşitli üniversitelerimizde yüksek lisans dersi düzeyinde verilmekte olan ve ileri beton teknolojileriyle bağlantılı konularda ders kitabı ve temel bir başvuru dökümanı oluşturma amacıyla hazırlandı. Dokuz alt bölümden oluşan ve toplamda beş yüz sayfaya yaklaşan kitap metninde, ilk dört bölümde; genel teknolojik tanımlara, kuramsal temel hatırlatmalara yer verilmiştir. Beşinci bölümde, uluslararası standartlar ve yönetmelikler çerçevesinde değişik matematiksel hipotezlerden hareketle yer almış bulunan kuramsal bigiler irdelenmiştir. Bu teknolojinin belli ölçüde yaygınlaşarak ülkemizde de uygulanma alanı bulduğu köprü yapıları, büyük özel binalar ve silo yapıları geniş açıklamalar ve fikir verici bazı örneklerle birlikte sonraki üç bölümde ele alınıyor. Ardgermeli Beton ve Yeni Çözümler Türk katarakt lensi Acriva Reviol TriED, 80 yaşındaki hastaları bile 18 yaşındaki görüş gücüne kavuşturuyor. TriED, göz kusurlarını düzelterek; uzakorta ve yakın mesafelerde kesintisiz, sürekli görüş imkânı sağlıyor. VSY Biotechnology; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylanan Türkiye’nin ilk ve tek biyoteknoloji ArGe Merkezi’nde geliştirdiği Acriva Reviol TriED lensleri ile dünyada bir ilki gerçekleştirdi. Trifokal özelliği ve EDOF teknolojisini bir arada bulunduran tek lens olmasıyla tüm dünya ülkelerinde öne çıkan inovatif Acriva Reviol TriED; göz kusurlarını düzelterek uzak orta ve yakın mesafelerde kesintisiz sürekli görüş sağlıyor. Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Katarakt ve Refraksiyon Cerrahisi Birim Başkanı Dr. M. Necdet Cinhüseyinoğlu, Türkiye’de TriED’i hastalarında uygulayarak sonuçları kaydetti. Dr. Cinhüseyinoğlu, TriED uyguladıkları hastaları belirli aralıklarla takip ettiklerini, bu süre zarfında uzakyakın görme, kontrast duyarlılık testlerini yaptıklarını belirterek ulaştıkları sonuçları şu şekilde açıkladı:“Acriva Reviol TriED uygulamasının ardından, düzenli olarak hastalarımın kontrollerini yaptım. Hastalarımda gerçekleştirdiğim testlerden olumlu sonuçlar aldıktan sonra TriED’in çok iyi bir lens olduğuna karar verdim. Sürekli görüş devamlılığı arz eden bu lenslerin diğer lenslere göre iyi olduğunu fark ettim. Böylesine üstün bir teknolojiye sahip olan lensin Türkiye’de üretilip, dünyaya satılmasından dolayı gururluyuz.” Biyoteknolojide Türk mucizesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle