Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 Bilimsel Başarım CBT 1443 /14 Kasım 2014 H DEĞERİNE GÖRE BİLİMCİLERİMİZİN BAŞARISI: BİR BAŞKA AÇI Ülkemiz Kaynaklı Yayınlar Niçin ve Nasıl Yükseldi: İşte 5 Neden.. Ama en çok başarılı yayıp yaptığımız alanlardan biri olan kimya alanında somut kazancımızı sorarsanız, bu kadar yüksek olduğunu söyleyemeyeceğim. En başarılı görünenler polimer kimyacıları olup hiçbir polimer ürünü ve üretimini kendi çabamızla gerçekleştiremiyoruz. İkinci alan çevresel örneklerle gıda ve sularda eser ağır elementleri tayin ederek bunların uzaklaştırılmasıyla ilgili araştırma yapan analitik kimyacılar ve kimya mühendislerinin çabası da ülkemize büyük kazanç sağlayamamıştır. Mehmet Doğan Hacettepe Üniversitesi em. öğretim üyesi; dogan@hacettepe.edu.tr araştırmaya dayalı ileri teknoloji ürünlerini üretmeye yönlendirmeyi de istedik. Mustafa Soylak, Erciyes Üniversitesi öğretim üyesi: soylak@ erciyes.edu.tr ü lkemizdeki bilim adamları son 10 yılda yayınlarını, daha da önemlisi yayınlarına aldığı atıf sayılarını bunun sonucu olarak da hsayılarını çok yükselttiler. Örnek olarak bir bilim adamımız 2006’da 10 olan hsayısını 30’a, bir başkası 19 olan hfaktörünü 63’e yükseltebildi. Diğer 2 kişi de 21 olan değerlerini 9 yılda 47 ve 48’e yükselttiler. Ama ülkemiz bilim insanlarının makale ve atıflarındaki bu hızlı artış, Batı Avrupa ve ABD’de gıpta ile izlenmeye başlandı. Focus dergisinin muhtelif sayılarında Batı bilim çevrelerinde Türkiye’nin 1985’de başladığı yayın artışını 2000 yılından sonra daha artırarak devam ettirdiğini, 2000 yılında 5 bin olan yayın sayısını 2009 yılında 22 bine çıkardığını, bu sürede dünya bilim üretimindeki payını da 0,7 den %1,9’a yükselttiğini yazdı (1). Yine CBT’de 29 Ağustos’da verilen bir Royal Society Raporunda yazdığı gibi, Türkiye son 10 yılda bilimsel araştırmaya ayırdığı kaynağı 6 kat artırdı bu sürede yayın sayısı da 6 kat yükseldi. Bazı yazılara göre sadece yayın sayısını değil, kalitesini de artırarak atıf sayısını daha çok artırdı(2). Bu artış gerçek mi ve artış nasıl gerçekleşti sorularına cevap aramaya çalıştık. Bizim kamuoyu, üniversitelerimizdeki yayın ve atıf sayısının artmasına ve bunun sebeplerine ilgisizdir. Ancak yurt dışında Türkiye gibi orta gelir kuşağındaki bir Müslüman ülkede bilimsel yayın artışı merak ediliyor. Bu artış ve artışın ülkemiz sosyal ve ekonomik yaşamına etkisi ülkemizde de tartışılmalıdır. Bu gelişmeleri kamu oyuna sunmayı ve bilimsel araştırma yapanları duyurmak kamu oyuna bilimin geldiği seviye göstererek özellikle işadamlarımızı bu bilim insanlarımızla teknoloji geliştirme ve ülkemizin 1 Bilimsel Yayın ve araştırmalara kaynak artışı 2 WOS ve Scopus Rekabeti ve taranan dergi sayısı artması 3 Üniversite sayısı ve öğretim elemanı sayısında artış 4 Akademik atanma ve yükseltme esaslarının bilimsel yayınlara göre yapılması koşulu 5 Bilim Etiği dışı yollarla atıf artırma ve hsayısı yükseltme Bu görüşlere katılmayanların kendi görüşlerini tartışmaya açmalarını bekliyorum. Ana soru ise bilimsel araştırma ve yayın niçin yapılır? Merak gidermek için mi? Ondan ülke çıkarı için bir yarar beklemeli miyiz? Bu gözle de değerlendirmeli ve tartışmalıyız. Ben şahsen bilimsel çalışma ve yayınların ülkenin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimine katkı sağlamasını beklerim. Herkes bu beklentiye katılmayabilir. Merak giderme ve öğrenmeyi öne çıkarabilir. Saygı duyarım. Yukarıda sıra ile yayın artışı sebeplerini tartışmaya açıyorum. ÜLKEMİZDE YAYIN VE ATIF ARTIŞININ SEBEPLERİ lantıya bu kaynaklarla katılabilmektedirler. d) Üniversite döner sermayeden araştırmaya ayrılmak zorunluluğu üniversite içi projeler için önemli mali kaynak sağlamakta, bu projelerden destekli yurt dışı toplantılara katılabilmektedirler. Tebliğler bu şekilde dergilerin kongre özel sayılarında daha kolay basılabilmektedir. e) Üniversiteler bünyesinde kuruluşları yaygınlaşan bir tür KOBİ niteliği kazanan TEKMER, teknokent, sanayi işbirliği merkezlerine değişik kaynaklardan sağlanan destekler birçok üniversitemize araştırmaya aktarılacak kira geliri üniversite payı gibi kaynaklar öncelikle üniversitede yayın yapanlara aktarılmaktadır. f) Birçok üniversite mensuplarını 1 yıla kadar araştırma amaçlı yurtdışı ülkelerde görevlendirmektedir. Bu ise öğretim üyelerinin yabancı dillerini geliştirmelerine ve yayın yapmalarını teşvik etmektedir. ya zorlandı veya kendilerini yakın araştırmacılar yanında yer buldular. b) Koç, Sabancı, Bilkent gibi başarılı ve zengin özel Vakıf Üniversiteleri yüksek maaş vererek ve araştırma altyapı desteğini artırarak başarılarını yurtdışında ispatlamış değerli araştırıcıları bünyelerine katmaya çalıştı, bu elemanları yanlarına çekme yarışına girdi, c) Bu başarılı bilimciler ülkedeki zeki ve başarılı gençleri Vakıf üniveritelerine çekerek onlardan araştırmalarında yararlanırken, bu gençlere kariyer yaptırma ve onlarla yayın sayılarını artırmaya çalıştı. 2 WOS VE SCORPUS REKABETİ VE TARANAN DERGİ SAYISI ARTMASI a) 10 yıl öncesine kadar sadece Thomasen ISI WoS yayınları tarayarak atıf indeksleri çıkarırken, son yıllarda Avrupa merkezli bu işi yapan Scorpus da daha çok dergiyi tarayarak hizmet ve ürün satmaya başlayınca, WoS da taradığı dergileri artırdı. Önceleri ülkemiz kaynaklı 4 ingilizce yayınlanan bilim dergisi taranırken, taranan bilimsel dergi sayıları her geçen yıl arttı 100 ‘e ulaştı. Bunlar arasında Türkçe yayınlananlar bile girdi. b) Ülkemiz gibi başta Hindistan, Çin ve Taiwan’da da basılan dergilerin daha çoğu da atıf indeksleri tarafından taranmaya başlanınca ve Avrupa ABD dergilerine göre çok daha kolay kabul edilen ve basılan dergiler de Türklere de orta ayar makalelerin yayınlanma yolu açıldı. c) Ülkemiz yayın sayılarının hızlı artması taranan dergi sayısını da çok artırdı. Bu 2 yönlü gelişme, belki de ülkemiz kaynaklı yayın sayısının hızla artmasında en büyük paya sahiptir. Vakif üniversitelerinde kariyer yapanların sayısı hızla yükseltilirken, her üniversite yandaş yanında başarısını artırmak için daha çok yayın yapanı tercihe zorlandı. Bize göre tüm bu sayılan etkenler ülkemiz yayın ve yayınlara atıf sayısını artırıcı etki yaptı. Sonuçta yayın sayısı artışı önce sayı artışını sonra kalite artışını, ardından da uygulamaya aktararak ülkenin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimine katkı sağlayacağını da bekleyebiliriz. Ben geleceğe ümitle bakıyorum. Herkes bu beklentiye katılmayabilir. 4 AKADEMİK ATANMA VE YÜKSELTMENİN BİLİMSEL YAYINLARA GÖRE YAPILMASI a) Milli gelirimiz yükseldikçe Devlet Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve bağlı kuruluşları üzerinden araştırmaya ayırdığı kaynakları artırdı. Tübitak sayfasından bu artış yıllara göre reel fiyatlarla izlenebilir. Bir ara yayın başına verilen destekler çeşitli yöntemlerle ve şişme hileli yayınlarlarla istismar edilse de, yayın artışını sağlamada başarısı inkâr edilemez b) Santez projeleri gibi araştırma ve yayına destek teşvik kaynakları getirildi, c) AB Kaynakları AB giriş süreci ve Çerçeve Programlarındaki ortak çalışmalara katılanlar hem araştırmaları için dış kaynak bulurken yabancı ortaklarıyla ortak yayınlar da yapmakta yurtdışı bilimsel top 1 BİLİMSEL YAYIN VE ARAŞTIRMALARA KAYNAK ARTIŞI Masa başı yayın, yurtdışı yayınlardan aşırmatercüme yayınlar, kendine atıflarla hsayısı yükseltme, atıf paslaşma, öğrencileri yayınlarına ismini koymaya ve atıf yapmaya zorlama, paralı yayın ve paralı atıflar, şişme dergi yayınları vb onlarca etik dışı yolları bulmada mahiriz. Maalesef çok akla gelmeyecek yollar denenebiliyor. Bu konunun ayrıntısına girmemi beklemeyin, ancak dünya bilim çevrelerinde karnemiz hiç de temiz değil. Bu tür skandallar zaman, zaman basına da yansıyor. Bize göre tüm bu sayılan etkenler ülkemiz yayın ve yayınlara atıf sayısını artırıcı etki yaptı. Sonuçta bilimsel araştırma mayası ülkemizde tuttu. Araştırmaya alışanı bence artık kimse kolay durduramaz. 5 BİLİM ETİĞİ DIŞI YOLLARLA ATIF ARTIRMA VE HSAYISI YÜKSELTME 3ÜNİVERSİTE SAYISI VE ÖĞRETİM ELEMANI SAYISINDA ARTIŞI a) 1981 yılında sayıları 27’ye çıkarılan üniversite sayımız 1992’de 50’ye; 20062012 arası her ile bir üniversite ardından Vakıf Üniversitelerinde artış sonucu bugün 200’e yaklaştı. Öğretim üye ve elemanları sayısı da 1980’lerde 810 bin kadarken bugün 200 bini buldu. Bunlar akademik yükseltilme amaçlı yayın yapma Verdiğimiz tüm listelerde bilim alanları incelendiğinde ülkemizde en çok tıp ve kimya alanındaki bilim adamlarımızın başarılı ve yüksek atıf alan araştırmalar yaptığı görülmektedir. Bu alanları fizik ve doğa bilimleri (Biyolojiyer bilimleri) eczacılık izlemektedir. Başarılı bilim insanlarımızın yüksek atıf aldığı alanlar ülkemize ne kazandırdı sorusunu sorarsam, kızanlar çok olabilir. Tıp alanında en çok çocuk hekimlerimiz başarılı; bu hekimlerimizin gayret ve çabalarıyla ülkemizde çocuk ölümleri önemli oranda azaldı. Diğer tıp alanlarındaki özellikle cerrahi alandaki başarılı hekimlerimiz sayesinde ülkemize tedavi amaçlı gelen ya TIP VE KİMYA ALANINDA BAŞARI ÇOK