02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNDEM Ülkeyi, Kenti, İnsanı Yoksullaştırmak ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İ.Ü. Yayınları Bu kez bu köşeyi yaşadığımız, ürettiğimiz mekânların, doğanın tahribatına ayırıyorum. Doğan Kuban hocanın köşesinde sık dile getirdiği ve önceki haftaki Parksız Kentler ve Rant başlıklı yazısında “en insafsız uygulama park ve yeşil alanları yapılarla doldurmaktır” dedikten sonra, bu yaşam alanlarının tahribatı daha sık gündemimize girmeli. Kentlerimizdeki parkların, geniş alanların yapılanmaya açılması, bu iktidarın insana, kentlere ve doğaya toptancı bakışının bir sonucudur: Rant, ticaret, para kazanmak ve bu uğurda herşeyi mubah görmek.. Sadece trilyonlar düşleyenler, tabii ki Karadeniz’in neredeyse tüm derelerini kurutacak kararları, polis ve jandarma zoruyla yürürlüğe koyacaklardır.. Onları insanın, toplumun ve doğanın yaşam alanları için attığı çığlığı hiç ilgilendirmeyecektir. dığını” söylüyor. Devletin bölgelerdeki temsilcilerinin yeni varlık nedenini anlıyorsunuz değil mi?! *** Gelelim zeytinliklerin maden, ticaret, her türlü sanayi faaliyeti alanlarına dönüştürülmesine.. İktidar yeni bir yönetmelikle 25 dekarın (25 bin metrekare) altındaki yerlerin zeytinlik statüsünden çıkartıldığı karara bağladı. Zeytinciler, böylece zeytinlik bölgelerinin yüzde 60’ının bir çırpıda zeytinlik sayılmayacağını belirtiyor. Bu şu demektir. 25 dekar ve altındaki zeytinliklerin yanlarında neredeyse her türlü ticari ve sanayi faaliyeti yapılabilecek. Örneğin maden de aranabilecek. Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği GÜMÇED Edremit Körfez Şubesi ve 17 zeytin üreticisi adına Danıştay’da davalar açıldı. Deniyor ki “Yönetmelikle birlikte zeytinliklerin tüm kirli sanayilerin ve maden şirketlerinin, enerji yatırımcılarının ve imar rantçılarının talanına açıldı, ayrıca 25 dekardan küçük olduğu için zeytinlik statüsünden çıkarılacak alanların yağmacı sermaye tarafından köylülerin elinden alınması kolaylaşacak.” Bu hükmün değiştirilmesi ve zeytinlik alanların kirli sanayiler ve madencilik faaliyetlerine açılabilmesi için, çokuluslu maden tekelleri, yerli işbirlikçileri ve onların emrindeki açgözlü hükümetler 2000 yılından bu yana 4 kez girişimde bulunmuştu. Değiştirilen “eski” yasa, “zeytinlikler içinde ve zeytinliklere en az 3 km. mesafede zeytinlerin gelişmesini olumsuz etkileyecek kimyevi atık bırakan ya da toz ve duman çıkaran tesisin yapılamayacağını ve işletilemeyeceğini” söylüyordu. Şimdi iktidar bu maddeyi 25 dekarın altındaki yerler için yok sayıyor. Dolayısıyla bu bölgelerdeki zeytin kalitesinde önemli düşüşler sözkonusu olacak.. Gelişmekte olan zeytinciliğe büyük darbe.. Zeytinciliğe gerek var mı? Üretici toprağını elinden çıkartır, maraba olur, işçi olur, gider maden ocağında çalışır, iş bulamaz sürünür.. Eh yani zeytin dediğin de nedir ki, onu da tıpkı saman, ot, buğday ve sürü sepet yiyecek gibi, dışarıdan satın alırız.. Bu insanıyla toprağıyla ekonomisiyle ülkeyi yoksullaştırma projesidir.. İnşallah geri döner! Gelecek Cuma yeniden buluşmak üzere.. Zeytinlikler yok mu olacak? İstanbul Belediyesi 70 yıllık tarihi köprüyü gece yıktı Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi Sayı: 1353 22 Şubat 2013 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Miyase İlknur GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir “Sağlık” sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin, “Bilim Kültür ve Eğitim” sayfası İstanbul Kültür Üniversitesi’nin ve arka sayfa konuları ‘Atılım Üniversitesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır. YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212 343 72 74 Faks: 0212 343 72 64 CBT 1353/ 2 22 Şubat 2013 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Habere bakın şimdi: “Taksim Gezi Parkı’nı Kadırgalar Caddesi’nin karşısına bağlayan Henri Prost tarafından tasarlanan 70 yıllık köprü İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 1 Şubat’ta yıkıldı. SİT alanı içinde yer alan köprünün yıkılması, Topçu Kışlası için ön hazırlık olarak yorumlandı. Mimarlar ve şehir plancıları köprünün yıkımının bir cinayet olduğunu söyledi. Taksim Platformu: Taksim Gezisi bir kere daha bölündü. Taksim Gezisi içinde, Kadırgalar Caddesi’nin üzerinden geçen zarif bir mimarlık eseri olan yaya köprüsü artık yok. Yok edilen yalnızca bir mimarlık eseri değil. Aynı zamanda Gezi’nin anafikri. Şehirdeki yayaları dönük tasarlanmış bir yaya yolunun kesilmesi, medeni bir ilişkinin yok edilmesidir. Bugün yapmaya kalkıştıkları binlerce uyduruk bina, yayalar için yapılmış bu zarif köprünün tırnağı bile olamaz. Büyükşehir’in bu köprüyü koruması, onarması gerekirken yıkması büyük bir cehalet gösterisidir. Kente karşı bir meydan okumadır. Bir nefret suçudur. Çünkü bugünkü yönetim mimarlıktan, çağdaş şehircilik uygulamalarından nefret ediyor.” Yan sütundaki fotoğrafı Milliyet’in internet sitesinden aldım, “bu çığlığı duyan olmadı” diye yayınlamışlar. Yer Antalya’nın Fenike ilçesi Alacadağ köyü Kızılcık Yaylası. 12 taş ocağına izin verilmesiyle, çam ve sedir ormanları budanarak yok oluyor. “Antalya Kent Konseyi Tüketici Hakları Çalışma Grubu Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu, taş ocaklarının özel mülkiyetleri de pervasızca ihlal etmeye başladıklarını, bölge sakinlerinin ilgili makamlara yaptığı başvurular bugüne kadar sonuçsuz kal Kızılcık Yaylası’na canavar girdi ***
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle