Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ODTÜ’de Lisansüstü Eğitimde 50 Yıl: Bir Başarı Öyküsü Prof. Dr. Meliha Altunışık, ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü, Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Karasözen, ODTÜ Uygulamalı Matematik Enstitüsü Müdürü, Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Canan Özgen, ODTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü, Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Ü lkelerin ekonomik gelişmesinde araştırma ve yetişmiş insan gücü önemli rol oynamaktadır. Ekonomilerin itici gücü olan yenilik ve yüksek teknoloji, ancak kaliteli insan gücüyle gerçekleşmektedir. OECD ülkelerinde 2009 yılı itibarıyla 4.2 milyon araştırmacı olup, 1000 çalışana ortalama 7.6 araştırmacı düşmektedir [1]. Ülkemizde son yıllarda araştırmaya daha fazla kaynak ayrılmakta; araştırmacı ve yayın sayıları giderek artmaktadır. Araştırmaya ayrılan kaynakların milli gelire oranı 1999’da %0.45 iken, 2009’da %0.85’e yükselmesine rağmen, bu oran hala OECD (%2.3) ortalamasının çok altındadır [1]. Benzer şekilde ülkemizde her 1000 çalışana 2.6 araştırmacı düşmekte olup, OECD ülkeleri arasında alt sıralarda doktora mezunları sayısında artış olmamasıyla birlikte istihdam sorununun da bulunmaması nedeniyle, arz ve talep açısından dengenin tutturulduğu duruma örnek olarak gösterilmektedir. Çin’de ise üç yıl gibi kısa sürede mezun olunan bazı doktora programları kaliteyle ilgili soru işaretleri yaratmaktadır. OECD verilerine göre, ülkemizde 2564 yaş grubunda üniversite mezunlarının oranı 2000 yılında 0.2 iken, 2009’da yüzde 0.4 çıkmıştır. Ancak bu oran hala %1.0 olan OECD ortamasının çok altında kalmaktadır [1]. Türkiye’deki doktora mezunlarının sayısının yetersizliği 2006 yılında yayımlanan TÜBA raporunda da ele alınmıştır. Yine de bu alanda son on yılda bir artış ve hareketlilik göze çarpmaktadır [3]. 20002001 öğretim yılında 1.985 olan doktora mezunu sayısı, 20092010 öğretim yılında 4.864’e çıkmıştır [4]. Bu gelişmede yükseköğrenime ayrılan kaynakların milli gelire oranının 1999’da %.0.26’dan, 2009’da %0.4’e çıkmasının ve son yıllarda çok sayıda yeni üniversite kurulmasının önemli bir etken olduğu aşikârdır. TÜBA raporunun [3] ve Yüksek Öğretim Kurumu’nun son yıllık verilerine [4] göre kayıtlı doktora öğrencilerinin yaklaşık %10’u mezun olabilmektedir. Bu da doktora sürelerinin uzaması demek olup, doktora programlarının verimliliğini olumsuz olarak etkilemektedir. Yüksek lisans mezun sayılarındaki artış, çok önceleri başlamış olup, 1994’de 2000 iken, 2004’de 14.000’e çıkmıştır [3]. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 6 Haziran 2012’de düzenlenen bir etkinlikle lisansüstü eğitimde 50. yılını kutlayacak. Bu etkinlik çerçevesinde hazırlanan kitapta da [5] ayrıntılarıyla görülebileceği gibi, ODTÜ ülkemizde 50 yıllık lisansüstü eğitim ile ülkemizde bilim, toplum ve teknolojide büyük bir etki yaratmıştır. ÜNİVERSİTE MEZUNU ORANI ODTÜ’deki Lisansüstü Enstitülerde (Fen Bilimleri Enstitüsü, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Enformatik Enstitüsü, Uygulamalı Matematik Enstitüsü ve Deniz Bilimleri Enstitüsü) 97 yüksek lisans ve 62 doktora programı bulunmaktadır. 20112012 öğretim yılında ODTÜ’de yüksek lisans programlarında toplam 1325 ders verilmiş olup, ders başına ortalama 14 öğrenci düşmektedir. ODTÜ, son on yılda dünyadaki gelişmelere paralel olarak çok sayıda lisansüstü düzeyde disiplinlerarası program açmıştır. Fen Bilimleri Enstitüsünde beş, Sosyal Bilimler Enstitüsünde altı disiplinlerarası program açılmış olup, Enformatik ve Uygulamalı Matematik Enstitüleri gibi ta Şekil 3: Doktora Mezunlarının Sektörlere Dağılımı Şekil 1. Yıllara Göre Yüksek Lisans Mezunları Şekil 2. Yıllara Göre Doktora Mezunları yer almaktadır [1]. Ekonomimizin gelişmesine, diğer ülkelerle rekabet edebilmesine katkıda bulunabilecek yetişmiş insan gücünün kaynağını yüksek lisans ve doktora mezunları teşkil etmektedir. Son yıllarda, tüm ülkelerde doktora mezunlarının sayısında sürekli bir artış gözlemlenmektedir. OECD ülkelerinde 19982008 yılları arasındaki doktora mezunlarının sayısındaki artış 34.000 olup, ülkeler arasında önemli farklılıklar göze çarpmaktadır [2]. En büyük artış %40’la Çin’de olmuştur. Bunu %17 ile Meksika, %10’la Danimarka, %8.5’le Hindistan ve %7.1 ile Kore izlemektedir. Dünyada en çok doktora mezunu veren Amerika’da doktora mezunları sayısı aynı dönemde %2.5 artmış, Almanya’da ise bir artış gözlemlenememiştir. Gelişmekte olan ülkelerdeki doktora mezun sayılarında gözlemlenen bu hızlı artış kalite sorunlarını da beraberinde getirirken, Amerika gibi ileri ülkelerde de mezunların istihdamı gibi sorunlarla karşılaşılmaktadır. Tüm ülkelerde doktora programlarının kalite ve arztalep açısından değerlendirilmesi önümüzdeki yıllarda üniversitelerin ve araştırmayı destekleyen kurumların üzerinde durmaları gereken bir sorundur. Örneğin, Almanya, CBT 1317/18 15 Haziran 2012 19601962 ve 20102011 akademik yılları arasında ODTÜ’den 20.267 yüksek lisans öğrencisi ve 2.771 doktora öğrencisi mezun olmuştur (Şekil 1 ve 2) . OECD verilerine göre ülkemizde temel bilimler ve mühendislik alanlarındaki doktora mezunlarının, tüm doktora mezunlarına oranı %41’dir [1]. ODTÜ’nün temel bilimler ve mühendislik ağırlıklı bir üniversite olduğu düşünüldüğünde, ülkemizdeki doktora mezunu sayısına katkısının büyüklüğü görülmektedir. Örneğin, Fizik Bölümü, kuruluşundan bu yana 258 doktora, ElektrikElektronik Mühendisliği Bölümü 2293 yüksek lisans mezunu vermiştir. Son yıllarda Sosyal Bilimler alanındaki doktora mezunu sayısı da hızla artmaktadır. Doktora mezunlarının istihdamı açısından bakıldığında, mezunların %73’ünün yurtiçindeki ve yurtdışındaki üniversitelerde öğretim üyesi olarak çalışmakta olduğu görülmektedir (Şekil 3). Bu mezunlardan bazıları üniversitelerinde rektör, dekan, bölüm başkanı enstitü müdürü olarak görev yapmaktadır. ODTÜ’de 2012 yılı itibarıyla toplam 836 öğretim üyesinden, doktoralarını ODTÜ’den alanların oranı yaklaşık üçte birdir. Şekil 4: Yıllara Göre ÖYP Mezunları 2.771 DOKTORA MEZUNU mamen disiplinerarası yapıya sahip enstitülerle de ükemizde örnek oluşturmaktadır. 2010 yılı itibarı ile ODTÜ’nün çeşitli Avrupa üniversiteleri ile 19 ortak ve çift yüksek lisans ve doktora programı bulunmaktadır. 19601961 akademik yılından bu yana 75 ülkeden 1760 yabancı öğrenci yüksek lisans ve doktora programlarından mezun olmuştur. Bu da ODTÜ’nün uluslararası öğrenciler için ne kadar çekici olduğunun göstergesidir. ODTÜ, lisans eğitimindeki kalitesi açısından tanınırlığı, mezunlarının yurtiçi ve yurtdışında tercih edilmeleri ile araştırma ve lisansüstü eğitimdeki başarısı nedeniyle, dünyadaki üniversite sıralamasında ülkemizde önde gelen üniversiteler arasında yer almaktadır. En son olarak, 2012 yılında Times Higher Education tarafından yapılan dünya üniversiteleri tanınılabilirlik sıralamasında ilk 100’e girmiştir. Son 6 yılda toplam ODTÜ adresli SCI, SSCI, AHCI indekslerinde taranan dergilerde yayımlanan 4987 makalenin 3043’ü (%61) doktora ve yüksek lisans tezlerinden üretilmiştir. Bu da lisansüstü programların araştırmaya yaptığı etkiyi göstermektedir. Ülkemizde ögretim üyelerinin çoğu üç büyük şehirde görev yapmakta olup, yeni öğretim üyeleri de bu üç büyük şehri tercih etmektedir [4]. Bunun diğer şehirlerdeki öğre