01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlık Tüp bebek konusunda bilinmesi gerekenler... Prof. Dr. Bülent Urman Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Koç Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Öğretim Üyesi Tüp bebek kadından alınan yumurtalarla, erkekten alınan spermlerin dışarıda laboratuvar ortamında birleştirilmesi ve döllenme gerçekleştikten belli bir süre sonra kadın rahmine yerleştirilmesi işlemidir. Bu isim altında geçen iki farklı teknik vardır. İn vitro fertilizasyon yani IVF işleminde yumurtalar bir gece boyunca belirli miktarda sperm ile birarada tutulur, döllenme hadisesi kendiliğinden gerçekleşir. Elde edilen embriyolar arasından en iyi gelişen 2 veya 3 tanesi rahim içerisine yerleştirilir. İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) veya mikroenjeksiyon ise erkekten alınan spermlerin doğrudan yumurtanın içine enjekte edilmesi ve yine döllenme gerçekleştikten belli bir süre sonra kadın rahmine yerleştirilmesi işlemine verilen isimdir. 1.Tüp Bebek tedavisi tam olarak nedir? şansı azalmaktadır. Tedaviye her zaman başlanabilir. En doğru zaman, kişinin kendisini fiziksel ve psikolojik olarak hazır hissettiği zamandır. Mevsimler arasında başarı şansı açısından bir fark olmadığı gösterilmiştir. İş temposunun çok yoğun veya zorlayıcı olmadığı, arzu edildiğinde istirahat edilebilecek bir dönemin seçilmesi daha uygun olabilir. 4. Tedaviye başlamak için en doğru zaman ne zamandır? Prof. Dr. Bülent Urman Bu tür tedavileri zor veya yıpratıcı olarak görmemek gerekir. Yaklaşık 15 gün süren bir tedavi gerektirir. Bu süre içerisinde 5 veya 6 kez hastaneye gitmek yeterlidir. Günümüzde kullanılan ilaçlar kişinin kendi kendine yapabileceği kadar kolay hale getirilmiştir. Tedavide en önemli nokta beklentilerin ayarlanmasıdır. Her zaman olumlu düşünülmek ama tedavinin her zaman başarılı olmayabileceğini unutmamak ve beklentileri buna göre ayarlamak gerekir. 2. Anneleri nasıl bir süreç bekliyor? Tüp bebek tedavisinde başarıyı belirleyen en önemli faktör kadının yaşıdır. İlerleyen yaş ile birlikte yumurtalık rezervi ve bununla birlikte tedavi başarısı da azalmaktadır. Buna ek olarak artan yaşla birlikte yumurtalarda genetik problemlerin görülmesi riski ve buna bağlı olarak gebelik kaybı riski de artmaktadır. 30 yaşın altındaki hastalarda başarı şansı % 60 70 arasında değişmektedir. Tedavi sonuçları değerlendirildiğinde, 37 yaşından önceki tedavilerde gebelik oranları % 40’ ın üstünde iken, 37 yaşından sonra bu oranlar % 25 ve 39 yaş üstünde % 1518 lere düşmektedir. 5. En verimli yaş aralığı ne zamandır? Hasta yaşı başarı şansını etkileyen en önemli faktördür. İlk uygulamada başarısız olmak sonrakilerde başarılı olunmayacağı anlamına gelmez. 30 yaş altında başarı % 6070 civarındadır. 35 yaş altı hastaların yarısından fazlası fazlası tedavinin ilk üç tedavi denemesi içinde canlı bir doğum yapar. İlk üç siklusta tedavi başarısı hemen hemen aynı orandayken, üç başarısız siklustan sonra gebelik 3. Olumlu yanıt almak ne kadar sürüyor? IVM: İn vitro matürasyon olarak tanımlanan ve yumurtalıkları ilaçlara aşırı oranda cevap veren polikistik yumurtalıklara sahip olan olgularda tercih edilebilen bir yöntemdir. Diğer protokollerin aksine çok düşük dozda ve çok kısa süreli bir ilaç kullanımını takiben yumurtalar henüz tam olgunlaşmadan toplanıp özel solüsyonlar içinde laboratuvar koşullarında olgunlaştırılır ve spermle döllenirler. Böylece yumurtalıkların ilaçlar ile aşırı uyarılması ve buna bağlı önemli bazı sağlık risklerinden uzak kalınmış olur. PGD: Tıp teknolojisindeki hızlı gelişmeler günümüze Ekim03 Kasım 2012 tarihleri arasında Antalya'da gerçekleştiriliyor. Kan bilimi konusunda ulusal ve uluslararası düzeyde uzman konuşmacıların katılacağı kongrede, kan biliminin her geçen gün gelişen tıpta yerini sağlamlaştırdığı ve öneminin gittikçe arttığı günümüzde hematoloji bilimi her yönüyle masaya yatırılıyor. Bu yıl ayrıca ilk kez, “EHA(Avrupa Hematoloji Birliği)” ile ortak planlanan oturumlar ve "Türk Kan Bilim Ağı (TÜRKBA)" adlı bir oturum düzenleniyor. Kongre bilimsel programı ve kongre hk. detaylı bilgi www.ulusalhematoloji2012.org adresinde yer alıyor. 6. Bu konudaki yeni yöntemler nelerdir? dek açıklamakta zorlandığımız pek çok problemi tanımlamamızı ve çareler üretmemizi sağlamaktadır. Bu konudaki en güzel örneklerden bir tanesi daha henüz gebelik oluşmadan önce gebeliğin sağlığının belirlenmesini sağlayan “embriyoda genetik tanı” yani preimplantasyon genetik tanı imkanıdır. Bebeğin henüz 78 hücreli bir embriyo aşamasındayken FISH veya CGH adı verilen tekniklerle sağlığı açısından incelenmesi mümkündür. Bu şekilde hasta veya genetik özürlü bir embriyonun rahim içerisinde yerleşmesi ve sağlıksız bir gebeliğin oluşması baştan önlenmektedir. Kriyopreservasyon: Yumurta, sperm ve embriyolar 196 derecedeki sıvı nitrojen içerisinde uzun yıllar dondurularak saklanabilmektedir. Örneğin kemoterapi görecek ve üretkenliğini tamamen yitirecek kanser hastalarında yumurta ve sperm hücresinin dondurularak saklanabilir. Ayrıca tüp bebek tedavisinde ana rahmine yerleştirilen embriyolardan arta kalan fazla sayıdaki diğer embriyolar da yedek bir gebelik şansı veya ikinci çocuk imkânı için dondurularak saklanabilir. İyi kalitedeki embriyolar 5 yıla kadar saklanabilmektedir. IMSI: İntrasitoplazmik morfolojik olarak seçilmiş sperm enjeksiyonu olarak dilimze çevirebileceğimiz bu teknikte spermler klasik yöntemerden farklı olarak çok daha yüksek bir büyütme altında incelenir ve seçilir. Bu sayede, özellikle spermde ciddi şekilsel bozuklular gözlenen erkeklerde tüp bebek başarı şansının arttığı iddia edilmektedir. Türk Hematoloji Derneği 38. Ulusal Kongresi Lenfoma tedavileri, akılcı ilaç kullanımı, akut lösemiler, hemofili hastalarının sosyal hayatı, kalıtsal hastalıklarda hematolojik bulgular, yurtiçi ve yurtdışından yeni çalışma raporları... Bu yıl 45. yaşını dolduran Türk Hematoloji Derneği tarafından düzenlenen, hematoloji alanında Türkiye’deki en geniş kapsamlı kongre olan Ulusal Hematoloji Kongrelerinin otuzsekizincisi, 31 CBT 1336/ 15 26 Ekim 2012 Çocuk sahibi olmada gecikme süresi uzadıkça durum çift için gitgide artan bir stres kaynağı olmaktadır. Toplumun, çevrenin çift üzerindeki baskısı da hiçbir zaman ihmal edilemeyecek bir etki göstermektedir. Çifti içinde bulundukları sosyal çevreden izole etmek mümkün değildir ve ne yazık ki hemen her zaman çevrenin etkisi olumlu değil olumsuz yönde olmaktadır. Mevcut problem çifti başarısızlık, yetersizlik ve eksiklik psikolojisine iter, çift bu konunun gündeme geleceği korkusu ile sosyal çevresine karşı bir reaksiyon oluşturur. Ne var ki ne doktorların telkinleri ne de çevredeki olumlu destek veren dostların telkinleri, çiftin psikolojisini destekleye tam olarak yetmeyebilir. Böyle durumlarda tüp bebek merkezlerindeki uzman psikologlar gerekli desteği eksik etmeyeceklerdir. Çiftler tüp bebek tedavisi sırasında psikolojik destek almalı mı?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle