01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu ([email protected]) Tarık Özker’in bilime katkıları Prof. Dr. Tarık Özker hem elektrik teorisine katkıda bulunmuş hem de döneminin en yeni bilimsel bilgileriyle ülkesinde öğretim vermişti. Osman Bahadır [email protected] Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Projesi, Avrupa ülkelerindeki 916 yaş arasındaki çocukların ve ebeveynlerinin internet okuryazarlığını artırmayı, olası riskler karşısında onları bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Türkiye de bu projenin bir parçası. İ Avrupalı Çevrimiçi Çocuklar Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Projesi (EU Kids Online) Avrupa ülkelerindeki çocukların ve ebeveynlerin internet kullanımı, fırsatları, riskleri konularında deneyim ve bilgileri artırmak ve bu kapsamda çocukların daha güvenli bir internet deneyimi yaşamalarını sağlamak amacıyla geliştirilmiş, Avrupa Konseyi tarafından finanse edilen bir proje. Türkiye de 33 Avrupa ülkesinden birisi olarak projede yer almakta. Projeye ülkemizi temsilen katılan akademisyenler ODTÜ’den Prof. Dr. Kürşat Çağıltay (aynı zamanda Türkiye koordinatörü) ile araştırma görevlisi Seçil Tısoğlu, Atatürk Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Engin Kurşun ile Yrd. Doç. Dr. Türkan Karakuş. Proje kapsamında Ekim 2012’de yayınlanan raporda ülkeler dört gruba ayrılmış durumda. Bunlar “Düşük Kullanım, Düşük Risk Ülkeleri”, “Düşük Kullanım, Biraz Risk Ülkeleri”, “Yüksek Kullanım, Biraz Risk Ülkeleri” ve “Yüksek Kullanım, Yüksek Risk Ülkeleri”. Türkiye bu dört gruptan “Düşük Kullanım, Biraz Risk Ülkeleri” grubunda yer almakta. Rapora konu olan çıktılar 916 yaş arasındaki 25 bin çocuk ve ebeveynler ile yüzyüze ve ev ortamında yapılmış. Buna göre Türkiye’de çocukların çoğu internet kullanmakta olduğunu ifade etmekte olup günde bir saatte fazla kullananların oranı %36. Avrupa’da annelerin internet kullanım oranı %82 iken Türkiye’de bu oran ancak %24. Türkiye’de diğer Avrupa ülkelerine kıyasla internet kullanımının düşük olması, olası riskli durumların ortaya çıkma oranını da düşürmekte. Ancak ailelerin de internet kullanım ve okuryazarlığının düşük olması, riskli durumlarda çocuklarına yardım etmede Türkiye’nin geride kaldığını da gösteriyor. Bu çerçevede temel öneriler şöyle sıralanıyor: Çocukların internet riskleri konusunda bilinçlendirilmeleri Bu amaçla ev, okul, ev dışı ortamlardan erişilebilecek bir destek sistemi olmalı Aileleri (özellikle annelerin), çocuklarına yardım edebilecek düzeye getirecek internet okuryazarlığı artırılmalı Fatih Projesi bu çerçevede bir fırsat olarak kullanılabilmeli Türkiye’de çocukların sosyal medya kullanımı da dikkat çekici. Genelde 13 yaşın altındakilerin üye olmaması gereken sosyal ağ sitelerine, yaşı 13’ün altında olan ve ankete katılan Türk çocukların yarısı halihazırda üye. Katılan tüm Türk çocukların %85’i Facebook kullanıyor, %42’sinin ise sosyal ağlarda paylaştığı bilgiler herkese açık. İlginç bir tespit ise şu veride gizli: Çocukların neredeyse %10’u internet üzerinde üzücü bir olayla karşılaşmış olduklarını ifade etmişken, ebeveynlerden ancak yarısı bu durumun farkında. Yani aileler, kendileri farklı düşünse de, çocuklarına yardımcı ve doğru şekilde yönlendirici olma konusunda yetersizler. Türkiye geçen sene uzun uzun filtreleri konuştu, ancak doğru kullanım ve bilinçlendirme konuları ıskalandı. Şimdi elimizde güzel bir fırsat var: Fatih Projesi. Bu sayede bilinçlendirme gerek çocuklar gerek ebeveyn ve öğretmenler nezdinde yapılabilir. Fatih Projesi, sadece tablet temini şeklinde ele alınmamalı. TÜ Elektrik Fakültesi’nden 1944 yılında mezun olduktan sonra aynı yıl fakültenin Telgraf ve Telefon Kürsüsü asistanlığına atanan Tarık Özker (19181977), doktora çalışması için 1948’de ABD’de Illinois Üniversitesi’ne gitti. Bu üniversitede “Dört Uçlu Çapraz ve Basamak Tipten Devrelerin Eşdeğerliliği” başlıklı doktora çalışmasını 1951’de üstün bir başarı ile tamamlayarak bilim doktoru unvanını aldı. Yurda döndükten sonra “Filtrelerde Empedans Adaptasyonu” başlıklı doçentlik tezini sundu ve gerekli sınavları başarı ile geçerek 1953’te Üniversite Doçenti unvanını aldı. Doç. Dr. Özker, 1954’te ABD Ulusal Bilimler Akademisi’nin verdiği araştırma bursu ile ikinci kez ABD’ye gitti ve bu ülkede iki yıl boyunca Illinois ve Michigan State üniversitelerinde, görüntü parametreleri ile sentez konularında başarılı araştırmalar ve çalışmalar yaptı. 1956’da Türkiye’ye döndü. 1958’de profesörlüğe yükseltildi. 1963 yılında, yeni kurulmuş olan Devreler Teorisi Kürsüsü’ne başkan oldu. Devre Analizi, Devre sentezi ve Enformasyon Teorisi derslerini Türkiye’de ilk kez Prof. Dr. Tarık Özker açmış ve bu dersleri yeni bir yaklaşımla vermiştir. Devreler ve Sistemler bilim dalının ülkemizde kurulmasında ve uluslararası düzeye yükselmesinde en büyük rol onundur. Devreler ve Sistemler bilim dalının Türkiye’deki gelişmesine yaptığı büyük katkılar göz önüne alınarak Prof. Özker’e vefatından sonra 1980 yılında TÜBİTAK Hizmet Ödülü verilmiştir. Hizmet Ödülü’nün gerekçesinde şunlar yazılıdır: “Yurdumuzda Elektrik Devreleri ve Sistemleri bilim dalının yerleşmesi ve geliştirilmesi yönündeki çabaları, bu alandaki araştırmaları ve yayınları ve çok sayıda üstün nitelikte bilim adamı yetişmesine katkıları nedeniyle.” Prof. Özker, gerçekten de Devreler Teorisi Kürsüsü’nde çok güçlü bir kadro oluşturmuş ve bu kadro ile Devreler Kürsüsü ve Devreler ve Sistemler Anabilimdalı, uluslararası ölçülerde ileri bir düzeye gelmiştir. Onun açtığı alanda ilerleyen Ahmet Dervişoğlu, Cem Göknar, Cevdet Acar, Fuat Anday, Vedat Tavşanoğlu ve Ertuğrul Eriş önemli çalışmalar yaptılar ve bilimsel katkılarda bulundular. CBT 1336/ 12 26 Ekim 2012 Prof. Özker, hem uluslararası bilimsel gelişmeleri yakından izlemiş hem de bilime uluslararası düzeyde katkılarda bulunmuştur. Illinois Üniversitesi’ndeki doktora danışmanı olan Myril B. Reed, 1955’te yayımlamış olduğu Electric Network Synthesis: Images Parameter Method adlı eserinin 5.8 ve 5.9. bölümlerindeki temel fikirlerin Tarık Özker tarafından geliştirilmiş olduğunu belirtmiştir. Bu bölümlerde Özker, elektrik filtrelerinin tasarımında önemli bir konu olan çapraz ve basamak tipli devrelerin eşdeğerlilik koşullarını gösteriyordu. Illinois Üniversitesi’nde ve Illinois Teknoloji Enstitüsü’nde Devreler Teorisi dersleri veren Myrill B. Reed, Bell Telefon Laboratuvarları’nda da bir yıl süreyle elektrik filtreleri tasarımı konusunda çalışmalar yapmıştı. Reed, Bell ULUSLARARASI ÖVGÜ Telefon Laboratuvarları’nda direktörlerden A. R. D’heedene’in yönetiminde çalışmış ve kitabının hazırlanmasında da onun büyük yardımını görmüştü. Görülüyor ki, Tarık Özker, doktorasını yaptığı yıllarda ve sonraki çalışmaları sırasında, ünlü Bell Telefon Laboratuarları gibi dünya elektronik teori ve teknolojisinin en önemli merkezlerinden birinin etkinlik alanı içerisinde bulunuyordu. Elektronik teknolojisinde büyük bir devrim yaratan transistörün 1948’de Bell Telefon Laboratuvarları’nda icat edilmiş olduğunu düşünürsek, Özker’in nasıl bir ortamda ve hangi bilim insanlarıyla bir arada çalıştığı daha iyi anlaşılacaktır. Dr. Tarık Özker, ABD’ye ikinci gidişinde yaptığı çalışmalarda elde ettiği sonuçların bir kısmını da o sırada yapılan ABD Ulusal Elektrik Kongresi’nde bir bildiri olarak sunmuştur. Türkiye’deki yoğun öğretim ve araştırma faaliyetleri sırasında da uluslararası çalışmalarını sürdürdü ve 1966’da İran’da toplanan Mühendislik Öğretimi Kongresi’ne, “Elektrik Mühendisliğinde Öğretim” başlıklı bir bildiri sundu. 1968’de Prag’da toplanan Devreler Teorisi Kongresi’ne “Devre Sentezi” konulu bir bildiriyle katıldı ve 1017 Aralık 1972 tarihinde ise konferanslar vermek üzere davet edildiği Hollanda’da Delft Üniversitesi’nde “Distribüsyon Teorisi ve Aktif RC Devrelerinin Sentezi” konusunda büyük bir ilgi ile izlenen üç konferans verdi. 1973’te İstanbul’da toplanan IV. Bilim Kongresi’ne Dr. Fuat Anday ile birlikte “Aktif Devre Sentezi” konulu bir bildiri sundu. 2428 Ekim 1977 tarihinde İzmir’de toplanan VI. Bilim Kongresi’ne sunmak için Dr. Cevdet Acar ile birlikte “Aktif RC Devrelerinin Sentezi” konulu bildiriyi hazırlıyordu. Fakat bu bildiriyi kongreye sunamadan 7 Eylül 1977 tarihinde vefat etti. Prof. Özker, bu sırada hazırlamakta olduğu ve değerli bir eser olacağı kuşkusuz olan Sistem Teorisi konulu kitabını da tamamlayamadı. Prof. Özker, Türkçe yayınlar konusuna da önem verdi, orijinal ve çeviri kitaplar ve makaleler yayımladı. Saptayabildiğimiz kadarıyla, Elektrik Mühendisliğinde İleri Matematik Metotları, Telgraf Sistemlerinde Distorsiyon, İstatistiksel Uygulamalı Olasılıklar Hesabı (A. Dalfes, H. Önal, K. Sarıoğlu ile birlikte), Fizik ve Mühendislikte Heaviside Oper. Hesabı, Radyo Mühendisliğinde Ölçme isimli beş kitabı, “Elektrik Mühendisliğindeki Gelişmeler” başlıklı bir kitap bölümü ve Elektroteknik Mecmuası’nın 19541970 yılları arasındaki sayılarında olmak üzere, mikrofon tipleri, magnetik ses kayıt cihazları, elektron tüpleri, devre sentezi, elektronik hesap makineleri, aktif RC devreleri ve haberleşme teorisindeki gelişmeler konularında telif ve çeviri olmak üzere yedi makalesi bulunmaktadır. Prof. Dr. Tarık Özker, ülkemiz bilim tarihinde, bilimsel teori ve bilgi üretimi ile bilimsel düşünce savunuculuğunu kişiliğinde mükemmel bir biçimde birleştirmiş en parlak bilim insanlarımızdan biridir. 3 Kasım 2012 Cumartesi günü saat 1418 arasında İTÜ Gümüşsuyu Kampusu A 501 No’lu anfide yapılacak olan Prof. Dr. Tarık Özker’i anma toplantısına tüm öğrencileri, meslektaşları ve bilim değerlerimize önem verenler davetlidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle