Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Açık Görüş AYLAK B LG Tahir M. Ceylan tahirmceylan@gmail.com nternetime dokunma! Temelde filtrelerde engellenecek bir site olmasa bile vatandaş yurt içi ya da yurt dışındaki herhangi bir web sitesine erişmek isterse, bu işlem devletin “denetim”inden geçecek. Proaktif olması nedeniyle bu denetim modeli, RTÜK denetiminden bile daha ağırdır. Tanol Türkoğlu (tanolturkoglu@gmail.com) şin temelinde 28 Temmuz 2010 Çarşamba günkü Resmi Gazete’de yayınlanmış olan “Elektronik Haberleşme Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliği” yer alıyor. Bu yönetmeliğin “Internetin güvenli kullanımı” başlıklı onuncu maddesi şöyle: “MADDE 10 – (1) şletmeciler, internetin güvenli kullanımına ilişkin olarak tüketicileri bilgilendirmekle, T B tarafından belirlenen yasadışı ve zararlı içeriklere karşı tüketicilerin korunmasına yönelik altyapı seviyesindeki hizmetleri ek ücret olmaksızın seçenekli olarak sunmakla yükümlüdür. (2) Kurum bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar belirleyebilir.” Burada belirtilen “kurum”, Bilgi Teknolojileri ve letişim Kurumu (BTK). Bu yönetmeliğe istinaden BTK 22 Şubat 2011 tarihinde 2011/DK10/91 sayılı “Internetin Güvenli Kullanımı” isimli bir karar almış durumda. Tüm filtre, sansür, engelleme vb konuları işte bu Karar’da belirtilen hükümlerden kaynaklanıyor. Altı sayfa ve 15 maddeden oluşan bu Karar’ın en temel özelliği, tüm internet trafiğinin BTK’nın denetiminden geçmesini sağlayacak olması. Yani temelde filtrelerde engellenecek bir site olmasa bile vatandaş yurt içi ya da yurt dışındaki herhangi bir web sitesine erişmek isterse, bu işlem devletin “denetim”inden geçecek. (Proaktif olması nedeniyle bu denetim modeli, RTÜK denetiminden bile daha ağırdır). Bu denetim filtreler sayesinde olacak. BTK her filtre türü için hangi sitelerin engellenmesi gerektiğini ya da hangi sitelere erişilebileceğini belirleyecek ve bunu servis sağlayıcı firmalar aracılığıyla hayata geçirecek. Yani filtreler sadece engellenen siteleri içermekle kalmıyor. Örneğin “Çocuk Profili”nde sadece hangi sitelere erişilebilirse bunlar yer alacak. Diyelim ki yepyeni bir web sitesi var ve çocukların erişimi açısından herhangi bir kötü içerik barındırmıyor. Çocuk Profili buna da izin vermeyecek. Ta ki BTK bu siteyi de “çocuk profili”ne dahil edene kadar. Çünkü ilgili madde şöyle: (Madde 4.c) “Çocuk profili: Kullanıcının sadece Kurum tarafından şletmecilere gönderilen beyaz listedeki alan adı, IP adresi ve portlara erişimin sağlandığı profili”. Internet gibi dinamik bir yapı karşısında BTK’nin bu beyaz listeyi güncel tutamayacağı ortada. Öte yandan Prof. Dr. Mutlu Binark’ın da altını çizdiği gibi, özellikle çocuklar için erişimine izin verileceği sitelerin seçiminde, pedagojiden anlamayan BTK uzmanlarının neyi baz alarak bir “beyaz liste” oluşturacağı da bir başka tartışma konusu. Bir diğer husus ise “standard profil” ile ilgili. Madde 4.k’da tanımlanmış haliyle “standard profil” sanki bu güvenlik kalkanının dışında kalan bir profil gibi lanse ediliyor. Tanım şöyle: “Standart profil: Kullanıcının erişebileceği internet site ve uygulamalarına ait bir sınırlamanın olmadığı, mevcut mevzuat kapsamında internete erişimin sağlandığı profili”. Oysa Madde 6.1 internet erişim hizmeti veren işletmeleri, tüm kullanıcılarını dört profilden birine dahil etmeye mecbur kılıyor. Hal böyle olunca standard profil de diğer profiller gibi, BTK’nın belirleyeceği kara listelerle filtrelenecek olan profillerin içine giriyor. Eğer BTK standard profili bunun dışında tutmuş olsa böyle bir sıkıntı olmayacak. Bir diğer husus ise BTK’nin engelleyeceği listelerle ilgili. Yukarıda anılan yönetmelik ve kararda belirtilen açıklamalardan başka haricen herhangi bir tanım ya da yöntem belirtilmediği için şöyle bir sonuç çıkmakta: BTK engelleyeceği siteleri kendi uhdesinde belirleyecektir ve bunu kamuoyuna açıklamayacaktır. Çünkü ilgili karardaki açıklamalara göre, kara listeye dahil olacak sitelerin isimleri internet hizmeti veren firmalara bile açık olarak verilmeyecektir. Karar’a göre işleyiş şu şekilde olacaktır: BTK kendi belirleyeceği periyodda güncelleyeceği bu listeleri güvenli bir hat üzerinden şifrelenmiş olarak (BTK bunu “dosya bütünlük değeri” diye adlandırmış) firmalara iletecektir. Firmalar da kullanıcı bir siteye erişmek istediğinde o sitenin adını şifreleyecek ve elindeki kara listeye soracaktır. Eğer kara listede o bilgiyle uyuşan bir kayıt varsa bu engelli web sitesi anlamına gelecek ve firma bu siteyi görüntülemeyecektir. Sonuç olarak, üç temel husus kamuda tartışmalara neden olmaktadır: Hangi profilde olursa olsun, BTK tüm internet trafiğini filtreden geçirmektedir. Güvenli internet adıyla getirilmiş olan bu yöntem, konuşma özgürlüğüne sınır getirme potansiyeline sahiptir (Standard profilde bugün engellenecek ekstra bir site olmaması yeterli bir savunma değildir; BTK bunu her zaman kullanabilecektir). Eğer “standard profil” olarak ifade edilen şey tüm bu uygulamaların dışında bırakılırsa, mevcut internet aboneleri otomatik olarak standard profile çekilirse ve ancak özellikle talep eden aboneler için diğer üç filtreden birinin kullanımı söz konusu olursa bu sorun ortadan kalkacaktır. Kara listeye alınan web siteleri ve alınma nedenleri hal ka açık olmalıdır. lgili kurumlar, STK’ler, bu listeleri tartışmalı ve BTK düzenli olarak kamudan alacağı geribildirim çerçevesinde listelerini güncellemelidir. Çocuklara yönelik olarak getirilen profilin engellenenler kara listesi yerine erişime izin verilenler beyaz listesi şeklinde değerlendirilmesi yanlış bir uygulamadır. “Suçsuzluğunu ispat edene dek suçlusun” gibi bir mantık söz konusudur. Yepyeni ve faydalı bir site çıktığında bunun beyaz listeye girmesi BTK’nin uhdesinde olacaktır. Ayrıca özellikle çocuk profili, pedagoji uzmanlarından görüş alınarak değerlendirilmesi gereken bir husustur. Öte yandan bugüne dek farklı filtre imkanı olmadığından, binlerce site tüm Türkiye’de erişimine kapalı durumdadır. Böyle bir “güvenli internet” uygulamasına başlandığında standard profilin içeriği, bugünkü ile aynı olmamalıdır. Bugün yasaklı olan tüm siteler, standard profilden erişilebilir olmalı, ancak kategorisine göre diğer üç profilden ilgili olanlarında (gerekiyorsa) engellenmelidir. 15 Mayıs Pazar günü saat 14.00’de stanbul’dan Çanakkale’ye, Konya’dan Kırklareli’ne dek tüm ülkede yüz binlerce kişi “ nternetime Dokunma” diyecek! (Bkz: http://www.facebook.com/event.php?eid=152334771499561) Uykunun Sızdığı Sözler *Gerçeği insan hafızasındakiler kadar yaşar, beyninin daha derin katlarındakiler kadar değil *Nesneleri anlamak için sadece nesneler yetmez, onların öncesi ve sonrası da gerekir *Zihnimde nesnelerle gövdeler parçalanabilir ama yüzler asla, yüzü parçalayan henüz insan olmamıştır *Herkes insana benziyor, tek bir şeye bunca benzerlik şaşırtıcı *İçimizdeki bir gölge dışımızdaki bir nesneye benzemeye başlarsa ikisi derhal ilişki kurar *Zehrin rengi sarı, açlığınki karadır *Yapıcı olmak için yansızlaşmak gerekir *Taklit, bütünleşme yanılsaması yaratarak var olmayanın varoluşunu destekler *Düşünce kendini bastırmanın amacı, dil ise silahıdır *İnsan kendini konuşarak yener *Söylediklerim kendimedir *Kaz Dağları’nı alıp şu taraftan bu tarafa taşıyorum, kimse bir şey demiyor, çünkü ben varolmayan hakikatler yaratıyorum *En çok esnek beyinli ve bedenli adamlar işe yarar *Anomi anatomiyi yok eder *Dağ baba, ana tarla, gençlik at, bebek denizdir, dere hepimiz, su içimiz, ev cinselliktir *Kendini başkasına bırakmamak büyük sakatlıktır, aslı çünkü onun kendini dünyaya bırakmamaktır *Benim beynim kendini ve bedenini, yanı sıra karşısındakinin beynini ve bedenini kullanıyor ve başkasının beynine kendini ve bedenini kullanma izni veriyor; aramızdaki ortaklık böyle sağlanıyor, sorun bu izin verilmediğinde çıkıyor, bu bir sorundur çünkü insanların bizde doğmadan önce bile hakları ve payları var *İyi ki analar babalar bizi çok sevmiyor da başkalarına gidiyoruz *Yankesiciler en çok parti mitinginde cepçilik yapar, boş vaatleri alkış için eller kalktığında cepler korumasız kalır ve sandıktan sonra gidecek paralar daha meydanda gitmeye başlar *İnsanların kendine karşı değil insana karşı cesareti var, halbuki ilki olsaydı, olaylara karşı da cesareti olurdu *Metabolizması hızlı olandan düşünce değil, “eylem canlısı” olur; şahin mesela… İnsana yakın olan kurnazlaşır, karga mesela… İnsanın tabiata yetecek metabolizması yoktur, boşluk doldurur, akıl mesela *Dünya dönecek ve beyaz bitkiler, sarı çocuklar, kırmızı insanlar olacak, tabiat gecikirse insan yapar nasılsa, kötü bir şey değil ayrım için, acıkıyorsun beyaz, dövüşüyorsun kırmızı gibi, ölüyorsun sonra sarı, yaşam kolaylaşacak gibi *Abdülhamit cezaevlerinde parmak ölçümü yaptırmıştı, işaret parmağı orta parmaktan uzun oluyor bazılarının; aklı uzun, parmağı uzun, boyu uzun, soyu uzun birleşir bir yerde, uçlar birbirini yok etmek için bilenir *Dürtüsellik bağımlılık nedenidir, tehlikeli olanı bağlarlar çünkü *Çıngıraklı bir topla körlere futbol oynatmak, dünyanın halini analoji ile anlatmakta iyi bir yol. CBT 1260/ 7 13 Mayıs 2011