Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu (tanolturkoglu@gmail.com) Önemli olan sosyal ağ değil, ağı oluşturan bağlantıların şeklidir. Tıpkı kömür ile elmas arasındaki fark gibi. Her ikisi de karbondan oluşur ancak mikroskop altında incelendiğinde aralarındaki farkın karbon atomlarının birbiri ile bağlantı şeklinde olduğu görülür. Çevre Bilimlerinde Türkiye ve ABD üniversiteleri yarışıyor Çevre bilimleri ve teknolojisi alanında üniversitelerimiz bilimsel yayınlarda ABD’ nin en seçkin üniversiteleri ile yarışır düzeydedir. ABD’ nin bilimsel araştırmalara ve araştırmacılara sağladığı büyük destek göz önüne alındığında bu düzey önemli bir başarıyı ortaya koymaktadır. D. Orhon*, M. Vural, A. Karlikanovaite, Y. Döşemen, H. Çankaya Gülşeni, A. Shahi, U. Kaya * Türkiye Bilimler Akademisi Asli Üyesi (orhon@itu.edu.tr) evre bilimleri ve teknoloji alanındaki bilimİki ülke üniversitelerinin bilimsel makale potansel yayınlar ulusal ölçekte bir süreden beri sissiyellerinin birbirlerine çok yakın olduğu görülmektematik olarak izlenmektedir. Ancak, bu yatedir: 20052009 döneminde ABD üniversitelerinin yın potansiyelinin uluslararası düzeyde ne ifade etti641 yayınına karşılık Türk üniversiteleri adresli 500 ği henüz değerlendirilmemişti. Çalışmada, üniversibilimsel makale yayımlandı. Aşağıdaki şekilde açıktelerimizin çevre bilimleri ve teknolojisi alanındaki ça görüldüğü gibi bilimsel makale sayısı farkının son bilimsel yayın potansiyeli kurumsal temelde incelendi, iki yılda tamamen kapandığı gözlenmektedir. Atıf saen yüksek sayıda yayın yapan beş üniversitemiz aynı yılarında daha belirgin bir fark mevcut ise de bu faralanda en seçkin beş ABD üniversitesi ile karşılaştıkın da son iki yılda çok azaldığı, şekilde görülmekterılarak, Türk üniversitelerinin bilimsel makale üretiminde uluslararası ölçekteki Tablo. Seçilen dönemlerde Türk ve ABD üniversitelerinin düzeylerinin belirlenmesi amaçlandı. toplam makale ve atıf sayıları Çalışma 20052009 arasındaki beş yıllık dönemde ve bu dönemin son iki yılında (20082009) SCI’da taranan dergilerde yayınlanan bilimsel makale ve aynı dönemlerde bu makalelerin almış oldukları atıf sayılarını esas aldı. Öncelikle, bu alanda faaliyet gösteren 34 Türk üniversitesi (32 devlet ve 2 vakıf üniversitesi) incelendi. Seçilen yöntemde, her üniversitenin ilgili bölümünün web sayfasında akademik kadroları (öğretim üyeleri) belirlendi, her bir öğretim üyesinin inceleme dönemindeki yayınları ve atıfları web of science’tan [1] adres tahkiki yapılmak suretiyle listelendi ve bu listelerden kurumsal veriler elde edildi. Veriler yayın potansiyeli en yüksek beş Türk ünidir: 20052009 döneminde Türk üniversiteleri yayın versitesini ortaya çıkardı. başına ortalama 4.68 atıf aldı; bu oran ABD üniverDaha sonra, U.S. News&World Report dergisisiteleri için 8.76 atıf/yayın dır. Son iki yılda ise Türkiye nin her yıl yayınladığı sıralamalardan [2] adresli yayınlar 1.42 atıf/yayın, ABD adresli yayınlar Evironment/Environmental Health alanında en seçda 1.79 atıf/yayın aldı. kin beş ABD ünivesitesi seçildi ve bu üniversiteler için Sonuçta, çevre bilimleri ve teknolojisi alanında benzer değerlendirmeler tekrarlandı. Aşağıdaki tabseçkin Türk üniversitelerinin çok ünlü ABD loda Türk ve ABD üniversitelerinin seçilen dönemÜniversiteleri ile benzer bilimsel yayın potansiyeline lere ilişkin bilimsel makale ve atıf potansiyelleri sahip olduklarının ortaya konmuş olması ülkemiz adıözetlendi. na çok sevindiricidir. Atıf sayılarının belirttiği tanınma Tablodan görüldüğü gibi, inceleme dönemlerin(recognition) boyutundaki daha belirgin farkın da gide bilimsel makale ve atıfta başta gelen üniversiteler derek kapanmakta olduğu gözlenmektedir. Bu tür deTürkiye’de İTÜ, ABD’de de Georgia Institute of ğerlendirmelerin bilimsel anlamda nerede olduğumuzu Technology oldu. Çevre bilimleri ve teknolojisi alabilmek bakımından çok yararlı olduğu düşüncesi ile nında Türkiye genelinde son beş yılda yayınlanan topbaşka bilim dalları için de ortaya çıkartılmasını beklam makale sayısı 1106 olup bu üretimin yaklaşık %45’i lemek ve teşvik etmek söz konusudur. ilk beş üniversite tarafından yapıldı. Son iki yılBu yazıya temel teşkil eden veriler İTÜ’de verilmekte olan “Research Writing in Environmental Sciences” dersinin dönem ödevi çerçevesinde derlenmiştir. Yazıya katılmayan öğrencilere Şekil. 20052009 ve 20082009 yılları arasında yayımlanan toplam makale ve toplam atıf sayılarının karşılaştırılması katkılarından dolayı teşekkür ederiz. da ise ulusal ölçekteki makale sayısının 651 olduğu ve [1] http://apps.isiknowledge.com ilk beş üniversitenin bu sayıda %38’lik bir payı bu[2] U.S.News& World Report America’s Best lunduğu gözleniyor. Graduate Schools, 2010 Edition. Ağın Şekli Önemlidir Sosyal ağlar sadece dijital kültürle ilgili bir olgu değil. İnsan topluluğunun olduğu her yerde bir sosyal ağ var. Öte yandan bireylerin birbiri ile etkileşimi sonucunda ortaya çıkan sosyal ağlar, teknolojik imkânlar sayesinde farklı bir boyuta da taşınabiliyor: Artık sosyal ağlar detaylı olarak incelenebiliyor. Facebook gibi bir sosyal ağı incelediğinizde sadece bireylerin kendileri hakkında paylaşmış olduğu özel bilgilere erişmiyorsunuz. Buna ek olarak bireylerin kurmuş olduğu ilişki ağları hakkında da bilgi sahibi olma imkânı var. Örneğin bir kişinin düzinelerce arkadaşı olup bunlar arasında bir iletişim söz konusu değilken bir başka kişinin nispeten daha az arkadaşı olmakla birlikte bu arkadaşlar da kendi aralarında arkadaşlık ilişkisi kurmuş olabiliyor. Bu tür ilişkilerin irdelenmesi sonucunda önemli bilgiler de elde edilmiş. Bunlardan bir tanesi de sosyal ağın özelliklerinin bireyi de etkilemesi. Arkadaşlık bağı kurduğunuz bireyler çoğunlukla kilolu kişilerden oluşuyorsa bu durumda siz de zaman içinde kilo almaya başlayabilirsiniz. Benzer bir şekilde arkadaşlık bağı kurduğunuz bireylerin çoğunluğu belli bir konuda sosyal sorumluluk projelerinde aktif olarak yer alıyorsa siz de bu tür projeler için zaman ayırır hale gelebilirsiniz. Kişisel gelişim eğitimlerinde de bu tür eğilimler hakkında katılımcılara pratik çalışmalar yaptırılmakta. Örneğin önceden bilgilendirilmiş bir kişi bir grup katılımcıyla bir konuşma seansı yapar ve sürekli olarak olumsuz şeylerden bahseder. Konudan habersiz diğer bireyler kısa bir süre sonra aynı ya da başka konularda olumsuz düşüncelerini dile getirmeye başlar. Bir süre sonra yönlendirilmiş kişi bu kez sürekli olumlu konuşmaya başlar. Kısa süre içinde grup bu kez olumlu konuları gündeme getirir. Bunun pratik hayatımıza uygulaması çoğunlukla güne başladığımız ilk saatlerde gözlenebilir. Eğer güne haberleri izlerek, dinleyerek ya da okuyarak başlıyorsanız, haber başlıklarının (çoğunlukla olumsuz olan) içeriği sizi o (olumsuz) yöne doğru çekecektir. Önemli olan sosyal ağ değil, ağı oluşturan bağlantıların şeklidir. Tıpkı kömür ile elmas arasındaki fark gibi. Her ikisi de karbondan oluşur ancak mikroskop altında incelendiğinde aralarındaki farkın karbon atomlarının birbiri ile bağlantı şeklinde olduğu görülür. Bir Japon olan Masaru Emoto bu konuda uzun yıllardır eşsiz çalışmalar yapmakta. Tıpkı öteki herşey gibi suyun da diğer nesnelerinin (mesela bir kişinin düşüncelerinin, duygularının) yaydığı titreşimlerden etkilenebileceğini ispatlamış durumda. Aynı kaynaktan alınan suyun bir kısmı ile “olumlu olarak konuşup” daha sonra dondurduğunda oluşan buz kristallerinin mükemmel şekiller oluşturduğunu tespit etmiş (fotoğrafını çekmiş). Alınan su örneğinin bu tür bir etkileşime maruz kalmayan kısmı ise sıradan bir görüntü çizmekte. Olumlu düşünmek, olumlu konuşmak ve olumlu ortamlarda bulunmak bu nedenle bireyi olumlu etkileyecektir. Gündelik yaşamında birey bulunduğu ortamları kontrol edememekte ve zorunlu olarak dahil olmak zorunda kaldığı ortamlardan (örneğin gergin bir iş toplantısından) ister istemez olumsuz olarak etkilenebilmekte. Ancak dijital ortamda birey hangi ortama gireceğini kendisi seçebilir. Dahil olduğunuz dijital sosyal ağlar sizin bu türden olumlu ilişkiler kurmanıza imkân vermiyorsa, olumlu enerji ile dolmanızı sağlamıyorsa, o ağlarda zaman harcamamak en doğrusudur. Tabii bireysel hedefleriniz yoksa bu yaklaşım bir kaçış olarak yorumlanabilir; çevreniz sizi duyarsızlıkla suçlayabilir. Onlara üreteceğiniz sonuçlarla cevap vereceksiniz. Ç BİRBİRİNE ÇOK YAKIN CBT 1213/ 12 18 Haziran 2010