Katalog

YAĞ AVCISI DÜŞÜK LAZER IŞINLARI 20 dakikada yağları inceltmek mümkün mü? Bel çevresini ameliyata gerek kalmadan birkaç dakikada inceltmek mümkün olabilir mi? New Scientist (23 Ocak) yazarı Helen Thomson bu konuyu kendi deneyimlerinden yola çıkarak irdeliyor... Tamam bel çevresi ilginç bir şekilde inceliyor, ama parçalanan yağlar bedenden atılmıyorsa, ne oluyor? Bu sorunun yanıtı askıda! dığına göre, nereye gidiyor? YAĞLAR NE OLUYOR? Lazerden başka tıbbi amaçlarla yararlanan Massachusetts Genel Hastanesi dermatoloji uzmanlarından Molly Wanner, “Bu uygulamanın gerçekten güvenli ve etkili olup olmadığını anlayabilmemiz için öncelikle yağların ne olduğu konusunun aydınlığa kavuşturulması gerekir,” diyor. Kliniğinde lazer lipoliz uygulayan Teksas Southwestern Tıp Merkezi cerrahlarından Spencer Brown da, aynı kaygıyı dile getirirken, “Anlaşılır gibi değil; klinik araştırmalar hastaların gerçekten de inceldiklerini ortaya koyduğuna göre, bu yağ ya da sıvılar yeniden bir yerlere dağılıyor olmalı” diyor. Yağın bedenin doğal metabolik yolları aracılığıyla ayrıştığı sanılıyor. Harley Fit uzmanları çıkan yağın yakılabilmesi için müşterilerine her uygulamayı izleyen 24 saat içinde 60 dakika egzersiz yapmalarını öneriyor. Bu egzersizlerin yağları yok ettiğine ilişkin de bir bilimsel araştırma yok. Yağın lazerle yok edilmesi bu fazlalıklardan kurtulmanın tek yolu değil. Yağ hücrelerinin dondurularak yok edildiği, ya da sesötesi ile mekanik parçalama sürecinin yaratıldığı yöntemler, A.B.D dışındaki ülkelerde pazarlanıyor. LLLT yönteminde yağ hücrelerinin çok hızlı iyileştikleri, oysa sesötesi yöntemde hücrelerin yok edildiklerine ve bu yüzden de etkinin çok daha kalıcı olduğuna dikkat çekiliyor. Harley Fit’in belirttiğine göre, 20 dakikalık tek bir seans sonucunda kalça ve mide çevremde 60 milimetrenin üzerinde bir incelme meydana geldi. İkinci bir seansa var mıyım? Bedenin çıkan yağı ne yaptığı ile ilgili sorulara açıklık kazandırılmadan uygulamayı sürdürmeyi düşünmüyorum. Uzmanların da belirttikleri gibi, aşırı kilolara karşı en sağlıklı ve de kalıcı çözümün yine de dengeli beslenme ve düzenli egzersiz olduğuna inanıyorum. Sonuç: Haftada 1 kilo verilebilir. Türkçesi: Rita Urgan S ıcak ve keyifli bir odada uzanmış yatıyorum. Arka planda insanı rahatlatan bir müzik çalıyor. Karnımın üzerine avuç kadar dört kürek yerleştirilmiş. Normal bir spor salonunda harcayacağınız süre içinde yaklaşık 17 santim incelmem mümkün değil. Hayır, düş görmüyorum. Şu anda Londra’daki özel bir klinikteyim ve birazdan yağlarımdan kurtulacağım! Sözünü ettiğim Harley Fit adlı klinik, öğle molasında belinizi inceltebileceğini iddia eden ve tıbbi uygulamalarıyla ünlü yeni kliniklerden biri. Gazetede gözüme ilişen “20 dakikada 17 santim incelin” ilanı üzerine soluğu burada aldım. Seansı 250 pound (700 TL) olan bu uygulama pek de ucuz değil, iki hafta boyunca haftada üç seans uygulanıyor. Ancak beslenme alışkanlıklarını hedef alan kilo verdirme yöntemlerine yalnızca A.B.D’de yılda milyarlarca dolar harcandığı düşünüldüğünde, böylesine hızlı bir çözüm doğal olarak insanın iştahını kabartıyor. Kliniğin müşterilerinden övgüler bol ama bu övgüleri destekleyecek bilimsel kanıtlara ulaşmak bir hayli güç. 20 dakikada bedeninizin incelebileceği fikrinin çekiciliği tartışılmaz, ama bu yöntem gerçekten de işe yarıyor mu, yoksa insanlar paralarını boşa mı harcıyorlar? Daha da önemlisi, insan sağlığı açısından güvenli mi? sonraki çalışmalarında, ameliyatla yağı alınacak bölgeye 6 dakika süreyle düşük düzeyde lazer ışını tutulmasıyla, yağın daha kolay alınmasına yardımcı olduğunu gördü. Bu yöntem 2004 yılında Amerikan Besin ve İlaç Dairesi tarafından onaylandı. Gelgelelim, yağın “yok edilmesi” oldukça yeni bir kavram. Bu uygulamada 635 nanometrelik düşük düzeyde lazer içeren kürekler, aşırı yağlanma olan bölgelerin üzerine yerleştiriliyor. Az miktarda lazer ışını deri tarafından emilirken, enerjinin büyük bir bölümü derinin altındaki yağlı dokunun içine işliyor. Dokunun içindeki deriye ilişik olan ve üzüm salkımını andıran yağ hücreleri lazer ışınını emerek hücrelerin yok olmasıyla sonuçlanan bir dizi biyokimyasal tepkimeyi tetikliyorlar. Lazerden yayılan enerji, yağ hücrelerinin zarında minik deliklerin oluşmasına ve yağın hücreler arasındaki boşluklara akmasına neden oluyormuş. Bu deliklerin oluşmasında, yağ hücresi zarında bulunan sitokrom c oksidaz adlı enzimin etkili olduğu sanılıyor. Lazerden gelen enerji bu enzimin etkinliğinde farklılıklar yaratıyor ve hücrenin kimyasal yapısının değişmesine neden oluyor. Peki, hücrenin dışına sızan yağlara ne oluyor? Bu yağlar idrar ya da dışkı yoluyla bedenden atılama ZARAR VERMEYECEK GİBİ Aylar süren araştırmaların ardından, böyle bir girişimde bulunmanın bedenim açısından herhangi bir çekince yaratmayacağı sonucuna vardım ve merakım kuşkularımdan daha baskın geldi. En azından yaptığım araştırmalar yağların lazerle yok edilmesinin bilimsel açıdan mantıklı bir fikir olduğunu ortaya koyuyordu. Uygulanan LLLT yöntemi (lowlevel laser therapy=düşük düzeyde lazerle tedavi) lipoliz adı verilen ve bedendeki bölgesel yağ fazlalıklarının ameliyata gerek kalmaksızın lazerle alınmasına yarayan yöntemin bir türüydü. 2001 yılında Kanada Red Deer Hastanesi plastik cerrahi uzmanlarından Rodrigo Neira laboratuvar ortamında üretilen yağ hücrelerine lazer ışını uyguladığında, ışının vurduğu dokunun dağıldığına tanık oldu. Neira daha CBT 1200/ 8 19 Mart 2010